Kalpteniman
New member
TASAVVUF, 2
TASAVVUF İSLAMI SÖZDE
DEĞİL ÖZDE YAŞAMAKTIR..
Muhterem kardeşlerim
Selamı aleyküm. Daha evvel, H:Z ALLAHIN veli kullarını şeytana benzetenlere cevaptır yazısını faydası olur ümidiyle sizlerin nazarı dikkatine sunmustuk.şimdi ise ikinci yazımızı sizlere sunuyorum.
Tabiidir ki, Hidayet H.z. ALLAHTANDIR Kula düşen doğru bildiğini söylemektir.Fakat yaşayıp görmediği hissedip anlamadıği hayatı okuduğu kitaplarla ve kendi aklı ile değerlendiren kişiler yanılmaktan kurtulamazlar.neden dersek olayları yaşayan bilir yaşamayan ne bilir.
Herkezin aklı ise bir değildir.Nefsani akıllı insanlar olduğu gibi ki, insanların çoğu bu akıldadır. Yeme içme giyme gezme taklidi ibadet ile mutfak ve afedersiniz, tuvalet arasında ömrünü geçirir. Fakat aklı Nurani ise, bu güzel insanlar azın azıdırlar şehveti azmasın diye az yer az içerler. Bir gün Peygamber s.a.v. efendimize sahabilerden bir kişi geliyor.
Ya Resulallah, ne yapsam nefsime hakim olamıyorum bana nasihat edermisin diyor.
Resulullah s.a.v. Efendimiz,Oruç tut buyurmuşlar. bu hadisi şerifi hepimiz biliyoruz. bu hadisi şeriften anladığımız, gerçek boğazına hakim olamıyan nefsine hakim olamaz.
Onun için ALLAH dostları az yemeyi az içmeyi adet edinirler ve müritlerine de ayni rejimi uygulamaya azami gayret gösterirler ve düşününüz ki. fazla yemekten meydana gelen obazite Hastalığının dünyayı sardığı günümüzde insanlar dervişler gibi az yeseler şeker hastası , tansiyon hastası kalp hastası olmazlar.
işte tasavvufa giren müridin ilk kazancı zahiri faydası olan sihhatini korumasıdır ikinci kazancı ise şehvetini azdırmadığı için namusunu korumasıdır. bu yaşanmış ve tecrübe edimiş bir gerçektir ki, nefis küçüldükçe Ruh kuvvetlenir Ruh kuvvetlenince de, Hz. ALLAHA karşı sevgi çoğalır onun için Resulullah S.a.v. Efendimiz,
En şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki nefsindir buyurmuştur. (beyhaki) muhterem kardeşlerim. insan dünyaya gelip akılbali olduğunda zahiri batini tahsilini kendi ailesinden öğrenmesiyle başlar.
Annesi babası ninesi ve dedesinden ne görüyorsa o şeyleri benimser ve gelecek yaşamında ona lazım olan Zahiri, elle tutulan gözle görünen dünya bilgilerini. Batini ise, Dünyada görünmeyen Ahiret hayatının ölümsüz hayat bilgilerini öğrenir ve, Dünya ve Ahirete ait sınavları başlamış olur. Ne sanslı bir insandır ki , islamı yaşayan bir ailesi var. Ve ne talihsiz bir insandir ki, islamı yaşamayan bir aileden yetişip dünya ve Ahiret sınavına devam ediyor.
