Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tevbe ve Sabah Akşam okunacak Dualar

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Tevbe ve İstiğfar Duası



الَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ :
" وَاللهِ إِنيّ لأَسْتَغْفِرُ اللهَ وَأَتوبُ إِلَيْهِ في الْيَوْمِ أَكْثَرَ مِنْ سَبْعينَ مَرَّةٍ "
(الْبُخَارِي)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Vallahi ben günde yetmiş kereden fazla Allah’a istiğfar ve tevbe ederim. "
(Buhari Fethu’l-Bari Şerhi 11/101)



وَقالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ :
" يَا أَيُّهَا النَّاسُ تُوبُوا إِلى اللهِ فَإِنّي أَتوبُ في الْيَومِ إِلَيْهِ مَائَةَ مَرَّةٍ "
(مُسْلِمٌ)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Ey insanlar! Allah’a tevbe edin. Ben Ona günde yüz defa tevbe ediyorum. "
(Müslim 4/2076)



وَقالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ :
" مَنْ قَالَ :
"أَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ الَّذِي لاَ إِلَهَإِلاَّهُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ وَ أَتُوبُ إِلَيْهِ"
غَفَرَ اللهُ لَهُ وَإِنْ كانَ فَرَّ مِنْ الزَّحْفِ "
(أبو داود والترمذي والحاكم )
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Her kim:
" Hay ve Kayyum olan, kendisinden başka ibadete layık ilah olmayan yüce Allah’a istiğfar ederim ve ona tevbe ederim."
derse savaştan kaçmış olsa bile Allah günahlarını affeder."
(Ebu Davud 2/85, Tirmizi 5/569, Hakim rivayet etti ve sahih dedi.)



وَقالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ :
" أَقْرَبُ ما يَكُونُ الرَّبُّ مِنَ الْعَبْدِ في جَوْفِ اللَّيْلِ الآخِرِ ، فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَكونَ مِمَّنْ يَذْكُرُ اللَّهَ في تِلْكَ السَّاعَةِ فَكُنْ "
(الترمذي والنسائي والحاكم)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Kulun Rabbine en yakın olduğu zamanlar gecenin son saatleridir. Eğer bu saatlerde Allah’ı zikredenlerden olmayı başarabilirsen ol. "
(Tirmizi,Nesei ve Hakim sahih senedle)



وَعَنْ أَبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ قالَ :
" أَقْرَبُ ما يَكونُ الْعَبْدُ مِنْ رَبِّهِ وَهُوَ ساجِدٌ ، فَأَكْثِروا مِنَ الدُّعاءَ "
(مُسْلِمٌ)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" Kulun Rabbine en yakın olduğu an secdede olduğu andır. Secdede duayı artırın. "
(Müslim 1/350)



وَعَنْ الأَغَرِّ المُزْني قالَ :
إِنَّ رَسولَ اللهِ صَلّى الله عَلَيهِ وَسَلَّم قالْ :
" إِنَّهُ لَيُغانُ عَلَى قَلْبي وَإِنّي لأَسْتَغْفِرُ اللهَ في الْيَوْمِ مَائَةَ مَرَّةٍ"
(مُسْلِمٌ)
El-Agar el-Müzeni’den şöyle rivayet edilmiştir:
" Hiç şüphe yok ki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Elbette ben de unuturum. Şüphesiz ki ben günde yüz kere Allah’a istiğfar ediyorum. "
(Müslim 4/2075)






Sabah ve Akşam Okunacak Dua



عن ابن مسعود رَضِيَ اللَّهُ عَنهُ قال:
كان نبي اللَّه صَلَّى اللَّهُ عَلَيهِ وَسَلَّم إذا أمسى قال:
"أمْسَينَا (أَصْبَحْنَا) وَأَمْسَى الْمُلْكُ ِللهِ(وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ) وَالْحَمْدُ ِللهِ ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَلَهُ ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَىكُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ،
رَبِّ أسْأَلُكَ خَيرَ مَافِي هذِهِ اللَّيلَةِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهَا ، وَأعوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَافِي هذِهِ اللَّيلَةِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهَا،
رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ،وَسُوءِ الْكِبَرِ،أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ وَعَذابٍ فِي الْقَبْرِ"
وإذا أصْبَحَ قال ذلك أيضاً:
" أَصْبَحْنا وَأصْبَحَ المُلْكُ لله"
(مُسلِمٌ)
Abdullah b. Mesud radiyallahu anh’dan rivayete göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem gecelediği zaman şöyle derdi:
" Biz Allah-u Teâlâ'nın kulu olarak geceledik. Bütün mülk de Allah’ın olarak geceledi. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’ nadır. O her şeye kadirdir.
Rabbim! Bu gecede bulunanın hayırlısını ve bundan sonra olacak olanın da hayırlısını Senden isterim. Bu gecede olanın şerrinden ve bundan sonra olacak olanın da şerrinden Sana sığınırım.
Rabbim! Tembellikten, kocamaktan, bunamaktan, sana sığınırım. Cehennemdeki azabdan ve kabir azabından sana sığınırım. "
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sabahladığı zaman da bunu söylerdi. Yalnız gecelemek manasına gelen kelime yerine sabahlamak manasına gelen kelimeyi kullanırdı (yani asbahna (sabahladık) ve asbahu’l mülkülillah (mülk de Allah’ın olarak sabahladı) derdi.) "
(Müslim 4/2088 )



عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضيَ الله عَنْهُ قَالَ:
: قَالَ رَسُولُ اللَّهِصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
" إِذَا أَصْبَحْتُمْ فَقُولُوا ":
"اَللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا ، وَبِكَ أَمْسَيْنَا ، وَبِكَ نَحْيَا ، وَبِكَ نَمُوتُ ، وَإِلَيْكَالنُّشُورُ"
" وَإِذَا أَمْسَيْتُمْ فَقُولُوا ":
" اللّهُمَّ بِكَ أَمْسَيْنَا ، وَبِكَ أَصْبَحْنَا، وَبِكَ نَحْيَا ، وَبِكَ نَمُوتُ ، وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ "
(التِّرمِذِيُّ)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre;
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Şayet sabahlarsanız şöyle deyiniz ":
" Allah’ım! Senin varlığın sebebiyle sabahladık. Senin varlığın sebebiyle geceledik. Senin varlığınla yaşarız. Senin varlığınla ölürüz. Öldükten sonra dirilip hesap vermek Sanadır. "
Şayet gecelerseniz şöyle deyiniz ":
" Allah’ım! Senin varlığın sebebiyle geceledik. Senin varlığın sebebiyle sabahladık. Senin varlığınla yaşarız. Senin varlığınla ölürüz. Dönüş Sanadır. "
(Tirmizi 5/466 sahih senedle)



"اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَإِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ ، خَلَقْتَنيِ وَأَنَا عَبْدُكَ ،وَأَنَاعَلَىعَهْدِكَوَوَعْدِكَ مَااسْتَطَعْتُ ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلََىَّ ، وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ ، فَاغْفِرْ ليِ فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ"
(الْبُخَارِي)
" Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ibadete layık ilah yoktur. Beni yarattın ve ben senin kulunum. Gücüm yettiğince senin emrin ve vadin üzereyim. Yaptığım şeylerin kötülüğünden sana sığınırım. Senin bana olan nimetini itiraf ediyorum. Günahımı da itiraf ediyorum. Günahımı bağışla. Çünkü günahları senden başka bağışlayacak yoktur. "
(Buhari 7/150)



"اَللَّهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ أُشْهِدُكَ وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ، وَمَلاَئِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، أَنَّكَ أَنْتَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ وَحْدَكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ ، وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ"
(أبو داود والنسائي وابن السني)
" Allah’ım! Seni şahid tutar olduğum halde, arşını taşıyanları, meleklerini ve bütün mahlukatını da şahid tutar olduğum halde sabahladım. Şüphesiz ki Sen Allah’sın. Sen’den başka ibadete layık ilah yoktur. Muhammed de senin kulun ve rasulündür. "
Bu dua sabah akşam dört defa okunur.
(Ebu Davud, Nesei, İbn Sünni)



"اَللَّهُمَّ مَا أَصْبَحَ بِي مِنْ نِعْمَةٍ أَوْ بِأَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ فَمِنْكَ وَحْدَكَ لاَشَرِيكَ لَكَ، فَلَكَ الْحَمْدُ وَلَكَ الشُّكْرُ"
(أبو داود والنسائي وابن السني )
" Allah’ım! Bende veya yarattıklarından herhangi birinde bulunan her nimet yalnızca Sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd Sanadır. Şükür Sanadır. "
Kim sabahladığında bu sözleri söylerse o günün şükrünü yapmış olur.
Kim akşamladığında bu sözleri söylerse o gecenin şükrünü yapmış olur."
(Ebu Davud, Nesei, İbn Sünni)



"اَللَّهُمَّ عَافِنِي فيِ بَدَنِي ، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ سَمْعيِ ، اَللَّهُمَّعَافِنيِ فيِ بَصَرِي ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ.
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لاَ إِلَهَ إِلاَ أَنْتَ"
( تعيدها ثلاثاً حين تصبح ، وثلاثاً حين تمسي )
(أبو داود وأحمد والنسائي)
" Allah’ım! Bedenime afiyet ver. Allah’ım! Kulağıma afiyet ver. Allah’ım! Gözüme afiyet ver. Senden başka ibadete layık ilah yoktur.
Allah’ım! Küfürden ve fakirlikten sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Senden başka ibadete layık ilah yoktur. "
Sabah ve akşam üçer kere okunur.
(Ebu Davud 4/324, Ahmed 5/42, Nesei no: 32 Hasen senedle rivayet ettiler.)



"حَسْبِيَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ"
سَبْعَ مَراتٍ حين يصبح ويمسي.
(ابن السني وأبو داود)
" Allah bana kafidir. Ondan başka ibadete layık ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O büyük arşın Rabbidir ."
Bu Sabah ve akşam yedi defa söylenir .
(Ebu Davud, İbn Sünni , sahih senedle rivayet ettiler)



"أَعُوذُبِكَلِمَاتِاللهِ التَّامَّاتِمِنْشَرِّ مَا خَلَقَ"
ثَلاثَ مَرَّات.
( الترمذي وأحمد)
" Yarattığı şeylerin şerrinden Allah’ın tam ve eksiksiz sözüne (Kur’an’ına) sığınıyorum "
bunu üç kere söyler
(Ahmed, Tirmizi, sahih senedle rivayet ettiler)



"اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ ،
اَللَّهُمَّإِنِّيأَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ دِينيِ وَدُنْيَايَ وَأَهْليِ ، وَمَاليِ ،
اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي ، وَآمِنْ رَوْعَاتِي ، وَ احْفَظْنيِ مِن بَيْنِ يَدَيَّ ، وَمِنْ خَلْفِي ، وَعَنْ يَمِينيِ ، وَعَنْ شِـمَاليِ ، وَمِـنْ فَوْقِي ، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتيِ"
(أبو داود ، ابن ماجة)
" Allah’ım! Ben senden dünyada ve ahirette af ve afiyet isterim.
Allah’ım! Ben dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında senden af ve afiyet isterim.
Allah’ım! Ayıplarımı ört, korktuğum şeylerden beni emin kıl ve beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek musibetlerden koru. Alt tarafımdan gelecek ani felaketten de senin azametine sığınırım. "
(Ebu Davud, İbni Mace sahih senedle rivayet ettiler.)



"اَللَّهُمَّ عَالِمَ الْغَيْبِوَالشَّهَـادَةِ ، فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ، رَبَّ كُلِّشَيْءٍ وَمَلِيكَهُ ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي، وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكِهِ ، وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءاً ، أَوْ أَجُرَّهُ إِلىَ مُسْلِمٍ"
(الترمذي وأبو داود)
" Ey gizli ve açık olan her şeyi bilen , gökleri ve yeri örneksiz yaratan, her şeyin Rabbi ve Meliki olan Allah’ım! Şahitlik ederim ki Sen’den başka ibadete layık ilah yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve tuzağından, kendi nefsime veya başka bir müslümana kötülük etmekten sana sığınırım. "
(Ebu Davud, Tirmizi sahih senedle rivayet etti.)



"بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَيَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ"
(ثلاثاً)
(أبو داود ، الترمذي)
" İsmini anmakla ne yerde, ne de gökte hiç bir şeyin zarar vermediği Allah’ın adı ile... O her şeyi işitir, her şeyi bilir. "
Sabah ve akşam üçer defa bunları söyleyene Allah’ın izni ile hiç bir şey zarar vermez.
(Ebu Davud,Tirmizi, İbni Mace sahih senedle rivayet etti.)



"رَضِيـتُ بِاللهِ رَبًّا ، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً ، وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّىالله ُعَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَبِيّاً"
(ثلاثاً)
(التِّرمِذِي)
" Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, nebi olarak Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’den razı oldum. "
(Sabah ve akşam üçer defa)
(Tirmizi sahih senedle)



"سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِه ِ، عَدَدَ خَلْقِهِ ، وَرِضَا نَفْسِهِ ، وَزِنَةَ عَرْشِهِ وَمِدَادَكَلِمَاتِهِ"
(مُسْلِمٌ)
" Yarattıklarının sayısınca, zatının rızasınca, arşının ağırlığınca, kelimelerini yazmak için gereken mürekkep miktarınca, Allah’a hamdeder ve O’ nu bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim. "
(Üçdefa okunur.)
(Müslim 4/2090)



"سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِه ِ"
(مائة مرة)
(مُسْلِمٌ)
"Allah’a hamdederek O’nu bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim."
(Yüz defa söylenir.)
(Müslim 4/2071)



"يَاحَيُّ يَا قَيوُّمُ ، بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ ،
أَصْلِحْ ليِ شَأْنِي كُلَّهُ ،
وَلاَ تَكِلْنيِ إِلى َنَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ"
(البزار والحاكم)
"Ey Hay ve Kayyum! Senin rahmetinle Sen’den yardım isterim.
Benim bütün hallerimi düzelt.
Beni göz kırpması kadar bir zaman bile nefsime bırakma."
(El-Bezzar, Hakim 1/ 545 rivayet etti ve sahih dedi.)



"لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَه ُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ"
(مئة مرة في كل اليوم)
(البخاري ومسلم)
" Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye kadirdir. "
(Her gün yüz kere okunur.)
(Buhari 4/95, Müslim 4/2071)



"إذا أصْبَحَ أحَدُكُم فَلْيَقُل :
"أَصْبَحْنَاوَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ،
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هَذَا الْيَوْمِ ،فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ ، وَبَرَكَتَهُ ، وَهُدَاهُ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّمَا فِيهِ وَشَرِّمَا بَعْدَهُ"
ثمُ إذا أمْسَى فَليقل مثل ذلك "
( أبُو دَاوُدَ )
" Sizden biriniz sabahladığında şöyle desin:
" Biz (Allah’a kul olarak) sabahladık. Bütün mülk de alemlerin Rabbi olan Allah’ın olarak sabahladı.
Allah’ım! Senden bu günün hayrını, fethini, zaferini, nurunu, bereketini, hidayetini isterim. Bu günde olan şerden ve bundan sonra olacak şerden sana sığınırım. "
Sonra akşamladığı zaman da böyle söyler."
(Ebu Davud sahih senedle rivayet etti.)



