alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
Prof.Dr.İbrahim Canan hocanın tercüme edip hazırladığı, 18 ciltten müteşekkil ve Kurandan sonra en muteber yani itibar gören, Buhari ve Müslimin de içinde bulunduğu bu muazzam eseri sizin için faydalı olacağına inanıyoruz. Ciddi bir gayret ve teveccühle bu eseri okumaya yöneldiğinizde beklentinizin fevkinde istifade edeceğinize inanıyoruz.
Pratiğe aktarmanın yolu olarakta öğrendiklerimizi ihtiyaç hissederek ve konunun ehemmiyetini de nazarı dikkate alarak bunları uygulamaktır.
Peygamber efendimiz (asm) ;
"Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir." Evet Sünnet-i Seniyeye ittiba, mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid'aların istilâsı zamanında sünnet-i seniyeye ittiba etmek daha ziyade kıymettardır. Hususan fesad-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyenin küçük bir âdâbına müraat etmek, ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor.
Doğrudan doğruya Sünnete ittiba etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı hatıra getiriyor. O ihtardan o hatıra, bir huzur-u İlahî hatırasına inkılab eder. Hatta en küçük bir muamelede, hatta yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyeyi müraat ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevablı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor. Çünki o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a ittibaını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan şâri-i hakikî olan Cenab-ı Hakk'a kalbi müteveccih olur, bir nevi huzur ve ibadet kazanır.İşte bu sırra binaen Sünnet-i Seniyeye ittibaı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.
Evet Cenab-ı Hakk'a iman eden, elbette ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bilâ-şübhe Habibullah'ın gösterdiği ve takib ettiği yoldur.
Resullullah Efendimizin (asm) sünnetleri üç grupta toplanır:
Birincisi, akvali, yani “ashabına bizzat yaptığı sözlü tavsiyeler, uyarılar, teşvikler.”
İkincisi ef’ali, yani “ortaya koyduğu uygulamalar, icra ettiği işler.”
Üçüncüsü ise ahvali, yani hâliyle insanlık âlemine sergilediği örnek ahlâk ve davranışlardır.
Allah’ı çok sevmek ve O’ndan çok korkmak “ahval” grubuna giren çok önemli iki sünnettir.
“İçinizde Allah’ı en çok seven benim. Ve O’ndan en fazla da ben korkarım.” (Hadis- Şerif)
Tevekkül, sabır, hilm, tevazu, şefkat, cömertlik kısacası Kur’an ahlâkının bütün şubelerini yaşamak ve hayata mal etmek sünnetin ahval grubuna girer.
Pratiğe aktarmanın yolu olarakta öğrendiklerimizi ihtiyaç hissederek ve konunun ehemmiyetini de nazarı dikkate alarak bunları uygulamaktır.
Peygamber efendimiz (asm) ;
"Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir." Evet Sünnet-i Seniyeye ittiba, mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid'aların istilâsı zamanında sünnet-i seniyeye ittiba etmek daha ziyade kıymettardır. Hususan fesad-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyenin küçük bir âdâbına müraat etmek, ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor.
Doğrudan doğruya Sünnete ittiba etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı hatıra getiriyor. O ihtardan o hatıra, bir huzur-u İlahî hatırasına inkılab eder. Hatta en küçük bir muamelede, hatta yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyeyi müraat ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevablı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor. Çünki o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a ittibaını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan şâri-i hakikî olan Cenab-ı Hakk'a kalbi müteveccih olur, bir nevi huzur ve ibadet kazanır.İşte bu sırra binaen Sünnet-i Seniyeye ittibaı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.
Evet Cenab-ı Hakk'a iman eden, elbette ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bilâ-şübhe Habibullah'ın gösterdiği ve takib ettiği yoldur.
Resullullah Efendimizin (asm) sünnetleri üç grupta toplanır:
Birincisi, akvali, yani “ashabına bizzat yaptığı sözlü tavsiyeler, uyarılar, teşvikler.”
İkincisi ef’ali, yani “ortaya koyduğu uygulamalar, icra ettiği işler.”
Üçüncüsü ise ahvali, yani hâliyle insanlık âlemine sergilediği örnek ahlâk ve davranışlardır.
Allah’ı çok sevmek ve O’ndan çok korkmak “ahval” grubuna giren çok önemli iki sünnettir.
“İçinizde Allah’ı en çok seven benim. Ve O’ndan en fazla da ben korkarım.” (Hadis- Şerif)
Tevekkül, sabır, hilm, tevazu, şefkat, cömertlik kısacası Kur’an ahlâkının bütün şubelerini yaşamak ve hayata mal etmek sünnetin ahval grubuna girer.