Enver Ýstek
metin mete
- Katılım
- 27 Ara 2005
- Mesajlar
- 3,935
- Tepkime puanı
- 1,023
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
“PROJECT DEMOCRACY”- ÇOBANLAR VE SÜRÜLERİ... 1
“Bir ülkenin kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden komünist olmasını öyle kenarda durup izleyecek değiliz.” 27. 06,1970 Henry Kissinger
Bu cümlenin yapısını değiştirmeden “komünist olmasını” ibaresini değiştirip, “milli, tekil, tam bağımsız” şeklinde düşünebilirsiniz... Şimdilerde olduğu gibi yani... ?
14 Ocak 1983’te ABD Başkanı Ronald Reagan’ın 77 sayılı Milli Güvenlik Direktifi’nde yer alan sözleri de şöyledir: “Açık diplomasi, ABD hükümetinin ulusal güvenlik hedeflerine destek yaratmak üzere oluşturduğu eylemleri kapsar.”Ya bizim diplomasi ne işe yarar? Üstelik “açık” bile değilken... ?
İşte “okyanus Ötesi” diplomasisini, planlarını, projelerini böyle hazırlıyor ve uyguluyor. Ödünsüz, acımasız. Kime karşı? Hangi ülkelere karşı? Biraz açalım bakalım... Orta ve Güney Amerika’da operasyonlarda bulunduktan sonra CIA’den ayrılarak bunların iç yüzünü açıklayan Philip Age bakın ne diyor: “Operasyonlarımızın U.S merkezli çok uluslu şirketler için yararlı işletme koşullarını nasıl hazırladığını göstermeye çalışacağım. Bu koşullar, siyasal egemenlik ile birlikte, bizim temel amacımızı oluşturuyordu. Liberal demokrasi ve çoğulculuk denen şey sonuçta bu amaçlarımız için bir araçtı. “Özgür seçimler” demek gerçekte bizim desteklediğimiz adaylara gizliden para ödeyerek müdahale etmemiz demekti. “Hür Sendikalar” demek, bizim kendimize bağlı sendikalar kurma hürriyetimiz demekti. “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ” DEMEK BİZİM HAZIRLADIĞIMIZ MATERYALLERİ KENDİSİ YAZMIŞ GİBİ yayınlayan gazetecilere ödeme yapma özgürlüğümüz demekti. Seçilmiş bir hükümet ABD’nin iktisadi ve siyasal çıkarlarını tehdit etmeye başlarsa görevden uzaklaştırılmalıydı. “Sosyal ve iktisadi adalet” halkla ilişkilerde hoş kavramlardı, hepsi o kadar... ?” Anlaşılmış mıdır acaba? Bu stratejinin bu gün devam etmediğini söyleyebilir miyiz? İmkân var mı buna?
İsterseniz yakın zamana gelerek emekli CIA görevlisi, bir dönem ABD’nin Kıbrıs Arabulucusu, şimdilerde NDI Avrasya sorumlusu Charles Ledsky bir gazetemize hangi açıklamaları yapmış bir de ona bakalım... “Farklı zamanlarda farklı projelerle ilgili çeşitli kuruluşlarla çalışıyoruz. İstanbul’da TESEV, TÜSES, TÜSİAD, Ankara’da Ka-Der, Türk Parlamenterler Birliği, TESAV, Türk Demokrasi Vakfı... Bazı meclis komisyonlarıyla faaliyetlerimiz oldu, özellikle anayasa komisyonuyla ciddi temaslarımız oldu. İlki Muğla’da MUMİKOM adıyla başlayan Parlamento İzleme Komiteleri’yle çalıştık...”
Evet... Birlikte çalışmak budur işte... !Acaba bu çalışmaların amacı ne idi diye sormaya gerek var mı? 2001 krizi acaba neden çık(arıl)mış olabilir... ? Merkez Bankası o zamana kadar en güçlü döviz pozisyonundayken, iç-dış borç sarmalı kesinlikle sorun değil iken, piyasalar “olumlu” hava basıp yaklaşık iki yıl “döviz fiyatları sabitlenmiş”iken bu kriz nasıl olupta çıkmıştı?
“Project Democracy” incelenmeye değerdir... Biz de bunu yapacağız...
Allah kısmet eder ise; ülkemiz, bölgemiz ve dünya siyasetinin "izdüşümlerini" görebileceğimiz, anlayabileceğimiz bir yazı dizisini başlatmak ve uygun aralıklarla devam ettirmek istiyorum. Ne kadar süreceğini şu anda kestirmek zor... İnanıyorum ki okuyan kardeşlerimize, sitemizi ziyaret eden değerli misafirlerimize önemli bir "BAKIŞ AÇISI" verecektir...
