Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Risale_i Nur ve Kardeşlik düsturları

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
MÜ'MİNLERDE nifak ve şikak, kin ve adâvete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı mâneviyece çirkin ve merduttur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir. Şu hakikatin gayet çok vücuhundan altı veçhini beyan ederiz.
..........
DÖRDÜNCÜ VECİH
.......
BİRİNCİSİ: Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, "Mesleğim haktır veya daha güzeldir" demeye hakkın var. Fakat "Yalnız hak benim mesleğimdir" demeye hakkın yoktur.
1 "Rıza gözü, ayıplara karşı kördür. Kem göz ise kusurları araştırır." Ali Mâverdî, Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn, s.10; Dîvânü'ş-Şâfiî, s.91.
sırrınca, insafsız nazarın ve düşkün fikrin hakem olamaz, başkasının mesleğini butlan ile mahkûm edemez.

İKİNCİ DÜSTUR: Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir. Zira senin gibi niyeti hâlis olmayan bir adam, nasihati bazan damara dokundurur, aksülâmel yapar.

ÜÇÜNCÜ DÜSTUR: Adâvet etmek istersen, kalbindeki adâvete adâvet et, onun ref'ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmârene ve hevâ-i nefsine adâvet et, ıslahına çalış. O muzır nefsin hatırı için mü'minlere adâvet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen, kâfirler, zındıklar çoktur; onlara adâvet et. Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı muhabbete lâyıktır. Öyle de, adâvet hasleti, herşeyden evvel kendisi adâvete lâyıktır.
Eğer hasmını mağlûp etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü, eğer fenalıkla mukabele edersen, husumet tezayüd eder. Zâhiren mağlûp bile olsa, kalben kin bağlar, adâveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedâmet eder, sana dost olur.
2 İyi ve izzetli birine iyilik edersen, onu elde edersin. Kötü birine iyilik edersen, o daha da azar.(Bu beyit Mütenebbi'ye aittir. Bkz. el-Orfü't-Tayyib fî Şerhi Dîvâni't-Tayyib, s.387.)
hükmünce, mü'minin şe'ni, kerîm olmaktır. Senin ikramınla sana musahhar olur. Zâhiren leîm bile olsa, iman cihetinde kerîmdir. Evet, fena bir adama "İyisin, iyisin" desen iyileşmesi ve iyi adama "Fenasın, fenasın" desen fenalaşması çok vuku bulur. Öyleyse,
3 "Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler." Furkan Sûresi, 25:72.

4 "Eğer onları affeder, kusurlarına bakmaz ve bağışlarsanız, şüphesiz ki Allah da çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir." Teğabün Sûresi, 64:14.
gibi desâtir-i kudsiye-i Kur'âniyeye kulak ver. Saadet ve selâmet ondadır.

DÖRDÜNCÜ DÜSTUR: Ehl-i kin ve adâvet, hem nefsine, hem mü'min kardeşine,
hem rahmet-i İlâhiyeye zulmeder, tecavüz eder. Çünkü, kin ve adâvetle nefsini bir azâb-ı elîmde bırakır. Hasmına gelen nimetlerden azâbı ve korkusundan gelen elemi nefsine çektirir, nefsine zulmeder.
Eğer adâvet hasetten gelse, o bütün bütün azaptır. Çünkü, haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsud hakkında zararı ya azdır veya yoktur.
..........
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
MÜ'MİNLERDE nifak ve şikak, kin ve adâvete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı mâneviyece çirkin ve merduttur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir. Şu hakikatin gayet çok vücuhundan altı veçhini beyan ederiz.


İKİNCİ DÜSTUR: Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir. Zira senin gibi niyeti hâlis olmayan bir adam, nasihati bazan damara dokundurur, aksülâmel yapar.


*İman edenlerde içi başka dışı başka olmak İslamiyete göre çirkin, reddedilmiş, zararlı ve haksızlık, insan hayatı için zararlıdır.

*Her söylediğin doğru olsun, fakat her doğruyu söylemen doğru değildir.

Bu iki ifade tezat oluşturmuyor mu?
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
*İman edenlerde içi başka dışı başka olmak İslamiyete göre çirkin, reddedilmiş, zararlı ve haksızlık, insan hayatı için zararlıdır.

*Her söylediğin doğru olsun, fakat her doğruyu söylemen doğru değildir.

Bu iki ifade tezat oluşturmuyor mu?

Sevgili Bekir;

Tezat değil de, her ikisi de farklı anlamda değerlendirilir. Söyleniş gayeleri farklı olarak değerlendirildiği için, ilk bakışta tezat gibi görünen iki cümle birbiri ile çelişiyor gibi görünüyor.

Oysa, biri takiyye yapmanın imana zarar verdiğini vurgularken, diğer cümle, her bildiğin doğruyu her yerde söylemenin; konuya tam olarak vakıf olamayanların, senin doğru olan bir şeyi söylemen neticesinde, kendi aralarında oluşması muhtemel fitnelere sebebiyet vereceğinden endişe ile dile getirilmiştir.

Bazen bu gibi durumlarda farklı cümleler de kullanılabilinir. Mesela "şuyuu vukuundan beter" cümlesini buna örnek verebiliriz. Siz bir şey dile getirirsiniz, çok vahimdir. Bu vahim konuyu yapsanız bile sözel anlamda verdiğiniz zararı yine de verememiş olursunuz. Bunun gibi; söyleyeceğiniz doğru bir şeydir, fakat; bu söyleyeceğiniz ortamda sizin anlatışınızdaki manayı anlayamayacak kapasitede insanlar olur ve çok daha farklı anlamlar doğmasına (hele de din'i konularda) ifsat oluşmasına sebebiyet verir, endişesinin dile getirilmiş halidir.

Fakat üstad'ın (k.s.) bu sözlerinin bu günlerde dile getirilmiş olmasını biraz manidar görüyorum. Çünkü, cidden bir hazırlığım sözkonusu ki, bugünlerde kaleme aldığım bir konu idi benim açımdan. Sanki... Ne bileyim ? Ne dersin İbrahim kardeşim ? Tesbit doğrumudur ?
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
*İman edenlerde içi başka dışı başka olmak İslamiyete göre çirkin, reddedilmiş, zararlı ve haksızlık, insan hayatı için zararlıdır.

*Her söylediğin doğru olsun, fakat her doğruyu söylemen doğru değildir.

Bu iki ifade tezat oluşturmuyor mu?

Tezat oluşturmadığı kanaatindeyim.Çünkü cümlenin bütününden kırptığınız kelimeler yerinde kalırsa ancak o zaman mahiyeti tamam olur.Zira üstteki cümle riyayı alttaki cümleniz ise haddi bilmeyi yerinde söz söylemeyi ifade eder.İlkinde hakkı eğip bükmek hatta değiştirmek kastedilmiştir ikincisinde ise hakikatin vaktinde ve usulüyle ikrar edilmesi tavsiye edilmiştir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bu çeşit konuların misalleri ile açıklanması daha yerinde olur diye düşünüyorum. Yanlış anlaşılması çok muhtemel bir konu.
 
Üst Alt