Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberlerin Görevi Ve Islamin Mahiyeti

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Tevhidi bir yapı oluşturmak ve insanları,yanlışlarından kurtarıp doğruya çekmek için,ALLAH c.c tarafından insanlara sık sık peygamberler gönderilmiştir.Bu peygamberler hakikati açıklar ve bu hakikatlerin pratik yaşamda hayat bulması için çalışırlar.Getirdiği hakikatin insanların yaşamında ve toplumsal yapıda yerlerini alması,toplumsal ilişki ve bu ilişki şekillerine hakim olması için çalışmak,peygamberlerin vazifelerindendir.Kısacası peygamberlerin getirmiş olduğu hakikatler teorik olduğu kadar pratik bir yönede sahiptir.

Asetist (Ruhban) olanlar istisna edilecek olursa ,diğer inançlara mensup bütün insanların yaşamında teorik ve pratik iç içedir.Bu özellik ATEİZM (Allah'ı inkar eden),POLİTEİZM (Allah'a ortaklar koşan) ve İSLAM.Her üçündede vardır.Bu inançlar getirdikleri tezlerin,insanların ve toplumların yapılarında,hareketlerinde hakim olmalarını isterler.Bunu başarmak içinde çoğu zaman eyleme başvururlar.Pratiğe aktarılamayan yada diğer bir ifade ile pratikle ilişkisiz bir inanç,bir müddet sonra yok olmaya mahkumdur.İnançlar kalplarde sıkışıp kalmak için değil bizzat pratik hayatta yerlerini almak için ortaya çıkarlar.Bundan dolayı,bu inançların inanalarına,pratikle ilgili bazı emirler vermesi kaçınılmaz bir gerçektir.

Bu emirler ise çoğu zaman idari noktaya hakim olma noktasında toparlanır.Zira kitap sahifeleri arasında kalmış bir inanç,bir süre sonra eskilerden kalmış masallar olarak okunmaya mahkumdur.Öncelikle şunu vurgulamak gerekirki,insanların ve toplumların hayatında hiç bir fonksiyona sahip olmayan inancın pratikte hiç bir değeri olmaz.Bu da inanç için çok büyük bir eksikliktir.Özellikle bu inanç islam olursa durum daha da değişecektir.İSLAM insanların dünya,ve buna bağlı olarak ahiret hayatlarını düzenlemek için gelmiştir.Topluma yönelik özellikleride göz ardı edilemez bir gerçektir.

O kalplerde paslanmak için gelmemiştir.Onun yeri kalpler olduğu kadar pratik yaşantıdır aynı zamanda.Bir inancın üstünlüğü,iddialarının olumluluğu,bunları gerçekleştirme konusundaki başarıs ve en önemlisi inancın esaslarını belirleyenin kimliğidir.Bizler birer müslüman olarak inanıyoruz kiövgüye tek layık inanç İSLAM dır.Çünkü o ilk iki özelliğe sahip olduğu gibi,onun esaslarını belirleyen ALLAH c.c dir.

Yarattıkları hakkında en iyi olanları bilen ve yarattıklarını kendisinden daha iyi tanıyacak bulunmadığı,ilmi her şeyi kuşatmış olan ALLAH c.c den daha iyi nizam koyucu elbette olamaz.Buda bir müslüman olan bizlerin inanç temelini oluşturur.İlimden kendilerine çok az pay verilmiş insanların,nizam koyma,kanun yapma yetkilerini kendinde görmelerinin sonu,cehennem olan tağutluk iddiası olduğu gibi fazlasıyla gülünçtürde.

