Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sadece Kur'an Bize Yeter diyenlere?

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah'ın adıyla...

Sadece ama sadece Kur'an bize yeter diyen arkadaşlara;

--İmanımızın kabulü için Rabbimiz neden bize Amentüyü bütünüyle kabul etmemizi emretti.
--Size göre sadece Kur'an-ı Kerim'i zikretmesi kafi gelmezmiydi?
--Eğer iman cevherine sahip olmak ve onu kemale erdirip mükemmel bir müslüman olmak için Sadece Kur'an kafi gelseydi sizden önce Yüce Rabbimizin Bütün peygemberler ile birlikte Hz.Muhammedin gereksizliğini (Haşa) Kitapta defalarca zikretmesi gerekmezmiydi.
--Peygamber Elçidir.Elçinin muhattabıda ikidir.Biri cenabu Allah diğeri Sizler ve bizler olmayalım????Bi düşünün diğer muhatap kim??
--Kur'an bize yeter sadece o bize kafi gelir diyen garipler; Resulüm yada deki hitabıyla başlayan belki onlarca ayetleri hiç okumuyorlarmı, akletmiyorlarmı kim bu Resul , kimdir bu deki hitabının asli muhatabı.Yoksa okuduğunuz ayetleri inkarmı edeceksiniz.??
--Yüce rabbimiz Kur'an da alenen her ayetten herkesin hakkıyla istifade edemeyeceğini buna sadece derin iman sahiplerinin nail olacağını buyurmuşken sizler bütün ayetlerin kühnüne vakıf mı oldunuz.??
--Bir Peygamber kadar iman ve tebliğ yeteneğine zımmen sahip olduğunuzumu iddia ediyorsunuz ki Bir peygamberin, Dini anlamak ve İmana sahip olmak hususlarında yokken dahi , aramızda bulunmuyorken dahi insanlara yararlı olamayacağına zımmen hükmediyorsunuz.??
--Zira sadece Kur'an demek diğer bütün unsurları elinin tersiyle bir kenara itivermek olmuyormu??Bu kibir ve Küstahlığı size (Haşa) ve (Haşa) Kur'an mı öğretti.
6-Yüce Allah katında ne büyük bir vebale girdiğinizin artık farkına varın.Kainatı hürmetine yarattığı Rasulünü ve ona muhabbetle bağlı Ümmedini incitmeyin. Kırmayın. Yoksa üzülen, incinen ve kırılan korkarım sizler olacaksınız.

Allah sizide, bizide bağışlasın.
 

__BODOM

New member
Katılım
25 Kas 2006
Mesajlar
241
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
44
47 - De ki: "Söyler misiniz bana! Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?"

48 - Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

49 - Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yapmakta oldukları fenalıklar yüzünden onlara azap dokunacaktır.

50 - De ki: "Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?"

51 - Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.
 

hanif_bir_kul

New member
Katılım
22 Mar 2007
Mesajlar
182
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
64
Anlamamazlik`tan Gelenler

Anlamamazlik`tan Gelenler

Aşağıdaki yazı erşeyi anlatıyor arkadaşınızın yazısı

--Size göre sadece Kur'an-ı Kerim'i zikretmesi kafi gelmezmiydi?
--Eğer iman cevherine sahip olmak ve onu kemale erdirip mükemmel bir müslüman olmak için Sadece Kur'an kafi gelseydi sizden önce Yüce Rabbimizin Bütün peygemberler ile birlikte Hz.Muhammedin gereksizliğini (Haşa) Kitapta defalarca zikretmesi gerekmezmiydi. Arkadaşınızın yazısı.


Size göre bize göre diye bir din yok ve olamaz sizler anlamamazlıktan gelenler kendinize göre görüş gelenek görenek icat etmişsiniz iç düşündünüzmü bir gün gelecek hızdırablar içinde kıvranacak ve ebedi bir cehennem hazabi ile cezalandıralacağınızı iç,mi,iç düşünmüyor dert ve keder tasalanmadan babalarınızın ve atalarınızın yanlış yolda olduklarını kabullenmiyorsunuz atalarınız Allah`ın kitabını kenara bırakmışlar Allah,ın kullarının sözlerini adislerini Allah,ın sözlerine terci ediyorsunuz sizler Allah,ın elçilerini yarı ilahlık ve keramet sahibi yapmışlardır. Buda yetmemiş din adamlarını yarı ilah lık yüklemişler Allah,ın elçilerini Allah,ın ortakları edinmişlerdir sizlerde onların yolundan gidiyor sunuz
Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: "Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez. Zümer SURESİ-3
Şimdi bu putlar neydi nasıl insanlar bu putlara inanmıştı kimdir bu putlar bir zamanlar Allah,ın yaratmış olduğu kullardı isimleri el-Lât, el-Uzzâ ve el-Menât'dır bu insanlar kimdir
Arap mitolojisi, Arapların antik inançlarının bütünüdür. İslam öncesi ve İslam'ın ilk ortaya çıktığı dönemlerde, Arap yarımadasındaki Araplar aynı politeistik unsurlara sahip farklı birer mitolojik inanç yapısına sahiptiler. Özellikle Mekke ve Mekke'deki Kabe, Arap mitolojisi için merkez nokta sayılabilirdi; bugün İslam'ın ve böylece de "tek tanrı"nın sembolü haline gelmiş olan Kabe, o dönemlerdeki politeistik inançta önemli bir yer teşkil etmekteydi. İçinde barındırdığı putlar, ki bu İslam tarihince de doğrulanmaktadır, ve sarmalandığı cin, yarı tanrı sembolleri bunun en büyük kanıtıdır. Şimdi bir düşünün sizler de din admalarını ve Allah,ın Rasüllerini ilah edinmişsiniz
Onlar Allah dışında hahamlarını, rahiplerini ve Meryemoğlu İsa'yı ilah edindiler. Oysa onlara sadece tek ilaha, kendisinden başka ilah olmayan ve onların yakıştırma ortaklarından uzak olan Allah'a kulluk etmeleri emredilmişti. tevbe tevbe 31
Ayet ve Lat Uzza ve Menat kesitlerinde anlatılmak istenen olaylara bir bakalım Lat Uzza Menat olan putlar bir devir de yaşamış olan insanlardır bunlar öldükten sonra insanlar arayış içine girerek bu insanları yarı ilah ilan etmişler ve bir süre sonrada bu insanları putlaştırarak onları Allah,a yaklaştırması için kullanmışlardır.
Yukarıdaki ayet çok net bir şekilde anlatıyorki insanların zaman zamana dinlerini ve din liderlerinin sözlerinden çıkıp dinlerini boz muş ve sonradan dinliderlerinin ölümüyle onları ilah edinmişlerdir. İbrahimin musa A.S ların ardından buzularak din adamlarının dinlerini bölük pörçü edip dini kendi çıkarlarına sunmasıyla din adamları nedemişler ise doğrudur mantığını kabüllenip empoze olmuşlardır günümüzün insanları da bu insanlardan iç bir farklılıkları yoktur onlar da din adamlarını ve Allah,ın Rasüllerini ilah edinmişlerdir.

 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
Aşağıdaki yazı erşeyi anlatıyor arkadaşınızın yazısı

--Size göre sadece Kur'an-ı Kerim'i zikretmesi kafi gelmezmiydi?
--Eğer iman cevherine sahip olmak ve onu kemale erdirip mükemmel bir müslüman olmak için Sadece Kur'an kafi gelseydi sizden önce Yüce Rabbimizin Bütün peygemberler ile birlikte Hz.Muhammedin gereksizliğini (Haşa) Kitapta defalarca zikretmesi gerekmezmiydi. Arkadaşınızın yazısı.

