radikal
New member
Bir baş eğmesiydi sevdana tutkunluğum,
Bir gözündeki yakaladığım ifadeydi vurulduğum.
Ne sesindi, ne gülüşündü duyduğum,
Kimine az, kimine çok, ama; işte bu benim mutluluğum.
Fala inanmazdım, herkes gibi şarkılardan fal tutardım,
Kadın söylüyorsa sen, erkekse; ben söylüyor sanırdım.
Bir yazın gelse önüme, bana yazdığını sanırdım,
Küfür dahi etsen, muhabbet addeder üzerime alınırdım.
Şimdi esen bir meltem dağıtsa da saçlarımı,
Zaafiyatım aşikar be gülüm, dağılmıyor efkarım.
Hep hüzün tarafında kalan ben, hep özlenen sen,
Ayağa kalkmak istiyorum, ah! İşte olmuyor, taşımıyor ayaklarım.
Gideceğini söyleseydin bana, gelişine bu kadar sevinmezdim,
Gelişin zaten aniydi, gidişini hiç göremedim.
Hayat bir körebe misali, ben sanırım sensiz beceremedim,
Hep ebe olan ben, hep hayata sobelendim.
Bundan sonra hayat, varsın elli yıl daha devam etsin,
Ne çıkar sen yoksan, varsın gözyaşlarım hiç dinmesin,
Bu kadar sevmenin sonunda, hiç kimse ölümü temenni etmesin,
Vuslat son nefeste! ne öncesi, ne şimdi; sadece ahirimsin.
Giderken evlen demiştin, babalığın bana çok yakışacağını söylemiştin,
Bu sözü yaralamak için, düşünmeden mi sarfettin,
Babalık belki güzeldir, uzatan kollar önemli,
Senin sahibi olmadığın meyve, benim için çok mu değerli.
Sus artık! İçimde ben olup konuşma sevdiğim,
Beklemeye ahdettim, son nefese kadar bekleyeceğim.
Her söylediğin söz kanatıyor yaramı,
Sana kavuştuğum gün; Eyüp misali, dökeceğim kabukları!
Söz sana! senden daha çok seven olursa, evleneceğim!
Söz sana! senden daha çok seversem, arkama dönmeyeceğim!
Söz sana! senden daha güzel gülerse, gülüşüne aldanacağım!
Söz sana! senden daha çok deli bakarsa, bir bakışına yanacağım!
Söz bana! sen rahat ol diye, her sözü vereceğim!
[email protected]
Bir gözündeki yakaladığım ifadeydi vurulduğum.
Ne sesindi, ne gülüşündü duyduğum,
Kimine az, kimine çok, ama; işte bu benim mutluluğum.
Fala inanmazdım, herkes gibi şarkılardan fal tutardım,
Kadın söylüyorsa sen, erkekse; ben söylüyor sanırdım.
Bir yazın gelse önüme, bana yazdığını sanırdım,
Küfür dahi etsen, muhabbet addeder üzerime alınırdım.
Şimdi esen bir meltem dağıtsa da saçlarımı,
Zaafiyatım aşikar be gülüm, dağılmıyor efkarım.
Hep hüzün tarafında kalan ben, hep özlenen sen,
Ayağa kalkmak istiyorum, ah! İşte olmuyor, taşımıyor ayaklarım.
Gideceğini söyleseydin bana, gelişine bu kadar sevinmezdim,
Gelişin zaten aniydi, gidişini hiç göremedim.
Hayat bir körebe misali, ben sanırım sensiz beceremedim,
Hep ebe olan ben, hep hayata sobelendim.
Bundan sonra hayat, varsın elli yıl daha devam etsin,
Ne çıkar sen yoksan, varsın gözyaşlarım hiç dinmesin,
Bu kadar sevmenin sonunda, hiç kimse ölümü temenni etmesin,
Vuslat son nefeste! ne öncesi, ne şimdi; sadece ahirimsin.
Giderken evlen demiştin, babalığın bana çok yakışacağını söylemiştin,
Bu sözü yaralamak için, düşünmeden mi sarfettin,
Babalık belki güzeldir, uzatan kollar önemli,
Senin sahibi olmadığın meyve, benim için çok mu değerli.
Sus artık! İçimde ben olup konuşma sevdiğim,
Beklemeye ahdettim, son nefese kadar bekleyeceğim.
Her söylediğin söz kanatıyor yaramı,
Sana kavuştuğum gün; Eyüp misali, dökeceğim kabukları!
Söz sana! senden daha çok seven olursa, evleneceğim!
Söz sana! senden daha çok seversem, arkama dönmeyeceğim!
Söz sana! senden daha güzel gülerse, gülüşüne aldanacağım!
Söz sana! senden daha çok deli bakarsa, bir bakışına yanacağım!
Söz bana! sen rahat ol diye, her sözü vereceğim!
[email protected]