Kaynak: Mustafa Yıldırım- "Sivil Örümceğin ağında"
Zeybek..
“Bir ülkenin kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden komünist olmasını öyle kenarda durup izleyecek değiliz.” 27. 06,1970 Henry Kissinger
Bu cümlenin yapısını değiştirmeden “komünist olmasını” ibaresini değiştirip, “milli, tekil, tam bağımsız” şeklinde düşünebilirsiniz... Şimdilerde olduğu gibi yani... ?
14 Ocak 1983’te ABD Başkanı Ronald Reagan’ın 77 sayılı Milli Güvenlik Direktifi’nde yer alan sözleri de şöyledir: “Açık diplomasi, ABD hükümetinin ulusal güvenlik hedeflerine destek yaratmak üzere oluşturduğu eylemleri kapsar.”Ya bizim diplomasi ne işe yarar? Üstelik “açık” bile değilken... ?
İşte “okyanus Ötesi” diplomasisini, planlarını, projelerini böyle hazırlıyor ve uyguluyor. Ödünsüz, acımasız. Kime karşı? Hangi ülkelere karşı? Biraz açalım bakalım... Orta ve Güney Amerika’da operasyonlarda bulunduktan sonra CIA’den ayrılarak bunların iç yüzünü açıklayan Philip Age bakın ne diyor: “Operasyonlarımızın U.S merkezli çok uluslu şirketler için yararlı işletme koşullarını nasıl hazırladığını göstermeye çalışacağım. Bu koşullar, siyasal egemenlik ile birlikte, bizim temel amacımızı oluşturuyordu. Liberal demokrasi ve çoğulculuk denen şey sonuçta bu amaçlarımız için bir araçtı. “Özgür seçimler” demek gerçekte bizim desteklediğimiz adaylara gizliden para ödeyerek müdahale etmemiz demekti. “Hür Sendikalar” demek, bizim kendimize bağlı sendikalar kurma hürriyetimiz demekti. “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ” DEMEK BİZİM HAZIRLADIĞIMIZ MATERYALLERİ KENDİSİ YAZMIŞ GİBİ yayınlayan gazetecilere ödeme yapma özgürlüğümüz demekti. Seçilmiş bir hükümet ABD’nin iktisadi ve siyasal çıkarlarını tehdit etmeye başlarsa görevden uzaklaştırılmalıydı. “Sosyal ve iktisadi adalet” halkla ilişkilerde hoş kavramlardı, hepsi o kadar... ?” Anlaşılmış mıdır acaba? Bu stratejinin bu gün devam etmediğini söyleyebilir miyiz? İmkân var mı buna?
İsterseniz yakın zamana gelerek emekli CIA görevlisi, bir dönem ABD’nin Kıbrıs Arabulucusu, şimdilerde NDI Avrasya sorumlusu Charles Ledsky bir gazetemize hangi açıklamaları yapmış bir de ona bakalım... “Farklı zamanlarda farklı projelerle ilgili çeşitli kuruluşlarla çalışıyoruz. İstanbul’da TESEV, TÜSES, TÜSİAD, Ankara’da Ka-Der, Türk Parlamenterler Birliği, TESAV, Türk Demokrasi Vakfı... Bazı meclis komisyonlarıyla faaliyetlerimiz oldu, özellikle anayasa komisyonuyla ciddi temaslarımız oldu. İlki Muğla’da MUMİKOM adıyla başlayan Parlamento İzleme Komiteleri’yle çalıştık...”
Evet... Birlikte çalışmak budur işte... !Acaba bu çalışmaların amacı ne idi diye sormaya gerek var mı? 2001 krizi acaba neden çık(arıl)mış olabilir... ? Merkez Bankası o zamana kadar en güçlü döviz pozisyonundayken, iç-dış borç sarmalı kesinlikle sorun değil iken, piyasalar “olumlu” hava basıp yaklaşık iki yıl “döviz fiyatları sabitlenmiş”iken bu kriz nasıl olupta çıkmıştı?
“Project Democracy” incelenmeye değerdir... Biz de bunu yapacağız...
Allah kısmet eder ise; ülkemiz, bölgemiz ve dünya siyasetinin "izdüşümlerini" görebileceğimiz, anlayabileceğimiz bir yazı dizisini başlatmak ve uygun aralıklarla devam ettirmek istiyorum. Ne kadar süreceğini şu anda kestirmek zor... İnanıyorum ki okuyan kardeşlerimize, sitemizi ziyaret eden değerli misafirlerimize önemli bir "BAKIŞ AÇISI" verecektir...
Kaynak: Mustafa Yıldırım- "Sivil Örümceğin ağında"
Zeybek..
Son düzenleme: