alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
Abdülkadir Badıllı Abinin Cevablari
Risale-i Nur'lar İslami eserlerden hangisine göre tasnif ve telif edilmiştir? Bir tefsir sayılabilir mi? Yoksa kelam kitabı mıdır?
Risale-i Nur'lar, İslami eserlerden hiç birisine göre tasnif veya te’lif edilmiş değildir. Risale-i Nur'lar çok başka bir şeydir. Ancak Risale-i Nur'dan Üçüncü Şua (Münacaat) risalesi, Hz. İmam-ı Ali’nin (r.a.) bir münacatının üslûp ve tarzı esas alınarak te’lif edilmiştir diyebiliriz.
Buna göre, Risale-i Nur’lar, hem Kur’an’ın imani hakikatlerini ifade eden ayetlerinin ispatlı, berrak, itminan-bahş bir hakiki tefsiri olduğu halde, aynı zamanda Kur’anî bir kelâm kitabıdır da.
Kur'an'ın nazil oluşundan günümüze kadar, her çağın şartlarına hitap eden değişik eserler te'lif edilmiştir. Size göre Kur'an'a ayine olmak mevzuunda Risale-i Nur'u nasıl değerlendirmek gerekir?
Kur'an'ın hin-i nüzûlünden günümüze kadar -dediğiniz gibi- bir çok tefsirler, kelam ve tasavvuf kitapları yazılmıştır. Her asrın ihtiyacına göre Kur’an’dan alınan edviyeler o asırlara uygun gelmiş, kâfi gelmiştir. Lakin şu ahirzaman asrında beşerin fıtratındaki kuvve ve istidatların dünya hayatına yönelik inkişafatı ve o oranda maddi terakkide, dehşetengiz bir mesafe kat'edilmesi neticesi, insanın kafasında pek çok sualler belirmiştir. Tüm bu inkişaf karşısında eski mübarek eserler ve -Üstadın tabiriyle- “silahlar” kafi gelmemeye başladığı haysiyetiyle Risale-i Nur'lar asrı kucaklayan, şümullü izahatı ve her türlü suallere cevaplar verdiği; her çeşit vesvese ve şüpheleri defettiği için Kur’an’ın filhakika çok nurani ve parlak bir hazinesi hüviyetini kazanmıştır. Elbette hakperestane bir değerlendirme icabettiğinde ehl-i insaf, Nurlar’ın bu mezkur hüviyetini teslim eder.
Abdülkadir Badıllı
Risale-i Nur'lar İslami eserlerden hangisine göre tasnif ve telif edilmiştir? Bir tefsir sayılabilir mi? Yoksa kelam kitabı mıdır?
Risale-i Nur'lar, İslami eserlerden hiç birisine göre tasnif veya te’lif edilmiş değildir. Risale-i Nur'lar çok başka bir şeydir. Ancak Risale-i Nur'dan Üçüncü Şua (Münacaat) risalesi, Hz. İmam-ı Ali’nin (r.a.) bir münacatının üslûp ve tarzı esas alınarak te’lif edilmiştir diyebiliriz.
Buna göre, Risale-i Nur’lar, hem Kur’an’ın imani hakikatlerini ifade eden ayetlerinin ispatlı, berrak, itminan-bahş bir hakiki tefsiri olduğu halde, aynı zamanda Kur’anî bir kelâm kitabıdır da.
Kur'an'ın nazil oluşundan günümüze kadar, her çağın şartlarına hitap eden değişik eserler te'lif edilmiştir. Size göre Kur'an'a ayine olmak mevzuunda Risale-i Nur'u nasıl değerlendirmek gerekir?
Kur'an'ın hin-i nüzûlünden günümüze kadar -dediğiniz gibi- bir çok tefsirler, kelam ve tasavvuf kitapları yazılmıştır. Her asrın ihtiyacına göre Kur’an’dan alınan edviyeler o asırlara uygun gelmiş, kâfi gelmiştir. Lakin şu ahirzaman asrında beşerin fıtratındaki kuvve ve istidatların dünya hayatına yönelik inkişafatı ve o oranda maddi terakkide, dehşetengiz bir mesafe kat'edilmesi neticesi, insanın kafasında pek çok sualler belirmiştir. Tüm bu inkişaf karşısında eski mübarek eserler ve -Üstadın tabiriyle- “silahlar” kafi gelmemeye başladığı haysiyetiyle Risale-i Nur'lar asrı kucaklayan, şümullü izahatı ve her türlü suallere cevaplar verdiği; her çeşit vesvese ve şüpheleri defettiği için Kur’an’ın filhakika çok nurani ve parlak bir hazinesi hüviyetini kazanmıştır. Elbette hakperestane bir değerlendirme icabettiğinde ehl-i insaf, Nurlar’ın bu mezkur hüviyetini teslim eder.
Abdülkadir Badıllı