Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sevgide iktidar var mı_?!

feraknaz

New member
Katılım
20 Nis 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
istanbul
İlişki İçinde İktidar Mücadelesi:


Birey ilişkili olduğu her varlıkla-gerçeklikle iktidar ilişkisi içindedir. Bu ilişkiler içinde birey, ilişki içindeki hakim veya yönetilen taraf olabileceği gibi iktidar ilişkisini sönümleyerek ( yok ederek ) iktidarı sıfırlayabilir. ( nötr iktidar )


Yerçekimi kuvveti ile birey arasında bir iktidar ilişkisi vardır, yerçekimi bireyi yerde tutma eğilimi gösterip bireyin uçmasını veya daha yükseğe zıplamasını engellemektedir. Bu şekilde de yerçekimi iktidarını, elindeki araçları kullanarak elbette, bireyi yerde kalmaya yönlendirerek kullanmaktadır. Birey ise sahip olduğu bilgileri deney(im)leri ile harmanlayıp, gerekliliği analiz edip, uçmayı elindeki araçları geliştirerek başarmaya çalışabilir. Tabi böyle bir çabayı göstermesi için ya bunun acil bir gereklilik olması ya da bu işe vakit ayırabilecek imkanları ( açlık, yoksulluk gibi sorunları halletmiş ve teknik bilginin ortaya çıkması için elverişli bir ortama sahip olabilmiş bir durumda olması ) var olması önşarttır. Nihayetinde birey, aerodinamik yasaları kavrayıp gerekli materyalleri de toparlayabildiğinde uçmayı başarabilir. Bu durumda, birey yerçekimi ile arasında iktidar ilişkisini bir ölçüde kırmıştır. Teknik bilgi ve imkanların gelişimi tamamlanıp istediği her an uçmayı başarabilir duruma gelirse, yerçekiminin kendisini yerde tutmaya yönelik iktidarını tamamen kırar, sıfırlar yani ortadan kaldırır. ( Eğer hiçbir şekilde uçması mümkün olmasaydı bireyin, bu bir iktidar ilişkisi mi olurdu yoksa anlaşılması gereken bir zaruriyet mi? İktidarı, varlıklar arası bir etkileşim olarak birinin diğerini bir “şey”i yapmasını sağlaması olarak kabul edersek, anlaşılması gereken bir zaruriyettir. Çünkü söz konusu durumda bireyin, seçenekleri söz konusu değildir. )


Bu kısa ama açıklayıcı olacağını umduğum girişten sonra, sevgiyi ve aşkı barındıran “Sevgililik” ilişkilerinde var olan “İktidar Mücadeleleri”'ni incelemek istiyorum. Bunu yaparken de modern insandan ve günümüz toplumunun dinamiklerinden yararlanacağım. Bir erkek ve bir kadın arasındaki ilişkiyi ele alalım. İlişkiyi tanışma anından itibaren incelemeye başlarsak, toplumsal yazılımın ve ataerkil toplumun dayatısı sonucu – çoğunlukla – ilk hareketin erkekten beklendiğini görürüz. Bir arkadaş veya iş ortamında (...) tanışıldıktan sonra başlayan flörtleşme sürecinde yoğun olarak iktidar savaşları görülür. Konuşulan yakın arkadaşların tavsiyeleri, eğer gerçekleşmesi muhtemel bir ilişki söz konusuysa, daha baştan ipleri elde tutmanın gerektiğidir. Ondan çok etkilenmiş, aklınızdan bir an olsun çıkaramaz bir durumda olmuş olabilirsiniz ama ilişkinin geleceği açısından bunları bastırıp, iki tarafa da acı verecek bu mücadelelere girmelisinizdir, arkadaşlara göre. Çünkü karşı taraf da aynısı yapacaktır(!). Eğer dün ilk siz onu aradıysanız, bugün veya yarın onu sizi aramasını beklemelisinizdir veya onsuz günlerinizin ne kadar anlamsız geldiğini ona söylememelisinizdir çünkü bunu ilk söyleyen siz olursanız ilişki içinde onu iktidar konumu olarak yukarı çıkarmış olursunuz. Flörtleşmenin ardından, beraber yaşama-hayatları birleştirme kararı alırsanız mücadeleler burada sona ermez. Hatta giderek daha içselleşen bir hale dönüşür. Alınan maaşlardan çocuğun kime daha çok yakınlık duyduğu, eve niye geç gelindiğinden neden kendisini sevdiğini söylemediğine kadar birçok şekle bürünmüş şekilde karşımıza çıkar ilişki içinde iktidar sahibi olma mücadelesi.


Sevgililik durumdaki bahsedilen bu mücadele kuşkusuz, geçmişten günümüze gelen toplumsal yapının bireyde yansıması ve aile, arkadaş çevreleri gibi mikro ölçeklerde sistemin kendisini yeniden üretmesinin sonucudur. Bu iktidar ilişkilerini toplumsal yapının bireyi böyle davranmaya yönlendirmeye çalışması (bireyin üzerinde iktidar kurması) olarak görürsek, yerçekiminin bireyi uçmasını engellemesi gibi, sevgililerin de bu iktidar ilişkileri yüzünden yüreklerini birbirlerine açamadıklarını söyleyebiliriz. O halde aklımıza bireyin yerçekiminin iktidarını kırabilmesi, onu yenebilmesi gibi, bu iki kişinin karşılıklı bu iktidar ilişkilerini kırıp kıramayacakları gelmektedir. Buradaki yerçekimi, toplumsal yapı ve bu yapının bireyin içinde var olan yeniden üretimidir. Yüreklerini açmak isteyen iki insanın, öncellikle bu iktidar mücadelesinin varlığını kabullenmeleri, sonra yerçekimini aşmak için aerodinamik öğrenmek gibi, bu mücadelenin var olma nedenlerini anlamaları, araştırmaları daha sonra da bu kazanımlarını pratiğe dökerek bu iktidar çemberini kırmaları, karşılıklı olarak devrim olmaları gerekmektedir. Bu iktidar ilişkinin yerini elbette dayanışma ve bir olma doldurabilir. ( bkz:0000://www.yaziyazXXXX/dergi/2006/12/sevginin-felsefesi-metin-artena-2/ ) Egonun kalın duvarlarını, nedensiz gururun aşılmazlığını, burnu havadanlığın, Sevginin Felsefesi'nde bahsettiğim bunca süzgeci atarak, iktidar içinde yöneten olmak yerine karşıdakiyle bir olup kendini “biz” üzerinden var etmek iktidar ilişkisini yıkıp atacak ve yüreklerin açılması önünde iktidar mücadelesinin yarattığı engelleri kaldıracaktır. Diğerinin acısını yüreğinde hissedip beraber ağlamak, ona her gün seni seviyorum deyip karşılığını ıkınıp sıkınmadan almak, mutluluğunda tüm dertlerini unutmak onla bir olmak yani, bundan öteye köy var mı?


İlişki içindeki iktidar ilişkileri, birinin diğerini isteği doğrultusunda yönlendirmeye çalışmasıdır. İktidar ilişkileri her zaman kırılabilir, kırılamayacak durumda olursa zaten iktidar değil zaruriyetin gerçekliğidir. Sevgi ve Aşk'ın en büyük düşmanları bireylerin içinden yeniden üretilmiş rekabetçi ve bencil bireyci, iktidar yarışcısı sistemin yeniden üretimidir ve bu bireylerin kalplerini birbirine açmasını engellemekte, sevgiyi ve aşkı yok etmektedir. Bunun alternatifi de dayanışma ve bir olmaktır..
 
Üst Alt