Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Sır'rın sınırı nedir?
- Konbuyu başlatan gönüldostuelif
- Başlangıç tarihi
Üstü kapalı bir soru bu, bu şekilde bir çözüm bulmak mümkün değil, sır nedir? saklanınca mı fitneye sebep oluyor, yoksa deşifre edince mi? yani, meselenin sonuçları önemlidir, bunun için, böyle kapalı meselelere hüküm aramak zordur..
eğer günah işleniyorsa..
bunu önce o kişiye söyleyin derim..
yani uyarın..yanlış yaptığına dair..
TÂRIK SÛRESİ
(9) Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!
HÂKKA SÛRESİ
(18) O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz.
olmazsa..
onu etkileyebilecek birine bunu söyleyin..
yani onun sözünü dinleyeceği birine..
bide ailesi söylediğinizde nasıl tepki verirler..
eğer ters tepki verecek tiplerse
ilk etapta
söylememelisiniz..
bu işlenilen günahı daha cazip yapabilir..
bence uygun şekilde uygun kişiye söyleyiniz..
günahın önlenmesi daha efdal dir.!!
eğer müslüman değilse..
ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(118) Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.
Alah uyarmıştır bizi...
ben böyle düşünüyorum..
(herşeyin en iyisini bilen allaha sığınırım..)
bunu önce o kişiye söyleyin derim..
yani uyarın..yanlış yaptığına dair..
TÂRIK SÛRESİ
(9) Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!
HÂKKA SÛRESİ
(18) O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz.
olmazsa..
onu etkileyebilecek birine bunu söyleyin..
yani onun sözünü dinleyeceği birine..
bide ailesi söylediğinizde nasıl tepki verirler..
eğer ters tepki verecek tiplerse
ilk etapta
söylememelisiniz..
bu işlenilen günahı daha cazip yapabilir..
bence uygun şekilde uygun kişiye söyleyiniz..
günahın önlenmesi daha efdal dir.!!
eğer müslüman değilse..
ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(118) Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.
Alah uyarmıştır bizi...
ben böyle düşünüyorum..
(herşeyin en iyisini bilen allaha sığınırım..)
Arkadaşlar defalarca uyardım ama beni dinlemedi ama benim ailesine söylemem lazım fakat arkadaşımında güvenini sarsmak istemiyorum,eğer bu sır devam devam edrse bu kişinin dünyasıda yıkılacak ahiretide ailesine söylememde onun içinde iyi olacağını düşünmüyorum,kafam cok karışık acaba bendemi saklıyarak günaha giriyorum....
bu sırlık durumdan çıkmış ... kesinlikle söylenmesi gerekiyorsa iyliği göz önüne alınmalı ve ailesine söylenmelidir. nefsi korumak bu durumda yersiz olur tabi sorunun ne olduğunu tam bilmiyorum sadece yapılmaması gerekn bir şey yapılıyorsa ve aile haberdarı ile buna çözüm bulunucaksa aile her ne pahasına olursa olsun haberdar edilmeli eğer siz söyliyemicekseniz ailenin görmesi sağlanmalı hatalar önceden engel olunmalı aksi halde karşılaşılıcak sorunla beraber
keşke sözcüğü ile başlıyan kelimeler kurulur. siz o kişin gerçekten dostuysanız onun iyliğini düşünmelisiniz.
ve olucak kötü sonuçlar sonra zaten bunu diceksiniz üstelik hem arkadaşınızı hemde bunu bildiğiniz halde söylememiş olduğu ailesini kaybediceksiniz.. belki şimdi kızar ama ilerde niyetinizizi anlar ve size olan düşünceleri değişir diye düşünüyorumm...
Allah yardımcın olsun...
amin cümlemizden..
Sır saklamak, mutlaka yerine getirilmesi gereken büyük bir fazilettir.
Bazan başkaları tarafından bilinmesi istenmeyen şeyler olur. Bunlar özel sırlardır. İnsan, kendi sırlarını kimseye söylememelidir. Çünkü bu durumda onlar sır olmaktan çıkar. Hz. Ali; "Sır, yani içinde sakladığın şey senin esirindir. Onu ortaya çıkardığın zaman sen ona esir olursun" demiştir. Sır saklamakla ilgili olarak Amr b. el-Âs da şu hikmetli sözleri söylemiştir; "Kalpler sırların saklandığı yerlerdir. Dudaklar o yerlerin kilidi, diller de anahtarıdır. Şu halde her insan sırrının anahtarlarını saklamalıdır".
