alıntıdır
İnsan şöyle bir durup geçmişe bakıyor, belki de çok kere Bunun için mi, bunlar için mi uğraştık bu kadar, mücadele ettik, laf tükettik? diyor.
Aynı şeyler toplum olayları için de geçerli, bir olay çıkıyor, çıkarılıyor, hep birlikte üzerine gidiyoruz, her kafadan bir ses...
Son yirmi yılda toplum en çok hangi konularla uğraşmış baksanıza!
*
Birincisi terör, ikincisi türban...
İkinciden başlayalım, çünkü birincisine bakıp nelerle uğraşmışız diyemeyiz.
Yığınakta yapılan hata yolda düzeltilmiyor.
*
Ortada Ben Kürdüm diyen milyonlarca insan varken Hayır, sen Kürt değilsin, dağ Türküsün diye bir saçmalık, bizi ancak buraya getirir.
Onlar dağ Türkleriymiş, ayaklarındaki kızaklar kar üstünde kart kurt edermiş...
Böyle bir saçmalığa toplumun kaç yılı verdiğini düşünsenize.
Yazık olmadı mı?
*
Olağanüstü hal valisi Hayri Kozakçıoğlu anlatmıştı...
Ankaradan talimat gelir:
Avrupadan heyet geliyor, köylere gidecekler aman biz Kürdüz falan demesinler...
Kozakçıoğlu, yakın köylere gidip görüşmüş, anlatmış, tam otomobile biniyor, yaşlı bir adam koşarak gelmiş.
Ama beyim biz Kürdüz!
*
İşte gerçek bu...
O gün adama Kürdüm dedirtmeyiz, bugün Başbakan Erdoğan Bırakın gelsin bakalım! dese Apoyu Çankayada ağırlayacağız!..
Daha neler? diyeceksiniz.
Barzani ile Talabaniyi Çankayada kim ağırlamıştı!
*
Gelelim başörtüsünün Frenkçesi türbana...
Kaç yıl kavga ettik, kaç kız üniversiteye giremedi, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi, YÖK, Meclis...
Erbakanın dediği çıktı mı?
Rektörler size selam duracak!
Rektörler bir yana, alaylar selam duruyor.
Şöyle bir bakalım.
Cumhurbaşkanının saygıdeğer eşi türbanlı mı?
Türbanlı!
Başbakanın eşi türbanlı mı?
Türbanlı!
Şimdiki Meclis Başkanı Cemil Çiçekin eşini hatırlamıyoruz ama bundan önceki başkanlardan Bülent Arınçın eşi türbanlıydı.
Bakanlar, genel müdürler, müsteşarlar; sayın, kaçının eşleri türbansız?
Dışişleri Bakanının eşi bile türbanlı...
Sırada üniformalıların sayın eşleri var herhalde...
*
Değmiş mi, değer miymiş?..
Üniversiteye sokulmayan kızlara yazık olmadı mı?
İnsan şöyle bir durup geçmişe bakıyor, belki de çok kere Bunun için mi, bunlar için mi uğraştık bu kadar, mücadele ettik, laf tükettik? diyor.
Aynı şeyler toplum olayları için de geçerli, bir olay çıkıyor, çıkarılıyor, hep birlikte üzerine gidiyoruz, her kafadan bir ses...
Son yirmi yılda toplum en çok hangi konularla uğraşmış baksanıza!
*
Birincisi terör, ikincisi türban...
İkinciden başlayalım, çünkü birincisine bakıp nelerle uğraşmışız diyemeyiz.
Yığınakta yapılan hata yolda düzeltilmiyor.
*
Ortada Ben Kürdüm diyen milyonlarca insan varken Hayır, sen Kürt değilsin, dağ Türküsün diye bir saçmalık, bizi ancak buraya getirir.
Onlar dağ Türkleriymiş, ayaklarındaki kızaklar kar üstünde kart kurt edermiş...
Böyle bir saçmalığa toplumun kaç yılı verdiğini düşünsenize.
Yazık olmadı mı?
*
Olağanüstü hal valisi Hayri Kozakçıoğlu anlatmıştı...
Ankaradan talimat gelir:
Avrupadan heyet geliyor, köylere gidecekler aman biz Kürdüz falan demesinler...
Kozakçıoğlu, yakın köylere gidip görüşmüş, anlatmış, tam otomobile biniyor, yaşlı bir adam koşarak gelmiş.
Ama beyim biz Kürdüz!
*
İşte gerçek bu...
O gün adama Kürdüm dedirtmeyiz, bugün Başbakan Erdoğan Bırakın gelsin bakalım! dese Apoyu Çankayada ağırlayacağız!..
Daha neler? diyeceksiniz.
Barzani ile Talabaniyi Çankayada kim ağırlamıştı!
*
Gelelim başörtüsünün Frenkçesi türbana...
Kaç yıl kavga ettik, kaç kız üniversiteye giremedi, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi, YÖK, Meclis...
Erbakanın dediği çıktı mı?
Rektörler size selam duracak!
Rektörler bir yana, alaylar selam duruyor.
Şöyle bir bakalım.
Cumhurbaşkanının saygıdeğer eşi türbanlı mı?
Türbanlı!
Başbakanın eşi türbanlı mı?
Türbanlı!
Şimdiki Meclis Başkanı Cemil Çiçekin eşini hatırlamıyoruz ama bundan önceki başkanlardan Bülent Arınçın eşi türbanlıydı.
Bakanlar, genel müdürler, müsteşarlar; sayın, kaçının eşleri türbansız?
Dışişleri Bakanının eşi bile türbanlı...
Sırada üniformalıların sayın eşleri var herhalde...
*
Değmiş mi, değer miymiş?..
Üniversiteye sokulmayan kızlara yazık olmadı mı?