iste tasavvuf, islami bilgilerden mahrum ailelerden yetişen insanların dinlerini öğrenmeleri için, zahiri Alimlerin nefslerini dengelemeleri için, bir kapısı dünyaya, bir kapısı Ahirete açılmış okuldur. Bu okula giren insan, şeriatın emirlerini ve Resulullah s.a.v. Efendimizin emirlerini eksiksiz uygulamaya özen gösterir.şeriatın yaşanmadığı bir yol, zaten sırati mütakim yolu değildir. şeriati yaşamayan ve kendini şeyh ilan eden kimsenin ıse,şeytanın vekili olama olasılığı daha fazladır.ne hazindir ki, madde ve menfaatlarını bu mübarek yoldan temin eden sahte şeyhler çok yerlerde faaliyet göstermekte insanları bu mübarek yola karşı şüpheye sokmaktadırlar. bunu fırsat bilen yapılan iğrenç icraatların reklamını yapan yazdıkları broşürler ile Halka duyuran Ehli sünnet düşmanı vahhabiler ise kendi sapık fikirlerini yaymaya devam ediyorlar.son gelen haberlere göre bosnada karargah kurmuşlar oradaki imana susamış insanların itikatlarını karma karış etmişlerdir. Bu, sünneti seniyye ve evliya düşmanı insanların dağıttığı kitapları okuyanlar, h.z. ALLAHIN sevdiği veli kullarına düşman oluyorlar. h.z. ALLAH c.c.Hadisi kudsi de ise, Her kim benim veli kuluma düşmnlık eder ise, Ben ona Harp ilan ederim buyuruyor.buhari. Ayeti kerimede ise, İYİ BİLİN Kİ,ALLAHIN VELİ KULLARI İÇİN, HİÇ BİR KORKU YOKTUR ONLAR MAHZUN DA OLMIYACAKLARDIR.ONLAR TAKVAYA ERMİŞ OLANLARDIR DÜNYA HAYATINDA DA, AHİRETTE DE, ONLAR İÇİN MÜJDELER VARDIR. ALLAHIN VERDİĞİ SÖZLERDE ASLA DEĞİŞME YOKTUR.BU EN BÜYÜK SAADETİN TA KENDİSİDİR.Yunus 62.63.64. Ömürleri boyunca gece gündüz ibadet ve riyazetler ile Dünya lezzetlerini bırakıp, h.z. ALLAHI tercih eden veli kullar,işte bu ayeti kerimede geçen taltıfi ilaheyeye mazhar olmuşlardır.Onun için, bu mübarek yolcuların yolunu karalamaya uğraşan insanların kitaplarını okumuyalım şu anda Medinede yaşadığım bir hadideyi hatırladım. 1995 yında Hacc farizasını eda etmek nasip oldu Mekkede vazifemizi eda edip medineye gelmiştik Peygamber efendimizin kabri şerifini ziyarete gitmiştik yanımda kendisini tanımadığım bir genç duvarlara el sürüyor durmadan ağlıyordu bu sahneyi uzaktan seyreden sonradan Vahhabi olduğunu öğrendiğim bir şahıs uzaktan yanımdaki gence, O ellerini sürüp ağladığın fayanslar türkiyeden geldi sen ise onlara değer veriyorsun genç ise onların nereden geldiği önemli değil bulunduğu mekan önemli dedi. ben o kişinin yanına gittim ve, o insanla alay ediyorsun hemde bu işi peygamber Efendimizin kabri şerifinin yanı başında yapıyorsun sende biliyorsun ki, o insan peygamber efendimizin aşkı ile fayanslara el sürüyor fayanslardan da medet beklemiyor O fayansların yapıştığı duvarların çevresi içinde yatan h.z. ALLAHIN habibine olan sevgisinden yapıyor keşke sende bu aşk ateşine tutulsaydın onun gibi göz yaşı dökseydin Ahirete göçmeden peygamberinle mana aleminde buluşur onun nurlu yüzünü görürdün deyince bu mümkün mü, dedi tabii dedim bu halinle hayalinden bile geçirme ancak onun şünnetine sımsıkı sarılır onu canından çok seversen olur dedim. Muhterem kardeşlerim H.Z. ALLAH C.C. cümlemizi beğenip seçtiği islam yolunun özünde bulundursun yanlış yola sapıp Ahiret Hayatında elleri boş kalanlardan eylemesin. Kalpten iman ettiğimiz gerçek şudur ki, H.Z. ALLAHIN beğendiği yolda Şeriat ve sünneti seniyye eksiksiz uygulanır. şeriatı ve sünneti yaşamayan , kendisini