AHMED KILICKAYA
New member
- Katılım
- 18 Eyl 2011
- Mesajlar
- 30
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
RAMAZAN AYI DA KADİR GECESİ DE
DEĞERLERİNİ KURAN-I KERİMDEN ALMAKTADIRLAR
RAMAZAN AYI DA KADİR GECESİ DE
DEĞERLERİNİ KURAN-I KERİMDEN ALMAKTADIRLAR
Allahu Teâla şöyle buyuruyor:
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ
حم وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ
Bu nasslar bize Ramazan ayının ve Kadir gecesinin mübarek ve hayırlı, hem de bin aydan daha hayırlı oluşunun sebebi olarak onda Kuranın indirilmesi olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu ay ve günlerin fazileti, mübarek ve hayırlı oluşu, madem ki Kuranın o ayda ve günde indirilmiş ya da indirilmeye başlamış olmasına binaendir, o zaman bu hayır, bereket ve fazilet kaynağı niçin bizim hayatımızda hakim değil?!.. Niçin ondan uzak duruyoruz?!.. Zira Kuranın hayrından, bereketinden ve faziletinden sadece onu okuyarak ya da ezberleyerek ya da hatim ederek yararlanamayız. Elbette bunları yapmalıyız. Fakat onlarla yetinmemeliyiz. Çünkü o Allahın bize gönderdiği Şanlı Rasulün, rasullük belgesi (mucizesi), risaletinin esası, müminler için hidayet, nur, şifa ve rahmettir. Allahın bize gönderdiği ve tabi olmamızı emrettiği dosdoğru yoldur.Kuranı Kerimi, Allahu Teâla şöyle vasfediyor:
الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءكُم بُرْهَانٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ نُورًا مُّبِينًا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ بِاللّهِ وَاعْتَصَمُواْ بِهِ فَسَيُدْخِلُهُمْ فِي رَحْمَةٍ مِّنْهُ وَفَضْلٍ وَيَهْدِيهِمْ إِلَيْهِ صِرَاطًا مُّسْتَقِيمًا
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin Kuranın faziletini anlatırken şöyle dediğini Ali Radıyallahu Anhu rivayet etmiştir:
ألا إنها ستكون فتنة فقلت ما المخرج منها يا رسول الله قال كتاب الله فيه نبأ ما كان قبلكم وخبر ما بعدكم وحكم ما بينكم وهو الفصل ليس بالهزل من تركه من جبار قصمه الله ومن ابتغى الهدى في غيره أضله الله وهو حبل الله المتين وهو الذكر الحكيم وهو الصراط المستقيم هو الذي لا تزيغ به الأهواء ولا تلتبس به الألسنة ولا يشبع منه العلماء ولا يخلق على كثرة الرد ولا تنقضي عجائبه هو الذي لم تنته الجن إذ سمعته حتى قالوا { إنا سمعنا قرآنا عجبا يهدي إلى الرشد } من قال به صدق ومن عمل به أجر ومن حكم به عدل ومن دعا إليه هدى إلى صراط مستقيم
Allah ve Rasulünün; vasıflarını, faziletlerini ortaya koyduğu, hidayet, rahmet, bereket, şifa, nur olarak bize tanıttığı bu hayat, izzet, şeref kaynağı niçin fert yaşantımızda düşünce, duygu ve hayata bakışımızın esası değil, sosyal ve siyasal yani toplum ve devlet hayatımıza hakim değil?!.. İşte değerini onun içlerinde inmesinden alan şu mübarek ayda ve Kadir gecesinde Allah katında en sevimli ibadet olan oruçla ve taatla birlikte bu sorunun cevabı üzerinde tefekkür etmek ve Kuranla birlikte Şanlı Rasul Sallallahu Aleyhi Veselleminbize Rabbımızdan getirdiği risaleti, Hak Din olan İslâmı hayatımıza hakim kılmanın yollarını düşünüp bu uğurda çalışmak için azmetmek, elbette ki bu ay ve günün manasına uygun olan en hayırlı amellerden olacaktır.Tüm müslümanlar olarak bilelim ki; bugün yeryüzünde aşağılık mahluklar olan kafirlerin tağuti yönetimleri altında zulümlere, katliamlara, saldırılara maruz kalarak zillet, sefalet içinde karanlık, kirli bir hayat yaşıyorsak; bunun tek sebebi vardır o da, bu mübarek ay ve günde inmeye başlamış olan ve bu ay ve günü bin aydan hayırlı kılan Kuranın Rabbımızın bize indirdiği hidayetin, risaletin ve bizim için razı olduğu tek Hak Din olan İslâmın; düşünce, duygu ve bakış açımızdan buna ilaveten de sosyal, siyasal yani toplumsal ve devlet yaşantımızdan uzaklaştırılmış olmasıdır. İşte bu mübarek ay ve günlerde bu gerçeği görmeli ve Allahın kesinlikle razı olmadığı şu içinde yaşadığımız vakıayı değiştirmek ve insanlığı çağdaş tağuti zulümattan yani laiklik, demokrasi, cumhuriyet, krallık, milliyetçilik, sosyalizim ve kapitalizmin karanlık ve kirliklerinden kurtarıp, Allahın nuruna yani arı duru ve arındırıcı olan İslâmî hayata kavuşturacak olan, Allahın indirdikleri ile yöneterek cihad yolu ile bu nuru aleme taşıyacak olan Raşidi Hilâfet Devletini tekrar kurmak için ihlasla çalışanlarla beraber çalışmaya Rabbımızın şu ikazına kulak vererek azmetmeli ve ihlasla çalışmaya koyulmalıdır, var olan gayret ve çalışmalar da artırılmalıdır.
فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى
AHMED KILICKAY
Moderatör tarafında düzenlendi: