Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

şükürsüzlüğe ilaç yok!!!

bali-kocakurt

New member
Katılım
19 Haz 2007
Mesajlar
32
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
55
ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -1-

Sahip olduklarınızın bir listesini yapın...Vazgeçebildiklerinizi işaretleyin...
Ne o vazgeçebildiğiniz pek bir şey yok değil mi?
İnsanoğlu mutlak bir hüsranda...
En çok neye sahip olmak isterdiniz???
Son model bir araba,kocaman dublex bir villa,yazlık.....v.s. biraz daha sıradan isteklere bakalım...İyi bir iş,güzel,sıcak bir yuva,belki de otobüsün zamanında gelmesi,bir bilgisayar,iyi bir cep telefonu...İstekleriniz bitmek bilmiyor değil mi???
Sahip olduklarınızı gözden geçirin peki;Kulaklarınız var ama çok mu büyük;şekilsiz bir burnunuz mu var??Belki de güzelliğinizi yeterli görmüyor,aynaya bakmaktan nefret mi ediyorsunuz?
Öyleyse duymayan kulaklarınız,bir gülü koklamaktan aciz burunlardan,hatta aynaya baktığınızda iğrendiğiniz sivilceli suratınız hastalıklı olabileceğinin ihtimalini getirin aklınıza...Ne o korktunuz mu??Her insanın karşılaşabileceği pek çok hastalık,kaza var...Ne o başınıza gelmeyeceğinden emin misiniz?
Öyleyse sıkı durun!!!Her an karşınıza ,şükürsüzlüğünüzün cezası olarak ,sağlık problemi,kaza çıkabilir.Allah sizi muhafaza etsin.
Şükredin sağlığınıza,ailenize,huzurunuza,evinizdeki bir lokma kuru ekmeğe;öyle bir gülümseyin ki...Sizden zengin dünyada kimse yokmuş gibi..Evet sahip olduğunuz şeylerin değerini bilin...
Yazının devamında şükredenler ve etmeyenler arasındaki farkı göreceğiz...

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -2-

Parasızlığından şikayet edenlerin hepsinin elinde bir sigara efkarlı efkarlı yürüyorlardır...Yürüyüşleri yavaş ve bezgindir.Ama sigaraya verdikleri para günde bir paket içseler 2,5 Ytl den ayda 75 Ytl eder bu da bir ailenin bir aylık ekmek parasına denk...
Hele ev kadınları eve boş kaldıklarından şikayet ederler;çocukları sokakta başıboş eğitimsiz yetişirler;her türlü kötülüğe açık olarak...
Maddi özgürlük isterler aslında kariyer sahibi olmaktan çok;Ama bu paranın bedeli olarak konfeksiyonlarda,ofislerde kadınlıklarını kaybeder bir erkek gibi yaşamaya başlarlar;merhametten,sevgiden yoksun olarak...Para kazanırken en değerli şeylerini kaybederler;kadın olmanın nezaketini,annelik içgüdüsünü ...v.s.
Çocuk sahibi olamadıkları için perişan olan onca aile varken bu çocukları İslam’dan,maneviyattan uzak yetiştirmek şükürsüzlüktür...
Elhamdulillah demeli ama yetmez...Her türlü hareketimizde Allah'ın nazarındaki yerimize bakmalı (Ben bu duruma Rabbim’in katındaki pencereden bakmak diyorum);şükürsüzlüğe neden olacak hareketlerden uzak durmalıyız....
Şükretmezseniz elinizdeki nimeti de kaybedersiniz...Neye sahipseniz onu...Böylece sahip olabileceklerinizi de kaybederseniz.Bu bir ilahi kanundur.
Üçüncü bölümde şükre götüren yollar,imtihan dünyasında yaşadıklarımız ve çok yakın bir arkadaşımın şükür dolu hikayesini okuyacaksınız.

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -3-
Her sabah kalktığınızda size gülümseyen minicik bir surat gördüğünüzde Rabbim’ in nelere kadir olduğunu anlarsınız...Çocuklarınızdan bahsediyorum,bebekken ne kadar sevimlidir,büyüdükçe sorunları da büyür şüphesiz..İsyan etmeye,şükürden kaçmaya hatta lanet etmeye başlarsınız...Bu durumda bir imtihanı kaybetmişsiniz demektir...
Mal,evlat,güzellik,soy...v.s. sahip olduklarınızı Allah katında değerli kılmadıkça,yani İslam'a hizmette kullanmadıkça hiçbir değeri yoktur...
Eğer sahip olduklarınızı bu uğurda kullanabiliyorsanız şükretmelisiniz...
Çocuklarınız var;bu masraf demek,daha çok çalışmak demek,uğraşmak,sorumluluk demek...Eğer şükrünüzü yani onlara iyi bakmak(yer,gıda,sağlık,eğitim,sevgi),ihtiyaçlarını karşılamamak şükürsüzlüğünü yaparsanız...Allah-u Teala size bunu hatırlatıyor;Allah korusun elinizden alıyor bu güzel nimetleri...Allah-u Teala kaldıramayacağımız yükle bizi imtihan etmesin inşallah!!!
Şöyle son model bir otomobil,sitede 180 m² bir ev...Sahip misiniz?Öyleyse bol bol şükredin;sokakta binlerce insan soğuktan donuyor..Yok sahip değilsiniz öyle mi?yine şükredin....Şöyle ki son model arabanın kaza yapması durumunda sonuçları da ağır olur...
Ya şu son moda bir sürü mobilyayla tıka basa doldurduğunuz evinizin size ne gibi sıkıntılar verebileceğinizi düşündünüz mü?
Allah her şeyin hayırlısın versin!(Allah yolunda,İslam’a hizmet için harcanan mal hayırlıdır...Evlat;İslam’a hizmet edecek evlatlara sahip olmak hayırdır,Sıhhat;Eğer İslam’a hizmet davasında bir adım atacak kadar gücünüz varsa ve o adımı atmazsanız Allah-u Teala onu sizden şükürsüzlüğünüzün sonucu alır ve bu yolda yürüyeceklere verir)
Şimdi diyeceksiniz İslam’dan bi haber insanlar hem sağlıklı,hem zengin,hem de sahip olmadığımız her şeye sahipler...
İşte bu da sizin imtihanınız;Siz neye sahipseniz onla sorgulanacaksınız...
Biliyor musun?Her sabah kalktığımda iman dolu olduğuma şükrediyorum;İslamiyeti tanıdığıma, müslüman bir aileye sahip olduğuma ve her şeyden önemlisi bunların farkında olduğuma yani akıl sahibi olduğuma şükrediyorum!!!
Diyeceksiniz ki ,biz sahip olduklarımızı görmüyoruz,olmadıklarımız da aklımızdan çıkmıyor...
O zaman vazgeçebileceklerinizin bir listesini yapın.Bir de ne için vazgeçeceksiniz ya da şöyle demeliyim bence Allah için bu dünyada vazgeçebileceğim en değerli şeyler nelerdir?
-Annem
-Kardeşlerim (altı tane)
-Babam
-Arkadaşlarım
-Evim
-Cep telefonum
-Bir sürü var.....
Vazgeçebilir misiniz?Oysa siz vazgeçmeden Allah-u Teala onları sizden,sizi de onlardan alacak!
Çok mu kafanız karıştı!Başa dönelim;Neye şükredebilirsiniz?Bir liste çıkarın;hemen şimdi vaktiniz yok!

Bir sonraki yazıda bana çok yakın bir arkadaşımın nasıl şükrettiğin öğreneceksiniz;üzücü bir hikaye değil...

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -4-

Bir arkadaşım var ismini vermeyeceğim...
Çok zor bir hayat yaşadı hani hayatın kıyısında bir hayat,bebekken bir yangında her iki ayağını kaybetmiş...Kaybettiğinin aslında güzel bir yaşam olduğunu anlaması on iki yaşlarını bulmuş.O zamana kadar çok güzel bir çocukluk geçirmiş arkadaşım.O kadar çok gülerdi ki;sonunda ağlardı...
Çok yakın arkadaşı olmazdı.Asla küsmezdi hayata eğer ''tek bir özel arkadaşım olsa hep onunla vakit geçirmem gerekirdi'' derdi.Sonraları bu sorununu yendi,kendinden küçük çocukları toplayıp,organize eder,oyunlar kurardı,bir mahalle dolusu çocuğu etrafında topladı...Sonunda o kadar kalabalık bi arkadaş çevresi oldu ki...Hepsi onu çok seviyordu...Yaşları küçüktü ama ona yetiyordu var olmaları..
Sonra sıkıntılı okul dönemi,özürlü olmanın verdiği sıkıntılar az değildi ama arkadaşım yılmıyordu,vazgeçmiyordu...Onu izliyordum,mutsuzken bile çok mutlu gibiydi...Öyle bir gülümsüyordu ki...Ona acı çekiyor musun? diye soramıyordum.Cesaret edemiyordum cesaretini kırmaya...
Daha sonra fark ettim ki;O şükrediyordu;sahip olamayacaklarını değil,sahip olduklarıyla mutlu oluyordu.
Onunla arkadaş olmaya,yanında durmaya o liseye gidene kadar devam ettim.Mutluluğu ondan öğrendim...İnsanlar içinde ne kadar sessizse ,çocukların arasında o kadar neşeliydi ki...
Lise hayatında başarmayı öğrendi...Beşinci bölümde arkadaşımın hayatı değişiyor...
Bekleyin arkası bir saat sonra....
Asla gözyaşını değmeyecek bir şey için akıtma...Ve herkese gülümsemeyi öğren..Ona o olduğu için değil O 'ndan (Allah'tan) geldiği için gülümse...
Bir gülümsemenin nelere kadir olduğunu da bir sonraki bölümde öğreneceksiniz...
Mendilleri hazırlayın...

