sinang
New member
..BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
SEYYİT KUTUB istikbal islamındır kitabınınRuhi ihtiyaçlarımız bölümünde şöyle diyor:
Milletimizin içerisinde cereyan eden bazı kötü şeyler vardır ki eğer onlar olmasaydı biz -bu iyi halimizle birlikte- yine de zor duruma düşmezdik. Bu psikolojik durumda, içimize derin bir korku sinmiş olduğu halde müdafaa durumunda kalmamız bize hiç yakışmıyor. Bu bizim tarihimizde yepyeni bir olaydır.
İş madde ile ilgili değildir. Dünyanın maddi bakımdan en yüksek üretimi bizdedir. Hiç şüphesiz yegane eksiğimiz, doğru ve güçlü bir imandır. Onsuz, bizde bulunan her şey yetersiz olacaktır.
Politikacıların, güçleri ne kadar yükselirse yükselsin, diplomatların maharetleri ne olursa olsun, âlimlerin, buluşları ne kadar çok olursa olsun, bombaların tahrip gücü ne olursa olsun, bu eksikliğimizi gideremeyeceklerdir.
İnsanlar, maddî şeylere itimat etme düşüncesine kapıldıkları zaman onun kötü sonuçları da kaçınılmaz olur.
Ülkemizde, sistemlerimiz, kendilerini savunmak için gerekli ruhî samimiyete sahip değiller. Akıllar, hayret içerisindedir, ruhlar bir birinin bugüne kadar keşfettiklerine göre milletimizi birbirine düşman kılan bir karışıklığa maruz bırakacak ve casuslukla mücadele eden hiç bir kuruluş bizi bu şartlarda koruyamayacaktır. Bu medeniyet, herhangi bir milletin karşılaşabileceği en sert deneylerle karşımıza çıkıyor. Bu deneylerde refah içinde yaşam tecrübesidir.
İsa (a.s.) demiştir ki, bu maddi eşyaları ancak Allahın emrettiği şeyler için çalışanlar ve onun adaletini gerçekleştirmek uğruna çalışanlar elde edecekler. Fakat durum böyle olunca büyük imtihan başlar. Çünkü bu maddi şeyler, -insanın korktuğu gibi- ruhlara işleyen bir pas olabilir.
SEYYİT KUTUB istikbal islamındır kitabınınRuhi ihtiyaçlarımız bölümünde şöyle diyor:
Milletimizin içerisinde cereyan eden bazı kötü şeyler vardır ki eğer onlar olmasaydı biz -bu iyi halimizle birlikte- yine de zor duruma düşmezdik. Bu psikolojik durumda, içimize derin bir korku sinmiş olduğu halde müdafaa durumunda kalmamız bize hiç yakışmıyor. Bu bizim tarihimizde yepyeni bir olaydır.
İş madde ile ilgili değildir. Dünyanın maddi bakımdan en yüksek üretimi bizdedir. Hiç şüphesiz yegane eksiğimiz, doğru ve güçlü bir imandır. Onsuz, bizde bulunan her şey yetersiz olacaktır.
Politikacıların, güçleri ne kadar yükselirse yükselsin, diplomatların maharetleri ne olursa olsun, âlimlerin, buluşları ne kadar çok olursa olsun, bombaların tahrip gücü ne olursa olsun, bu eksikliğimizi gideremeyeceklerdir.
İnsanlar, maddî şeylere itimat etme düşüncesine kapıldıkları zaman onun kötü sonuçları da kaçınılmaz olur.
Ülkemizde, sistemlerimiz, kendilerini savunmak için gerekli ruhî samimiyete sahip değiller. Akıllar, hayret içerisindedir, ruhlar bir birinin bugüne kadar keşfettiklerine göre milletimizi birbirine düşman kılan bir karışıklığa maruz bırakacak ve casuslukla mücadele eden hiç bir kuruluş bizi bu şartlarda koruyamayacaktır. Bu medeniyet, herhangi bir milletin karşılaşabileceği en sert deneylerle karşımıza çıkıyor. Bu deneylerde refah içinde yaşam tecrübesidir.
İsa (a.s.) demiştir ki, bu maddi eşyaları ancak Allahın emrettiği şeyler için çalışanlar ve onun adaletini gerçekleştirmek uğruna çalışanlar elde edecekler. Fakat durum böyle olunca büyük imtihan başlar. Çünkü bu maddi şeyler, -insanın korktuğu gibi- ruhlara işleyen bir pas olabilir.