Sadıklarla beraber olun nasıl anlamalıyız

mervan · 8 Nis 2010

bismillah elhamdulillah vassalatu vessalamu ala rasulillah
tevbe 119 da
buyrulur
ey o bütün iman edenler ALLAH tan korkun ve sadıklarla beraber olun
günümüzde bir kesim bu ayeti kerimden yola çıkarak
bazı yorumlarda bulunmakta ve kendi yollarının doğruluğuna bu ayeti mesned edinmekteler
edinmekteler
ayeti kerimeyi doğru algılamak için
ayetin ayaklarının bastığı zamanı zemini şöyle bir
gözden geçirdiğimizde
bakıyoruz ki
tevbe suresi
tebuk seferi öncesi esnası ve sonrasında nazil olmuştur
rumların medineye baskın yapıcaklarına dair haber alan rasulullah sav
seferberlik ilan ederek onlardan önce hareket ederek
bir ordu toplayıp rumlarla savaşmak için çıkmıştır
beraberinde 30000 sahabe ile birlikte
cihadı farzı ayn olduğu bir dönemdi
seferberlik hali
cihada gücü imkanı yeten herkesin bu orduya katılması gerekiyordu
bu ALLAH ın emri idi
suresinin diğer ayetlerine de baktığımız zaman
cihada teşvik ediliyor
ve orduya katılmayanlar şiddetle yerilip azap ile tehdit ediliyorlar
bu sefere sadece münafıklar ve müslümanlardan özür sahibi
olmayan 3 sahabe katılmadı
daha sonra zaten sureye adını veren olay olarak
bu 3 müslümanın tevbelerini rabbimiz kabul etti
işte ayeti kerimedeki sadıklar
sefere çıkan mücahidlerdir
ALLAH tüm müslümanlara onlarla beraber olunması gerektiğini
beyan ediyor
emrediyor
ve yine doğru bir algılama için
kuranın kuran ile tefsirine bakmalıyız
sadıklar kimlerdir
yalnızca bir kesime bazı şeyhlere isnat edilen bu terim
hakikaten böylemi anlaşılmalı
bunun içinde hucurat suresi 15 . ayeti okuyabilirz
ve daha sonra düşünüp
bazılarının kednilerne delil edindiği bu ayetin

aslında
dediklere manaya gelmediği açık bir şekilde görülşecektir

mervan · 8 Nis 2010

kuranda sadıkların tanımıyla vasıflarıyla ilgili bir ayette haşr suresi 8. ayettir
- Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte sadıklar onlardır(ulaaike humussadikuun)

fey in(savaşmadan alınan ganimetin) taksiminde muhacirlere pay ayrılması bağlamında gelen bir ayettir. ALLAH kendi lütüf ve rızasını arayan muhacirleri sadıklar olarak tanıtmaktadır. tefsir usulundeki kaide gereği ayetin belli bir mesele ile alakalı inmesi tüm zaman ve mekanlara şamil olmasına engel değlidir. dolayısıyla ALLAH ın ve rasulünün rızasını arayan ve ALLAH ve rasulune yardım edenler(ki buda islama yardımdır) beraber olmakla emrolunduğumuz sadıklardır.
dolayısıyla bu özelliklerde sadece bir kaç kişiye ( gavs kutub vs hezeyanları) münhasır değildir

radikal · 8 Nis 2010

Hz. Ömer (r.a.)'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Allah'u Zülcelal'in bazı kulları vardır. Onlar ne peygamberdir ne de şehittirler. Fakat peygamberler ve şehitler onlara verilen makam dolayısıyla gıpta edip imrenirler."

Ashabı Kiram: "Ya Resulallah! Onlar kimdir" diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki:

"Onlar (aralarında) neseb ve akrabalık olmadığı, mal alışverişi olmadığı halde birbirlerini Allah için sevenlerdir. Onların yüzü nurdur, nur üzerindedirler. İnsanların korktukları günde onlara korku yoktur. İnsanların hüzünlü oldukları günde onlar mahzun da olmazlar." (Ebu Davut,)

Daha sonra şu âyet-i kerimeyi okudu:

"Dikkat edin! Allah'ın veli kulları için korku yoktur. Mahzun da olmazlar." (Yunus,62)

radikal · 8 Nis 2010

Ayrıca;
Sizin anlattığınız manaya geliyor kabul edersek, hakkında ayet inen vakıa ve ashab şuan yeryüzünde bulunmuyor. O neden ile bu ayetler hükmünü kaybetmişmidir ? Nedir ? Bir zahmet açıklarsanız bizde öğrenmiş oluruz.

mervan · 8 Nis 2010

verdiğiniz bilgiler doğrudur
zaten yazıda anlatılmak istenen de sadıklığın ve veliliğin yalnızca bir kesime mal edilmesinin hatalı oluşudur
sadıklığın veliliğin özelliklerini üzerinde barındıran herkes bunun kapsamına girer
silsile ile kan bağıyla geçen bir özellil değildir bunlar

mervan · 8 Nis 2010

ve sanırsam yazıyı baştan okumanız gerekecek
tefsir usulunde bir kaide vardır bir ayet bir olay ile ilgili inebilir ama hükmü herkese şamildir
sadece ayeti bağlamından koparmayalım
ALLAH anlayacak kalpler işitecek kulaklar görcek gözler nasip eylesin

radikal · 8 Nis 2010

Amin. Duanıza katılıyorum.
Yazınızı zaten en başından okumuştum. Çıkan anlamı sorgulamak istedim. Sonrasında yaptığınız açıklamada veliliğin sadece bir kesime mal edilmemesi gerektiğini vurgulamışsınız. Ki, bunu yapan günümüzde bildiğim kadarı ile kimse yok. Velilik veya dervişlik kimsenin tekelinde değildir. Bu Allah'ın sevdiği kullarına ihsanı, lütfudur diye düşünüyorum.

Yine de yazınızda çıkan anlamda ısrar ediyorum.

mervan · 9 Nis 2010

bu ayeti kerimeyi delil alarak ehli tarik ten bazıları kendi şeyhlerinin kendi murşidlerine tam bir tabiiyyet sergilemekteler ve onlarla beraber olunca kurtulcaklarına inanmaktalar. sizin böyle kimseler ile karşılaşmamaış olmanız bu halin vaki olmadığına delil değildir. lakin ayeti bağlamıyla beraber değerlendirdiğimizde postunda oturup luks içinde yaşayanlardan ziyade cihad eden mucahidlerin sadıklar olduğunu görmekteyiz.
konu gayet açık bunun üzerinde daha fazla söze hacet yoktur. inşaallah kalbimdeki niyyet gereği anlaşılır sade ve özet halinde yazılan bu yazı maksadına ulaşmıştır

radikal · 9 Nis 2010

mervan' Alıntı:
bu ayeti kerimeyi delil alarak ehli tarik ten bazıları kendi şeyhlerinin kendi murşidlerine tam bir tabiiyyet sergilemekteler ve onlarla beraber olunca kurtulcaklarına inanmaktalar. sizin böyle kimseler ile karşılaşmamaış olmanız bu halin vaki olmadığına delil değildir.

Yanılıyorsunuz güzel kardeşim, böyle insanlar ile karşılaşmayı bırakın bir kenara; biz tam da bahsettiğiniz böyle bir kişiyiz. Bu ayeti kerimeyi dikkate alarak kendi mürşidimin, izlediğim seyri sülukta bana bilgisini ve tecrübelerini de aktararak kurtuluşuma vesile olacağına inanıyorum. Tarikatta en gerekli düstur; kişinin kendi mürşidini kamil ve mükemmil olduğuna inanmak ve tavsiyelerine azami dikkat göstermek ile bu sulukta yol alınacağı gerçeğidir. Kişi mürşidini böye görmediği takdirde bir fayda sağlayamaz. Yalnız burasını açmakta biraz fayda var; bu bağlılık körü körüne bir bağlılığı önermiyor. Tam tersi, aklını, bilgini Kur'an ışığında kullanarak mürşidini seçmeni ve seçtikten sonra bir daha kalbinde şek ve şüpheye yer vermeden tam bir teslimiyeti öngörüyor. Teslimiyetten kasıd, kendi nefsinin isteklerini bir kenara bırakıp, mürşidinin sana tavsiye ve telkin ettiği amellere yönelmektir.

mervan' Alıntı:
lakin ayeti bağlamıyla beraber değerlendirdiğimizde postunda oturup luks içinde yaşayanlardan ziyade cihad eden mucahidlerin sadıklar olduğunu görmekteyiz.

Postta sadece lüks içinde oturan ve kendisine mürşidim diyenin zaten kendinde bir hayr yoktur. Mürşid Odur ki; bireyin kendi nefs cihadında başarılı olmasını sağlayıp, umuma yönelik cihada iman ve şuur ile hazırlanmasını sağlamaktır. Kendine hayrı olmayanın Dinine ve milletine hayrı olması beklenemez.

mervan' Alıntı:
konu gayet açık bunun üzerinde daha fazla söze hacet yoktur. inşaallah kalbimdeki niyyet gereği anlaşılır sade ve özet halinde yazılan bu yazı maksadına ulaşmıştır

Kalbinizdeki niyeti göremeyebiliriz. Bunu, bizim açımızdan bir eksiklik olarak da değerlendirebilirsiniz. Yine de niyetinizin halis olduğuna inanarak soruyorum; kişinin sadıklar zümresi içerisinde kendi mürşidini de bir kurtuluş vesilesi olarak görmesi kötü bir şeymidir ?

mervan · 10 Nis 2010

sadıklarla beraber olun bir emirdir. eğer bunu bir şeyhe ittibaya indirgersek böyle bir bağlılık sergilemeden rabbine kulluk eden bir kimse ALLAH ın bu emri ile ilişkili değilmidir??

Ara

Sadıklarla beraber olun nasıl anlamalıyız

mervan

New member

mervan

New member

radikal

New member

radikal

New member

mervan

New member

mervan

New member

radikal

New member

mervan

New member

radikal

New member

mervan

New member