Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Resulüllah'a Saldıranlar Sahnede, Ama Biz Ölmedik!

talha_

New member
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
1,184
Tepkime puanı
264
Puanları
0
Konum
simeranyadan..!
s.a..arkadaslar yazı uzun diye sıkıcı sanmayın..ben bir çırpıda yüreğim titreyerek okudum..size de okumanızı tavsiye ederim...selametle..


Resulüllah'a Saldıranlar Sahnede, Ama Biz Ölmedik!


NURETTİN ŞİRİN


Tarihin derinliklerine bir göz attığımızda, “güç”ü kullanan ve sırtını “güç”e dayayan müstekbir ve tağutların, Peygamberlere tabi olan müminlere karşı nasıl da küstahça hakaret ve saldırılarda bulunduklarını, aynı şekilde aynı tarih sayfalarında tüm güç, azgınlık ve zorbalıklarına rağmen bu tağutların nasıl da hüsrana uğradıklarını görürüz.

Dünden bu güne seyir hiç değişmedi; her zaman iki hat var oldu; bir tarafta hidayet önderi Peygamberler ve onlara tabi olan müminler, diğer tarafta yeryüzünde ilahlaşmaya kalkışan küfrün önderi müstekbirler ve onların takipçileri.

Eğer bugün George Bush adlı haçlı şefi, emperyalist saldırganlık karşısında onurluca dik duranları “faşist” olarak tanımlıyorsa, eğer bugün eli kanlı Siyonist işgalciler, vatanlarını şerefle savunan Filistinlilerin adını “terörist” olarak koyuyorsa, eğer bugün ülkemizde Hz. Resulüllah (s.a.v)’in izinde yürüyenlere “çağdışı” şeklinde hakaretler ediliyorsa, bu olgu dünkü firavun ve Ebu Leheb’lerin sözlerinin tekrarından başka bir şey değildir.

Bir tarafında “mel’e”si, diğer tarafında “Hâman”ı, arkasında “mutref”i ile kendisini “yeryüzünün ilahı” ilan edip insanlara “ben sizin Rabbinizim!” diyen Firavun’un Kızıldeniz’in diplerinde diz üstü nasıl çöktüğünü Kur’an bize öğrettiyse, tarih de bize tüm firavunların akibetinin aynı olduğunu gösterdi…

Gerçek adı “İslambol” olan şu İslam kentinde, her tarafını sahabelerin ve şehidlerimizin kabirlerinin doldurduğu şu temiz beldede, Resulüllah’ın anılmasına bile tahammül edemeyen çağdaş putperestlerin nasıl azgınlaştığına tanık olduk…!

Varlıklarını, kimliklerini, hedeflerini ve söylemlerini Firavun’dan tevarüs eden cahiliyye çağının kalıntısı çağdaş putperestler, Hz. Resulullah’ın sevgi ve sadakatle anılmasına, Kur’an’ın öğrenilmesine, hicabın giyilmesine karşı bir kez daha kinlerini ortaya koyarak İslam’ın mukaddesatına ve hükümlerine karşı küstahça azgınlaştılar…

İstanbul’da düzenlenen bu mitingte yapılan konuşmalara, atılan sloganlar ve taşınan pankartlara baktığımızda Mekke Cahiliyyesi’nin İstanbul’a tüm karanlığıyla nasıl da çöktüğünü gördük! Ebu Leheb’lerin yanında Ebu Leheb’lerin kadınları da vardı…

Türkan Saylan adlı o “çağdaş putperest”in konuşmasını dinledikten sonra, Kur’an’daki “Tebbet” süresini bir kez daha hatırlayıp Kur’an-ı Kerim’in bu güne nasıl da ışık tuttuğunu tüm benliklerimizde hissettik:

“Kurusun Ebû Leheb'in elleri. Zaten de kurudu! Ona ne malı, ne de yaptığı işler fayda verdi! O, alev alev yükselen ateşe girecek, de boynunda bükülmüş urgan olarak,o ateşe odun taşıyacak” (tebbet 1-5)

Kürsüye çıkan ve konuşan oydu: Ebu Leheb’in karısı.. Ateşin yakıtı, odunun hamalı…!

Işıldayan İslam’ın nuru öfkenizi o kadar kabarttı ki, şehid kanlarıyla yoğrulan ve “Allahuekber!” ve “La ilahe illallah” feryadlarıyla fethedilen bir İslam beldesinde, halkımızın Hz. Resulüllah’ın anılmasına gösterdiği yoğun ilgiden parmaklarınızı ısırmaya başladınız!

Körpecik kız çocuklarını podyumlara çıkararak güzellik yarışmaları adı altında vücut pazarlamacılığı yapan sizler bugün kalkıp kız çocuklarının örtülerine, Hz. Peygamber (s.a.v) için ilahiler söylemesine kin kusuyorsunuz! Sizin kitabınızda iffetin ve hayanın hiç yeri olmadı ki..!

Müslümanların peygamberlerine sevgi ve sadakat göstermesinden rahatsız olacak kadar azgınlaşan sizler, şunu çok iyi bilmelisiniz ki bizler o Rahmet Peygamberi’nin ümmetiyiz!

