T
Tanyeri
Guest
Kırık bir kalbi onaran en mahir san'atkârdır.
Akılsız kafaya bir kement düşer.
Çilesizlik maymuncuk gibi çok kapıyı açar ama hırsız elinde.
Yokuşta akmayan ter, çukurda gözyaşına dönüşür.
Yeri gelince ağlamak, gülmeğe yeğdir.
"Nâm-ı nişane kalmadı fasl-ı bahardan", diyen, toprağın altındaki çekirdeği görseydi?
Bazı insanlar gümüş renginde ufka benzerler; güneş onların sinesinden doğar.
Ölüm cisim çiçeğini soldurur, mânâ çiçeğini asla..
Taşlaşmış yüreğini yumuşatmadıkça, yolunu kesen taşlara kızmaya hakkın yoktur.
Hiç rüya görmediğinden yakınanlar vardır; hayat bir rüya değil mi?
İnsan nefsinin esiri olduğu nisbette insanlara esir olur.
Muallim, uzakları gören bir askerdir; asıl vatan olan kalbin ve ruhun hudutlarını bekler.
Menfi tenkitçi insanın sonu, akrep gibi bir alev çemberinde.kendi kendini sokmaktır.
Hayat cidaldir diyenin hâli, zevaldir.
Çilenin çiçeği muştulu bir istikbâldir.
Nefsi için gönül evini soyandan daha hırsız kim olabilir.
Feryatlı, uğultulu bir gecenin sabahı aydınlık ruh-efzâ olabilir.
Çocuk; yaprağında çiğ damlası eksik olmayan bir goncadır.
Ölüme çâre ilk insan ölürken bulundu: Ölüm...
Dokunma duygusunu yitirmiş bir ruha, kadife gibi sözler dahi kâr etmez..
Büyük insanlar yeryüzünün yıldızlarıdır.
Kimse, kendini cahilin kendini sandığından büyük göremez...
Sağlıklı düşünme, sağlıklı ruha vâbeste bir husustur.
Gözden yağmur yağmazsa, gönül fidanları büyümez.
Vicdanın sesine kulak vermeyenin gök gürültüsü ile kulak zarı patlar.
Ağlamasını bilmeyen belki gülebilir, lâkin gülmeyi idrak edemez.
Gölgeyi umursamaz insan, sanki sevdiği şeyler gölgeden başka birşey.
Mehmet Erdoğan
Akılsız kafaya bir kement düşer.
Çilesizlik maymuncuk gibi çok kapıyı açar ama hırsız elinde.
Yokuşta akmayan ter, çukurda gözyaşına dönüşür.
Yeri gelince ağlamak, gülmeğe yeğdir.
"Nâm-ı nişane kalmadı fasl-ı bahardan", diyen, toprağın altındaki çekirdeği görseydi?
Bazı insanlar gümüş renginde ufka benzerler; güneş onların sinesinden doğar.
Ölüm cisim çiçeğini soldurur, mânâ çiçeğini asla..
Taşlaşmış yüreğini yumuşatmadıkça, yolunu kesen taşlara kızmaya hakkın yoktur.
Hiç rüya görmediğinden yakınanlar vardır; hayat bir rüya değil mi?
İnsan nefsinin esiri olduğu nisbette insanlara esir olur.
Muallim, uzakları gören bir askerdir; asıl vatan olan kalbin ve ruhun hudutlarını bekler.
Menfi tenkitçi insanın sonu, akrep gibi bir alev çemberinde.kendi kendini sokmaktır.
Hayat cidaldir diyenin hâli, zevaldir.
Çilenin çiçeği muştulu bir istikbâldir.
Nefsi için gönül evini soyandan daha hırsız kim olabilir.
Feryatlı, uğultulu bir gecenin sabahı aydınlık ruh-efzâ olabilir.
Çocuk; yaprağında çiğ damlası eksik olmayan bir goncadır.
Ölüme çâre ilk insan ölürken bulundu: Ölüm...
Dokunma duygusunu yitirmiş bir ruha, kadife gibi sözler dahi kâr etmez..
Büyük insanlar yeryüzünün yıldızlarıdır.
Kimse, kendini cahilin kendini sandığından büyük göremez...
Sağlıklı düşünme, sağlıklı ruha vâbeste bir husustur.
Gözden yağmur yağmazsa, gönül fidanları büyümez.
Vicdanın sesine kulak vermeyenin gök gürültüsü ile kulak zarı patlar.
Ağlamasını bilmeyen belki gülebilir, lâkin gülmeyi idrak edemez.
Gölgeyi umursamaz insan, sanki sevdiği şeyler gölgeden başka birşey.
Mehmet Erdoğan