Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Siratta 5 Adimlik Iman Testi

yasinacar88

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Elbette hesap sadece Allah’ın ilmi ve yetkisi dahilinde gerçekleşebilecek bir meseledir. Fakat bu test bizlerin iç dünyasını, bilinçaltındaki gerçek inancını ve samimiyetini gösteren bir ayna hükmündedir. Dabbe’nin Fısıltısı adını verdiğimiz bu test “Dünya’da iken gerçek inancın hakkında uyarılmıştın, sen sadece kendini kandırmaktaydın” hitabının şiddetine maruz kalmamak için bir vesile, inananlar için yol göstericidir.

ADIM 1 ) Kuran’ı baştan sona inceleyerek ( her ayeti üzerinde düşünüp tetkik ve araştırmalar yaparak ) okuduk mu?

ADIM 2 ) Namaz kılıyor muyuz?

ADIM 3 ) Hiçbir derdimiz olmamasına rağmen; sadece Allah’ın bizim her hal ve hareketimize dikkatle nazar ettiği düşüncesi ile heyecanlanma, titreme, ağlama, terleme ve yüz kızarması gibi haller sıkça yaşanıyor mu?

ADIM 4 ) Yakınlarımızı, sevdiklerimizi ve hatta sesimizi duyurabildiğimiz tüm insanları ahiret günü; cennet ve cehennem hakkında içtenlikle ve ısrarla uyarıyor muyuz?

ADIM 5 ) Faiz yedik mi yada yenmesine neden olduk mu?

Eğer 1. adımdaki soruya “hayır” cevabını vermişsek ayağımız kaymıştır. Çünkü teknik açıdan okunmamış sayfalar dolusu bir metine inanılmış olması mümkün değildir. Halbuki Kuran’a inanmak imanın en önde gelen şartlarından biridir. İman etmeyen ise cennete asla giremez.

Misal ile anlatmak gerekirse; “siz A şahsının yazmış olduğu X toplumunun kuralları ve bilinmeyenleri” adlı kitaba inandınız mı sorusuna okumadıkça asla inandım diyemezsiniz. Çünkü inanmak; “öncelikle iddia hakkında tam bilgi sahibi olmak, ardından düşünüp değerlendirmek ve en sonunda bilginin doğruluğundan emin olmak” şeklinde ilerleyebilen bir süreçtir. Kuran’ı yada herhangi bir kitabı okumadan inandım diyen kişi rahatını bozmamak, vicdanını şüpheye düştüğü bir tehdit karşısında rahat tutmak için kendinin bile kandığı ve irdelemek istemediği bir yalanı söyleyivermiştir.

Eğer 1. Adımdaki soruya “evet” cevabını vermişsek bir adım daha atabiliriz.

Adım 2’ de sorulan namaz kılıyor musunuz sorusuna hayır cevabı vermişseniz ayağını yine kaymış ve düşmüşsünüz demektir. Nasıl mı?

Kuran’a inandım diyen birinin namaz kılmaması izah edilemez. Örneğin bizler işe gidiyoruz. Eğer gitmezsek gelecek ey yada en iyi ihtimalle gelecek yıl paramız bitecek ve çok zor durumlara düşüp belki de sonu felaket olan bir hayatla karşılaşacağımızdan ötürü her gün en az 8 saat süren yorucu ve bıkkınlık veren işimize gideriz. Çünkü tehdidin gerçek olduğuna ve işe gitmenin belki bir ihtimal bizi kurtarabileceğine inanıyoruz.

Durum böyleyken Kuran’da defalarca emredilmiş, iman etmiş kimselerin vasıflarından sayılmış, hadislerde namaz kılmayanın dinini yıktığı, şirke girdiği, nefsi ile aldattığı, dininden hiçbir hayır görmeyeceği uzun uzun ve defalarca anlatıldığı halde ahiret azığı için dünya azığı gibi endişe etmeyen kimse; gelecek ay maaşını alacağına iman ettiği gibi ahiretteki cennete iman etmemiştir.

Ayrıca bir kimse emekli olacağı düşüncesi ile her ay yüklü bir parayı emeklilik kurumuna yatırmakta ve belki altmışlı yaşlarda rahat ederim diye büyük fedakarlıklar yapmaktadır. Halbuki yaşayacağının yada paradan hayır görebilecek bir halde olacağının garantisi yoktur. Buna rağmen cennet ve cehennem inancı ile her ay ve gün çok az olan maddi fedakarlık ve kolay farz olan namaz ibadetini yapmayan kimse ; bir emekli aylığından çok daha üstün olan sonsuz cennet ve cehennem meselesinde ki inançsızlığını ortaya çıkarmıştır.