şeyh olduğunu iddia eden bir kimsenin Havada uçtuğunu dahi görsek onun peşinden gidilmez. Bir de şu var ki h.z. ALLAHIN beğendiği yolda Her yapılan iş ALLAH için yaplır o toplulukta Maddeden çok manaya önem verilir.Buna delil, h.z. ALLAH C.C. ayeti kerimede, SİZDEN ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN ONLAR DOĞRU YOLDADIR .Yasin .21. buyuruyor.diğer bir Ayeti kerimede ise,EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL. buyuruyor. İşte, h.z. ALLAHIN yolunu bu ve bu emirleri duyuran Ayeti kerime ve Hadisi şerif emirlerine uyanların yolu Sırati müstakim yoludur.Şan şöhret menfaat peşinde koşan Şeriat ve sünneti seniyyeyi hafife alan guruplar şüpheli yollardır. Riyazet konusuna gelince, Geçmişte olduğu gibi günümüzde de aynı şekide o perhizi uygulamaya çalışanların olduğunu duyuyoruz Bizim etrafımızda,orta yolu tutmuş helal gıda yiyen şüpheli gıdalardan kaçınan ve, çok yeme alışkanlığından kurtulmak isteyenleri gördüğümü söyleyebilirim. Geçmiş uzun yıllar önce çok ağır riyazet yapan Vecd ve cezbeye kapanan ALLAH dostlarını Teskeretül evliya kitabında hayat hikayelerini okuyabilirsiniz. Muhterem kardeşlerim. Riyazet konusunu biraz açmak istiyorum. Şöyle ki, Riyazete başlayan kişi,Az yemekle az içmekle Gönlünü h.z.ALLAHA döndürmekle ibadet ve taata karşı kuvvet kazanır gecesi gündüzü h.z. ALLAHI zikir ve Murakaba ile geçmeye başlar.Bu çalışma devam ederken nefsi her geçen gün kuvvetten düşmeye Ruhu Vücuduna Hakim olmaya başlar. bu hal tamamen geliştiğinde ise artık o kişinin vücudu H.Z. ALLAHIN nurları ile nurlanır zaman gelir bütün vücudu nur olur bazı zaman ise nurun ateşinden o kişide Vecd ve cezbe hali zuhur eder. işte tam o hale giren insan Her yerde H.Z. ALLAHIN hazır ve nazır olduğunu her görünen varlıkların h.z. ALLAHA ait olduğunu kafa gözüyle müşahade eder. öyle olur ki zaman gelir kendi vücudunu dahi inkar eder ve. h.z. ALLAHA ait olduğunu kabul eder.Bu konuyu yazarken Beyezidi bestami hazretlerinin kıssası hatırıma geldi.Bir gün o mübarek veliyi birisi ziyarete gelir kapıyı vurur tam o anda da mübarek veli vecd halindedir ve o haliyle kim o der, dışarıdan beyazidi görmek istiyorum deyince,, Git şimdi burada ALLAHTAN başka kimse yok deyince o kişi etrafa yayıyor ki Beyazit kendisini haşa ALLAH zannediyor .İşte o zaman anlaşılmayan gerçeği bu zaman da anlayan çok az. h.z.ALLAHIN nuru ile nurlanan böyle güzel insanların kusurlarını araştıran gıybetini yapan Ehli sünnete karşı çıkanlar,derhal tevbe etmelidirler. Bir kaç sene evvel savaş ay ve ekibi Organ nakline karşı çıkan mübarek bir velinin robot resmini yaptırıp, Atv televizyonunda kendi sesi ile taklit ederek seslendirmişti. çok üzülmüştük. Çünkü, o mübarek zatı tanıyordum Her sözünü Kuranı kerimenin getirdiği emirlere göre konuşuyordu. ve organ naklinin ruh bedenden ayrılmadan yapıldığını bu işi yapanların katil olduklarını söylüyordu. O zaman Aklımdan geçmişti ki, bu insan ateş ile oynuyor bu ateş bunu yakar. aradan bir kaç yıl geçti. şimdi öğrendik ki, savaş ayın sesi kısılmış bu bir tesadüf mü, yoksa ceza mı gördü onu ancak h.z. ALLAH bilir. Hz. ALLAH c.c. cümlemizi Rızasına uygun yaşayan kullarından olmamızı nasip etsin Amin. VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN. ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED...........
kalpteniman.
