Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Terbiye

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
TERBİYE

Her insanın geleceği çocukluk ve gençlik çağlarındaki intibâ ve tesirlerle sımsıkı alâkalıdır. Çocuklar ve gençler yüksek duygularla coşup şahlanacakları bir iklimde yetişiyorlarsa zihnî ve fikrî durumları itibariyle diri, ahlâk ve fazilet itibariyle de örnek olacaklardır.

İnsan, duygularının pes şeylerden uzak olduğu ölçüde insandır. Kalbi kötü duyguların baskısı altında, ruhu nefsanîliğin cenderesine takılmış kimseler, sûretâ insan görünseler bile düşünmek îcab edecektir. Terbiyenin bedene ait olan kısmını hemen hemen herkes bilir ama, asıl işe yarayan fikrî ve hissî terbiyeyi anlayan çok azdır. Oysaki, birinci şıkda daha ziyâde adalî güçleriyle beden insanları, ikinci şıkda ise ruh ve ma’nâ insanları yetişir.

Bir milletin ıslahına, fenaları imhâ etmekle değil; nesilleri millî kültür ve millî terbiye ile insanlığa yükselterek hizmet edilmelidir. Din, tarih şuuru ve gelenekler halîtasından ibaret mukaddes bir tohumu, yurdun dörtbir bucağında çimlendirmedikten sonra, imhâ edilen her fenanın yerinde birkaç tane yenisi bitecektir.

Çocuklara okutulacak kitaplar, şiir olsun nesir olsun, düşünceye kuvvet, ruha metânet, ümit ve azme fer verecek mahiyette olmalıdır ki, iradeleri güçlü, fikirleri sağlam nesillere sahip olabilelim.

Kız çocukları ilerde deruhte edecekleri çocuklarının terbiyesine göre, bir çiçek gibi nazik, ince ve şefkatli yetiştirilmeleri esas olmakla beraber, hak düşüncesine sahip çıkmaları bakımından da polat gibi olmalarına dikkat edilmelidir. Yoksa, nezaket ve incelik uğruna onları bir kısım miskinler, âcizler haline getirmiş oluruz. Unutmayalım dişi arslan da yine arslandır.

Terbiye başlıbaşına bir güzelliktir ve kimde olursa olsun takdir edilir. Evet, câhil dahi olsa, terbiyeli olduğu takdirde sevilir. Millî kültür ve millî terbiyeden mahrum milletler, kaba, câhil ve serseri fertlere benzerler ki; bunların ne dostluğunda vefâ ne de düşmanlıklarında ciddiyet olmaz. Böylelerine güvenenler hep inkisâr-ı hayâle uğrar, bunlara dayananlar er-geç desteksiz kalırlar.

Bir üstada çıraklık yapmamış ve sağlam bir kaynaktan terbiye almamış mürebbî ve mürebbiyeler, başkalarının yollarına fener tutan körler gibidirler. Çocukta görülen arsızlık, şımarıklık, bağrında geliştiği kaynağın bulanık olmasından meydana gelmektedir. Ailedeki duygu, düşünce ve hareket intizamsızlığı katlanarak çocuğun ruhuna akseder. Tabiî ondan da topluma...

Mekteblerde en az diğer dersler kadar terbiye ve millî kültür üzerinde durulmalıdır ki, vatanı cennetlere çevirecek sağlam ruh ve sağlam karakterli nesiller yetişebilsin. Tâlim başka terbiye başkadır. İnsanların çoğu muallim olabilir ama, mürebbî olan çok azdır.

En lüzumlu olduğu halde en az üzerinde durulan dersler, millî kültür ve millî terbiye dersleridir. Birgün dönüp bu yolu işletebilirsek, milletin terakkisi adına en isabetli kararı vermiş olacağız.

Ruhları aynalar gibi parlak, fotograf makinaları kadar süratli kayıt yapan çocukların ilk mektebleri, kendi haneleri, ilk terbiyecileri de anneleridir. Annelerin, sağda solda harcanmadan iyi birer terbiyeci olarak yetiştirilmeleri bir milletin varlığı ve bekâsı için en mühim bir esastır.
 
Üst Alt