Size göre bize göre diye bir din yok ve olamaz sizler anlamamazlıktan gelenler kendinize göre görüş gelenek görenek icat etmişsiniz iç düşündünüzmü bir gün gelecek hızdırablar içinde kıvranacak ve ebedi bir cehennem hazabi ile cezalandıralacağınızı iç,mi,iç düşünmüyor dert ve keder tasalanmadan babalarınızın ve atalarınızın yanlış yolda olduklarını kabullenmiyorsunuz atalarınız Allah`ın kitabını kenara bırakmışlar Allah,ın kullarının sözlerini adislerini Allah,ın sözlerine terci ediyorsunuz sizler Allah,ın elçilerini yarı ilahlık ve keramet sahibi yapmışlardır. Buda yetmemiş din adamlarını yarı ilah lık yüklemişler Allah,ın elçilerini Allah,ın ortakları edinmişlerdir sizlerde onların yolundan gidiyor sunuz
Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: "Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez. Zümer SURESİ-3
Şimdi bu putlar neydi nasıl insanlar bu putlara inanmıştı kimdir bu putlar bir zamanlar Allah,ın yaratmış olduğu kullardı isimleri el-Lât, el-Uzzâ ve el-Menât'dır bu insanlar kimdir
Arap mitolojisi, Arapların antik inançlarının bütünüdür. İslam öncesi ve İslam'ın ilk ortaya çıktığı dönemlerde, Arap yarımadasındaki Araplar aynı politeistik unsurlara sahip farklı birer mitolojik inanç yapısına sahiptiler. Özellikle Mekke ve Mekke'deki Kabe, Arap mitolojisi için merkez nokta sayılabilirdi; bugün İslam'ın ve böylece de "tek tanrı"nın sembolü haline gelmiş olan Kabe, o dönemlerdeki politeistik inançta önemli bir yer teşkil etmekteydi. İçinde barındırdığı putlar, ki bu İslam tarihince de doğrulanmaktadır, ve sarmalandığı cin, yarı tanrı sembolleri bunun en büyük kanıtıdır. Şimdi bir düşünün sizler de din admalarını ve Allah,ın Rasüllerini ilah edinmişsiniz
Onlar Allah dışında hahamlarını, rahiplerini ve Meryemoğlu İsa'yı ilah edindiler. Oysa onlara sadece tek ilaha, kendisinden başka ilah olmayan ve onların yakıştırma ortaklarından uzak olan Allah'a kulluk etmeleri emredilmişti.tevbe tevbe 31
Ayet ve Lat Uzza ve Menat kesitlerinde anlatılmak istenen olaylara bir bakalım Lat Uzza Menat olan putlar bir devir de yaşamış olan insanlardır bunlar öldükten sonra insanlar arayış içine girerek bu insanları yarı ilah ilan etmişler ve bir süre sonrada bu insanları putlaştırarak onları Allah,a yaklaştırması için kullanmışlardır.
Yukarıdaki ayet çok net bir şekilde anlatıyorki insanların zaman zamana dinlerini ve din liderlerinin sözlerinden çıkıp dinlerini boz muş ve sonradan dinliderlerinin ölümüyle onları ilah edinmişlerdir. İbrahimin musa A.S ların ardından buzularak din adamlarının dinlerini bölük pörçü edip dini kendi çıkarlarına sunmasıyla din adamları nedemişler ise doğrudur mantığını kabüllenip empoze olmuşlardır günümüzün insanları da bu insanlardan iç bir farklılıkları yoktur onlar da din adamlarını ve Allah,ın Rasüllerini ilah edinmişlerdir.


güzel kardeşim peygambere itaat, yüce allahın sözü değilmi.kitabın bi kısmını kabul edip bi kısmına niçin kulak tıkıyosunuz.yüce rabbimiz buyurmuyormu resulüme, onun tebliğine iman eden bana iman etmiş olur.hal böyleyken neden inananların, has müslümanların sadece kurandan istifade edenler olduğunu iddia etmek gibi yüce allahın açık hitabına,yorum götürmez hitabına muhalefet ediyorsunuz.Size iki emanet burakıyorum biri kuran, diğeri sünneti seniyem diyen rasulü zi şan değilmi.haşa efendimiz hevasından arzusundanmı bunu böyle açık açık söyledi.önceki yazımda da değindim.resule hitab edilmiş bütün ayetleri efendimizin yaşadığı dönememi hapsediyorsunuz.sadece o döneme ait muvakkat ayetlermiki onlar haşa.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ehli sünnet itikadında; biliniz ve öğreniniz ve öğretiniz ve ezberleyiniz ki; KUR’AN TEK KAYNAKTIR! Kur’an haricinde hiçbir yazılı ve/ veya sözlü kaynak; ayetlerin yanında muteber değildir. Ayet; net, anlaşılır ve yoruma ihtiyaç duyulmadan kişiye aktarılır. Kişi, bunu anlamaz ise, örneklemeler de Rasulullah’ın (s.a.v.) hadis veya sözü o zaman baz alınır.

Hazreti İbrahim (a.s.)’ın hadisleri vardır. Ve bu hadisler Yüce Kitabımızda yer almıştır. Hz. İsa (a.s.)nın da hadisleri vardır ve bu hadisler de Yüce Kitabımızda yer almıştır. Hz. Musa (a.s.)nın da hadisleri vardır, ve bu hadisler de yine Yüce Kitabımızda yer almıştır. Bunun gibi; eğer son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) olmasaydı, Kur’an en son gönderilen kitap olmasaydı; diğer Rasullerin sözleri ve sünnetleri nasıl ki onlardan sonra gelen kitaba yansımış ise, aynı minval üzere Kur’an’dan sonra bir kitap gelmiş olsa O kitaba da Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sözleri ve sünnetleri yansıyacaktı. Bu Adetullahtır! Çünkü; “O (s.a.v.) sapmadı ve azmadı da!” Şimdi; bu kadar yazılanlardan sonra, bu kadar anlatılandan sonra;“Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.” (Necm : 12) bu ayetleri okumadınız mı? Size gelmedi mi ? Cımbızlık yapılıyor, başka başka bölümlerden ayetler alınıp konuya ilave ediliyor, bu ayet bu konu ile ilgili değil diyorsunuz ama; şairin dediği gibi, bir elinizde cımbız, bir elinizde ayna, oynayan sizlersiniz oysa!

Sarıklı ve sakallı amcalar neden bu kadar zorunuza gidiyor. Sarık çok kuvvetli belki de en kuvvetli sünnettir. Sakal o kadar kuvvetli sünnet değil. Neden ? Çünkü herkesin Rasulullah (s.a.v.)’ın sakalı kadar gür sakalı olmayabilir. Ama, sarık bağlamak için bir tane kafa yeter! Dikkat buyrun; kelle değil, kafa! Zira o başın içinde bulunan beyindir sarık’ın önemini kavrayacak olan. Ve sarık, meleklerin de uyguladığı bir sünnettir. Rasullerin sünnetidir sarık, meleklerin sünnetidir sarık, İslam ile müşerref olan mügminlerin kartvizitidir sarık. Daha yanına gelmeden, yaklaşan kişinin ilk selamı, ilk yargısıdır sarık! Daha uzaktan “ben müslümanım!” der, gelen kişinin ilk kimliğini koyar ortaya. Sarık hakkında belki sayfalarca yazıda yazabiliriz. Çünkü o bir kuvvetli sünnet ve kuvvetli bir kültürdür! Onun uc kısmının kısa yada uzunluğundan tutun da, bağlanış şekline varıncaya kadar, bir çok anlam ihtiva eder. Onun bir kültürü vardır. Her önüne gelen yapamaz, uygulayamaz. En başta nefsler müsaade etmez. Ne bildiniz sarık hakkında sizler, ne paylaştınız insanlar ile.
Bildiğiniz, sadece yanılmanıza yeter.

Garaniyk! Şefaati umulan ak kuğular. Öyle mi? Lat, menat ve bir de uzza! Ve şeytanın fısıltıları, Yüce Nebi (s.a.v.) ayet ile fısıltıyı karıştıracak, müşriklerde ellerini ovacak tanrılarımızı kabullendi diyecek! Ayetlerin nasıl geldiğini, ayet inerken Rasulullah’ın içinde bulunduğu evreyi bilemeyecek kadar müşrik, bunların anlatımlarına araştırmadan inanacak kadar şeytansı bir saflık! Ve bütün bu olanlara seyirci kalacak olan, Alemlerin Rabbi Yüce Allah (cc)! Hanif olan İbrahim (a.s.)’i ne kadar da güzel örnek alıyorsunuz! Daha ona gelen melekleri bile tanımadan üstelik. Garaniyk hadisesinin İbrahim (a.s.) ile Lut (a.s.) gelen meleklerin olduğunu bilemeyecek kadar taklit içindeyken, bir de kalkıp Müslümanları taklit ile suçlamaz mısınız, ölürüm yani. Hem kel, hem fodul bu olsa zahir.
Bildiğiniz sadece yanıldığınıza yeter.
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
Haşa Allah'ın varlığını ve birliğini ilan etmek için gönderilmiş bir zata sevgiye şirk o diyorlar.

Resul gönderen şu kainatın Sahip ve Mutasarrıfıdır. O da elbette bilerek ve hikmetle tasarruf ediyor. Madem yapan bilir, bilen elbette konuşur. Madem konuşacak; elbette şuur sahibi ve fikir sahibi ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem fikir sahipleri ile konuşacak; elbette şuur sahipleri içinde en cemiyetli ve şuuru külli olan insan nevi ile konuşacaktır. Madem insan nevi ile konuşacak; elbette insanlar içinde hitab etmeye kabiliyetli ve mükemmel insan olanlarla konuşacak. Dost ve düşmanın ittifakıyla insanlığın en mükemmeli olan Muhammed Aleyhissalatü Vesselam ile konuşacak.

Elbette Malik-i Mülk ve Melakut olan Allah şuur , fikir ve insanlığın en seçkini olarak madem Muhattabı Muhammed Aleyhissalatü Vesselam olmuş; biz dahi ona Muhattabız. Madem o Zat(c.c) o Resulüne Habibim demiş bizim dahi Habibimizdir.

Heyhat buna şirk diyorlar. Halt etmişler. Asıl dalalet kendilerini O Zat(a.s.m) ile eşit görenlerdedir. Asıl şirk hakikati Allah'ın öğrettiğini unutup Nemrutane bir tarzda Akıllarını ilah yapan ve uç kuruşluk bilgi ile kendilerini alim ilan eden o, kibire girenlerdedir.
vesselam

duha abi zaten benimde demek istedigim noktada buydu
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
Rahman ve Rahim olan Yüce Allahın adıyla...

Kur'anı hakkıyla okuyan her müslüman feraset zırhıyla gezinir.Allahın nuruyla bakar eşyaya ve hadiselere.Okuduğu Kur'an'a muhalif olan, onun ahkamıyla uyuşmayan,örtüşmeyen her hadiseyi Allahın kendisine ilham ettiği ferasetle fark eder.

Kur'ana muhabbetle bağlı olduğu iddiasında olan bana göre iyi niyetli ama okumanın gerçek manada hakkını verememiş,Onu tefekkürsüz bir biçimde , ön yargılar ve tevehhümlerle okumakta olan kardeşlerimiz var.

İşte malasef bu önyargı ve tevehhümler nedeniyle yukarda sözü edilen o ferasetten nasibini alamamış bu kardeşlerimiz ; kendilerine kuranı öğreten,tebliğ eden,açıklayan, bizim uhrevi dünyamız için Rabbimizin tabiriyle kendini heder eden,yıpratan,Ümmedim ümmedim diyerek hal diliyle ahu figan eden bir Rasule (s.a.s.) aman muhabbetim sadece Kur'an'a olsun, olurda peygambere muhabbette ölçüyü kaçırıp şirk koşarım :)):) ) tevehhümüyle itaatten, sözünü dinlemekten ona vakit ayırmaktan onun gibi konuşmaya çalışmaktan onun gibi yaşamaya çalışmaktan imtina ediyorlar.Sakınıyorlar,kaçınıyorlar,korkuyorlar....