TASAVVUF İSLAMI SÖZDE
DEĞİL ÖZDE YAŞAMAKTIR..
Muhterem kardeşlerim
Selamı aleyküm. Daha evvel, H:Z ALLAHIN veli kullarını şeytana benzetenlere cevaptır yazısını faydası olur ümidiyle sizlerin nazarı dikkatine sunmustuk.şimdi ise ikinci yazımızı sizlere sunuyorum.
Tabiidir ki, Hidayet H.z. ALLAHTANDIR Kula düşen doğru bildiğini söylemektir.Fakat yaşayıp görmediği hissedip anlamadıği hayatı okuduğu kitaplarla ve kendi aklı ile değerlendiren kişiler yanılmaktan kurtulamazlar.neden dersek olayları yaşayan bilir yaşamayan ne bilir.
Herkezin aklı ise bir değildir.Nefsani akıllı insanlar olduğu gibi ki, insanların çoğu bu akıldadır. Yeme içme giyme gezme taklidi ibadet ile mutfak ve afedersiniz, tuvalet arasında ömrünü geçirir. Fakat aklı Nurani ise, bu güzel insanlar azın azıdırlar şehveti azmasın diye az yer az içerler. Bir gün Peygamber s.a.v. efendimize sahabilerden bir kişi geliyor.
Ya Resulallah, ne yapsam nefsime hakim olamıyorum bana nasihat edermisin diyor.
Resulullah s.a.v. Efendimiz,Oruç tut buyurmuşlar. bu hadisi şerifi hepimiz biliyoruz. bu hadisi şeriften anladığımız, gerçek boğazına hakim olamıyan nefsine hakim olamaz.
Onun için ALLAH dostları az yemeyi az içmeyi adet edinirler ve müritlerine de ayni rejimi uygulamaya azami gayret gösterirler ve düşününüz ki. fazla yemekten meydana gelen obazite Hastalığının dünyayı sardığı günümüzde insanlar dervişler gibi az yeseler şeker hastası , tansiyon hastası kalp hastası olmazlar.
işte tasavvufa giren müridin ilk kazancı zahiri faydası olan sihhatini korumasıdır ikinci kazancı ise şehvetini azdırmadığı için namusunu korumasıdır. bu yaşanmış ve tecrübe edimiş bir gerçektir ki, nefis küçüldükçe Ruh kuvvetlenir Ruh kuvvetlenince de, Hz. ALLAHA karşı sevgi çoğalır onun için Resulullah S.a.v. Efendimiz,
En şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki nefsindir buyurmuştur. (beyhaki) muhterem kardeşlerim. insan dünyaya gelip akılbali olduğunda zahiri batini tahsilini kendi ailesinden öğrenmesiyle başlar.
Annesi babası ninesi ve dedesinden ne görüyorsa o şeyleri benimser ve gelecek yaşamında ona lazım olan Zahiri, elle tutulan gözle görünen dünya bilgilerini. Batini ise, Dünyada görünmeyen Ahiret hayatının ölümsüz hayat bilgilerini öğrenir ve, Dünya ve Ahirete ait sınavları başlamış olur. Ne sanslı bir insandır ki , islamı yaşayan bir ailesi var. Ve ne talihsiz bir insandir ki, islamı yaşamayan bir aileden yetişip dünya ve Ahiret sınavına devam ediyor.
