Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

...:::ŞİFA Ayetleri ve Dualar‎:::...

güle sevdalý

New member
Katılım
24 Mar 2007
Mesajlar
99
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
31
ŞİFA AYET-İ KERİME’LERİ:
* Ve yeşfi sudura kavminmü’minin. Ve yüzhib ğayza kulubihim
‘’Allah müminler topluluğunun gönüllerine şifa versin ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin.’’ (Tevbe: 14-15)
* Ve nünezzilü minel-kur’ani ma hüve şifaun ve rahmetün lil-mü’minine ve la yezidüzzalimine illa hasara
‘’Biz Kur’an’dan öyle şeyler indiriyoruz ki, müminler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.’’ (İsra: 82)
* Ve iza meriztü fehüve yeşfin
‘’Hastalandığım zaman bana şifa veren Allah’tır.’’ (Şuara: 80)
* Ya Eyyühennasü kad caetküm mev’izatün min Rabbiküm ve şifaun lima fis-suduri ve hüden ve rahmetün lil-mü’minin
‘’Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, hastalanmış gönüllere bir şifa ve müminler için hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir.’’ (Yunus: 57)
* Kul hüve lillezine amenu hüden ve şifaun
‘’De ki: Kur’an müminler için hidayet ve şifadır.’’ (Fussilet: 44)
RESULULLAH ALEYHİSSELAM’IN RUKYESİ:
Enes bin Malik –r.anh- hasta olan Sabit –r.anh-e ‘’Sana Resulullah Aleyhisselam’ın rukyesi ile dua edeyim mi?’’ buyurur. O da ‘’Evet’’ deyince şu duayı okur:
* Allahümme Rabben-nas müzhibel-be’s üşfi enteş-şafi la şafiye illa ente üşfi şifaen la yüğadiru sekamen
‘’Ey Allah’ım! İnsanların Rabbi sensin, her zorluğu gideren sensin. Şifa ver, şifayı ancak sen verirsin, senden gayrı şifa verecek yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hasta üzerinde hastalık izi ve eseri bırakmasın.’’ (Buhari)
HASTALIKLARDAN ALLAH’A SIĞINMA:
Enes –r.anh-den rivayete göre Resulullah –s.a.v- Efendimiz şu duayı okurlardı:
Allahümme inni euzü bike minel-cüzami ve-barası vel-cünuni ve min seyyiil-esgami
‘’Ey Allah’ım Cüzzamdan. Alatenden, delilikten ve hastalıkların kötüsünden sana sığınırım.’’ (Ebu Davud)
HER TÜRLÜ HASTALIKLARA KARŞI:
Ebu Said el-Hudri-r.anh- buyurur ki:
Cebrail Aleyhisselam, Resulullah –s.a.v- Efendimizin yanına geldi ve ‘’Ya Muhammed! Hasta mısın?’’ diye sordu. ‘’Evet’’ cevabını alınca Cebrail Aleyhisselam şu duayı okudu:
* Bismillahi erkike min külli dain yü’zike ve min şerri külli nefsin ev ayni hasidin Allahü yeşfike bismillahi erkike
‘’Allah’ın adıyla. Sana eza veren bütün hastalıklara karşı, bütün kötü nefis ve hasetçi gözlere karşı sana okuyorum. Allah sana şifa versin. Ben Allah’ın adı ile sana dua ediyorum.’’
RESULULLAH ALEYHİSSELAMIN VESİLE KILINMASI:
Osman bin Huneyf –r.anh-den rivayet edilmiştir.
Gözü görmeyen bir kişi Resul-i Ekrem –s.a.v- Efendimize gelerek ‘’Ya Resulullah! Beni iyileştirmesi için Allah’a dua buyur!’’ dedi.
Bunun üzerine ona abdest almasını, iki rekat namaz kılmasını, sonra da şu dua ile dua etmesini emretti:
Allahümme inni es’elüke ve eteveccehü ileyke binebiyyike Muhammedin nebiyyir-rahmeti inni teveccehtü bike ila Rabbi fi haceti hazihi litükda li Allahümme feşeffa’hü fiyye
‘’Allah’ım! Peygamber’in, Rahmet Peygamber’i Muhammed ile sana yönelerek yalvarıyorum. Gözümün açılması için, ya Muhammed senin ile Rabbime yönelmiş bulunuyorum. Allah’ım! Onu bana şefaatçı kıl!’’
