Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Seriatmi Tarikatmi?

tevhid davetcisi

New member
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
"Bu itaat'in üstünkörü ve ihlaslı olması lazımdır. Şartsız ve tam olmalıdır. Mürid, te'vilsiz cevapsız, özürsüz ve tepkisiz şeyhin emirlerine harfiyen bağlı kalır. Şeyhin emri akıldışı, hatta haram işlemeyi de emretse, harfiyen bu emirlere itaat etmesi lazımdır . Şeriate muhalefet ettiğini görsen bile , ona itiraz etmeyi aklına getirmemelisin . Çünkü insan masum değildir." (Muhyiddin Arabi, Tedbirat, 226, 227'den naklen)

Yukarıda saydığın dört delil kaynaklarının hangisinin içine giriyor muhyiddin ibn arabi'nin bu fetvası sayın RADIKAL ISLAM? Muhyiddin arabi şeriate göre bu fetsasıyla açıkça kafir olmuyormu?

Kur'an desen içine girmez, hatta Kur'an'a zıttır, Kur'an haram işlemeyi yasaklar, muhyiddin de şeyh tarafından haram emredilse işlenebilir der, hem de Allah'a inat!

Sünnet dersen içine girmez, çünki haram işlemeyi emredenlere itaati, ona itaat etmenin ona ibadet etmesi olduğunu açıklar, bu durumda haram işlemeyi emreden Rablik taslamış olur, ona itaati kabul gören ve itaat eden de ona ibadet etmiş ve böylece müşriklerden olur.

İcma ve kıyas'ı fukaha dersen, bu ikiside zaten Kur'an ve Sünnete göre bina edilir.

Selam ile,
 

tevhid davetcisi

New member
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
alimlerin tasavvufcular hakKInDA göruşleri

ibni kayım elcevziye

İşte bu cehalet hastalığı, ilimsiz bir şekilde seyru sulukta bulunan fakr ve tasavvuf erbabının çoğunun hâlidir. Bilakis bunlar zevk, vecd ve âdet yoluyla sülüklerini sürdürmektedirler. Bunlardan herhangi biri neye ibadet edeceğini ve O'na nasıl ibadet edeceğini bilmeyerek matlubu hususunda kör olarak görülür...

Bazen O'na zevk ve vecdiyle, bazende içinde bulunduğu ashabının âdetiyle ibadet eder ki bu adetler belli bir şekilde giyinmek veya başı açık bulunmak, yahut da sakalı tıraş etmek ve benzeri şeylerdir.


Bazen de dinde aslı olmayan ve ilim sahibi olduğunu taslayan bir takım kimseler tarafından konulmuş kurallar ve davranış şekilleriyle Allah'a ibadet eder. Bazen de ne olursa olsun nefsinin arzulayıp sevdiği şekillerde Allah'a ibadet eder

İbni Teymiye diyor ki:

Bu Allah'a şirk koşmaktır. Bundan daha beteri:

Ey efendim! Bana mağfiret et ve benim tevbemi kabul et, diyerek Allah'tan başkasına dua etmektir ki, şirke düşmüş cahil müşriklerden bir bölüğü böyle yapar.

Daha kötüsü ise ölünün kabrine secde etmek, kabre doğru dönerek namaz kılmak ve bu namazı kıbleye yönelerek kılınan namazdan daha efdal görmektir. Hatta bu kimselerin bazısı der ki:


Burası havasın kıblesidir. Kabe ise avamın." (Feteva, 1/351; *Külliyat Terc.,
1/432)


Heva heves tabileri çeşitli derecelerdedir. Müşrikler ile ilim ve delil olmaksızın Allah dışında kendi kendilerine iyi gördükleri şeylere ibadet edenler bunlardandır." (Feteva, 10/592)

Şirke düşmüş bazı tasavvuf gruplarına yönelik olarak da şöyle söylemektedir:

Onlardan bazıları dedi ki: Biz insanlardan tevbe alıyoruz. Ben de dedim ki:

Nelerden tevbelerini alıyorsunuz. Dediler ki:

Yol kesmekten, hırsızlık vesaireden. Ben dedim ki:

Onların, sizin tevbelerini almadan önceki hali, sizin onlardan tevbe almanızdan sonraki hallerinden daha hayırlıdır.

