Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rabbin Sana Ne Darildi Nede Seni Birakti.(duha-3)

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı." (DUHA-3)

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi... Yıkık, perişansınız... Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

"Herkes benden uzak, herkes bana kırgın" düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:
"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı" (Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin. Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya... Ne gam!.. Bu ne büyük ferahlık değil mi?


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada:

"Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! " (İnşirah-5/6)


Garantiyi veren Allah! Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği "mutlaka" ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.
Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu, çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:

"Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş"


Yakup, oğlu Yusuf'u yitireli 40 yıl olmuş. Bedeni bu ıstıraba dayanamamış da gözleri kör olmuş. Ama hala ümit içinde evladını bekliyor. Kardeşler Mısır'dan kervanla dönünce: "Kervanda Yusuf kokusu alıyorum" demiş Yakup.

Oğulları acı acı gülerek: "Baba, 40 yıl geçti, hala mı ümit, hala mı Yusuf? Geç bunları geç" demişler. Yakup'un cevabı ümit dolu: "Allah ın rahmetinden ümit kesmeyiniz"..

İçinde bulunduğunuz çukurdan çıkamayacak gibi hissediyorsanuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:


"Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." (Zümer-53)

Maddi sıkıntınız hat safhada... Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor:

"Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe-28 )

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü... Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar. Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kur'an'da... Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor:

"Kulumuz Eyyub'ü de an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti: "Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa'd-41/43)

Olayları, gelişmeleri yorumlamakta, tavır belirlemekte zorlanıyorsunuz. Bazen her şey lehinize giderken, bazı dönemlerde de yığınla aleyhinize gelişmeler oluyor. Aslında Allah'ın sisteminde lehte ya da aleyhte düzenlemeler söz konusu değil. Sadece olması gereken; olması gerektiği en uygun vakitte gelişiyor. Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir tutanak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:

"Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)

Rabbimiz Allah (c.c.).. Rasülümüz HZ. MUHAMMED (s.a.v).. Kitabımız KUR'AN.. Yolumuz SIRAT-I MÜSTAKİM... Bizden bahtiyarı yok dünyada! .. Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur'an konuşuyor:

"Vel Akıbetü lil Müttakin" (Kasas-83) yani : "Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir!..

 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Allah, kuluna yetmez mi? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. ,Allah kimi saptırırsa onu artık doğru yo!a ileten olmaz.
ZÜMER-36

Ve sen yine denendiğinde ve yine kalbin daraldığında ve yine bütün kapılar yüzüne kapandığında ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde... Uzun uzun düşün ve hatırla yaratanını! Allah kuluna kâfi değil mi? (ALINTI)

Allah razı olsun..saygıdeğer samanyolu..

selametle..
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Değerli samanyolu içimizi serinleten bir konu maşaallah emeklerine sağlık.Allah kendi aleyhinde aşırı gitmekten muhafaza buyursun cümlemizi."O'ndan ümidini kesenler ancak kafirlerdir" Dua ile
 

Leila

New member
Katılım
17 Ağu 2007
Mesajlar
109
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
40

Teşekkkürlerr ..paylaşımın için samanyolu kardeş
Ve sonuçta .. "Allah terk etmiyor"

İnsanı tefekküre sevk eden güsel bir yazı ..

Dua ile..
 

eSeN

New member
Katılım
19 Nis 2009
Mesajlar
7
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Rabbin Sana Ne Darıldı Ne De Seni Bıraktı

Rabbin Sana Ne Darıldı Ne De Seni Bıraktı

"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı." (DUHA-3)

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi... Yıkık, perişansınız... Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

"Herkes benden uzak, herkes bana kırgın" düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı" (Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin. Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya... Ne gam!.. Bu ne büyük ferahlık değil mi?

***

Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada:

"Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! " (İnşirah-5/6)

Garantiyi veren Allah! Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği "mutlaka" ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.
Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu, çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:

"Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş"

***

Yakup, oğlu Yusuf'u yitireli 40 yıl olmuş. Bedeni bu ıstıraba dayanamamış da gözleri kör olmuş. Ama hala ümit içinde evladını bekliyor. Kardeşler Mısır'dan kervanla dönünce: "Kervanda Yusuf kokusu alıyorum" demiş Yakup.

Oğulları acı acı gülerek: "Baba, 40 yıl geçti, hala mı ümit, hala mı Yusuf? Geç bunları geç" demişler. Yakup'un cevabı ümit dolu: "Allah ın rahmetinden ümit kesmeyiniz"..

İçinde bulunduğunuz çukurdan çıkamayacak gibi hissediyorsanuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:

"Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." (Zümer-53)

***

Maddi sıkıntınız hat safhada... Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor:

"Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe-28 )

***

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü... Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar. Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kur'an'da... Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor:

"Kulumuz Eyyub'ü de an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti: "Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa'd-41/43)

***

Olayları, gelişmeleri yorumlamakta, tavır belirlemekte zorlanıyorsunuz. Bazen her şey lehinize giderken, bazı dönemlerde de yığınla aleyhinize gelişmeler oluyor. Aslında Allah'ın sisteminde lehte ya da aleyhte düzenlemeler söz konusu değil. Sadece olması gereken; olması gerektiği en uygun vakitte gelişiyor. Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir tutanak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:

"Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)

***

Rabbimiz Allah (c.c.).. Rasülümüz HZ. MUHAMMED (s.a.v).. Kitabımız KUR'AN.. Yolumuz SIRAT-I MÜSTAKİM... Bizden bahtiyarı yok dünyada! .. Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur'an konuşuyor:

"Vel Akıbetü lil Müttakin" (Kasas-83) yani : "Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir!..
 
P

Peris

Guest
Allah razı olsun sevgi-değer samanyolu. Yüreği ferahlatan bir yazı.
 
Üst Alt