Hasta Ziyaretinde dua:
Abdullah bin Abbas –r.anhüma-dan rivayet edildiğine göre Resulullah –s.a.v- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
‘’Her kim henüz eceli gelmeyen bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi defa:
Es’elüllaheaziym, Rabbel-arşil-aziym, en yeşfike
‘Büyük arşın Rabbi olan Allah’tan sana şifa vermesini dilerim.’
Derse Allah onu hastalıktan kurtarır.’’ (Ebu Davud - Tirmizi)
Bir İbtilaya Uğrayınca:
Hazret-i Ali –r.anh- Resulullah –s.a.v- Efendimizin, başa bir musibet gelince söylenecek olan aşağıdaki duayı kendisine öğrettiğini rivayet etmiştir:
Lailahe illallahül-halimül-kerim, sübhaneke, tebarekellahü Rabbül-arşil-azim, elhemdü lillahi Rabbil-alemin
‘’Halim ve kerim olan Allah’tan başka bir ilah yoktur. O’nu noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Yüce Arş’ın sahibi Allah, mukadde ve münezzehtir. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.’’ (Ahmed bin Hanbel)
ÜZÜNTÜLÜ ZAMANLARDA:
Ebu Hüreyre –r.anh- buyurur ki:
Peygamber –s.a.v- bir mesele kendisini üzdüğü zaman başını semaya kaldırır ve ‘’Sübhanellahil-azim = Ulu Allah’ı tenzih ederim.’’ buyururdu.
Var gücüyle dua ettiği zaman da ‘’Ya Hayyü ya Kayyum!’’ buyururdu. (Tirmizi)
Enes bin Malik –r.anh- buyurur ki:
Resulullah –s.a.v-i bir şey üzecek olsa şu duayı okurdu:
Ya hayyü ya kayyumü birahmetike esteğisü
‘’Ey ezeli ve ebedi hayat ile baki, zat ve kemal sıfatları ile her şeye hakim olan Allah’ım! Rahmetinle yardımını talep ediyorum.’’ (Tirmizi)
Halil bin Mürre –r.anh-den rivayet edldiğine göre Resulullah –s.a.v- Efendimiz üzüntü ve sıkıntı geldiğinde şöyle dua ederdi:
Hasbiyer-rabbü minel-ibadi, hasbiyel-haliku minel-mahlukine, hasbiyer-raziku minel-merzükine, hasbiyellezi hüve hasbiye, hasbiyallahu ve ni’mel-vekil, hasbiyallahu lailahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil aziym
‘’Kullara bedel Rabbim bana yeter.
Yaratıklara karşı Yaratıcı bana yeter. Rızık isteyenlere karşı Rezzak bana yeter.
Bana yeten bana yeter.
Allah bana yeter, O ne güzel vekildir.
Allah bana yeter. O’ndan başka bir ilah yoktur. O’na tevekkül ettim.
O, büyük Arş’ın Rabbidir.’’ (C.Sağir: 6580)
SIKINTILI ZAMANLARDA:
* Abdullah bin Abbas –r.anhüma- Resulullah –s.a.v- Efendimizin üzüntülü, sıkıntılı ve felaketli zamanda şu şekilde dua buyurduğunu söylemiştir:
Lailahe illallahül-azimül-halim. Lailahe illallahu Rabbül-arşil-azim. Lailahe illallahu Rabbüs-semavati ve Rabbül-ardi ve Rabbül-arşil-kerim
‘’Azamet ve vakar sahibi Allah’tanbaşka, ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Arş-ı Azam sahibi Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Göklerin ve yerin sahibi ve Arş-ı kerim’in maliki Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur.’’ (Buhari. Tecrid-i sarih: 2150)
Taberi der ki:
‘’Selef-i salihin bununla dua eder ve buna Sıkıntı duası adını verirlerdi.’’
Ebu Bekr-i Razi’den debu hususta şöyle bir kıssa rivayet olunmuştur:
‘’İsfahan’da Ebu Nuaym’ın yanında bulunuyor ve ondan Hadis yazıyordum. O beldede Ebu Bekr bin Ali isminde bir zat vardı, fetva hususunda ona müracaat olunurdu. Bu zat sultana jurnal edildi, o da onu hapsettirdi.