Şüphesiz onlar üzerinde oldukları halin haram olduğuna inanan fasıklardır.


Allah'ın rahmetini dilemekte ve O'na tevbe etmekte yahut tevbeye meyletmektedirler.

Fakat siz onlardan tevbe alarak onları sapık müşrikler ve İslâm şeriatından çıkmış fertler yaptınız." (Feteva, 11/472)
 

türkmani

New member
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
228
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
45
Şeriat,tarikat yoldur varana

Hakikat,marifet andan içeru.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Sorunuz da samimiyseniz şayet;

Sorunuz da samimiyseniz şayet;

Öncelikle; konu başlığında sorduğun sorunun cevabı:Şeriat içinde tarikat! Et ve tırnak mantığı. Et; şeriat ise tırnakta tarikattır. Birbirinden ayıramazsınız. Tarikatsız şeriat olabilir (tırnaksız bir parmak gibi) ama şeriatsız bir tarikat düşünülmesi dahi apaçık bir SAPIKLIKTIR! Nasıl olmasın, parmağın olmadığı yerde tırnak diye bir şey olurmu ki ? Bugüne kadarki tasavvuf ehline önderlik yapan bütün alimler önce şeriata bakmış, şeriat ışığında daha sonra tarikata yönelmiştir.

Alim dedik yani bir tasavvufun başındaki mürşit; Bu kişiler sizin sandığınız gibi babadan oğula yada amcadan yeğene geçen bir silsile yolu ile oluşmuyor. Bu tamami ile şeri kaynaklar ile başlarında bizzat mürşidi bulunarak ilim ile süluk eden, alim sınıfına yükselmiş, belli bir medrese eğitimi almış ve ictihad yapabilecek kıvama gelmiş kişilerin arasından seçilme yolu ile ortaya çıkan bir silsile. Mürşit; bunların arasından dilediği kadarını seçer ve onları tasavvuf ilminin içerisine dahil eder. Bu konuda istidatı ve kaabiliyeti olanları kendine halife tayin eder. Bu esnada bütün yaşantısının şeriat ve sünneti seniyye ölçüsünde olup olmadığını kontrol ile yükümlüdür. Çünkü; kendisinden sonra yerine tayin edeceği kişiyi en az kendi makamına çıkartma konusunda Rabbül alemin katında mesul olduğunu bilir. Tarikattaki düsturları budur.

Konu ile ilgili ayetler:

"Allah şu hakiykati: Kendinden başka hiç bir Tanrı olmadığını, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle, ayetleriyle) açıkladı. Melekler (bunu ikrar etti, hakiki) ilim sahibleri ( nebiler, alimler) de (böylece inandı)." Al-i İmran:18

"Allah içinizden iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir." Mücadele:11
Bu ayetin tefsirinde İbn-i Abbas (r.anh) hazretleri buyuruyorki; "Alimle ile cahiller arasında yedi yüz derece fark vardır. Her derecenin arası da beş yüz senelik yol kadardır." Buradaki rakamsal örnekler aradaki uçurumun fark edilecek derecede olduğuna dikkat çekilmesi amacı ile verildiği muhakkakdır. Yinede doğrusunu Allah (cc) bilir.

"Kulları arasında Allahu Tealadan (en çok) korkanlar alimlerdir." Fatır:28

"De ki, benimle sizin aranızda Allah ve bir de nezdinizde kitap bilgisi bulunanların şahadeti kafidir." Ra'd:43

"İşte misaller! biz onları insanlar için irad ediyoruz. Alim olanlardan başkası, onları anlamaz." Ankebut:43

Görüldüğü gibi, Allah (cc) alimleri Kur'an da ayrıca zikir ederek onların da bu ilimleri nedeni ile ayrı bir yere koymuştur. Biz; işte bu Kur'an da bahsedilen alimleri baz alıyoruz. Bunlardan söz açıp bunların örnek yaşantılarından bazı kesitleri hayatımıza entegre etmeye çalışıyoruz. Kimdir bunlar: İbn Kayyım el-Cevziyye mi ? İbn-i Teymiyye mi ? Boşversene canım! İlim sahibi oldukları konusunda şüphemiz yok allah (cc) yolunda ne kadar ilim sahipleri olarak anılırlar, burası tartışılır. İslam alimlerinin ortak görüşü bu iki kişinin alim olduğunu fakat bazı ictihadlarında yanılarak haddi aştıkları yönünde beyanları var. Biz ehl-i sünnet alimlerinin söylediğini baz alırız. O'na bakarsan senin gibi vehhabi inanış profilinde olanlar, kendileri gibi inanmıyanlara kolayca hem de çok kolay bir şekilde müşrik ve kafir damgasını vuruyorlar (ki unutma ; bana ve Fetih kardeşime defalarca kafir dedin) "Ya Resulullah" diyen, kabristana gidip de ölülere dua eden kimseleri dinden çıkmış olarak görüyorlar da, kendileri her gün mürşitlerine veya pirlerine " Ya Celalet el-Melik el-Muazzam!..." diye hitap etmekte beis görmüyorlar. Buna rağmen biz yinede bu azıcık ilimle dahi olsa, Allah (cc) deyip kelimeyi şehadette bulunan hiç bir kimseye (haşa) kafir demeyiz. İbn-i teymiye ve öğrencisi İbn-i Cevziyye de buna dahildir, çünkü bunlar alimdir, ilim sahibidir yaptığı ictihad konusunda yanıldıysa Allah(cc) katında bir ecri vardır. Ben acizane bir kul olarak onların ilim derecelerini yorumlamaktan da, kıyaslamaktanda uzağım. Sen; hangi cürmünle veya ilminle Muhyiddin Arabi (k.s.) gibi bir alimi tenkid etme yoluna gidebiliyorsun hayret! cesaretine şaşmak gerekir. Zaten bir çocuğun bir de cahilin cesareti şeytanı bile hem şaşırtır hem kıskandırır!

Devam edelim; demişsinki, her yönü ile teslim olmak ne demek ? Bu doğru ve olması gereken bir sözdür deriz. Eğer bu yolda bir öğrenci gerçek anlamda kalp ehli olacak ve seyri süluk edecek olursa bu yolda mürşitinden istifade edebilmesi için teslimi şarttır. Çünkü o mürşittir ve yolu bilen biridir. Hangi yoldan gidilmesi gerek hangi merhalede durulması gerek bilendir. Eğer kendi nefsine göre hareket edeceksen o halde neden bir mürşide geliyorsunki ? Anlamı ne o zaman. Demişsinki; şeriata muhalif bir şey söylediğinde dahi itirazsız kabul edeceksin ? Bu bile başlı başına o kadar derin bir mevzuu ki; bunu; şu bakış açısı ile senin kaldıramayacağını görüyorum. Çok istiyorsan içine girersin kendi bakış açın ile okur değerlendirirsin. Şu kadarını söylemek ile yetineceğim, kişi kendisini; bir ölünün kendini yıkayan gasil ile memur görevliye bırakması gibi bir halde, şeyhine bırakmadığı müddetçe bu yolda istifade etmeye muktedir olamaz. Ama Mürşit birine yani Allah (cc)'a dost olmuş birine! Şarlatan kişilere değil. Mürşit denilebilecek biri olduğu takdirde, zaten O'ndan şeriat-ı garraya muhalif bir hareket yahut da söz sadır olmayacağıda kesin bir bilgidir.

Buda; şeriat-ı garra da, sünneti seniyyede bütün islam alimlerinin icması ile kabul edilmiş. bir gerçek olduğunu görmen gerekir.

Bir tarafta İbn-i Teymiyye ve öğrencisi İbn-i Cevziyye, diğer tarafta Hazreti Ebu Bekir es Sıddik (r.anh) ile başlayıp Ebu Hanife, Beyazıd-i Bestami, İbrahim Bin Ethem, Cüneyd-i Bağdadi, İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani ...v.d. gibi alimler !

