Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sünnet De Vahye Dayanır:

hakka davet

New member
Katılım
25 Eyl 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
53
Sünnet De Vahye Dayanır

Kur'ân-ı Kerîm, Sünnet'e başvurmayı emretmekle kalmaz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bütün sözlerinin hak olduğunu, hatalara karşı korunduğunu da belirtir: Necm Sûresi'nde: "O, hevasından konuşmaz, onun konuşması kendisine yapılan bir vahiy iledir" (Necm: 53/3-4) buyrulmaktadır.

Bâzı âlimlerimiz, burada Kur'ân kastedildiğini ifâde etmişse de, âyet ve hadîslerden elde edilen başka delillere de dayanan büyük ekseriyet, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bütün sözlerinde hataya karşı korunduğu yâni ismet sâhibi olduğu görüşünde birleşmiştir.

Sünnetin de ilâhî kaynaktan geldiğine, Cenâb-ı Hakk'ın irşâd ve irâdesi altında Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a öğretildiğine dâir Kur'ân'î bir diğer delil şu âyettir: "Nitekim biz size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size Kitab'ı ve Hikmet'i öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek, aranızdan bir peygamber gönderdik" (Bakara: 2/151).

Başta İmam Şâfiî olmak üzere birçok âlimlerimiz âyette geçen hikmet'ten muradın Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünneti olduğunu belirtmiştir.
Sünnet'in Kur'ân âyetiyle te'yîd edilen semâvî yönü sebebiyle onun, İslâm Dinî için zaruretini belirtmek maksadıyla bâzı âlimlerimiz şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünnetini, tıpkı Kur'ân-ı Kerîm'i (ezberleyip) koruduğumuz gibi (ezberleyip) korumamız gerekmektedir. Zira yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Resulüm size her ne getirdi ise onu alın, her ne yasakladı ise onu terkedin" (Haşr: 59/7);"

Sünnet'in dinden bir parça olduğu hususunda daha önce kaydettiğimiz Kur'ân'î delilleri hatırlatan bir başka usul âlimi tahkikini şöyle tamamlar: Kur'ân'da yer verilen deliller şu gerçeği ortaya koyar: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın getirdiği her şey, emir buyurduğu veya yasakladığı her mesele hüküm itibariyle, Kur'ân'da gelenlere mülhaktır. Bunları da Kur'ân'da gelenlere (değer yönüyle ayırım yapmadan) ilâve etmek şarttır".

Öncelikle kendi mezhebimiz olan Hanefî mezhebinin görüşlerini aksettiren Serahsî'nin açıklamasını da burada kaydetmemizde fayda var. Usûl'ünde: "...Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir" (Mâide: 5/44) âyetini açıklarken, Serahsî: "Burada "indirilen"den maksat Kitabullah ve Resûlün Sünneti'dir" der, buna şâhid olarak yukarıda kaydettiğimiz âyetlerden bir kısmını zikreder.

Bu meseleyi bir hadîs-i şerifle noktalayalım:
"Hevası benim getirdiklerime tâbi olmadıkça sizden hiç kimse inanmış olmaz"

İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 1/342-343.
 

hakka davet

New member
Katılım
25 Eyl 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
53
Vahy-İ Metlüv- Vahyi Gayrı Metlüv (Okunan Vahiy Ve Okunmayan Vahiy)

Kur'ân, hadisi kudsî ve hadisin tarif ve vasıfları, okunan vahy ile okunmayan vahyin ne olduğunu ortaya koymaktadır:

Kur'ân, Cebrail (a.s) vasıtasıyla Arapça lafız ve hak manalar da Hz. Peygamber'e vahy edilen, O'nun Allah'ın Rasûlü olduğuna delil ve insanların hidayeti ile doğru yolu bulmaları için bir düstur, okunması ile ibadet edilerek, Allah'a yakınlık kazanılan, mushaflarda yazılı, Fatiha sûresi ile başlayıp Nâs sûresi ile sona ermiş, tevatür yoluyla kitap olarak bize kadar intikal etmiş ve Allah'ın koruması ile en ufak bir değişikliğe uğratılmaksızın nesilden nesile okunarak intikal edecek, beşerin bir benzerini meydana getirmekten aciz bulunduğu ilâhî kelamdır.