Sır saklamada önemli bir husus da başkalarının bize emânet ettikleri sırları saklamaktır. Bunlar ya şahıs veya devlet sırrı olabilir. Peygamberimiz ve ashabı kendilerine söylenen sırları muhafaza eder ve kimseye açıklamazlardı. Özellikle aile sırlarının korunması çok önemlidir. Sırların korunmaması münafıklık âlâmetlerindendir. Aile sırlarını yayanların ise, kıyâmette en kötü kişiler arasında sayılacağını Peygamber Efendimiz haber vermiştir (Müslim, Nikah. 123-124).
Sır saklamak nasıl güzel ve faydalı bir davranışsa, bunun aksini yapmak da o ölçüde kötü ve zararlı bir iştir. Başkalarının sırrını araştırıp ortaya çıkarmak, sonra da onları ifşa etmek İslâm ahlâkına sığmayan bir davranıştır. Enes b. Malik'in aşağıdaki sözleri Ashab-ı kiram'ın sır saklamak konusunda ne kadar titiz davrandıklarını göstermektedir.
Enes (r.a.) şöyle demiştir:
"Rasûl-i Ekrem (s.a.s) ben çocuklarla oynarken yanıma geldi ve bize selâm verdi. Beni bir işe yolladı. Bu yüzden annemin yanına vaktinde gelemedim. Annem, "Neden geç kaldın", diye sordu. Peygamber beni bir işe yollamıştı, dedim; "O iş ne idi" deyince, "o sırdır" dedim. Bunun üzerine annem, "Peygamber'in sırrını hiç kimseye söyleme" dedi" (Riyâzüs-Salihîn, II, 103).
Dolayısıyla İslâm'ın ve müslümanların sırlarını başkalarına ve özellikle kâfir ve münafıklara karşı korumak mü'minler için önemli bir görevdir.
Bazan başkaları tarafından bilinmesi istenmeyen şeyler olur. Bunlar özel sırlardır. İnsan, kendi sırlarını kimseye söylememelidir. Çünkü bu durumda onlar sır olmaktan çıkar. Hz. Ali; "Sır, yani içinde sakladığın şey senin esirindir. Onu ortaya çıkardığın zaman sen ona esir olursun" demiştir. Sır saklamakla ilgili olarak Amr b. el-Âs da şu hikmetli sözleri söylemiştir; "Kalpler sırların saklandığı yerlerdir. Dudaklar o yerlerin kilidi, diller de anahtarıdır. Şu halde her insan sırrının anahtarlarını saklamalıdır".
Sır saklamada önemli bir husus da başkalarının bize emânet ettikleri sırları saklamaktır. Bunlar ya şahıs veya devlet sırrı olabilir. Peygamberimiz ve ashabı kendilerine söylenen sırları muhafaza eder ve kimseye açıklamazlardı. Özellikle aile sırlarının korunması çok önemlidir. Sırların korunmaması münafıklık âlâmetlerindendir. Aile sırlarını yayanların ise, kıyâmette en kötü kişiler arasında sayılacağını Peygamber Efendimiz haber vermiştir (Müslim, Nikah. 123-124).
Sır saklamak nasıl güzel ve faydalı bir davranışsa, bunun aksini yapmak da o ölçüde kötü ve zararlı bir iştir. Başkalarının sırrını araştırıp ortaya çıkarmak, sonra da onları ifşa etmek İslâm ahlâkına sığmayan bir davranıştır. Enes b. Malik'in aşağıdaki sözleri Ashab-ı kiram'ın sır saklamak konusunda ne kadar titiz davrandıklarını göstermektedir.
Enes (r.a.) şöyle demiştir:
"Rasûl-i Ekrem (s.a.s) ben çocuklarla oynarken yanıma geldi ve bize selâm verdi. Beni bir işe yolladı. Bu yüzden annemin yanına vaktinde gelemedim. Annem, "Neden geç kaldın", diye sordu. Peygamber beni bir işe yollamıştı, dedim; "O iş ne idi" deyince, "o sırdır" dedim. Bunun üzerine annem, "Peygamber'in sırrını hiç kimseye söyleme" dedi" (Riyâzüs-Salihîn, II, 103).
Dolayısıyla İslâm'ın ve müslümanların sırlarını başkalarına ve özellikle kâfir ve münafıklara karşı korumak mü'minler için önemli bir görevdir.