* Sa’d –r.anh-den rivayete göre;
Ben o günlerde rüyamda Resulullah –s.a.v- Efendimizi gördüm. Sağ yanında Cebrail Aleyhisselam bulunuyordu ve durmadan tesbihle dudaklarını kıpırdatıyordu.
Resulullah Aleyhisselam bana:
‘’Ebu Bekr bin Ali’ye söyle, Buhari’nin Sahih’indeki sıkıntı duasını okusun, Allah onun sıkıntısını giderir.’’ buyurdu.
Sabah olunca durumu kendisine haber verdim. O da bu duayı okumaya başladı, çok geçmedi hapisten çıkarıldı.’’
Hasan Basri –rahmetullahi aleyh- Hazretleri de şöyle söylemiştir:
‘’Haccac-ı Zalim adam göndererek beni yanına çağırmıştı. Ben de maksadını anlayınca bu duayı okuyarak gittim. Yanına vardığımda bana dedi ki:
‘’Vallahi ben seni öldürmek için istemiştim. Şimdi ise inan ki sen bana şundan şundan daha sevgilisin.’’
Şunu da ilave etti:
‘’Dile benden ne dilersen!’’
* Sa’d –r.anh-den rivayete göre Resulullah –s.a.v- buyurdular ki:
Balığın karnında iken Yunus Aleyhisselam’ın yaptığı dua şu idi:
Lailahe illa ente sübhaneke inni küntü minez-zalimin
‘’Allah’ım! Senden başka ilah yoktur. Sen bütün noksan sıfatlardan münezzehsin. Gerçekten ben zalimlerden oldum.’’
Bununla dua edip de icabet görmeyen yoktur. (Tirmizi)
* Enes bin Malik –r.anh-den; Resulullah –s.a.v- Efendimiz buyururlar ki:
‘’Biriniz başına (hastalık gibi) bir sıkıntı gelince, sakın ölümü dilemesin. Muhakkak dilemek zorunda kalırsa şöyle söylesin:
Allahümme ahyini makanetil-hayatü hayran li ve teveffeni iza kanetil-vefatü hayran li
Allah’ım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, ölmek hayırlı olduğu zaman da beni öldür.’’ (Buhari. Tecrid-i Sarih: 1916)
Esma bint-i Ümeys –r.anhüma- buyururlar ki:
Resulullah –s.a.v- bana ‘’Sıkıntı zamanında okuyacağım bir duayı sana öğreteyim mi?’’ diye sordu ve şu duayı söyledi:
Allahu Allahü Rabbi la üşrikü bihi şey’en
‘’Rabbim Allah’tır Allah! Ben O’na hiçbir şeyi ortak koşmam.’’ (EbuDavud)
* Ebu Berke –r.anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah Aleyhisselam şöyle buyurmuştur.
Sıkıntıda olan kimsenin yapacağı dua şudur:
Allahümme rahmeteke ercu fela tekilnı ila nefsi tarfete aynin ve aslih lı şe’ni küllehu lailahe illa ente
‘’Allah’ım! Sadece senin rahmetini umarım. Gözümü açıp kapatıncaya kadar beni nefsme bırakma. Bütün işlerimi yoluna koy. Senden başka hiçbir ilah yoktur.’’ (Ebu Davud)
Deliliğe Şifa Olan Ayet-i kerime’ler:
Übeyy bin Ka’b –r.anh- der ki:
Resulullah Aleyhisselam’ın yanında bulunduğum bir sırada bir kimse gelip:
‘’Ya Nebiyallah! Benim hasta bir kardeşim var.’’ dedi.
‘’Hastalığı nedir?’’ diye sorduğunda: ‘’Deliliktir!’’ karşılığını verdi.
‘’Resullullah Aleyhisselam: ‘’Onu bana getir!’’ buyurdu. Gelince onu önüne oturttu.