iste tasavvuf, islami bilgilerden mahrum ailelerden yetişen insanların dinlerini öğrenmeleri için, zahiri Alimlerin nefslerini dengelemeleri için, bir kapısı dünyaya, bir kapısı Ahirete açılmış okuldur. Bu okula giren insan, şeriatın emirlerini ve Resulullah s.a.v. Efendimizin emirlerini eksiksiz uygulamaya özen gösterir.şeriatın yaşanmadığı bir yol, zaten sırati mütakim yolu değildir. şeriati yaşamayan ve kendini şeyh ilan eden kimsenin ıse,şeytanın vekili olama olasılığı daha fazladır.ne hazindir ki, madde ve menfaatlarını bu mübarek yoldan temin eden sahte şeyhler çok yerlerde faaliyet göstermekte insanları bu mübarek yola karşı şüpheye sokmaktadırlar. bunu fırsat bilen yapılan iğrenç icraatların reklamını yapan yazdıkları broşürler ile Halka duyuran Ehli sünnet düşmanı vahhabiler ise kendi sapık fikirlerini yaymaya devam ediyorlar.son gelen haberlere göre bosnada karargah kurmuşlar oradaki imana susamış insanların itikatlarını karma karış etmişlerdir. Bu, sünneti seniyye ve evliya düşmanı insanların dağıttığı kitapları okuyanlar, h.z. ALLAHIN sevdiği veli kullarına düşman oluyorlar. h.z. ALLAH c.c.Hadisi kudsi de ise, Her kim benim veli kuluma düşmnlık eder ise, Ben ona Harp ilan ederim buyuruyor.buhari. Ayeti kerimede ise, İYİ BİLİN Kİ,ALLAHIN VELİ KULLARI İÇİN, HİÇ BİR KORKU YOKTUR ONLAR MAHZUN DA OLMIYACAKLARDIR.ONLAR TAKVAYA ERMİŞ OLANLARDIR DÜNYA HAYATINDA DA, AHİRETTE DE, ONLAR İÇİN MÜJDELER VARDIR. ALLAHIN VERDİĞİ SÖZLERDE ASLA DEĞİŞME YOKTUR.BU EN BÜYÜK SAADETİN TA KENDİSİDİR.Yunus 62.63.64. Ömürleri boyunca gece gündüz ibadet ve riyazetler ile Dünya lezzetlerini bırakıp, h.z. ALLAHI tercih eden veli kullar,işte bu ayeti kerimede geçen taltıfi ilaheyeye mazhar olmuşlardır.Onun için, bu mübarek yolcuların yolunu karalamaya uğraşan insanların kitaplarını okumuyalım şu anda Medinede yaşadığım bir hadideyi hatırladım. 1995 yında Hacc farizasını eda etmek nasip oldu Mekkede vazifemizi eda edip medineye gelmiştik Peygamber efendimizin kabri şerifini ziyarete gitmiştik yanımda kendisini tanımadığım bir genç duvarlara el sürüyor durmadan ağlıyordu bu sahneyi uzaktan seyreden sonradan Vahhabi olduğunu öğrendiğim bir şahıs uzaktan yanımdaki gence, O ellerini sürüp ağladığın fayanslar türkiyeden geldi sen ise onlara değer veriyorsun genç ise onların nereden geldiği önemli değil bulunduğu mekan önemli dedi. ben o kişinin yanına gittim ve, o insanla alay ediyorsun hemde bu işi peygamber Efendimizin kabri şerifinin yanı başında yapıyorsun sende biliyorsun ki, o insan peygamber efendimizin aşkı ile fayanslara el sürüyor fayanslardan da medet beklemiyor O fayansların yapıştığı duvarların çevresi içinde yatan h.z. ALLAHIN habibine olan sevgisinden yapıyor keşke sende bu aşk ateşine tutulsaydın onun gibi göz yaşı dökseydin Ahirete göçmeden peygamberinle mana aleminde buluşur onun nurlu yüzünü görürdün deyince bu mümkün mü, dedi tabii dedim bu halinle hayalinden bile geçirme ancak onun şünnetine sımsıkı sarılır onu canından çok seversen olur dedim. Muhterem kardeşlerim H.Z. ALLAH C.C. cümlemizi beğenip seçtiği islam yolunun özünde bulundursun yanlış yola sapıp Ahiret Hayatında elleri boş kalanlardan eylemesin. Kalpten iman ettiğimiz gerçek şudur ki, H.Z. ALLAHIN beğendiği yolda Şeriat ve sünneti seniyye eksiksiz uygulanır. şeriatı ve sünneti yaşamayan , kendisini şeyh