İstediğin yerden buyur!
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
forum.iktibas.info/action.php?action=getlastboard&threadid=4091&sid=b7b9b4c52cfbe4829b9995645f592012
yazdıklarını araştırdım kocaman googleda tek sonuç çıktı.böyle bir yazıyı önemseyen kardeşe soruyorum.Ne kadar güveniyorsun bu yazıya.Ayrıca buda bir forum ve oraya bu kelimeyi yazanın davetçi olduğunu hemen altında ehli sünnet diye bir kişi daha başlık açmış bu insanlarda yabancı gelmiyor ne kadar akılsızca yazılıp insanların kafasını karıştırmaya meraklı olan insanlar var.Müslüman başkasının ayıplarını araştırmaz
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
alimlerin tasavvufcular hakKInDA göruşleri

ibni kayım elcevziye


İşte bu cehalet hastalığı, ilimsiz bir şekilde seyru sulukta bulunan fakr ve tasavvuf erbabının çoğunun hâlidir. Bilakis bunlar zevk, vecd ve âdet yoluyla sülüklerini sürdürmektedirler. Bunlardan herhangi biri neye ibadet edeceğini ve O'na nasıl ibadet edeceğini bilmeyerek matlubu hususunda kör olarak görülür... demişsin, cevaben derizki;

Bu yolun erkanı öncelikle edeptir. Kime karşı edep: Önce Hazreti Allah(cc) karşı edep. Daha sonra Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) efendimize edep. Daha sonrada sırası ile Ashab (r.anhüm ecmain) tabiin, tebe-i tabiyin, mezhep imamlarının tümü, ondan sonra da özel bir yol olan Hazreti Ebu Bekir Essıddık (r.anh) başta olmak üzere maneviyat önderlerine karşı edep ve hayadır. Bu noktadan sonra yol alabilmek için Önce ilim, sonra ilim en sonda yine ilim. İlim bu yolda meşaledir o olmadan yürümeyi bırak adım atma dahi düşünülmez. Ezbere kaçacağına, beynini İbn-i Teymiyye'nin yazdıklarına kiraya vereceğine araştırma zahmetinde bulunmuş olsan sanırım bunu görürdün. Bu yolda genel rükun; cahilden, bir aslandan kaçar gibi kaçmaktır. çünkü cahil cehaleti ile suya düşmüş yüzme bilmeyen birini andırırki; böylesi çoğu zaman kendini kurtarmaya gelenide boğar. O yüzden tasavvuf ehli aslında cahil birini gördüğünde cevap verme tenezzülünde dahi bulunmaz. Çünkü onun perde olarak kendi nefsinin kendine yettiğini çok rahat görmektedir. Bizim gibileri de işte böyle işlerle uğraşır, sizin gibi insanlara halisane niyetle bir şeyler anlatmaya çalışır. Buda genellikle ya boşboğazlığından yada gerçekten kendine güvenden kaynaklanır.

Bazen O'na zevk ve vecdiyle,... demişsin, bizde derizki; bu vecd gerçek gaye değildir, gayesi bu olanlar bununla oyalanır, gerçek tasavvuf ehli bunlara itibar etmeden, takılmadan yoluna devam eder. bazende içinde bulunduğu ashabının âdetiyle ibadet eder ki bu adetler belli bir şekilde giyinmek veya başı açık bulunmak, yahut da sakalı tıraş etmek ve benzeri şeylerdir. demişsin, biz de derizki; bu yolda adetler ile amel kişiye haramdır, ehli olan bilir bilmeyene de susmak gerekir. baş traş etmek sünnettir, buna kimse laf edemez, belli bir giyinme tarzı yoktur belli bir üniforma yoktur, giyebilen yiğit takva elbisesini giyer bunu da gösteriş olsun diye değil Allah (cc) sevgisinden örülme olduğu için seçer!


