Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sadaka-i fıtır ve önemi

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Eğer sadakaları aşikare verirseniz ne güzel.Eğer onları gizler,
onları (bu sûretle) fakirlere verirseniz işte bu, sizin için daha
hayırlıdır. (ALLAH (c.c.) o sebeple) günahlarınızdan bir kısmını yargılar.
ALLAH (c.c.) ne" yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır."
(Sûre-i Bakara 271)

Sadaka, iman ehli bir kimsenin ALLAH (c.c.) Teala'nın emirlerine
sadakat ve bağlılığından dolayı bu ismi almış bulunmaktadır.
Sadaka böylesine geniş bir mana taşıdığı için, onun birçok
nevileri bulunmaktadır.
Nitekim bu konuda;
Hasan Basri şöyle diyor: «Namaz kılarken yapılan ufak-tefek
yanlışlıklar için nasıl sehiv secdesi, yapmak gerekiyorsa,
öylece orucun kabul olması için de fıtır sadakası vermek gerekir.
Daha açıkçası sehvi secde yapmakla namaz esnasında işlenilen
ufak-tefek hatalar nasıl gideriliyorsa, tıpkı onun gibi, fıtır sadakası
verilen oruç da Ramazan ayı boyunca kılınan namaz ve
teravihler sırasında işlenilen ufak-tefek yanlışlıkları giderir.
Çünkü yapılan iyilikler eski kötülükleri giderir.»

Secdesiz namaz nasıl kabul olmazsa tıpkı onun gibi,
fıtır sadakası verilmeyen oruç da Kabul olmaz. Çünkü fıtır
sadakasıda orucun şahididir.

Bunun en güzel örneğini yine efendimiz(s.a.v.)den öğreniyoruz;

Hz. Osman bir Ramazan bayram namazından Önce zekat vermeyi
unutmuş ve ardından da bu günahına keffaret olarak bir köle
azad etmişti.Sonra da sevgili Peygamberimize (s.a.v.) vararak,
«Ey Allah'ın elçisi!... Ben bu yılki zakatımı bayram namazından
Önce vermeyi unutmuşum. Onun için bir köle azad ettim.
Ne dersiniz?» demiştir.
Bu meseleyi duyan Hz. Peygamber(s.a.v.) Hz. Osman'a şu cevab verir:
«Ey Osman!... Değil bir tane, yüz tane köle azad etsen bile yinede
bayram namazından Önce zakat vermenin sevabını kazanamazsın.» Zübdet-ül Vaizin

Bunun yanında fıtır sadakasının bir takım meziyetlerinide gözardı
etmemek gerekiyor ki Peygamber(s.a.v.) diliyle şöyle sıralayabiliriz;

Fıtır sadakası veren kimse şu on meziyeti kazanmış olur:
a) Vücudu günah kirlerinden arınır.
b) (İman sahibi olarak göçmüşse) Cehennemden azad olur.
e) Nitekim '(ALLAH (c.c.) Katında) orucu Kabul olur.
ç) Cennete girmeye sebep olur;
d) Kabirden kalkınca Mahşer yerine güven içinde gitmeye hazırlar.
e) O yıl işlenen tüm iyiliklerin (ALLAH (c.c.) katında) Kabul olmasına sebep olur.
f) Kıyamet günü sevgili peygamberimizin (s.a.v.) şefaatine eriştirir.
g) Sırat köprüsünden şimşek hızıyla geçmeyi sağlar.
ğ) Amel terazisinde sevap kefesini ağır bastırır;
h) Ve nihayet fıtır sadakası veren kimsenin adını ALLAH (c.c.) kötüler ara¬
sından siler.(inşaallahu taala)

Cenab-ı Hakk, rızasına ve kitabına uygun olarak ifade ve
istifademizi müyesser eylesin.AMİN
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
BAKARA SURESİ
261- Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.

262- Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

263- Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır.

264- Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.

265- Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip-güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki, ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır). Allah, yaptıklarınızı görendir.

266- Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah size ayetleri böyle açıklar, ki düşünesiniz.

267- Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.

268- Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.

269- Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

270- Her neyi nafaka olarak infak eder ve adak olarak neyi adarsanız, muhakkak Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.

271- Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

272- Onların hidayete ermesi, senin üzerinde (bir yükümlülük) değildir. Ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz içindir. Zaten siz, ancak Allah'ın hoşnutluğunu istemekten başka (bir amaçla) infak etmezsiniz. Hayırdan her ne infak ederseniz -haksızlığa (zulme) uğratılmaksızın- size eksiksizce ödenecektir.

273- (Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

274- Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Sadaka-i fıtır, aslî ihtiyaçlarından fazla nisap miktarı bir ma­la sahip olan hür ve müslim herkese vaciptir. Bu kimseler, kendilerinin fitrelerini vermekle mükellef oldukları gibi; küçük çocuklarının, hizmet için kullandıkları kölelerinin, müdebber kölelerinin ve kendilerinden çocuğu olan cariyelerinin müslüman olmasalar dahi fitrelerini vermek­le mükelleftirler.

Fıtranın miktarı

-Buğdaydan veya buğday unundan yarım sa' = (1.458 kilo gram) fitre verilir. Arpadan veya arpa unundan, kuru hurmadan ve ku­ru üzümden de bir sa1 = (2.917 kilo gr.) fitre verilir Bunların kendileri verildiği gibi kıymetleri de verilebilir.
Bir sa1 sekiz (STIrak ritline eşittir.
-Fitre ramazan bayramının birinci günü fecrin doğumundan itibaren vacip olur. Bundan önce vermek de caizdir Zamanında ve­rilmeyip sonraya kalsa yine vermek vacib olur.
- Malı olan küçük çocuğun velisi, onun ve ona ait kölenin fitre­lerini, çocuğun malından verir (M). Fitreyi, bayram günü, bayram na­mazına gitmeden Önce vermek müstehaptır.

İmamı Azam Ebu Hanife(el-ihtiyar)
 
Üst Alt