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -5-

Arkadaşım burslu olarak özel bir okulu(kolej) kazandı ve orda mükemmel bir İngilizce,kendine güven,imana bağlılık ve İslam’a hizmet anlayışı kazandı...
Herkes kara tahtayı ders çalışmak için kullanırken o resimler çizdi..Onu ne zaman görmeye gitsem...tahtada muhteşem bir sürü renkli tebeşir ile çizilmiş doğadan bir tablo vardı.O gün dersler bu tablo hatırına boş geçerdi...Bu yüzden sevilirdi...Resim ödevlerini yapamayanlar ona başvururdu.En çok sevdiği şey;şiir yazmaktı...Özlemleri dile getirmeyi şiirle yapanlar en hüzünlü insanlardır..O hüzünlü bir insandı...Okuldan ,onur öğrencisi olarak mezun olmuştu.Hayatta en çok istediği mezuniyet töreninde giydiği,dualarının kabulu sonucu sahip olduğu bir çift protezdi.Şimdi düşünüyorum da...Bir çift güzel bacağa sahip olmak bizim için önemsiz sıradan bir şey ama onun için ölümcül mutluluktu...
Beni denize götür dedi..Onu götürdüm...Deniz kenarında koşmaya başladı;Üsküdar kıyılarında koşmaya başladı...Rüzgar savuruyordu onu ama soğuğu önemsemiyordu...Sadece koşarken rüzgarı hissetmekti önemli olan böyle dedi...''Kaç kere koşabildiğin için şükrettin??''
Kaç kere atabildiğiniz adımlara şükrettiniz?Saydınız mı ne kadar çok adım atarsanız o kadar şükür...sonra yoruldu geri döndük...Sürekli bir şeyler mırıldanıyordu.Ne diyorsun dedim
''Elhamdulillah çekiyorum'' dedi''her adıma bir şükür'''
Sonra durdu kıpkırmızı bir suratla bana baktı ''ya ben artık attığım adımdan hesap sorulacaksam,artık bir değerim kalmadı,sizden bir farkım kalmadı...Artık bana bunlar mutluluk vermiyor ''dedi.Ağlayarak arabaya döndü.Onunla birlikte ağlıyordum.Onun kalbinin sırlarına vakıf değildim ama onun yanındaydım işte...
Yanında olduğunuz birileri varsa şükretmeniz gerekmez mi??
Ya yalnız olmak maddi bir şey değilse...o kadar kalabalıkta yalnızlık yaşamak daha acı değil mi???

ŞÜKÜRSÜZLÜĞe İLAÇ YOK ! -6-
Hayatınız da etki eden insanlar vardır;onları örnek alırsınız;mutluluk söz konusu olduğumda bu arkadaşımı örnek aldım...Her çizdiği resimde sahip olduklarına daha bir sıkı sarılış,acılara ve sıkıntılara karşı mükemmel bir tevekkül görebilirdiniz...
Çizim yaparken seyrettim onu,orda bir dünya kuruyordu,gözleri izlerken çizgileri,gözlerdeki manayı da çiziyordu sanki...
Üniversite sınavına birlikte hazırlandık ben bir üniversite kursuna yazılmak zorunda kaldım yani ücretini ödeyerek kaydoldum.O ise Allah’ın bir lütfü (Rabbim ona her daim bu durumlarda yardım ederdi) olarak burs kazandı.Ve iyi bir üniversite hazırlık gördük.
İkimizde üniversiteyi kazandık.Ama o istediği ve herkesin beklediği bölümü değil,bir alt bölümü kazandı...Tek cümleyle değerlendirdi sonucu ;
''Şükürler olsun!Rabbim beni zor bir imtihandan sakındı,O merhametlilerin en merhametlisidir''