Bazen de dinde aslı olmayan ve ilim sahibi olduğunu taslayan bir takım kimseler tarafından konulmuş kurallar ve davranış şekilleriyle Allah'a ibadet eder. Bazen de ne olursa olsun nefsinin arzulayıp sevdiği şekillerde Allah'a ibadet eder demişsin, bizde derizki; bu yolda kimse ama kimse Allah (cc) adına kanun ve kural koyamaz, koymaya kalktığı takdirde en paspal öğrencisinin bile alayı olacağını bilir çünkü burası şarlatanlar caddesinin palyaçolar mahallesi değildir. Bulunduğun sokağı iyi tanı!

İbni Teymiye diyor ki:

Bu Allah'a şirk koşmaktır. Bundan daha beteri:

Ey efendim! Bana mağfiret et ve benim tevbemi kabul et, diyerek Allah'tan başkasına dua etmektir ki, şirke düşmüş cahil müşriklerden bir bölüğü böyle yapar
. demişsin, bizde derizki; senin o bahsettiğin alim bunları yazar ama say bakalım kim yapıyormuş bunları desen gıkı çıkmaz. Çünkü o dahi bilmektedir ki, iftira çok büyük günahdır. Onun gibiler sadece yazar, küfrü sizin gibi cahillere bırakır!

Daha kötüsü ise ölünün kabrine secde etmek, kabre doğru dönerek namaz kılmak ve bu namazı kıbleye yönelerek kılınan namazdan daha efdal görmektir..: demişsin, bizde derizki; azıcık akıl ve mantığını kullanarak kaldır başını da bir bak etrafa, şu günümüzde o yönde hareket eden nerede, gerçek tasavvuf ve İslam ehli nerede? Allah (cc) yeryüzünü mescit kılmış ümmedi Muhammed'e (s.a.v.) sizmi tayin ediyorsunuz nerede namaz kılınacağını ? Bu yeri gelir mescid olur yeri gelir kaldırım kenarı olur yeri gelir bir gül bahçesi olur. Siz şu hristiyanların mantığı gibi bakıyorsunuz şekilde kalıyorsunuz; hani bir insan namaz kılacağı zaman, eğer boş bir arazide ise; önüne ayakkabısını veya ceketini koyarda önünden geçen olmasın niyeti ile böyle bir önlem alır, bunu gören hristiyanveya başka bir din mensubu "aaa bak adam ayakkabısına secde ediyor Tanrı olarak ayakkabısını ilan etmiş" der ya, işte aranızda hiç bir fark yok bunlarla sizin!


Burası havasın kıblesidir. Kabe ise avamın." demişsin, bizde derizki; Avamın da, havasın da, havas-ül havasında, hatta cümle peygamberlerin dahi kıblesi Mekke-i Mükerreme de bulunan Kabe'dir. Kendi kafanızdan da uyduracak başka bahaneler bulun.

Buyur bunlarıda nasıl derc edeceksen öyle yap. İbn-i Teymiyye'ye sorma, Onun imkanı olsa yerinden kalkar da o yazdıklarını sizin boğazınıza teper.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
kardeşlerim boşa celalenme olmuş. yukarda ilk yazıda yapılan şirk diye tarfi edilenlerin hiçbirini tasavvuf ehli yapmıyorken, boşa savunmaya geçilmiş bence. çünkü yukarda gördüğüm kadarıyla zannediliyorki mürid , mürşidine gidip ne olur benim tevbemi kabul et diyor, ben böyle bir mürid ne gördüm nede böyle tevbe kabul eden mürşit gördüm, sadece belliki bu yazıyı zana kişi tasavvufçuları anlamamış sadece yaptığını zannettiği şeyleri ordan burdan turan mantığı ile nasıl yanlış olduğunu gösteririm diye ibni teymiye kaynağı vermiş birde başına ibni teymiyyenin tasavvuf hakkındaki düşüncelerini yazmış.. halbuki ibni teymiyye bu yazıları tasavvuf ehli için yazmadığı belli ama sanki öyle yazmış gibi gösterilmeye çalışılmış, şöyle söylim yazıyı ustalık rutuşlamay çalışan kişinin oyununa düşmeyin. çünkü tasavvuf ehlinin yaptıkları yok ... bir ikincisi, duha kardeş bir cümleyle aslında herşeyi özetlemiş gerisinede gerek kalmamış.