* Euzü Besmele ile Fatiha suresi’ni,
* Bakara suresi’nin başından dört Ayet-i kerime’yi,
* Bakara suresi’nin 163. Ayet-i kerime’sini,
* Ayetü’l-kürsi’yi (Bakara: 255),
* Bakara suresi’nin son üç Ayet-i kerime’lerini (Bakara: 284-285-286),
* Al-i imran suresi’nin 18. Ayet-i kerime’sini,
* A’raf suresi’nin 54. Ayet-i kerime’sini,
* Müminun suresi’nin 116. Ayet-i kerime’sini,
* Cin suresi’nin 3. Ayet-i kerime’sini,
* Saffat suresi’nin ilk on Ayet-i kerime’lerini,
* Haşr suresi’nin son üç Ayet-i kerime’lerini,
* İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyunca, o kimse hiç hasta değilmiş gibi birden ayağa kalktı. (Suyuti)
Cinlerden Allah’a Sığınma:
* Ebu Hüryere –r.anh-den rivayete göre, Resulullah –s.a.v- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
‘’Miraç gecesi cinlerden bir ifrit gördüm. Elinde ateşten bir şule ile beni takip ediyordu. Her bakışımda onu görüyordum. Cibril bana ‘İstersen sana bir dua öğreteyim, o duayı okursan, şulesi söner ve ağzının üstüne düşer.’ dedi. ‘Peki öğret!’ dedim. ‘Şu duayı oku.’ buyurdu:
Euzü bivechillahil-kerim, ve bikelimatillahit-tammatilleti la yücavizühünne berrun vela facirun min şerri ma yenzilü minessemai ve şerri ma ya’ricü fiha vemin şerri ma zeree fil-ardi vemin şerri ma yahrucü minha vemin fitenilleyli ven-nehari vemin tavarikıl-leyli ven-nehari illa tarikan yetruku bihayri ya Rahman
‘’Allah’ım! Kerim olan vechi hürmetine, muttaki olsun facir olsun hiç kimsenin onu aşıp daha güzelini söyleyemediği eksiksiz mükemmel kelimatullah hakkı için; bela olarak semadan inen, semaya yükselen (cezaya mucip) şerlerden, yeryüzünde yarattığı şerden, yarden çıkan şerden, gece ve gündüz fitnelerinden, hayır getiren hadiseler hariç gece ve gündüz gelen musibetlerden Allah’a sığınırım. Ey Rahman!’’ (Muvatta)
Hadis-i şerif’in başka rivayetinde ‘’Bu duayı okur okumaz ifrit ağzının üzerine düştü, ışığı da söndü.’’ buyurulmaktadır.
* Abdullah bin Mesud –r.anh- cinlenmiş bir kimseye rastlamıştı. Kulağına eğilerek:
‘’Bizim sizi boş yere yarattığımızı ve bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?’’ (Müminun: 115)
Ayet-i kerime’sini okumaya başladı ve sonuna kadar devam etti:
‘’Gerçek hükümran olan Allah çok yücedir. O’ndan başka bir ilah yoktur. O, çok şerefli olan Arş’ın Rabbidir.
Kim Allah ile beraber, varlığını ispat edecek hiçbir delil bulunmayan bir ilaha taparsa, o kimsenin hesabı Rabbinin katındadır. Gerçek şu ki kafirler iflah olmazlar.
De ki: Ey Rabbim! Bağışla, merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.’’ (Müminun: 116-117-118)
Bunun üzerine hasta kişi iyileşti.
Bu durum Resulullah Aleyhisselam’a anlatıldığında Abdullah bin Mesud-r.anh-e ‘’Onun kulağına ne okudun?’’ diye sordu. Okuduğu ayetleri söyleyince buyurdu ki:
‘’Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim k, eğer yakın sahibi birisi bunu bir dağın üzerine okuyacak olursa dağ yerinden oynar.’’ (İbn-i Kesir)
ŞEYTAN VE CiNLERİN ŞERRİNDEN KORUNMAK İÇİN :
Allah-u Tealaya sığınmak ve sabah-akşam şu sure ve duaları okumalıdır:
• 1 Fatiha Sure-i Şerif’i
• 1 Ayet-el Kürsi
• 1 Amenerresulü (Bakara: 285-286)
• 3 İhlas-ı Şerif
• 5 Felak Sure-i Şerif’i
• 6 Nas Sure-i Şerif’i
 (Euzü bikelimatillahit-tammati min şerri ma halakallahu)
 (Euzü bikelimatillahit-tammati min şerri ma halaka ve zeraa ve berae.)
 (Euzü bikelimatillahit-tammati min külli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammetin.)
