Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sizlerden Farkimiz...

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Hz. Ömer Efendimizin söylediği rivayet olunan bir söz var. Şöyle ki, “Cahiliye döneminde iki şey vardır ki, aklıma geldikçe birine üzülür diğerine ise gülerim; helvadan put yapıp ona taptıktan sonra acıktığımızda kendi ilâhımızı (!) yememize gülerim, diri diri kız çocuklarımızı toprağa gömmemize ağlarım.”

“Ayırd Edici” mânâsına, kendisine bizzat Allah Resûlü tarafından takılan “El’Faruk” lakabının da sahibi olan Hz. Ömer Efendimizin bu sözünü okuyunca aklıma ilk düşenler, aklımdan hiç çıkmayanlar oldu…

Helvadan yaptığı putlara önce tapınıp, acıktıklarında da onları yiyen cahiliye insanları bir yanda, kendi koyduğu kanunlara ve savunduğu rejimin hukukuna işine geldiğince tapınıp, sonra yine iğrenç çıkarları sözkonusu olunca kanunlarını geriye yürüten ‘Nesebi Gayri Sahih’ ler diğer yanda…

Hadi diyelim ki onlar İslâm ile henüz müşerref olmamışlardı, atalarından gördükleri cahiliye adetleri üzere hayat sürüyorlardı… Ya size ne demeli aşağılık insanlar… “Cins cins Ahbesin çocukları!”…

“….hayatımızı hayatına bağladığımız insanı…” O heybet, O vakar, O Azamet’i tek kişilik hücreye sığdırmaya çalışarak, soğuk zindanlarda, kilit şakırtıları, demir kapı sesleri, zindancı k… ulu… altında en iğrenç telegram işkencelerine tâbi tutarak yok etmeye çalıştınız…

İsrailoğulları’nın, içlerinden bir Mesih geleceğine inandıkları ve onu bekledikleri halde, Mesih geldikten sonra ona inanmayıp, her türlü eziyet ve işkence yapmaya çalışmaları... Bu hâdise günümüzde, sahip oldukları Yahudi tiynetinden dolayı olsa gerek; “Mehdî’nin zuhuruna inanıp, Mehdî’ye inanmamak” şeklinde tezahür etmektedir… Ağabeyimizin de söylediği gibi; “…başkalarınınO’nun Mehdîliğini tanıyıp tanımamaları bizim değil, onların sorunu…” Tek farkla ki, siz, cahiliye devrindekiler gibi helvanızı tatlı tatlı yiyemeyeceksiniz!.. Çünkü biz sizin burnunuzdan getireceğiz!.. “Şiddetli Darbe” ye hazır olun!..

***

Kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi…

İnsanoğlunun “iyi, doğru, güzel” den uzaklaştığında ne hal alacağını gösteren ibretlik bir hâdise… Yahudi tiynetli döneklerin, cemiyeti fuhşa sürüklemek için önlerinde en büyük engel olarak gördükleri, Müslüman kadının iffetini ortadan kaldırmak için oynadığı oyunlar, kurduğu tuzaklar malûm… Kadının açılıp saçılarak arsızlaştırılması… bir cinsel meta aracı haline getirilmesi… Zaten seyrettikleri sapık diziler ve filmlerle yetişen gençlik, kendinden bekleneni vermekte gecikmedi…

Malcolm X; “… bir ülkenin ahlâki durumu açısından güçlülük ya da zayıflık derecesini ölçebilmek için, yalnızca sokaklardaki kadınların giyim kuşamlarına, tutumlarına bir bakmanız yeterli olacaktır; özellikle genç kadınlara bakarak kesin bir yargıya varabilirsiniz…” der.

Bugün kendilerine kız çocuğu verilerek imtihan olunan Müslüman anne ve babalar, kız çocuklarına şefkat gösterip, onları iyi muamele ve güzel terbiye ile iffetli olarak yetiştirecekleri yerde, kendi kızlarına uyguladıkları akıl almaz davranışlara şahid oluyoruz… Hele içlerinde, İslâmî şuurdan hepten uzak olan bazı anne ve babaların, Müslüman kadına giymesi emredilen elbisenin dışında, kendi kızlarını her türlü şeytani mazeretlerle, modern hayatın cariyeleri gibi, dekolteli kıyafetler giydirerek sokaklarda dolaştırmaları, cahiliye devrindeki davranış şeklinde olduğu gibi, diri diri toprağa gömülmeleri değil de nedir?