Allah c.C. sizden razı olsun...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Allah (cc)'da sizden razı olsun Seyfullah kardeşim. Fakat bu kişinin yaptığı bir değil üç değil beş değil artık. Her seferinde geliyor akıl hocalarından aldığı yalan yanlış bilgileri buraya boca ediyor sonra kaçıp gidiyor. Yerinde de durmuyor, şaşkın tavuk misali her yere yumurta bırakıyor. Hani derler ya bilen var bilmeyen var. Biz bildiğimiz için değil, bildiğimiz kadarı ile bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Ona, buna, her önüne gelene "kafir" deyip geçiyor. Bu nasıl müslümanlık anlamış değilim.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Allah (cc)'da sizden razı olsun Seyfullah kardeşim. Fakat bu kişinin yaptığı bir değil üç değil beş değil artık. Her seferinde geliyor akıl hocalarından aldığı yalan yanlış bilgileri buraya boca ediyor sonra kaçıp gidiyor. Yerinde de durmuyor, şaşkın tavuk misali her yere yumurta bırakıyor. Hani derler ya bilen var bilmeyen var. Biz bildiğimiz için değil, bildiğimiz kadarı ile bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Ona, buna, her önüne gelene "kafir" deyip geçiyor. Bu nasıl müslümanlık anlamış değilim.

kardeşim onun dediği kişiler zaten yok ortada, yani kalkmış tasavvuf ehli diye kafasında bir şekil oluşturmuş sonrada oana düşman olmuş bunu ben daha çok don kişot ve yeldeğirmeni arasındaki savaşa benzetiyorum yani ortada savaştığı tarzada birileride yok. yani işte tasavvuf ehli şu sebeple kafiri diyor ama o sebep tasavvuf ehlinde yok. onun için aslında yazıya bakıldığın bu zatın tasavvufla hiçbir alakası olmadığı hatta tasavvuf konulara vakıf olmadığı aşikardır onun için tasavvufu tartışıcağım kişide tasavvufa hakim olmalı... yoksa yel değirmenini silahşör zanneden adamlara onun yeldeğirmeni olduğunu anlatmak çok zor oluyor...
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bak kardeşim.muvahhid kardeşimize laf atıp duruyorsunuz.tasavvuf ehli bunları yapmıyorsa sorun yoktur.
muvahhidler sadece nassa ikrar ederler.hiçbir şeyhe bende değiller.sadece şeriati islamiyi şear edinirler.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
bak kardeşim.muvahhid kardeşimize laf atıp duruyorsunuz.tasavvuf ehli bunları yapmıyorsa sorun yoktur.
muvahhidler sadece nassa ikrar ederler.hiçbir şeyhe bende değiller.sadece şeriati islamiyi şear edinirler.

biz direk yazının sahibini muhatap aldık, yazının sahibi muvahhid değildir, paylaşım yapmıştır, diyelimki o yazıyı yazan kendi olsun muhatabımız ozaman zatalidır. biz burda kimseye laf atmıyoruz sadece yanlış anlaşılıp hakkında kafir denilen tasavvuf ehlini müdafasını yapıyoruz hmm şöyle söyliyelim biz müdafayı yaparken taşı atarız , bu yazıyı kabul edenlerede taşa kafasını uzatışr yani bizm suçumuz yok... yazıyı dikkatli okummaışsınız sanırım...
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
evet.tasavvuf kuran ve sünnet ölçülerinde cereyan etse sorun yoktur.ama hepsi bir değildir.
şeriatle tariat et ile tırnak gibi desende tırnak ete yapışır.et tırnağa değil.tırnak çıksa yerine yenisi biter.

hasan el bennada muvahhidtir.bir ara tarikatte gitmiştir.sufilerden muhammed ikbalde bizim yolumuzu tutmuştur.muhammed abduhta.akifte çok değerlidir.