‘’Allah’ın yarattığı şeylerin şerrinden Allah’ın şifa veren kelimelerine sığınırım.
Allah’ın yarattığı, ektiği ve var ettiği şeylerin şerrinden Allah’ın şifa veren kelimelerine sığınırım.
Bütün insanların, cinlerin, şeytanların, zararlı şeylerin ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın şifa veren kelimelerine sığınırım.’’
WC GİRERKEN :
Enes bin Malik –radiyallahu anh- buyurur ki :
Resulullah-S.A.V- def-i hacet için helaya girdiğinde şu duayı okurdu:
( Allahümme inni euzü bike minel-hubsi vel-habais)
‘’ Allah’ım pislikten ve (cin-şeytan gibi) kötü yaratıklardan sana sığınırım.‘’ (Buhari-Müslim)
WC ÇIKARKEN :
Resulullah –S.A.V- Efendimiz heladan çıkarken de şu duayı okurlardı:
( Elhamdülillahillezi ezhebe annil-eza ve afani)
‘’ Eziyet ve sıkıntıyı giderip afiyet veren Allah’a hamdolsun.’’ (Tirmizi)
GÜNLÜK SIĞINMA DUASI :
Osman bin Affan –radiyallahu anh- den rivayete göre, Resulullah –S.A.V- Efendimiz buyurdu ki:
‘’ Bir kul her günün sabahında ve gecenin akşamında üçer kere şu duayı okursa kendisine hiçbir şey zarar vermez.’’
( Bismillahillezi la yedurru meas-mihi şey’un fil-ardi vela fissemai vehüvessemiul-aliym)
‘’ O Allah’ın adıyla sığınırım ki, yerde ve göktekilerden hiçbir şey zarar veremez. O işitendir ve bilendir.’’ ( Ebu Davud)
EVE GİRERKEN :
Ebu Malik el-Eş’ari –R.A- den rivayete göre Resulullah –S.A.V- buyururlar ki:
‘’Bir kimse evine girdiğinde şöyle söylesin:
(Allahümme inni es’elüke hayral-mevleci ve hayral mahreci bismillahi velecna ve bismillahi haranca ve alallahi tevekkelna)
‘’ Allah’ım! Senden giriş ve çıkışların hayrını dileriz. Allah’ın adıyla girdik, Allah’ın adıyla çıktık. İşlerimizde Allah’a tevekkül ettik.’’
Bu duayı okuduktan sonra ailesine selam versin.’’ ( Ebu Davud)
Şayet evde kimse yoksa:
( Esselamu aleyna ve ala ibadillahissalihin)
‘’Allah’ın selamı bizim ve Allah’ın Salih kullarının üzerine olsun.’’ demelidir.
Çünkü Ayet’de:
‘’Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize selam verin.’’ Buyuruyor. (Nur: 61)
SIKINTILI ZAMANLARDA :
Abdullah bin Abbas –R.A- Resulullah –S.A.V- Efendimizin üzüntülü, sıkıntılı ve felaketli zamanda şu şekilde dua buyurduğunu söylemiştir:
(Lailahe illallahül-azimül-halim. Lailahe illallahu Rabbül-arşil-azim. Lailahe illallahu Rabbüs-semavati ve Rabbül-ardi ve Rabbül-arşil-kerim.)
‘’Azamet ve vakar sahibi Allah’tan başka, ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Arş-ı Azam sahibi Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Göklerin ve yerin sahibi ve Arş-ı kerim’in maliki Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur.’’ (Buhari. Tecrid-i sarih: 2150)
‘’ Selef-i salihin bununla dua eder ve buna Sıkıntı duası adını verirlerdi.’’
ÜZÜNTÜLÜ ZAMANLARDA :
* Ebu Hüreyre –R.A- buyurur ki:
Peygamber –S.A.V- bir mesele kendisini üzdüğü zaman başını semaya kaldırır ve
‘’ Sübhanellahil-azim = Ulu Allah’ı tenzih ederim.’’ Buyururdu.