Kudsî Hadis, Allah'ın, manaları Hz. Peygamber'e (s.a.s) ilham ettiği fakat lafızlarını Peygamber (s.a.s)'in ifade ettiği, Kur'ân'dan sayılmayan, okunmakla ibadet olunmayan (Kur'ân gibi namazda okunmaz), ahad yolla (tevatürle değil) Rasûlüllah (s.a.s)' tan nakledilmiş ve onun tarafından da Allah'a nisbetle ifade edilmiş sözlerdir. Kudsî hadis hakkında iki görüş vardır: 1- Kudsî hadislerin hem sözleri hem de manası Allah'tandır, fakat Kur'ân'dan bir âyet değillerdir. 2-Kudsî hadislerin manası, diğer hadisler gibi Allah'tan, sözleri ise Rasûlüllahtandır.

Hadîs, tahdis mastarından bir isimdir, haber vermek manasınadır. Sonraları Rasûlüllah (s.a.s)'e nisbet edilen bir söze veya fiile yahut bir takrire hadis denmiştir. Sünnet ise lügatte, kişinin takib ettiği yol, pratik hayatta hal ve tavır, âdet, gidiş, sîret gibi manalara gelir. Hadîs alimlerince hadîs ile sünnet aynı manada kullanılmıştır.

Sünnet kelimesi Hz. Peygamber'e nisbet edildiği zaman da onun sözleri, yani hadis-i şerifleri, fiilleri ve takriri anlaşılır. Sünnet, dolayısıyla hadis-i şerifler "vahy-i gayrı metlüv" dür ve özellikleri şunlardır:
1- Yalnız manası Allah tarafından vahyedilmiştir, sözleri Rasûlüllah (s.a.s)'e aittir.
2- Bu sebeple manayı iyi anlayanların, onu yalnız manasıyla nakletmeleri caiz görülmüştür.
3- Lâfzı mu'ciz değildir.
4- Okunarak ibadet edilmez (namazda okunsa namaz bozulur).
5- Uykuda ve uyanıkken, meleksiz ve melekle türlü vahiy şekilleriyle gelmiştir.
6- Kur'an için yukarıda sayılan diğer özellikler burada aranmaz.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Sünnet vahiydir...
Hadis vahiy değildir...
Sünnet tevatürdür, hadis ahad...
Her hadis sünnet belirtmez yani her hadis sünnet değildir...
 

hakka davet

New member
Katılım
25 Eyl 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
53
Meydana Gelişi Açısından Sünnetin Çeşitleri:

“Hz. Peygamber’den bize intikal eden her şey” demek olan sünnet ya da hadis, değişik nitelikli bazı unsurlar ihtiva etmektedirler. [1]

Sünnet, Kur'ân-ı Kerim'den sonra ikînci ana kaynaktır. Fıkıh usulünde delil olarak kullanılan sünnet, Hz. Peygamber'den geliş şekline göre; söz, fiil veya tasvip (takrir) olmak üzere üçe ayrılır. [2] Bazı alimler vasıf (vasfi) sünneti ilave ederek dörde ayırırlar. [3]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] İsmail Lütfü Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 26.
[2] Zekiyüddin Şa'ban, Usulül-Fıkh, Terc. İbrahim Kafi Dönmez, Ankara 1990, s. 66; Hamdi Döndüren, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/456.
[3] İsmail Lütfü Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 27.
 

Ferrar_

New member
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
cebrailin nuzülünün teşrif için olduğunu anlayamanlar talimi İlahinin cibrilden evvel olduğunun farkına varamayanlar çoktur
Rahman suresi 1-2 = O rahman Kuranı öğretti
Hazrati Muhammedin Öğretmeni Allahtır Allah
Hazreti adem bütün eşyanın isimlerini öğrettim diyor
Hazreti Muhammede ise Kuranı öğrettim diyor...
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
madem vahye dayanır neden kuranda geçmiyor.


