sinang
New member
Nüzulünden günümüze kadar, Kur'ân'a karşı ortaya atılan birçok yalan ve iftiraları tarih kaydetmiştir. İslâmiyetin Kurân-ı Kerim ile yayıldığını gören bazı mütenebbî denilen sahte peygamberler, Peygamber Efendimizin vefatına yakın senelerden itibaren başlamak üzere, Kurâna karşı muarazaya, üslup ve belagat bakımından onu taklide yeltenmişlerdir. Ancak bunlar rezil olmakla kalmamış, sonları da hep hüsran olmuştur. Bu teşebbüslerin başlıca sebepleri arasında kabile taassubiyeti, mal ve mevki tutkusu yatmaktadır. Sahte Kurân yazan yalancı peygamberlerden bazıları şunlardır: Müseylime b. Habîb el-Kezzab, Ayhede b. Kâb (el-Esvedül-Ansî), Ebut-Tayyib el- Mütenebbî, Ebul-Alâ el-Mearri1 ve Mirza Ali Muhammed.
Evanjelik Hıristiyanlar tarafından kaleme alınan sahte Kurân "el-Furkânu'l-Hak" isimli uydurma kitap, misyoner teorisyenlerin geliştirdikleri son taktiklerden biri olan inkulturation (kültürleşme) sürecinin bir uzantısıdır.
Vahiy ürünü olduğu iddia edilen "el-Furkânu'l-Hak" (Gerçek Furkan) isimli bu uydurma kitap, Kur'ân'ı taklit etmektedir. Çünkü bu kitap, Kur'ân'da yer alan kelimelerin tersyüz edilmesiyle oluşturulmuştur. Kitap, ilk önce 1999 yılında Arapça olarak yazılmış, daha sonra "The True Furqan" adıyla da İngilizceye tercüme edilmiştir.
Kitabın derleyicilerine göre bu eser, sözüm ona her yönüyle Müslümanların kutsal kitabı Kurânın tüm özelliklerini içerisinde barındırmaktadır. Nesir ve şiir şeklinde yazılmış, saf, klasik Arapça ile oluşturulmuştur. Üslup ve akıcılığına dikkat edilmiştir. Ancak adı geçen kitabı gramer yönünden inceleyen bazı Arap araştırmacıları, kitapta birçok gramer hatasının bulunduğunu tespit etmişlerdir.
Nitekim Omega yayınevi tarafından 2001 yılında kitabın İngilizce çevirisi piyasaya sürülünce, Hıristiyan internet sitelerinin bu kitabı yayınladıkları, reklâmını yaptıkları ve kitabı öven makaleler kaleme aldıkları görülmektedir. Bu kitaba Hıristiyan dünyasından bilhassa da evanjelik Hıristiyan gruplardan ciddi anlamda destek gelmiştir.
el-Furkanu'l-Hak adlı bu kitap, 77 bölümden (uydurma sureden) oluşmakta ve her bölüme teslisi (Hıristiyan üçlemesini) içeren bir başlangıç ç ifadesiyle بسم الأب الكلمة الروح الإله الواحد الأوحد şeklinde başlamaktadır. Her bölüm birkaç sözde ayetten müteşekkildir. Bunlar, 1, 2, 3, 4 şeklinde numaralanmıştır. Yani şematik yapı Kurâna benzetilmeye çalışılmış ve kitabın bölümlerine sure adı verilmiştir.
Kitabın bölümlerinin (surelerinin) ilk ifadeleri genelde o surenin adına göre başlamakta ve Müslümanlara hitaben "Ey kullarımızdan sapıtanlar, inkâr edenler, münafıklar, iftiracılar" denilmektedir.
Kitabın on bir ana bölümü, Kur'ân'da yer alan surelerle aynı isimleri taşımaktadır. Mesela; el-Fatiha, en-Nûr, el-Kadr, el- Müminun, en-Nisâ, et-Talak, el-Mâide gibi. Diğerlerinden bir kısmının isimleri ise yine Kur'ân'dan esinlenerek konulmuştur. Çünkü benzeri kavramlar Kur'ân'da yer almaktadır. ez-Zevâc, et-Tuhr, el-Mîzân, eş-Şehîd bunlardan bir kaçıdır. Bazı bölümler, Müslümanları aşağılayan ve onlara hakaret eden isimlerden seçilmiştir. Mesela, el-Mâkirun (komplocular), el-Mufterun (uydurmacılar), el-Muharridun (kışkırtıcılar), el-Kafirun (inkarcılar), el-Müşrikûn (putperestler).
"Biz, el-Furkânu'l-Hakk'ı vahy olarak indirdik. Onu, muciz bir kelam olarak, apaçık Arapça bir lisanla tebliğ etmesi için Safî'mizin (seçtiğimizin) kalbine yerleştirdik".