Koşar adım kaçıyorlar.Kaçmakla kendisi kurtulacak, yetmedi Rasullullaha muhabbetten insanları soğutmaya kalkıyorlar. Aman Allahım bu ne çarpık bir imandır.Kur'an sevdalısı ama Peygamber antipatisiyle dolu...Yarabbi aklıma mukayyet ol.

Şimdi lütfen bana izah edermisiniz.Allahın nuruyla bakan onun ilham ettiği ferasetten nasibini almış bir Kur'an sevdalısı,nasıl olurda peygambere şirk koşmadan sevme ölçüsünü tutturamaz.O ayetlerden hiçmi nasibini almamışta Rabbi ile Rasulü arasında hangisine nekadar muhabbet edeceğini bilemez.Kimin Rab kimin kul olduğunu kestiremez.Heyhat kafayı yiyecem hangi mantıkla Kur'anın yüzüne baka baka Allahın Rasulüne nasılda zulmediyorsunuz. Birde kalkıp kur'andan aldık bu yetkiyi diyorsunuz.

Doğru.Hem Rabbimiz hem Peygaberimiz defaatle bizleri şirk koşmamamız,ölçüyü kaçırmamamız hususunda uyarıyorlar.İsayı (A.s.) Rab edinenler bozulmuş,tahrif edilmiş bir kitaptan ilham alarak rab edindiler.Haşa sizin elinizde tuttuğunuz kitap Kur'an.Karıştırmayın, O fürkandır.O tahrif edilememiştir ve belki onlarca ayetinde Allah vaadediyor.Bana iman eden Rasulüme, Rasulüme iman eden bana iman eder diye.Ayırdetmiyor rabbimiz.Yüce zatına duyulan muhabbetten Habibini mahrum etmemek için Yüce Uluhiyeti ile birlikte Rasulünüde aynı anda anıyor.belki onlarca ayette sen elçisin diyor,sen insansın ve ölümlüsün diyor ama buna rağmen O'na(S.a.s.) iman eden bana iman etmiştir diyor.

Şimdi çekin ellerinizi bizim üzerimizden. Biz Rabbimizle, Rasulümüzün kalbimizdeki yerlerinden eminiz.Kimin Rab kimin Rasul olduğunun farkındayız.Efendimizin bize dinimizi eksiksiz tebliğ ettiğinden eminiz.Kur'an haktır.Hakkın katındandır.Efendimiz (S.a.s.) ise onun tebliğ hizmetkarıdır.Habibidir.Hürmetine kainatı yarattığı Ölümlü beşerdir.Siz okumakta olduğunuz Yüce Kitaptan alacağınız nasibi arttırmaya çalışın.Zira görünen o ki bukadarı endişelerinizden kurtulmanız ve Peygamber sevgisiyle dolmanız için yetersiz.(Allahu Alim)
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
47 - De ki: "Söyler misiniz bana! Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?"


48 - Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

49 - Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yapmakta oldukları fenalıklar yüzünden onlara azap dokunacaktır.

50 - De ki: "Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?"

51 - Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.



nisa-14 Kim Allah’a ve elçisine isyan eder ve O’nun sınırlarını aşarsa onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.


Nisa-59- Ey müminler, Allah'a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan (Ululemr'e) devlet yetkililerine de itaat ediniz. Eğer gerçekten Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah'a ve Peygamber'e havale ediniz. Bu sizin hesabınıza en hayırlı ve en iyi akıbet vaad eden bir tutumdur.



NİSA Suresi 80- Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik.


33/Ahzab,21 - "Andolsun Allah'ın elçisinde sizin için Allah'a ve ahiret gününe kavuşmaya inanan ve Allah'ı çok anan kimseler için (uyulması gereken) güzel bir örnek vardır"


33/Ahzab, 36"ayrıca bkz. 59/Haşr, 7 - "Allah ve Rasulü bir işte hüküm verdiği zaman, artık, inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Rasulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur"



9/Tevbe, 29- "Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Rasulü'nün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın"



A’raf suresi 157. ayet- Onlar ki, ellerindeki Tevrat ve İncil’de yazılı bulunan o elçiye, o ümmi peygambere uyarlar. O ki kendilerine iyiliği emreder, onları kötülükten men eder; onlara temiz ve hoş şeyleri helal, pis ve çirkin şeyleri haram kılar….
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
Kur'an biz yeter.