Cenab-ı Allah; “… bu onların hür ve namuslu-iffetli olarak bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar…” buyurmuştur.

Ayette de belirtildiği üzere, tesettürüne dikkat eden kadın, hem iffetini koruyacak, hem de hürmetini muhafaza edip zillet çekmeyecektir.

Böylece cemiyette zinaya yaklaşma sebeplerinin bir çoğu ortadan kalkacaktır… Tek dişi kalmış canavarın modern versiyonu olarak kendisini yabancı gözlere teşhir eden kadın ise, kötü nazarlar ve söz söylemelere muhatap kalarak incinecek, vakâr ve izzetini muhafaza edemeyecektir…

“Ashabım!.. Sözümü iyi dinleyin!... Mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur… Dikkat ediniz, cahiliyyeden kalan bütün âdetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır!...”

Şeytanın bile kendisini görünce yolunu değiştirdiği El’Faruk… Kılıcını çekiyor, münafığın kellesini düşürüyor ve haykırıyor: “Ben Allah Resûlü’nün hükümlerinden razı olmayacaklar hakkında işte böyle hükmederim!”

Allah Resûlü’nün; “… Ayağımın altındadır!” şeklinde buyurduğuna sadece seyirci kalacak değiliz. Ne bu çirkeflikleri yapanları, ne de seyircilerini unutmayacağız!.. “Belhûm Adal” soyları, sizin cahiliye âdetlerinizin, batıcı hayat tarzınızın kökünü kazıyıp ortadan kaldıracağımız günlerin arefesindeyiz.
Mukaddes Emanete Sadakat Şerefimizdir!..

“Ruhta en ileri ve maddede de en güzel vücuda sahip ve bu gayenin en girift hesabına malik…” olunacağı yerde “… Ruhları hiçbir mukaddese yataklık edemiyecek kadar pörsütülmüş…”ler işte sizlerden farkımızda, Üstadımızın İdeolocya Örgüsü’nden alıntılarla aşağıda…

“Gençlik… Bu gençlik, bütün muaşeret şekillerinden, maddî ve manevî bütün tavır ve edalarda, ahlâkta, edepte, hayâda, hicapta, saffette, ölçülü heyecanda, hakiki vecd ve aşkta ve bütün bunlara rağmen en yırtıcı hamle ve hareketlerde semavî bir zuhur denecek kadar muhteşem ve muazzam bir tecelliye, en harikûlâde renkler ve çizgilerle dekorluk edecektir.

Kadın… Bu inkılabın kadınlarında vakâr, hayâ, iffet, mânâ, şahsiyet, eda, öyle cömert bir ifade bağlıyacaktır ki, dünyanın en havaî erkeği bile yüzlerine bakarken ürperecek, onlara karşı hürmetten başka bir şey duymıyacaktır… Bu inkılabın kadınlarından,yüzde yüz İslâmî çerçeve içinde ve bilhassa kendi cinsi üzerinde yetiştiricilik vazifesiyle, muallim çıkacak, doktor çıkacak, hastabakıcı çıkacak, muharrir çıkacak, sanatkâr çıkacak, âlim çıkacak; ve bilhassa fahişe çıkmıyacak, göbek atıcı çıkmıyacak ve nihayet başıboş işçi ve memur yaftası altında cinsiyetini azmanlığa götürmüş pislik ve yırtıklık nevilerinden hiçbiri çıkmıyacaktır… Bu inkılabın kadınları, cihanın en zarif ve en cazibeli kadınları olacaktır… Bu inkılabın kadınları, kutsî ölçünün “örtmeğe mecbursun!” dediği her noktalarını örtecekler ve “örtmeğe mecbur değilsin!” dediği hiçbir noktalarını örtmeğe zorlanmayacaklardır…”

“Ya Rabbi! Hz. Ömer Efendimizin öfkesi aşkına bizleri intikamına memur et.”
 
Üst Alt