Görüldüğü gibi yukarıdaki pasaj adeta Kur'ân'ın birkaç ayetinden intihal edilmiş ve üzerinde biraz oynanarak oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu kitaptaki ifadelerin hiçbir orijinalliği söz konusu değildir. Bilakis taklit ve intihalden ibarettir.
el-Furkânu'l-Hak adlı uydurma kitabın muhtevası ise bir önsöz, besmele, yetmiş yedi uydurma sure ve bir hatimeden oluşmaktadır. Metodu normal bir telifi andırmaktadır.
"Siz yalan olarak bize, bizim haram ayda savaşı yasakladığımızı, sonra biz, haram kıldığımızın hükmünü nesh ettik (kaldırdık) ve bu ayda büyük bir savaş helal kıldık, iftirasında bulundunuz.SELAM SURESİ
"Bizim; Allah yolunda savaşın ve müminleri savaşa teşvik et dediğimizi iddia ettiniz. Savaş bizim yolumuz değildir ve biz, müminleri savaşa teşvik eden de değiliz. Bu recm olunan şeytanın mücrim bir toplumu kışkırtmasından başka bir şeyi değildir."EL-MEVİZE ..
"Kullarımızdan sapık olanlar, savaşı, ganimetleri ve zinayı bizim dilimizle emrederek geldiler; bunu bizim sözümüzü nesh ettiğimizi ve sünnetimizi (kanunumuzu) değiştirdiğimizi (zannederek) yaptılar...". ED-DALLİN..
"Ey kullarımızdan münafık olanlar! "Sizin orucunuz bizim katımızda karşılıksızdır ve makbul de değildir" SİYAM ..
"Biz, kendi lisanımızla gerçek söz olarak, hakkın sünnetini el-İncil'i hakla indirdik ve onu el-Furkanu'l-Hakk'a açık bir tasdikle tasdik ettik. Bunun dışında ona muhalif veya onu nesh eden veya ona alternatif hiçbir şey indirmedik".
EL - VEİD ..
"Kullarımızdan birini bize itaate ortak ettiğinde bize ortak koşmuş olur. Çünkü o, kim elçiye uyarsa bize uymuş demektedir. Bu da büyük bir şirktir". MÜŞRİKUN ..
Bu kitap,bazen bir hadisi, bazen de Kur'ân'ın ifadesini hiç değiştirmeden olduğu gibi kopyalamıştır. Mesela Kebâir isimli bir başka uydurma suresinin birçok pasajında bu görülebilir. Aynı surede 12. pasaj olarak yer alan ifade ise Bakara, 171. ayetinin tam tamına kopyasıdır.8
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse bu kitap, İncil'in öğretilerini farklı bir üslupla Müslümanlara ulaştırmayı hedef alan bir çalışmadır.
Evanjelik Hıristiyanlar tarafından kaleme alınan sahte Kurân "el-Furkânu'l-Hak" isimli uydurma kitap, misyoner teorisyenlerin geliştirdikleri son taktiklerden biri olan inkulturation (kültürleşme) sürecinin bir uzantısıdır.
Vahiy ürünü olduğu iddia edilen "el-Furkânu'l-Hak" (Gerçek Furkan) isimli bu uydurma kitap, Kur'ân'ı taklit etmektedir. Çünkü bu kitap, Kur'ân'da yer alan kelimelerin tersyüz edilmesiyle oluşturulmuştur. Kitap, ilk önce 1999 yılında Arapça olarak yazılmış, daha sonra "The True Furqan" adıyla da İngilizceye tercüme edilmiştir.
Kitabın derleyicilerine göre bu eser, sözüm ona her yönüyle Müslümanların kutsal kitabı Kurânın tüm özelliklerini içerisinde barındırmaktadır. Nesir ve şiir şeklinde yazılmış, saf, klasik Arapça ile oluşturulmuştur. Üslup ve akıcılığına dikkat edilmiştir. Ancak adı geçen kitabı gramer yönünden inceleyen bazı Arap araştırmacıları, kitapta birçok gramer hatasının bulunduğunu tespit etmişlerdir.
Nitekim Omega yayınevi tarafından 2001 yılında kitabın İngilizce çevirisi piyasaya sürülünce, Hıristiyan internet sitelerinin bu kitabı yayınladıkları, reklâmını yaptıkları ve kitabı öven makaleler kaleme aldıkları görülmektedir. Bu kitaba Hıristiyan dünyasından bilhassa da evanjelik Hıristiyan gruplardan ciddi anlamda destek gelmiştir.
el-Furkanu'l-Hak adlı bu kitap, 77 bölümden (uydurma sureden) oluşmakta ve her bölüme teslisi (Hıristiyan üçlemesini) içeren bir başlangıç ç ifadesiyle بسم الأب الكلمة الروح الإله الواحد الأوحد şeklinde başlamaktadır. Her bölüm birkaç sözde ayetten müteşekkildir. Bunlar, 1, 2, 3, 4 şeklinde numaralanmıştır. Yani şematik yapı Kurâna benzetilmeye çalışılmış ve kitabın bölümlerine sure adı verilmiştir.
Kitabın bölümlerinin (surelerinin) ilk ifadeleri genelde o surenin adına göre başlamakta ve Müslümanlara hitaben "Ey kullarımızdan sapıtanlar, inkâr edenler, münafıklar, iftiracılar" denilmektedir.
Kitabın on bir ana bölümü, Kur'ân'da yer alan surelerle aynı isimleri taşımaktadır. Mesela; el-Fatiha, en-Nûr, el-Kadr, el- Müminun, en-Nisâ, et-Talak, el-Mâide gibi. Diğerlerinden bir kısmının isimleri ise yine Kur'ân'dan esinlenerek konulmuştur. Çünkü benzeri kavramlar Kur'ân'da yer almaktadır. ez-Zevâc, et-Tuhr, el-Mîzân, eş-Şehîd bunlardan bir kaçıdır. Bazı bölümler, Müslümanları aşağılayan ve onlara hakaret eden isimlerden seçilmiştir. Mesela, el-Mâkirun (komplocular), el-Mufterun (uydurmacılar), el-Muharridun (kışkırtıcılar), el-Kafirun (inkarcılar), el-Müşrikûn (putperestler).
"Biz, el-Furkânu'l-Hakk'ı vahy olarak indirdik. Onu, muciz bir kelam olarak, apaçık Arapça bir lisanla tebliğ etmesi için Safî'mizin (seçtiğimizin) kalbine yerleştirdik".
Görüldüğü gibi yukarıdaki pasaj adeta Kur'ân'ın birkaç ayetinden intihal edilmiş ve üzerinde biraz oynanarak oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu kitaptaki ifadelerin hiçbir orijinalliği söz konusu değildir. Bilakis taklit ve intihalden ibarettir.
el-Furkânu'l-Hak adlı uydurma kitabın muhtevası ise bir önsöz, besmele, yetmiş yedi uydurma sure ve bir hatimeden oluşmaktadır. Metodu normal bir telifi andırmaktadır.
"Siz yalan olarak bize, bizim haram ayda savaşı yasakladığımızı, sonra biz, haram kıldığımızın hükmünü nesh ettik (kaldırdık) ve bu ayda büyük bir savaş helal kıldık, iftirasında bulundunuz.SELAM SURESİ
"Bizim; Allah yolunda savaşın ve müminleri savaşa teşvik et dediğimizi iddia ettiniz. Savaş bizim yolumuz değildir ve biz, müminleri savaşa teşvik eden de değiliz. Bu recm olunan şeytanın mücrim bir toplumu kışkırtmasından başka bir şeyi değildir."EL-MEVİZE ..
"Kullarımızdan sapık olanlar, savaşı, ganimetleri ve zinayı bizim dilimizle emrederek geldiler; bunu bizim sözümüzü nesh ettiğimizi ve sünnetimizi (kanunumuzu) değiştirdiğimizi (zannederek) yaptılar...". ED-DALLİN..
"Ey kullarımızdan münafık olanlar! "Sizin orucunuz bizim katımızda karşılıksızdır ve makbul de değildir" SİYAM ..
"Biz, kendi lisanımızla gerçek söz olarak, hakkın sünnetini el-İncil'i hakla indirdik ve onu el-Furkanu'l-Hakk'a açık bir tasdikle tasdik ettik. Bunun dışında ona muhalif veya onu nesh eden veya ona alternatif hiçbir şey indirmedik".
EL - VEİD ..
"Kullarımızdan birini bize itaate ortak ettiğinde bize ortak koşmuş olur. Çünkü o, kim elçiye uyarsa bize uymuş demektedir. Bu da büyük bir şirktir". MÜŞRİKUN ..
Bu kitap,bazen bir hadisi, bazen de Kur'ân'ın ifadesini hiç değiştirmeden olduğu gibi kopyalamıştır. Mesela Kebâir isimli bir başka uydurma suresinin birçok pasajında bu görülebilir. Aynı surede 12. pasaj olarak yer alan ifade ise Bakara, 171. ayetinin tam tamına kopyasıdır.8
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse bu kitap, İncil'in öğretilerini farklı bir üslupla Müslümanlara ulaştırmayı hedef alan bir çalışmadır.