A
yıllar oldu bir can var suyun ötesinde.
yıllar oldu bir heyecan var anadolunun dört bir yerinde.
aziz misafir gönlünü hoş tut, testerelere boyun uzattıktan sonra asrın zekeriyaları bu dava kalmayacak boynu bükük yerlerde.
suyun ötesiyse gidecez sen ağlama yeter. türkistana yol nasip olursa varıp gidecez. çin maçin kutuplar ve sıcaklar ülkelerine yol gözükürse gideceğiz elbet.
muştusu duyulacak nam-ı celili muhammedinin ve ezanı okunacak minarelerden, gideceğiz elbet.
bir gün kutuplardan dönerse bir cenaze ve sıcaklar ülkesinden bir muhacirin gelirse naaşı, bil ki o yürek heyecanında olan ikinci dirilişin yol arkadaşlarıdır.
gidilen yerlerde vasiyetimiz var bizim en mukaddes emanetlerin arasında tuttuğumuz. davaya yeminiz var ve vasiyetimiz cepte. "eğer biterse ömür sermayesi ne olur götürmeyin bizi anadoluya varsın analarımız görmesin tenimizi gayrı ve bacılarımız varsın ağlamasın cansız bedenimizin yanıbaşında. ölürsek şayet gömün bizi hicret diyarımıza ve mümkünse gömün bizi mektebin boş arsasına. gelen güller sabah baksınlar mezarımıza ve akşam giderken baksınlar mezar taşımıza."
en sevgili gelirse şayet bu uzak diyarlara, sen merak etme ey suyun ötesindeki yiğit, kimse olmasa bile onu mezar taşlarımız selamlayacak. eğer eğilir de mezartaşımıza bir el sürerse bu yeter bize efendim.
kimdir bu diye sorarsa o sadık dosta, o cibril-i emine elbet varsa şansımız buralarda, seni sevenlerdendir ya resulullah der.
seni sevenler, sevgine gönül verenlerdir ya resulullah,
ilklerin sancağını dert edinenlerdir, sancağı suyun ötelerine ulaştırmaya yemin edenlerdir ya resulullah.
hicreti senden duyup hicrete gönül verenlerdir ya resulullah, davana sadakat yemini edenlerdir.
ağlayan suyun ötesindeki yiğidin ardından gidip seni hoşnut etmek isteyenlerdir ya resulullah.
gözlerimiz o ellerde olacak ve kalplerimiz mezartoprağında olacak. uzanırsa şayet eli resulullahın,
mezartaşı feryat edecek toprak ağlayacak altında ağlayamayan gözler yerine. toprak öpecek o pak elleri elleri
, toprak altında el öpemeyen eller yerine..
sen merak etme ey suyun ötesindeki muhacir ve sen merak etme yiğid dede. onu misafir ederiz senin yerine...
ne derlerse desinler, sen ağlama yeter.
alıntıdır.....
yıllar oldu bir heyecan var anadolunun dört bir yerinde.
aziz misafir gönlünü hoş tut, testerelere boyun uzattıktan sonra asrın zekeriyaları bu dava kalmayacak boynu bükük yerlerde.
suyun ötesiyse gidecez sen ağlama yeter. türkistana yol nasip olursa varıp gidecez. çin maçin kutuplar ve sıcaklar ülkelerine yol gözükürse gideceğiz elbet.
muştusu duyulacak nam-ı celili muhammedinin ve ezanı okunacak minarelerden, gideceğiz elbet.
bir gün kutuplardan dönerse bir cenaze ve sıcaklar ülkesinden bir muhacirin gelirse naaşı, bil ki o yürek heyecanında olan ikinci dirilişin yol arkadaşlarıdır.
gidilen yerlerde vasiyetimiz var bizim en mukaddes emanetlerin arasında tuttuğumuz. davaya yeminiz var ve vasiyetimiz cepte. "eğer biterse ömür sermayesi ne olur götürmeyin bizi anadoluya varsın analarımız görmesin tenimizi gayrı ve bacılarımız varsın ağlamasın cansız bedenimizin yanıbaşında. ölürsek şayet gömün bizi hicret diyarımıza ve mümkünse gömün bizi mektebin boş arsasına. gelen güller sabah baksınlar mezarımıza ve akşam giderken baksınlar mezar taşımıza."
en sevgili gelirse şayet bu uzak diyarlara, sen merak etme ey suyun ötesindeki yiğit, kimse olmasa bile onu mezar taşlarımız selamlayacak. eğer eğilir de mezartaşımıza bir el sürerse bu yeter bize efendim.
kimdir bu diye sorarsa o sadık dosta, o cibril-i emine elbet varsa şansımız buralarda, seni sevenlerdendir ya resulullah der.
seni sevenler, sevgine gönül verenlerdir ya resulullah,
ilklerin sancağını dert edinenlerdir, sancağı suyun ötelerine ulaştırmaya yemin edenlerdir ya resulullah.
hicreti senden duyup hicrete gönül verenlerdir ya resulullah, davana sadakat yemini edenlerdir.
ağlayan suyun ötesindeki yiğidin ardından gidip seni hoşnut etmek isteyenlerdir ya resulullah.
gözlerimiz o ellerde olacak ve kalplerimiz mezartoprağında olacak. uzanırsa şayet eli resulullahın,
sen merak etme ey suyun ötesindeki muhacir ve sen merak etme yiğid dede. onu misafir ederiz senin yerine...
ne derlerse desinler, sen ağlama yeter.
alıntıdır.....