Var gücüyle dua ettiği zaman da ‘’ Ya Hayyü ya Kayyum!’’ buyururdu. (Tirmizi)
* Enes bin Malik –R.A- buyurur ki:
Resulullah –S.A.V- i bir şey üzecek olsa şu duayı okurdu:
(Ya hayyü ya kayyumu birahmetike esteğisü)
‘’Ey ezeli ve ebedi hayat ile baki, zat ve kemal sıfatları ile her şeye hakim olan Allah’ım! Rahmetinle yardımını talep ediyorum.’’ (Tirmizi)
DÜŞMAN ŞERRİNDEN KORUNMAK İÇİN :
Ebu Musa el-Eş’ari –R.A.-den rivayet :
( Allahümme inna nec’alüke fi nühurihim ve neuzübike min şürurihim)
‘’Ey Allah’ım! Senden düşmanların şerrini uzaklaştırmanı diliyoruz ve kötülüklerinden sana sığınıyoruz.’’ (Ebu Davud)
GÜÇLÜ BİR KİMSENİN ŞERRİNDEN EMNİYET İÇİN :
Abdullah bin Ömer –R.Aanhüma-dan rivayet göre, Resulullah –S.A.V- Efendimiz elinde güç bulunan bir kimsenin şerrinden emin olmak için şu şekilde dua edilmesini tavsiye etmiştir:
(La ilahe ilallahül-halimül-hakim. Sübhanekellahümme Rabbis-semavatis-seb’i ve Rabbil-arşil-azim. Lailahe illa ente azze caruke ve celle sendük)
‘’Halim ve Hakim olan Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur.Yedi kat göğün ve Arş-ı Azam’ın Rabbi olan Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Senden başka ilah yoktur. Sana sığınan azizdir, seni övüp sena etmek çok yücedir.’’ (El-ezkar)
SABAH :
Ebu Hüreyre –r.anh-den rivayete göre ; Resulullah -s.a.v- :
Sizden biriniz sabaha erdiği zaman:
(Allahümme bike esbahna ve bike emseyna ve bike nahya ve bike nemutü ve ileykel-masir.)
‘’Ey Allah’ım! Seninle sabaha vardık,seninle akşama vardık.Seninle yaşıyor, seninle ölüyoruz, dönüş sanadır.’’ desin.
AKŞAM :
Akşama erdiği zaman şöyle desin:
(Allahümme bike emseyna ve bike esbahna ve bike nahya ve bike nemutü ve ileyken-nüşur.)
‘’Ey Allah’ım’ Seninle akşama vardık, seninle sabaha vardık,seninle yaşıyoruz,seninle ölüyoruz. Diriltmek sana mahsustur.’’ (Tirmizi)
SABAH ve AKŞAM :
1-)
Enes –r.anh-dan rivayete göre; Resulullah -s.a.v- buyururlar ki:
Kim akşam ve sabaha erdiği zaman;
(Radiyna billahi Rabben ve bil-islami dinen ve bi Muhammedin sallallahu aleyhi ve selemle resulen.)
‘’Rabb olarak Allah’a, din olarak İslam’a, Peygamber olarak Muhammed -sallallahu aleyhi ve selem-e razı olduk. derse, onu razı etmek de Allah’ın üzerine bir hak olmuş olur.’’ (Ebu Davud)
2-)
Ebu Hüreyre –r.and-den; Ebu Bekir Sıdık –r.anh- Resulullah Aleyhisselam’a ‘’Ya Resulullah! Bana sabah ve akşama eriştiğimde söyleyeceğim birkaç kelime emir buyur.’’ dedi.
Resulullah Aleyhisselam:
(Alllahümme fatıres-semavati vel-ardi alimel-ğaybi veş-şehadeti Rabbe külli şey’in ve melikehu eşhedü en lailahe illa ente euzü bike min şerri nefsi ve şerriş-şeytani ve şirkihi.)
‘’Ey Allah’ım! Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi ve aşikarı bilen! Ey her şeyin Rabb’i ve Melik’i! Şehadet ederim ki senden başka Mabud-u bil-hakk yoltur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden sana sığınırım.’’ de ve bunları sabaha çıktığında, akşama eriştiğinde ve yatağa girdiğinde söyle. (Ebu Davud)
3-)
Enes –r.anh-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -s.a.v- Efendimiz sabahladığında ve akşamladığında şöyle dua ederdi:
(Allahümme inni es’elüke min fec’etil-hayri ve euzü bike min fec’etiş-şerri feinnel-abde la yerdi ma yefceuhü iza esbaha ve iza emsa.)