: قَالَ رَسُولُ اللَّهِصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
" مَنْ قَالَ حِينَ يُصْبِحُ :
"لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ"
كَانَ لَهُ عَدْلَ رَقَبَةٍ مِنْ وَلَدِ إِسْمَاعِيلَ. وَحُطَّ عَنْهُ عَشْرُ خَطِيئَاتٍ، وَرُفِعَ لَهُ عَشْرُ دَرَجَاتٍ. وَكَانَ فِي حِرْزٍ مِنَ الشَّيَطَانِ حَتَّى يُمْسِيَ. وَإِذَا أَمْسى ، فَمِثْلُ ذلِكَ حَتَّى يُصْبِحَ "
(ابن ماجة)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
" Kim sabahladığı zaman:
"Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tektir. O’ nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye kadirdir."
derse ona İsmail (a.s)’in oğlundan bir köle azad etmiş gibi sevab verilir ve onun on günahı silinir, on derece de yükseltilir. Akşamlayıncaya kadar şeytandan korunur. Akşamlayınca bunu söylerse sabaha kadar aynı mükafatı alır. "
(İbn Mace sahih senedle rivayet etti.)



كان النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يقول إذا أصبح وإذا أمسى :
"أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ الإِسْلاَمِ وَعَلَى كَلِمَةِ اْلإِخْلاَصِ ، وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنـَا مُحَمَّدٍ صَلَّىاللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ ، حَنِيفاً مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ"
(أحمد وابن السني)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sabahladığı ve akşamladığı zaman şöyle derdi:
" İslam fıtratı üzerine, ihlas kelimesi (lailahe illallah kelimesi) üzerine, nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in dini üzerine, hanif ve müslüman olup müşriklerden olmayan babamız İbrahim’in milleti üzerine sabahladık. "
(Ahmed 3/406, İbn Sünni No: 34 sahih senedle rivayet ettiler.)



وعن عبد الله بن خُبَيب قال :
: قَالَ رَسُولُ اللَّهِصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
" ( قُل ) قُلتُ :
يا رسول الله ما أقول ؟ قال :
" قُلْ هو الله أحد " والمُعَوَّذَتَين حين تُمسي ، وحين تُصْبِح ثَلاثَ مَرَّاتٍ تَكْفِيكَ مِن كُلِّ شيء "
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(قُلْ هُوَاللهُ أَحَدٌ * اَللهُ الصَّمَدُ * لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ * وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً أَحَدٌ)
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ * مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ * وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ * وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فيِ الْعُقَدِ * وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ)
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ * مَلِكِ النَّاسِ * إِلَهِ النَّاسِ * مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ * الَّذِي يُوَسْوِسُ فيِ صُدُورِ النَّاسِ * مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ)
( أبُو دَاوُد والتِّرمِذِي)
Abdullah b. Hubeyb radiyallahu anh’den şöyle rivayet edilmiştir:
" Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana dedi ki:
" Söyle!" Dedim ki:
" Ey Allah’ın rasulü! Ne söyleyeyim?" Şöyle dedi:
" De ki; O Allah tektir" (ihlas suresini) ve muavvezeteyni (felak ve nas surelerini) sabahladığın ve akşamladığın zaman üçer kere okursan senin her şeyine yeter."
(Ebu Davud 4/322, Tirmizi 5/567sahih senedle rivayet ettiler.)



"اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ عِلْماً نَافِعاً وَرِزْقاً طَيِّباً وَعَمَلاً مُتَقَبَّلاً"

" Allahım! Senden, faydalı bir ilim, temiz (helâl) bir rızık ve makbul bir amel dilerim. "
(Sabahlayınca söylenir.)
(İbn es-Sünnî, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle h.54. İbn Mâce, h. 925. Zâdü’l-Meâd, 2/375.)



"أَسْتَغْفِرُ اللهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ"
( البُخَارِيومُسْلِمٌ )
" Allah’tan mağfiret (bağışlanma) diler, O’na tevbe ve istiğfâr ederim. "
(Günde yüz defa okunur.)
(Buharî, Fethu’l-Bârî, 11/101. Müslim, 4/2075.)



" اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ"
( أبُو دَاوُدَ )
" Hamd, tümüyle yalnız bir olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, kendisinden sonra peygamber olmayan (Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem)in üzerine olsun. "
(Sahih-i Ebu Davud (2/698)



"اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسلِّمْ عَلَى نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ"

" Allah’ım! Senin salât ve selâmın Nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in üzerine olsun."
(Sabah, akşam onar defa)
(Mecmeu’z-Zevâid, 10/120. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, 1/273.)
 
Üst Alt