Bir büyüğümüz derdi ki; “evladım insanlar camiye gidenlere cennet değil gelecek sene sadece bir kese altın verilecek dese idi bir zengin tarafında camilerin kubbelerinde, çatılarında ve bahçelerinde asla yer bulunmaz insanlar birbirini ezerek camilere hucum ederdi. Tarlada çiftçiler gelecek yıl ekin alma ümidiyle günlerce kan ter içinde çalışır. Çünkü zengin olan kişinin vaadine inanıyorlardı. Ama Allah’ın sonsuz cennet yurduna giriş ve sonsuz işkence yurdu olan cehennemden azat vaadine kimse inanmadığı için gitmiyorlar. Haşa bırak cennet ve cehennemi Allah’ın oluşu, peygamber gönderişi gibi meseleler onlar için gerçekte şüphe içeren eskilerin fantastik masalları gibidir. Ama bunu farkında değildir”

Evet adım 2 de ki soruya evet 5 vakit farz namazları kılıyorum cevabını verebilmişseniz. Adım 3’e geçebiliriz.


Adım 3 de sorulan soruya hayır cevabı vermişsek ayağımız yine kaymış ve sırattan düşmüşüz demektir. Çünkü bir insan düşünün ki; bir çocuk bile kendine baksa sıkılır, günah işleyemez, utanır. Bizleri karşı cinsten bir insan bizi süzse yüzümüz kızarmaya başlar. Bir sınav ve mülakatta bir heyet davranışlarımızı ve sözlerimizi dikkatle değerlendirecek olsa elimiz ayağımız birbirine dolaşır. Öyleyse her an bizi gören her şeye gücü yeten ve bizi büyük bir sınavla deneyen, tüm güzelliğin gerçek sahibi olan Yüce Allah’ın bize nazar ettiğine hakkıyla innamış olan bir kiş de sürekli halden hale geçer ve gözyaşından, aşk ve korku hallerinden, sürekl tetikde olmaktan kendini alamaz. Elbet gaflet zamanı da olur, insan unutkan ve zayıftır fakat en azında her namazda ve her Allah lafzı işitildiğinde bu farkındalığa erişmemiz bizlerin Allah tarafından görüldüğümüze dair inancımıza bir belge olur.

Babası hayli sert ve otoriter olan bir arkadaşımıza desek ki; sigaranı hemen yere at baban sana bakıyor tam arkanda.” O da bize inanmazsa der ki içinden “ hadi canım, bizi ikimizden başka gören kimse yok, söylediğin pek düşük ve şüphe bile duyurmayacak zayıf bir ihtimaldir” Böylece sigarasını söndürüp gizlemez. Arkasını dönüpte felaketle karşılaştı mı derki; “ben sana inanmış gibi yapmıştım, halbuki başımı sallıyor fakat içimden zerre kadar inanç hissi duymuyordum. Eğer inansa idim görmesem bile sana ve delillerine inanarak derhal hazırola geçmem ve sigaramı atmam gerekirdi”. İşte Allah resullerine inanmayan, Kuran muczilerinden ve kainattaki delillerden ibret almayan, binlerce kez Allah geliyor denilerek uyarılan ama asla günahlarından vazgeçmeyen kendisine verilen basit işleri yapmayan kimsenin durumu da böyledir. Onda ancak şüphe vardır.

Eğer adım 3. te sorulan soruya evet cevabı vermişseniz. Kuran’da övülen yüksek bir mertebeye yaklaşmış ve cennetle aranızdaki mesafeyi hayli kısaltmış demeksiniz. Fakat samimiyet için cevaplanması gereken 2 soru daha var.

Adım 4 te sorulan soruya hayır cevabı vermişseniz. Ayağımız kaymıştır ve cehennem ateşine düşmüşüz demektir. İnsanları büyük bir telaş ve heyecan içinde cennet ve cehennem konusuna uyarmayan kişinin hali şuna benzer.

Bir insan düşünün ki; sevdiği bazı kimselerin ve insanların çoğunun kısa bir süre sonra diri diri yakılacak, türlü işkenceler edilecek ve ölüm olmaksızın azaplarının sonsuza dek süreceğini kesin olarak öğreniyor. Eğer hallerinde bir dğeişme olmazsa tehdit çok büyük. Bu durumda o kişi adeta o sevdiklerine yalvararak, gece gündüz kapılarını çalarak, belge cve delillerini ısrarla göstererek, para ile ikna etmeye çalışarak ve türlü yollarla ağlayarak onları kurtarmaya çalışır. Bırakın sonsuz azabı sevdiği birinin sakatlığa nende olacak trafik kazası geçireceğini ilham yoluyla öğrenen bir kimse gerekirse döverek ve zincirleyerek onun yolculuğa çıkmasına engel olur. Çünkü sonunun kötü olacağına yürekten inanmaktadır. Fakat bizler bu iştiyakla sevdiklerimizi hatta tüm insanları uyarmıyorsak daha da kötüsü kendimiz de bu korku içinde değilsek cehheneme iman etmemişiz demektir ki. Cehenneme iman cennete gitmek için şarttır. İmanın ayrılmaz bir dusturudur.

Tam tersi bir ada düşünün ki içinde herkese yetecek kadar hizmetçileri saraylar ve nimetler var. Derhal en sevdiğiniz insnaları hatta bir kaybınız olmayacak tam tersine daha çok kazanacaksanız tüm insanları sevinç çığlıkları içinde o adaya çağırmaz hatta biletlerini kendi ellerinizle satın alıp vermek istemez misiniz? Böyle bir adadan çok daha üstün olan cennet için daha büyük bir heyecan ve çağrı isteği duymuyorsak yine hakkıyla iman edememiş ve içimizdeki gizli şüphenin esiri olmuşuz demektir.

Eğer bu soruya da evet cevabını vermişseniz peygambere komşu olacak ve tarifi mümkün olmayan mutluluklarla müjdelenecek cennetin kokusunu duymaya başlayacaksınız. Öyleyse adım 5’ geçelim.

Eğer faiz sorusuna evet cevabı vermişsek, dinimizde haram olduğunu bile bile faiz almaya ve vermeye devam etmişsek toplumsal ve dinsel bir suçu işlemiş oluruz. Toplumdaki zenginle fakir arasındaki uçurumu sürekli açan, sanayileşme ve istihdam oluşturan yatırımları paranın fazide kalmasını sağlayarak engelleyen, ekonomiyi öldüren, ticaret hacmini ve üretimi daraltan bir sisteme hizmet etmiş ve zincirleme olarak milyonlarca insana kötülükte bulunmuş oluruz. Günümüzde pek çok aile faiz yüzünden yıkılmış, pek çok intihara sebep olmuştur. Devletimiz, faizi neredeyse 0 a yakın tutarak ortadan kaldırmak üzere olan akıllı ama kapitalist devletlerin boyunduruğu altına girmiş ve her ne dese yapacak bir hale getirilmiştir. Ekonomik çöküş ve felaket faize endekslidir.

Zekat ve sadaka ise açılan yaraları tamir eder. Hem toplum vicdanını rahatlatır, hem gelir farkı uçurumunu daraltır hem de cehalet ve suçun nedenlerinden birisi olan fakirliğin önüne geçip ticaret hacmini yükseltir. Refahı tabana yayar.

Eğer 5. adımı da geçmişsek, günahlarda ısrar etmeyen tövbe ederek elden geldiğince diğer günahlardan vazgeçmişsek Allah’ın rahmetinden medet umulabilir. İnşallah bunları yapan herkes hiçbir azap tatmadan cennete girecektir.
 

gorkem90

New member
Katılım
25 Mar 2007
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
allah razı olsun kardeşim bizi bilgilendirdigin insallah allah tüm müslüman kardeşlerimizi bu beş adımdanda rahatlıkla geçmesini nasip eylesin
 

gulya

New member
Katılım
20 Ocak 2007
Mesajlar
743
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Allah Razi Olsun Kardesim.cok Guzel Bilgilerdi
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
Allah razı olsun kardeşim yazdıkların için teşekkür ederiz bunlar çok önemli konular hekezin okumasını tavsiye ederim.
 

talha_

New member
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
1,184
Tepkime puanı
264
Puanları
0
Konum
simeranyadan..!
allah razı olsn yasin kardeşim.

rabbim cümlemizi sıratı yüzakıyla qeçen kullarından eylesin..
 
Üst Alt