ALLAH c.c insanlara doğruları bildirmek bilmediklerini açıklamak için peygamberler göndermiştir.Bir peygamberin nihai gayesini,ALLAH c.c ın hükümranlığını yer yüzünde hakim kılmak yolunda çalışmak olmuştur.Bu dava uğrunda gösterilecek azami gayret ve yapılacak çalışmalar ALLAH c.c ın rızasını kazanmada birer vesile olacaktır.Peygamberin getirdiklerini tasdik eden ve bunları yaşamında uygulayan bir insan sadece ALLAH c.c a kulluk etmenin,kullara kul olmaktan kurtulmanın ve tağutları alaşağı etmenin şuuruna erer,ve bu uğurda çalışır.
Hakikati insanlara açıklamak için gelen peygamber,hakikatin açıklanması dışında hiç bir iddiaya sahip değildir.Kendisinden bir gaye oluşturamaz.O bu özelliği ile kafirlerden gelecek her türlü teklifi,hakkın dışında olduğu müddetçe kesinkes reddeder.Hakkın zaferi için çalışır.Peygamberlerin getirdiği hakika,insanları gerçek özgürlüğüne kavuşturacak olan ve bunu engellemeye kalkan olursa onu alaşağı edecek bir dindir.Peygamber,hakikati açıklamak ve bunun pratikte uygulanmasını sağlamak için gelir.Fakat peygamberlerin hepsi hakikati açıklama görevini yerine getirdilersede pratikte uygulanmalarını sağlayamamışlardır.
Çünkü bunu sağlamak peygamberde olsa insanların elinde değildir.Zafer ALLAH c.c dendir.Dilerse verir dilemezse vermez.
Getirdikleri hakikatin uygulanmasını sağlayamayan peygamberler arasında Hz.İbrahim(as) Hz. İsa (as) gibi peygamberler varken,bu zaferi görmüş peygamberler arasında Hz.Yusuf(as) Hz.Musa(as) Hz.Muhammed(as) gibi peygamberler vardır.Biz onların hepsininde getirdiğini tastik eder ve emin olduklarına inanırız.Şüphesiz onların hepside insanlara hakkıyle hakikati sunmuşlardır.

ALLAH c.c bildiği hakikatin öncelikle yönetime sahip olma hakkı vardı.Bazıları şu iddiada bulunmaktadır:"Cemaate sahip olmak bir gaye değildir.Mü'min ibadetlerini yapar(Kasdedilen kişisel ibadetler) ve bunların sonucunda ALLAH c.c dilerse o kula veya kullara cemaat olmayı nasib eder." Bu iddia sadece kişisel bir tavır ve hareket değidir.Allah c.c rızasını kazanıcı bütün hareketler birer ibadet olmakla birlikte bizzat şekli olarak emredilen toplumsal ve buna bağlı olarak yönetimle ilgili bir yönüde vardır.Mü'minin asıl ibadeti,dünyada hakim tek din olarak İSLAM kalana kadar çalışmaktır ki bu çalışma ALLAH c.c nin hakimiyetini yeryüzünde tesis etmek için çalışmanın diğer bir ifadesidir.Mü'min ALLAH c.c nin hakimiyetini tesis için çalışır.Zira onun sorgulanacağı tek şey bu uğurda çalışıp çalışmadığıdır.ALLAH c.c dilerse bu çalışmanın hediyesi olarak onlara zaferi nasib eder.ZAFER ALLAH C.C DEN FAKAT BU UĞRDA ÇALIŞMAK KULDANDIR.
l

Cahiliyenin hakimiyetinde ,İslamın varlığını düşünmek anlamsızdır.İslam cahiliye ile hiçbir şartta ve şekilde ortaklığa ve uzlaşmaya girmez.Çünkü bu onun ALLAH c.c nin razı olduğu bir din oluşuna terstir.İslam kişilere Ahlaki öğütlerin dışında hiç bir şey emretmeyen bir din değildir.İslam insanla ilgili olan her şeyi içerir ve o her konuda hakim olma iddiasıyla vardır.

Peygamber ve mü'minlerin muhatab oldukları sorumlulukları şu şekilde sıralamak mümkündür.
1-)Bütün insanlara hakikati açıklamak,onlara doğru ve yanlışı göstermek,insanların hakikatin yanında yer almalarını sağlamak için çalışmaya bağlı olarak,onların küfürden uzaklaşmalarını temin etmek.

2-)Tevhidi bir inanca sahib ve ALLAH c.c ın rızasını kazanmaya aday insanları bir araya getirmek,bu müminlerle birlikte idareyi kafirden alıp islama teslim etmek.Bu uğurda islama uygun olan her aracı kullanmak.

3-)İslami bir cemaat oluşturulduktan sonra,yeryüzünün diğer yerlerindede bu tür cemaatleri oluşturabilmek için büyük bir gayratle çalışmalara devam etmek.Bunların içindede tebliğ ihmal edilmemesi gereken en önemli görevlerden birirdir.
Rabbim hepimize bu şuurla çalışan hizmet erlerinden olmayı nasib etsin.Dua ile
 
Üst Alt