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -7-

Arkadaşımla otobüsteydik,hani o saatlerce sürecek bir yolculuktu...Sıkıcıydı benim için,arkadaşım elinde kağıtlar bir şeyler karalıyordu.Otobüste bir çocuk ağlaması ayyuka yükseliyordu.Bir çocuk sebebini bilmediğimiz bir nedenle ortalığı yıkıyordu ve etrafında oturan yolcular o ailenin orda oturmasını istemiyordu.Sonunda çocuk ve ailesi hemen önümüzdeki boş koltuğa yerleştirildi.Arkadaşım yerinden kalktı ve ağlayan çocuğu işaret ederek;
-Benim bir yazı masasına ihtiyacım var bu masayı kiralar mısınız'' dedi göz kırparak.Annesi durumu anlayarak gülümsedi.
-Ama bu masa olmaz ki...ağlayan bi çocuk bu masa olmaz bundan'' dedi oyuna katılarak.Herkes gülmeye başlamıştı.
Arkadaşım işi heyecanlandırmak için cebinde her zaman taşıdığı bir avuç sakız ve şekeri göstererek;
-Ama ücretini bir avuç mücevher ile ödeyeceğim.''dedi...
çocuk başını kaldırdı;meraklanmıştı,gülümsedi şekerlere...sonrada arkadaşıma gülümsedi.
Gözleri yaşlı yaşlı arkadaşıma geldi;
-Ben masa olurum,dedi sırıtarak...Arkadaşımın koltuğuna geldi.Arkadaşım ciddi ciddi onu kucağına yüzüstü yatırdı.Bu sevimli altı yaşlarındaki çocuk vazifesini büyük bir ciddiyetle ifa amacıyla hareket ediyordu.Arkadaşım kağıtları sırtına yaydı...yazmaya başladı bi yandan da onu gıdıklıyordu kalemiyle,Çocuksa istifini bozmamak için azami çaba sarf ediyordu.Ama dayanamadı ve sonunda sabrının sonuna gelmiş olacak ki;
-Yaaa bitmedi mi ?Ben yoruldum. dedi acıklı bir şekilde,
Arkadaşım itiraz etti ama benim de desteğimle ücretini aldı.Sonra yanımıza oturdu ve afiyetle ücretini tek tek yemeğe başladı.Bir yandan da teşekkür ediyordu.
Sonra arkadaşımın yazdıklarını merak etti;
-Ne yazıyorsun abla?Ben de okuyayım mı?
Ağzı yüzü bulaşmış bu sevimli oğlan çocuğunu reddetmek kardeşimin de işine gelmezdi.
Elindeki kağıtları ona uzattı.Büyük bir merakla kağıda uzandı...
Üzerinde bir sürü karikatür vardı..Ben de bir yandan bakıyordum...Çok eğlenceliydi.O ağlayan çocuğun ilgisini çekmiş,susturmuştu...

ŞÜKÜRSÜZLÜĞE İLAÇ YOK ! -8-

Arkadaşım bu yeni küçük dostuyla çok güzel vakit geçirdi.Onu bu kadar mutlu eden..O çocukla karşılaşma şükrüdür...Şükür sahip olduklarından memnun olmaktır...Sağlığı veren Rabbim,hastalığı da veriyordu;Allah'tan razı olmaktır şükür...Allah'ın verdiği her musibet kurtuluşumuza vesile sayılmalı,öyle düşünmeli ve öyle yaşamalıdır...
Arkadaşım da böyle yapıyordu...Yaşadığı her anı Allah için yaşıyordu.Bu yolculukta, benim gibi sıkıcı bir arkadaş ile muhatap olmaktansa,kalbi sevgi dolu,ilgi bekleyen bir çocukla zaman geçirmesi bir lütuftu.
Çocuk,neşeli bir biçimde elindeki karikatürlere bakıyordu.Sonra kağıtların arkalarına bakmaya başladı.Her karikatürün arkasında bir şiir yazıyordu.Bu kadim dostumun ahlakından ileri geliyordu,hiçbir kağıt parçasını ziyan etmezdi.Hiçbir şekilde kullanamazsa,not almak için kullanırdı.
Çocuk, mısraları hecelemeye başladı;
Şimdi şiirin aklımda kalan kısmını yazacağım ama önce arkadaşımın bu şiir okunurken fenalaştığını ve aslında bedensel özürü dışında beyninde bulunan bir urdan dolayı beyin kanaması geçirip,kollarımda vefat ettiğini belirtmek isterim,aslında bu kadar kolay anlatılamaz bir olay.Üzerinden on yıl geçmesine rağmen hala içimi titreten bu olay,an be an gözümün önünde...Arkadaşım tekbir getirerek kollarıma yığıldı,Ambulans çağırmaya,bağrışmaya başlayan yolcuları susturdum ve durumu açıkladım;kendisinin çok hasta olduğunu ve Eyüp Sultan camiini görmek üzere Trabzon’dan yola çıktığını,durumu bildiğimi,korkmamalarını söyledim.Polisi çağırdılar,arkadaşımı kollarımdan sökercesine aldılar...
 
Üst Alt