Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sabırlı olmak

reyyan

New member
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
45
İnsanın imanının sağlamlığını gösteren en önemli özelliklerden biri sabırdır. Mümin, her türlü engele, her türlü kötü şarta rağmen ölene kadar Allah'ın rızası için çalışır durur. Sabır budur ve ölüme kadar sürer. Kuran'da pek çok ayette sabrın önemi üzerinde durulur. Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah'ın vaadi haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler. (Rum Suresi, 60)
Sabrın en çok gösterileceği alanlardan biri de tebliğdir. Mümin, karşısındaki kişide iman ışığını gördüğü sürece, ona karşı anlayışlı olmalı, ona bu tavırlarını düzeltmesi için zaman tanımalıdır. Dini tanımayan insanların yanlış hareket ve düşüncelerini, boş konuşmalarını ve sunulan güzellikler karşısındaki anlayışsızlıklarını sabır ve hoşgörü ile karşılamak durumundadır. Üstelik mümin bunu büyük bir zevkle yapar. Çünkü tek bir kişinin dahi İslam'a karşı kalbinin yumuşamasına vesile olmak çok büyük bir iştir.
Mümin kişi yaptığı tebliğ yüzünden başka kişilerden ya da tüm bir kavimden tepki görebilir. Ama durmamalıdır, her türlü zorluğa, sonuçsuzluğa rağmen tebliği sürdürmelidir.
Yeryüzünde 950 yıl yaşayan (Ankebut Suresi, 14) ve bu zamanın önemli bölümünü kavmine tebliğ yapmakla geçiren Hz. Nuh, bu konudaki sabrıyla en güzel örneklerden biridir. Hz. Nuh'un kavmine yaptığı tebliği anlatan sözlerini Allah Kuran'da şöyle haber verir:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum." "Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı." "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.' "Sonra onları açıktan açığa davet ettim." "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." "Bundan böyle" dedim. "Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır. (Nuh Suresi, 5-10)
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
sabır cennetin anahtarıdır.....sabırda onlardan öne geçin.birbirine sabrı,hayrı ve hakkı tavsiye edenler müstesna.

aklıma gelen birkaç cümlele.selam ve dua ile...
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
"Oruç sabrın yarısıdır" yarısını ben söyledim diğerini siz söyleyin :)
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Sabir

Sabir

SABIR
BAKARA SURESİ / 45 : Sabır ve namaz ile Allah(c.c.)’tan yardım isteyin.Şüphesiz O (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Allah(c.c.)’a ulaştıran en önemli unsurlardan birisi de sabırdır.

“Sabır, Hakk’tan gelen her şeye râzı olmaktır." .

Sabır, Allah(c.c.) indinde o kadar önemlidir ki, Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de 100’den fazla yerde sabır konusuna çeşitli şekillerde değinilmektedir.

Bütün kulların sabır konusunda çeşitli sınamalardan geçmesi mukadder ve muhakkaktır.Bundan peygamberler bile muaf olmamış, aksine, en ağır sabır imtihanlarına onlar tâbi tutulmuşlardır.

Sabır, insanların bu ikinci şecaati, yâni yiğitliği ve kahramanlığı belki birincisinden de önemli ve zordur.Sabır nefis terbiye ve tezkiyesinin en önemli basamağıdır.

Zîra insanoğlu her gün birçok kereler, maddî ve manevî elemlere, üzüntü ve sıkıntılara mâruz kalır.Kendisi bunlara dayanamaz, sabır ve şükürle karşılamayı başaramazsa, nefsi feverânlar eder.Bu türden davranışlar, insanoğlunun hem maddî hem de manevî varlığına zarar verir.Sabırsız olanlar sürekli isyân ve şikâyet halindedir.Sanki dünyadaki tek dertli ve sıkıntılı kişi kendisiymiş gibi düşünür

Halbuki Allah(c.c.), kullarına kaldırabileceğinden daha ağırını yüklemeyeceğini vaat etmiştir.Bizlere, dayanabileceğimizden fazlası yüklenmeyeceğine göre, mihnet ve belâyı verenin Allah(c.c.) olduğunu ve bu durumun bizlerin tekâmülü için gerekli olduğunu bilip, sızlanmamak ve sabırla davranmak düşmektedir.

“Sabrın gereklerini değil, sabrın kendisini uygulayın.”

Öğütü, anlayanlara çok şey ifâde etmektedir.Yâni nasıl sabredileceğini, bunun şartları ve gereklerini sayıp dökmektense; en güzel davranış, sabrederek sabrın kendisini göstermektir.

İnsanlara en az verilen şeyin sabır ve yakîn olduğu bildirilmiştir.Çeşitli kaynaklarda sabır için “Îmânın yarısıdır” denilmektedir.

Eğer Allah(c.c.)’ın rızâsına uygun bir sabırla üzüntülere, hastalıklara, kayıplara, belâ ve mihnetlere karşı koyabiliyorsak, zâten yolun önemli bölümünü geçmiş sayılırız.



Eğer sabırsızlık gösterirsek bu, ümitsizliği, ümitsizlik hayıflanmayı, hayıflanma da isyânı getirir.Bunların hepsi ve özellikle tevâzu, hoşgörü, şükür ve sevgi çok ince bir şekilde birbirine bağlı ve birbirinden geçişlidir.



ŞÛRÂ SURESİ / 43 : Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.



denilmek sûretiyle, İslâm düşüncesi içindeki önemi iyice vurgulanmış ve belirginleştirilmiştir.