Ama Kur'an'ı anlamak için meal yetmez!

İslamı kabul etmiş bir insan dininin asli emirlerini tabiki başka bir kaynağa ihtiyaç duymaksızın doğrudan Kur'an'ın ahkamından öğrenebilir. Örneğin Namaz, Oruç, Hac, Peygamberler, Kutsal Kitaplar, Ahiret inancı, Tesettür, Haramlar-Helaller ...

Bu ve benzeri konulara doğrudan Kur'anı okumak suretiyle vakıf olunabilir ama iman ettiği halde bu yukarda saydığımız konularda fikir ayrılıklarına düşenleri hatırlamanızı istiyorum.

Saygıdeğer Duha'nın da vurguladığı gibi ; mealde takılı kalmak ,ayetlerin nüzul sebeplerine bakmamak, vukua gelen hadiseleri ayet hükümlerinde aramamak, tefsir edilegelen manaya hapsetmek ve Rabbimize malum bizlere meçhul bir çok neden bunun en büyük sebeplerinden birkaçıdır.

Bu nedenle nasılki dilimize yabancı bir kitabı okurken yanımızda sözlük gibi bir yardımcıya başvururuz. Nasılki Fen ilmine çalışırken biyoloji kimya fizik kitaplarına başvururuz.Nasılki hiç görmediğimiz bir tarihi mekanı gezerken yanımızda bir rehber ararız aynen öylede Kur'an-ı kerimin mübarek lafzını okurken yine o mübarek ruhunu idrak etmemize yardımcı olacak kaynakları başucumuzdan ayırmamalıyız. Bu yardımcı kaynaklarsa her yerde ve herzaman ulaşabileceğimiz Peygamber (A.s.),Onun şerefli Al ve Ashabı ve Mürşidi Hz.Muhammet olan bütün İslam uleması ve onların eserleridir.

Cenabu Erhamürrahimin bizleri Kur'anın Nurundan,Habibinin ahlakından ve sevdiklerinin yolundan ayırmasın
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
"Bu ve benzeri konulara doğrudan Kur'anı okumak suretiyle vakıf olunabilir ama iman ettiği halde bu yukarda saydığımız konularda fikir ayrılıklarına düşenleri hatırlamanızı istiyorum."



kardesım bu sözun cok önemlı ve benım ıcın en ılgı cekıcı yerdı...gercekten cok taktır ettıgım bır yazı yazmıssın ALLAH senden razı olsun...
ama bazı arkadaşların anlamadıgı noktalar var...
bak ALLAHU TEALA c.c. bıle peygamberımıze ıman olmadan kendısıne yapılmıs ımanı kabul etmıyor...
yanı sadece ALLAH BIRDIR DEMEK YETMIYOR...bununla bırlıkte MUHAMMED S.A.V. ONUN KULU VE ELÇİSİDİR demek gerekıyor...
yanı ALLAH c.c. bıle peygamberımızı s.a.v kendı yanından hıcbır zaman ayırmıyorken bazı arkadaslarımız o ayrımı yapıyor...
onun ıcındırkı aynı dıne ınanmamıza ragmez cok uç noktalarda karşı görusler ileriye sürülebiliyor...



"ALLAHIN RAHMETİ BEREKETİ MAGFİRET VE HİDAYETİ HEPİNİZİN VE HEPİMİZİN ÜZERİNE OLSUN"





 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
eksik olma duha kardesım...
ama ben özellikle o konuya degınmek ıstemıstım zaten...
yanı peygamberımızın s.a.v ALLAHın yanındaki yerini belirtmeye calısmıstım...
gunluk hayattada karsımıza çıkıyor zaten hanif olan ınsanlar..
amacım oydu yani...


selametle....
 
Üst Alt