herşey kuranda tam manasıyla bunun açıklayıcısı yine peygamberin sözleridir yazmaz bunu ilk önce bir ögren kuran size hz. aişenin bir sözünü ifade etmek isterim onun yaptıgı her şey kuran ve kuranın ölçüsü içindedir ve hiç bir şekilde kurana aykırı hareket etmezdir peygamberin hayatı ve sözleri yaptıgı hareket ve söyledigi sözlerde ALLAHın beniösemiş oldugu çerçeve içindedir çünkü kuranda ona itaat bana itaattır ifadesi yer alır örnek vereyim uhud savaşında peygambere itaat edilmedi ve ozaman onların basına neler geldi şimdi anlasıyorki peygamber ne söylerse ne buyuruyorsa dogrudur yani kuranın tam manasıyla açıklanması içinde bizler hadise başvurmalıyız egerki sizin gibi inkar edersek peygamberide yalanlamış sayarız ve her zaman bunun söylerimeyi severim bu bir hrıstıyanın söylemiş oldugu bir sözdür onları ilk önce peygamberin söylemiş oldugu sözleri inkar etirmeliyiz buda günümüzde olmuş ve örnek sizler sonra içlerine nifakve fitneyi sokmalıyız ve bugünde başarılı olmuşlardır sonra kuranı almalıyız bunuda iyi başardılar yakında insanlar çıkıp kuranın bir kısım ayetlerini inkar ederler ve ediyorlar bunu örneklerle vere biliriz netice itibari ile kuran peygamberin söylemiş oldugu ve yapmış oldugu bütün sözlerin dogru oldugunu söylüyor biz bunu inkarda etmeyiz
 

akell

New member
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
21
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
saygıdeger islamcı kardeşim
size bir kardeş olarak tavsiyemdir
lütfen ıstılahi kavramları araştırıp inceleyin
eleştirmek istediginiz konu hakkında ziyadesiyle araştırın
metolojisi olan konulara lütfen usul çerçevesinde bakın
birşeyin bakış açısıyla veya felsefesiyle konuştugumuz konunun ilmi tenkit ve elştirisini
ve usulünü birbiriden ayırıp konuşalım.


sizlerin çelişik veya çaprazlama ortaya koydunuz bir çok veriyi

hadis usulü ve tefsir usulü ile ilgili kitaplarda bulabilirsiniz

bizlerin hayretle karşılayacagı ifadeleri bile usül alimleri konuşmuş ve yazmıştır

bize düşen ayrılıkları degil vahdeti saglamlaştırmaktır.

vesselam...
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
kalın harflerle yazılan senin yazına dikkat çekmek istedim. kuran eksik midir? yada kuran açıklanamaz mıdır? senin alimlerin kuranı senden iyimi biliyorlar? kuran çözülemeyecek kadar karmaşık mıdır?


ben bu sorulara cevap beklerkende şunu belirtmeliyimki ' ben kuranı inkar etmiyorum.ne kuranı,ne peygamberi,nede diğer peygamberleri, nede melekleri, nede Allah(c.c.) ı inkar etmiyorum.
ben sizin önder dediğiniz örnek aldığınız insanları eleştiriyorum diye kafir, müşrik, düzenbaz gibi ifadelere maruz kalıyorum.

ben hiçbir zaman kuranı inkar etmedim içindeki bir kısım ayetleride inkar etmedim. siz bir kısım ayetleri inkar eder olmuşsunuz.

kuran apaçık bir kitaptır.onu ancak akıl sahipleri anlar.o gerçekten açıklayıcı bir kitaptır. ayetleri kuranda geçmesine rağmen siz daha herşey kuranda yoktur diyorsunuz. işte ben buna anlam veremiyorum.
buradaki ifade kuranın yetersiz oldugu ifadesi degildir egerki bunu anlasaydı bunu yazmadın zaten kuran yetersizde degildir insanların tam manasıyla dini anlaya bilmek için hadisler bu konuda yardımcıdır ve yine söylüyorum kuranı anlamak için hadis sartır bu konuda örnek verirsek kardeşim namaz bu konuda bir çok tartışma yapıldı bu konuda ve sadece kuran diyen kardeşlerim bir çok konuda tam manasıyla ifade edemediler namazın kılınısını evet apaçık kitap olduguda gerçektir bu kitabı tam açıklama yine peygamberin sözleri iledir yani sizin hadisleri inkarınız gibi bizim bu konuda ki ifademiz budur her şey tam manasıyla geçmez buradaki benim anlatmak isdegim ifade budur kardesim ilk yazdıgım yazıda bir eksiklik yapılmıştır uyardıgın için tsk ederim o yazı düzeltilecektir
 
Üst Alt