Sabrın kolay değil zor olduğu, ancak karşılığının da ona göre olacağı şu Hadiste anlatılmıştır.



“Koçyiğit güreşte yenen değildir, asıl koçyiğit kendisine mâlik olandır.”



Burada kendisine mâlik olan denilerek anlatılmak istenen; öfkesine sahip olan, öfkesini kontrol edebilendir. Mânevî plânda üstünlük; nefisten uyanan öfke ve gazâbı kontrol edebilmek, onun hem kendimize hem de başkalarına zarar vermesini önleyebilmekle elde edilir.



BAKARA SURESİ / 153 : Ey îmân edenler!Sabır ve namaz ile Allah(c.c.)’tan yardım isteyin.Çünkü Allah(c.c.) muhakkak sabredenlerle berâberdir.



Öfkeyi zaptetmenin yolu, öfke geldiğinde: “Lâ Havle velâ kuvvete…” demektir.Böyle söylendiği anda, Allah(c.c.)’ın yardımı ve rahmeti üzerimize erişir, bir yağmur, bir ışık, bir nûr gibi yağar.



Öfke ânında “Bu benim imtihanım!” diyerek Allah(c.c.)’a sığınmak en büyük fazîlettir.



Sabrın karşıtı sabırsızlık, yâni şekvâ ve sızıntıdır.Şekva, mihnet ve belâlara tahammül edememek, sorumluluklara sabredememektir. Şekvâ halinde olan insanlar, içinde bulundukları hiçbir durumdan memnûn olmayarak, sürekli şikâyetçi olurlar.



Bu da onların ellerindeki mevcût imkânları da kaybetmelerine yol açar.



HADÎS-İ KUDSÎ : “Ben kulumun kalbinde üç şeye bakarım.Ameline, sabrına ve şükrüne.Bunlar benim içindir, gerisi ise kulumun kendisine aittir.”



Yukarıdaki Hadîs-i Kudsi'de de belirtildiği gibi; Yüce Allah(c.c.) farz olan ibâdetlerin kulun cehennemden kurtulması, cennete ulaşması için olduğunu; ancak sabır ve şükrün direkt olarak kendi rızasını kazanma amacına yönelik olduğunu beyan buyuruyor.



Bu nedenle Allah(c.c.)’ın rızâsını kazanmak ve kemal yolunda ilerlemek
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Selamün Aleyküm.
Allah Teala hepinizden razı olsun kardeşler.
 

reyyan

New member
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
45
hadis212es.jpg
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
reyyan kardeşim yine yaptın yapacagını cok guzel bir beyit
 

asikkulun

New member
Katılım
15 Eyl 2006
Mesajlar
1,217
Tepkime puanı
96
Puanları
0
Yaş
32
Konum
sivas
reyyan ablacım çok güzel.Allah razı olsun.bende ki tek eksik sabır...yardım et Allah ım.
 

ebedi

New member
Katılım
11 Şub 2007
Mesajlar
484
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Ben Nedendir Bir Türlü Sabredemiyorum Ya :( Kötü Bişey
Dulariniza Benide Bulundurursaniz Sevinirim. Allah Razi Olsun
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İnsanın imanının sağlamlığını gösteren en önemli özelliklerden biri sabırdır. Mümin, her türlü engele, her türlü kötü şarta rağmen ölene kadar Allah'ın rızası için çalışır durur. Sabır budur ve ölüme kadar sürer. Kuran'da pek çok ayette sabrın önemi üzerinde durulur. Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah'ın vaadi haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler. (Rum Suresi, 60)
Sabrın en çok gösterileceği alanlardan biri de tebliğdir. Mümin, karşısındaki kişide iman ışığını gördüğü sürece, ona karşı anlayışlı olmalı, ona bu tavırlarını düzeltmesi için zaman tanımalıdır. Dini tanımayan insanların yanlış hareket ve düşüncelerini, boş konuşmalarını ve sunulan güzellikler karşısındaki anlayışsızlıklarını sabır ve hoşgörü ile karşılamak durumundadır. Üstelik mümin bunu büyük bir zevkle yapar. Çünkü tek bir kişinin dahi İslam'a karşı kalbinin yumuşamasına vesile olmak çok büyük bir iştir.
Mümin kişi yaptığı tebliğ yüzünden başka kişilerden ya da tüm bir kavimden tepki görebilir. Ama durmamalıdır, her türlü zorluğa, sonuçsuzluğa rağmen tebliği sürdürmelidir.
Yeryüzünde 950 yıl yaşayan (Ankebut Suresi, 14) ve bu zamanın önemli bölümünü kavmine tebliğ yapmakla geçiren Hz. Nuh, bu konudaki sabrıyla en güzel örneklerden biridir. Hz. Nuh'un kavmine yaptığı tebliği anlatan sözlerini Allah Kuran'da şöyle haber verir:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum." "Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı." "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.' "Sonra onları açıktan açığa davet ettim." "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." "Bundan böyle" dedim. "Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır. (Nuh Suresi, 5-10)


Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.



1. Andolsun akıp giden zamana ki;



2. İnsanlar zarardadır.

3. Ancak inanıp erdemli davrananlar, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler hariç.
 

reyyan

New member
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
45
Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.



1. Andolsun akıp giden zamana ki;



2. İnsanlar zarardadır.

3. Ancak inanıp erdemli davrananlar, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler hariç.

BUYRUN ÇABANOĞLU SİZİ DİNLİYORUM
 
Üst Alt