‘’Allah’ım! Senden beklenmedik nimeti dilerim ve beklenmedik şerden de sana sığınırım.Şüphesiz hiçbir kul sabahladığında ve akşamladığında beklenmedik hangi şeyle karşılaşacağını bilemez.’’ (C.Sağir: 6581)
YATARKEN :
1-)
Ebu Hüreyre -r.anh-den; Resulullah -s.a.v- Efendimiz buyururlar ki:
Sizden biriniz yatağına yatacağı zaman yatağını silksin. Çünkü oraya neler girdiğini bilemez. Sonra şöyle dua etsin:
(Bismike Rabbi veda’tü cenbi vebike erfeuhü in emseke nefsi ferhamha ve in erselteha fahfazha bima tahfezu bihi ibadikes-salihin.)
‘’Ey Rabbim! Ancak senin isminle yanımı yatağa koydum ve ancak senin iradenle kaldırabilirim. Ey Rabbim ! Uykudayken ruhumu alırsan bana rahmetini ihsan et. Tekrar cesedime yollarsan Salih kullarını muhafaza ettiğin gibi muhafaza buyur.’’ (Buhari. Tecrid-i Sarih: 2147)
2-)
Uyku için yatağa girildiğinde bu zikr-i şerifi vird eylemek sünnet-i seniyyedir:
(Bismike Rabbi veda’tü cenbi fağfirli zenbi.)
‘’Ey Rabbim! Senin adını anarak yatıyorum. Günahlarımı bağışla.’’ (Ebu Davud)
3-)
Bera bin Azib -r.anhüma- dan rivayet edildiğine göre, Resulullah -s.a.v- Efendimiz şöyle buyurmuştur: Yatacağın zaman namaz için aldığın abdest gibi abdest al,sonra sağ yanına yat ve şu duayı oku:
(Allahümme eslemtü nefsi ileyke ve veccehtü vechi ileyke ve fevveztü emri ileyke veel-ce’tü zahri ileyke rağbeten ve rehbeten ileyke la melce vela mence minke illa ileyke amentü bikitabillezi enzelte ve nebiyyekellezi erselte.)
‘’Ey Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim, işimi sana havale ettim, sana itimat ettim. Seni dilerim ve senden korkarım. Senden başka sığınılacak, senden başka kurtaracak yoktur. Halas ve himaye ancak sana aittir. İndirdiğin kitabına inandım ve gönderdiğin Peygamber’ine iman ettim.’’
Eğer bu kelimeleri okur da o gece içinde ölürsen, iman üzere ölürsün..’’ buyurdu. (Buhari. Tecrid-i Sarih: 2145)
UYANILINCA :
Ebu Hureyre -r.anh-den rivayete göre Resul-i Ekrem -s.a.v- Efendimiz şöyle buyurmuştur:
İçinizden biriniz uykudan kalkınca şöyle desin:
(Elhamdülillahillezi radde aleyye ruhi ve afani fi cesedi ve Ezine li bizikrihi.)
‘’Hamdolsun o Allah’a ki uykuda kabzedilen ruhumu bana geri verdi, vücuduma afiyet verdi ve bana zatını zikretmek için izin verdi.’’ (Tirmizi: 3401)
BİR ŞEY YENİLİP İÇİLİNCE :
Ebu Said el-Hudri -r.anh- buyurur ki:
Resulullah -s.a.v- bir şey yiyip içtiğinde şu duayı okurdu:
(Elhamdülillahillezi et’amena vesekana vecealena minel-müslimin.)
‘’Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah’a hamdolsun.’’ (Tirmizi)
Ebu Eyyüb -r.anh- den rivayet edildiğine göre bir duaları da şöyledir:
(Elhamdülillahillezi et’ame ve seka ve sevveğahü ve ceale lehu mahreca.)
‘’Bunu yediren, içiren, içe sindiren ve çıkmasını sağlayan Allah’a hamdolsun.’’ (Buhari-Müslim)
SU İÇTİKTEN SONRA :
Ebu Cafer -r.anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah Aleyhisselam su içtiğinde şöyle dua ederdi:
(Elhamdülillahillezi sekana azben füraten birahmetihi velem yec’alhü milhan ücacen bizünubina.)
‘’Bize rahmetiyle tatlı ve lezzetli suyu içiren ve günahlarımız yüzünden onu tuzlu ve acı yapmayan Allah’a hamdolsun.’’ (C.Sağir: 6)
AKSIRINCA :
Ebu Hüreyre -r.anh-den rivayete göre, Peygamber -s.a.v- Efendimiz şöyle buyurmuştur:
‘’Sizden biriniz aksırdığı vakit ‘Elhamdülillah’ desin. Bunu duyan arkadaşları ona ‘Yerhamükellah’ diye karşılık versinler. Aksıran da ‘Yehdikümullah ve yuslihu baleküm = Allah sizi hidayette kılsın ve kalbinizi ıslah etsin.’ diye cevap versin.’’ (Buhari)

RESUL-İ EKREM –s.a.v- EFENDİMİZİN MÜBAREK DİLİNDEN DUÂLAR
Enes -radiyallahu anh- buyurur ki:
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu duâyı çok yapardı:
“Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl!”
Ben bir gün kendisine:
“Yâ Resulellah! Biz sana ve senin getirdiklerine inandık. Sen bizim hakkımızda korkuyor musun?” dedim.
Bana şöyle cevap verdi:
“Evet! Kalpler, Rahman’ın iki parmağı arasındadır. Onları istediği tarafa çevirir.” (Tirmizî: 2141)
Abdullah bin Amr bin el-Âs -radiyallahu anhümâ- dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle duâ ederlerdi:
“Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Kalplerimizi senin taatına çevir.” (Buhârî)
Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ-dan rivayete göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle duâ ederdi:
“Ey Rabb’im! Bana yardım et, aleyhime yardım etme! Beni muzaffer kıl, aleyhime zafer verme! Lehime tertip kur, aleyhime kurma! Bana hidayet et ve hidayeti bana kolaylaştır! Üzerime saldırana karşı bana yardım et!
Ey Rabb’im! Beni sana çok şükreden, seni çok zikreden, senden çok korkan, sana pek çok itaat eden, senin için eğilen ve sana yönelerek yakarışta bulunanlardan eyle!
Ey Rabb’im! Tevbemi kabul eyle, günahlarımı yıkayıver, duâmı kabul buyur, delilimi sabit kıl, dilimi doğru kıl, kalbime hidayet et, göğsümün kin ve hasedini çıkar.” (Tirmizî: 3551)
Hazret-i Ali -radiyallahu anh-den rivayete göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz namaz için kalktığında şu duâyı okurdu:
“Ey Allah’ım! Melik ancak sensin. Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Sen benim Rabbimsin, ben de senin kulunum. Ben nefsime zulmettim, günahlarımı da itiraf eyledim, benim bütün günahlarımı bağışla. Çünkü günahları senden başka affedecek yoktur. Beni ahlâkın en güzeline hidayet buyur, ahlâkın en güzeline senden başka hidayet edecek yoktur. Kötü ahlâkı benden def eyle, onu senden başka benden def edecek yoktur. Senin emrine tekrar tekrar icabet eder, dinine tekrar tekrar tâbi olurum. Bütün hayırlar senin kudret elindedir. Kötülük sana âit değildir. Varlığım seninledir, sonu da sana müntehîdir. Mubâreksin, yücesin, senden mağfiret diler, sana tevbe ederim.” (Müslim: 771)

Büyükçe bir kaba su konulur, o suya Euzü besmele’lerle 1 Fatiha-i şerif ve 19 Ayet-ül Kürsi okunur, her okuyuşta kuvvetli bir şekilde suya üflenir. Salih ve ihlaslı kimselerin okuması daha iyidir.
Suya varsa biraz zemzem karıştırılabilir.
Rahatsız olan (iç hastalığı) kişi bir fincana o sudan koyup aç karnına, (oturarak ve baş kapalı olması iyi olur) 1 Fatiha-i şerif ve 3 İhlas-ı şerif ile aşağıdaki Ayet-i kerime okunup sabah-akşam şifa niyeti ile üçer yudum içilir.
(Ve nünezzilü minel-kur’ani ma hüve şifaun ve rahmetün lil-mü’minine ve la yezidüzzalimineilla hasara)
‘’Biz Kur’an’dan öyle şeyler indiriyoruz ki, müminler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.’’ (İsra: 82)
 
Üst Alt