Her zaman olduğu gibi, bu kutlu doğum haftası vesilesiyle de, Rabbimize söz vermiştik:

“Ya Rabbi! Sen şahid ol! Biz Resulüllah’ı terk etmedik, biz Resulüllah’a sırtımızı dönmedik! Resulüllah’ın yolunu arkamıza atmadık! Ya Rabbi sen şahid ol! Peygamberimizin sadık ashabı onu “anam babam sana feda olsun ya Resulüllah!” diyerek andığı gibi, Ya Rabbi sen şahid ol ki, biz de canımızla, kanımızla, yüreklerimizle, bileklerimizle Resulünün yolunu savunacak ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız..!”
Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar etleri ve kemikleri demir taraklarla birbirinden ayrılıp canlı canlı topraklara gömülmelerine rağmen imanlarından dönmediler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar ateş dolu hendeklere atıldıkları halde küfrün önderlerine boyun eğmediler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki onlar sinelerine kayalar yıkıldığı halde, Allah’ın vahdaniyetini haykırmaktan geri durmadılar!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar yerlere yatırılıp göğüslerine mızraklar saplandığı halde onlar Resulullah’ı terk etmediler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar bedenleri kılıçlarla parçalandığı halde, Muhammedi sancağı yere düşürmediler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar urganlar boyunlarına bağlandığı, kurşunlar alınlarına, füzeler bedenlerine saplandığı halde tağutların önünde diz çökmediler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar onurluca ölümü, şerefsizce yaşamaya tercih ettiler!

Bizler öyle kimselerin takipçileriyiz ki, onlar “küfür ve şirk var oldukça biz de var olacağız, biz var oldukça da mücadelemiz devam edecektir!” parolasını bize öğrettiler!

Her zulüm, her azgınlık ve her zorbalık ancak bizim önderlerimizle olan misakımızı tecdid etmemize yol açar!

Dün olduğu gibi bugün de Şehidimiz İmam Hasan el Benna’nın bize öğrettiği o kutlu andı bir kez daha tazeliyoruz:

“Gayemiz Allah, Önderimiz Hz. Resulülllah’tır! Anayasamız Kur’an, yolumuz cihad, en büyük arzumuz ise şehid olmaktır!”

Siz azgın putperestlere karşı bir de Kur’an’ın şu ayetlerini okuyoruz:

Onlar Sizinle karşılaştıklarında : "Biz inandık?" derler. Yalnız kaldıklarında ise size olan kinlerinden aleyhinizde parmaklarını ısırırlar. De ki: "Kininizle geberin!" Allah, kesinlikle bütün sinelerin özünü bilir. (al-i imran 119)

Kuşkusuz ki bu İstanbul mitingi tarihe kara bir leke olarak geçti.

Firavunların yolu adına, sözüm ona çağdaşlık ve uygarlık adına her türlü şirretliğin ve ahlaksızlığın yapıldığı bir dönemde, Resulüllah’ın anılmasına gösterilen ilgiden duyulan bu küstah rahatsızlık, şüphesiz ki en çok da Resulüllah’ı yaraladı; Medine’den yola çıkarak bu beldelere Resulüllah’ın sancağını taşıyan ve bu topraklarda medfun başta Eba Eyyub el Ensari olmak üzere ashab-ı Kiram’ı yaraladı. Roma’nın diktatörlüğüne son verip İstanbul’u “İslam”a açan Fatih’lerimizi, Ulubatlılarımızı, akıncılarımızı yaraladı…

Elbette ki her “şer”den çıkartılacak “hayırlı” bir sonuç olur: En azından bu ülke halkı “helalzâde” ile “haramzâde”ler arasındaki farkı bir kez daha açıkça görmüş oldu. Sizi çok iyi tanıdık, kim olduğunuzu çok iyi belledik…!

Diğer bir hayırlı sonuç ise, genelde tüm dünyada, özelde de ülkemizde İslam’a karşı bu denli azgınlıkların boy gösterdiği bir zamanda, Müslümanların kendi aralarında ihtilaflarla boğuşmasının ne denli yanlış ve ne büyük bir gaflet olduğunu çok iyi kavradık…

Saldırıya uğrayan bir grup müslümanın özel mukaddesatı değil, “La ilahe İllallah Muhammeden Resulüllah” diyen her bir müslümanın kutsalıdır. Saldırıya uğrayan “Resulüllah”tır, “Kur’an”dır…

Basit çekişmeleri, benlik ve nefsaniyetleri, ihtiras ve kompleksleri atmanın zamanı gelmedi mi artık?

Müslümanları birbirine düşürmeye çalışan, müslümanlar arasında mezhep, kavim, hizip, cemaat kavgası tohumları ekmeye kalkışan hainlerin oyunlarını bozma vakti gelmedi mi artık?

Tüm bu yaşananlardan sonra “vahdet"ten başka bir yolumuzun olmadığını anlamanın vakti gelmedi mi artık?

Ya Rabbi! dinin üzere ayaklarımızı sabit kıl! Üzerimize sabır yağdır, kafir ve zalim kavme karşı bize yardım et!

Ya Rabbi! yer yüzünün her bir yanında İslam’a ve Müslümanlara karşı azgınlaşanların dünyalarını târumar et !

Ya Rabbi! Bu İslam vatanında senin nurunu söndürmeye kalkışanları, mümin kullarını aşağılayanları kahr-u perişan et!]]]]]]]]
 
H

hüma-gül

Guest
Okurken gercekten cok etkilendim.Allah(cc)yardimcimiz olsun.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Allah razı olsun kardeşim Yüreğimizi titrettin
 
Üst Alt