mevdudi,seyyid kutub,ali şeriati afgani hepsi mücahidtir,muvahhiddir.ve olmadık şeyler söylüyor tasavvuf ehli,tarikatçılar.biz size çatmasakta bize çatıyorsunuz.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Sen, bu arkadaşın sırf muvahidi düşüncelere sahip diyemi arkalanıyorsun, yoksa onun bu ve benzeri başka yazılarını okumadanmı yorum yapıyorsun. hangisi?
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bak kardeşimiz kendi gözünden olayları değerlendiriyor.ama tarikatçılar bize çatıyor.tabiki bu arkadaş kardeşimizdir.ve siz birbirinizi arkalıyorsunuz.ben olayın cereyanına bakıyorum.kardeşimiz biraz hırslı,belki kızacak ama doğrusu bu.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
bak kardeşimiz kendi gözünden olayları değerlendiriyor.ama tarikatçılar bize çatıyor.tabiki bu arkadaş kardeşimizdir.ve siz birbirinizi arkalıyorsunuz.ben olayın cereyanına bakıyorum.kardeşimiz biraz hırslı,belki kızacak ama doğrusu bu.

Yapma sinang! Azıcık insaf! Tasavvufçular neden çatsın size ? Sana durduk yerde (haşa) kafir desem sen ne dersin bana ? Önce güzellikle uyarırsın ki olması gereken bu, ondan sonra daha devam edersem anladığım dilde hem kendini savunur hemde benim yanlışlarımı sayar dökersin. Sen galiba güncel konulardan biraz uzak kaldın! ne dersin? Oradan kafir gibi mi görünüyoruz sence de?
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
evet.tasavvuf kuran ve sünnet ölçülerinde cereyan etse sorun yoktur.ama hepsi bir değildir.
şeriatle tariat et ile tırnak gibi desende tırnak ete yapışır.et tırnağa değil.tırnak çıksa yerine yenisi biter.

hasan el bennada muvahhidtir.bir ara tarikatte gitmiştir.sufilerden muhammed ikbalde bizim yolumuzu tutmuştur.muhammed abduhta.akifte çok değerlidir.

mevdudi,seyyid kutub,ali şeriati afgani hepsi mücahidtir,muvahhiddir.ve olmadık şeyler söylüyor tasavvuf ehli,tarikatçılar.biz size çatmasakta bize çatıyorsunuz.

diğerlerini bilmem ama seyyid kutup bir tarikat mürşidine gelmiş ve düştüğü hataların farkında olduğunu söylediğini duymuştum. ve bundan pişmanlık duyduğunu dile geitrmiştir. ki bu verdiğin zatlar ilim için kısas değildir. imamı rabani gibi zatlar hamdolsun rehberimizdir..
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bak birader biz tekfirci değiliz,tevhidçiyiz.ama ben çok tarikatçı ilede tartıştım.bunlar bizi hertürlü sıfata sokuyor.bizim bir anlayışımız var sende bunu bilirsin,biraz.buda normaldir.ama kardeşimiz tekfir ediyor,şimdi ben onun adına konuşamam.lakin sükut lazım bu benim şahsi tavrım.şunuda bilki tarikatçılarda bizi tekfir ediyor,bir sürü ipe sapa gelmez deliller sunuyor..falan falan..bizimkisi ..... hareket..bunun için tefsirlerimizin çıkış noktası öze dönüşçülük ve inkilapçılıktır.burada bir gelenekği otomatikman red ediş gibi görünen durum vardır.
yalnız arkadaşada sor Kuran ve hadisi kabul eder.diğerleri yorum..
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
anlattığın hikayedir.bak tarikatçı kardeşimiz konuştu..

bizim için kıstastır.Allah tealaya hamd olsun.müslümanız.dava-i islamiyenin yılmaz neferleriyiz.rehberimiz muhammed sav.dir.kılavuzumuz Kuranı azimüşandır.şearımız şeriati islamiyedir.
 
Üst Alt