Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Su Mucizesi...

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
>Su Mucizesi
>
>
>Sefa Saygılı
>
>KAR kristallerinin harika görüntüler verdiğini ve her kristalin diğerinden
>farklı olduğunu biliyoruz. Bu bilgiden yola çıkan Japon bilim adamı Masaru
>Emoto "Şayet suyu dondurup karda olduğu gibi kristallerine bakabilirsem,
>her
>kristalin eşsiz ve benzersiz olduğunu görürüm" fikrine varmış. Oluşturduğu
>buz kristallerinin fotoğraflarını çektiğinde son derece zarif ve değişik
>geometrik şekiller elde etmiş.
>
>Ancak deneyi şehir suyuyla yaptığından sonuç felâket olmuş. Bütünlüklü tek
>bir kristal bile şekillenmemiş. Suyu sterilize etmek için kullanılan
>klorun,
>suyun doğal yapısını düpedüz mahvettiğini tespit etmiş.
>
>Halbuki insan eliyle müdahale edilmemiş sulardan (kaynak ve pınar suları,
>buzullar, yeraltı suları, temiz akarsular vb) daima bütünlüklü harika
>şekilli kristaller teşekkül etmekteydi.
>
>Sonra Emoto farklı deneylere karar verdi: Sevgi ve nefret dolu kelimeler
>yazıp bu kâğıdı su dolu şişeye sardı ve suyun tepki verip vermeyeceğine
>baktı. Suyun "teşekkür ederim" yazısına son derece güzel bir kristalle
>karşılık verirken, hakaret ve nefret içeren cümlelere biçimsiz, parçalı
>kristal ürettiğini hayretle müşahade etti.
>
>Ayrıca suya okunan olumlu, teşvik edici kelimelerden çıkan titreşimlerin
>olumlu etki bıraktığını; olumsuz kelimelerin oluşturduğu titreşimlerin
>hayatımızı paramparça etme gücüne sahip olduğunu da gözledi.
>
>Suyun ürettiği kristallerle farklı bir dünyaya girmişti. "Su bana insan
>ruhunun zarafetini ve sevginin dünyamızdaki büyük etkisini öğretti" diyor.
>Bu deneylerden sonra Emoto "Şuurun ve kelimelerin enerjisinin, gözlerimizle
>gördüğümüz şeyleri değiştirebileceği" fikrine vardı.
>
>Cenab-ı Hak "Biz canlıyı sudan yarattık" (Enbiya, 30) buyuruyor. Su böylesi
>bir öneme sahip. Hayat için gerekli besinleri çözündürme ve bunları
>dağlardan nehirlere, oradan da okyanuslara taşıma gibi eşsiz yeteneklere
>haiz.
>
>EMOTO'DAN öğrendiğimiz bir başka husus da şu: İnsan beyni ve bedeni yüzde
>70
>sudan teşekkül etmiştir. Sevgiyle, iyi niyetle, Rabbimizin adıyla bir şeye
>yaklaştığımızda içimizdeki su bize olumlu cevap verecek, harika kristaller
>oluşturacaktır. Hepimiz bu müthiş enerjinin farkında olmalıyız. Çünkü
>herhangibir şeye nazar ettiğimizde bakış açımızla o şeyi etkileriz. "Ben
>neyim ki?" deyip geçmeyelim. Bakışlarımızda ve niyetimizde dünyayı
>değiştirecek güç vardır. Baktığımız insanın bünyesindeki su, çevredeki
>suyla
>rezonans içindedir. Sevgiyle, teşekkürle, karşımızdaki için hayır düşünerek
>ve iyi niyetle yaklaştığımızda çok şeyin güzel ve olumlu yönde değiştiğini
>görürüz. Cansız, şuursuz zannettiğimiz nesnelerin böyle olmadığını,
>kendilerine has bir şuurlarının olduğunu anlarız.
>
>İnsan bedeni zaten şuurludur ve şuur da ruhtur. Bedenimizde dolaşan suyun
>harikulade güzel kristaller oluşturma becerisine sahip olduğunu bir
>düşünelim. Sevgi ve huzurun iyileştirici gücünden daha üstün bir şey
>olmadığını anlarız. Sevgi dolu oldukça, negatif güçleri ortadan kaldırıp
>bedenimize yeniden dinçlik ve sıhhat kazandırırız.
>
>Bakış açımızla suyun tadının farklılaştığını biliriz. Yürüyüş veya benzeri
>egzersizden sonra veyahut güneşli bir havada susamışken içtiğimiz suyu
>ferahlatıcı ve lezzetli buluruz. İçimizden hissettiğimizi adeta suyun
>tadında fark ederiz.
>
>Meselâ Rabbimize verdiği nimetten dolayı şükrederek içtiğimizde suyun
>bizatihi kendisi fiziksel olarak dönüşüme uğrayacaktır. Aynı suyu farklı
>bir
>duyguyla içtiğimizde ise aldığımız tad değişecektir.
>
>Emoto, dua edilen suyu nda farklı kristaller verdiğini tespit etmiş:
>"Duanın
>titreşimlerinin sudaki her şeyi anında etkilediği şüphesizdir" diyor.
>
>Ciddi bir rahatsızlık geçirip bıçak altına yattığımda salih ve faziletli
>bir
>büyüğüm "şifa bulursun inşallah" niyetiyle bir şişe suya dua okuyup içmem
>için bana göndermişti. Geleneğimizdeki bu hadisenin bilimsel bir temelinin
>bulunduğunu da Emoto'nun tecrübelerinden anlıyoruz.
>
 
Üst Alt