olduğunu iddia eden bir kimsenin Havada uçtuğunu dahi görsek onun peşinden gidilmez. Bir de şu var ki h.z. ALLAHIN beğendiği yolda Her yapılan iş ALLAH için yaplır o toplulukta Maddeden çok manaya önem verilir.Buna delil, h.z. ALLAH C.C. ayeti kerimede, SİZDEN ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN ONLAR DOĞRU YOLDADIR .Yasin .21. buyuruyor.diğer bir Ayeti kerimede ise,EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL. buyuruyor. İşte, h.z. ALLAHIN yolunu bu ve bu emirleri duyuran Ayeti kerime ve Hadisi şerif emirlerine uyanların yolu Sırati müstakim yoludur.Şan şöhret menfaat peşinde koşan Şeriat ve sünneti seniyyeyi hafife alan guruplar şüpheli yollardır. Riyazet konusuna gelince, Geçmişte olduğu gibi günümüzde de aynı şekide o perhizi uygulamaya çalışanların olduğunu duyuyoruz Bizim etrafımızda,orta yolu tutmuş helal gıda yiyen şüpheli gıdalardan kaçınan ve, çok yeme alışkanlığından kurtulmak isteyenleri gördüğümü söyleyebilirim. Geçmiş uzun yıllar önce çok ağır riyazet yapan Vecd ve cezbeye kapanan ALLAH dostlarını Teskeretül evliya kitabında hayat hikayelerini okuyabilirsiniz. Muhterem kardeşlerim. Riyazet konusunu biraz açmak istiyorum. Şöyle ki, Riyazete başlayan kişi,Az yemekle az içmekle Gönlünü h.z.ALLAHA döndürmekle ibadet ve taata karşı kuvvet kazanır gecesi gündüzü h.z. ALLAHI zikir ve Murakaba ile geçmeye başlar.Bu çalışma devam ederken nefsi her geçen gün kuvvetten düşmeye Ruhu Vücuduna Hakim olmaya başlar. bu hal tamamen geliştiğinde ise artık o kişinin vücudu H.Z. ALLAHIN nurları ile nurlanır zaman gelir bütün vücudu nur olur bazı zaman ise nurun ateşinden o kişide Vecd ve cezbe hali zuhur eder. işte tam o hale giren insan Her yerde H.Z. ALLAHIN hazır ve nazır olduğunu her görünen varlıkların h.z. ALLAHA ait olduğunu kafa gözüyle müşahade eder. öyle olur ki zaman gelir kendi vücudunu dahi inkar eder ve. h.z. ALLAHA ait olduğunu kabul eder.Bu konuyu yazarken Beyezidi bestami hazretlerinin kıssası hatırıma geldi.Bir gün o mübarek veliyi birisi ziyarete gelir kapıyı vurur tam o anda da mübarek veli vecd halindedir ve o haliyle kim o der, dışarıdan beyazidi görmek istiyorum deyince,, Git şimdi burada ALLAHTAN başka kimse yok deyince o kişi etrafa yayıyor ki Beyazit kendisini haşa ALLAH zannediyor .İşte o zaman anlaşılmayan gerçeği bu zaman da anlayan çok az. h.z.ALLAHIN nuru ile nurlanan böyle güzel insanların kusurlarını araştıran gıybetini yapan Ehli sünnete karşı çıkanlar,derhal tevbe etmelidirler. Bir kaç sene evvel savaş ay ve ekibi Organ nakline karşı çıkan mübarek bir velinin robot resmini yaptırıp, Atv televizyonunda kendi sesi ile taklit ederek seslendirmişti. çok üzülmüştük. Çünkü, o mübarek zatı tanıyordum Her sözünü Kuranı kerimenin getirdiği emirlere göre konuşuyordu. ve organ naklinin ruh bedenden ayrılmadan yapıldığını bu işi yapanların katil olduklarını söylüyordu. O zaman Aklımdan geçmişti ki, bu insan ateş ile oynuyor bu ateş bunu yakar. aradan bir kaç yıl geçti. şimdi öğrendik ki, savaş ayın sesi kısılmış bu bir tesadüf mü, yoksa ceza mı gördü onu ancak h.z. ALLAH bilir. Hz. ALLAH c.c. cümlemizi Rızasına uygun yaşayan kullarından olmamızı nasip etsin Amin. VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN. ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED...........
kalpteniman.
Son düzenleme: