Enver Ýstek
metin mete
- Katılım
- 27 Ara 2005
- Mesajlar
- 3,935
- Tepkime puanı
- 1,023
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
Gerçekte islamdışı olan fakat İslam inancında olduğu sanılan inanışların aslında temelleri çürüktür, isnad ve metin açısından zayıf yada uydurmadır. Peygamberimize ait olduğu iddia edilen sözlerin, gerçekten ona ait olup olmadığının anlaşılması için, hadis usulüne göre, isnad ve metin açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Oysa bize ulaşan rivayetler yüzyıllardır sadece isnad açısından incelenmiş fakat metin incelemesi önemsenmemiştir. Oysa isnad araç metin ise amaçtır, çünkü asıl önemli olan verilmek istenen mesajdır. İsnad açısından güvenilir kabul edilen sözler , metin olarak incelenmediğinde uydurmaların önüne geçilememiş, hatta isnad açısından da zayıf ve uydurma pek çok söz ve uygulama dinin aslı zannedilerek kabul edilmiş ve doğruluğuna inanılmıştır.
Bu sorgulama ve araştırma eksikliği pek çok yanlış inanışın benimsenmesine yol açmıştır. Kültürel, toplumsal, siyasi, etnik, dinsel yada kişisel çıkarlar için hatta bazen de ‘’iyi niyetle ve Allah rızası için’’ din adına, Allah adına pek çok söz ve davranış şekilleri, dini uygulamalar uydurulmuş , bunların kabul görmesi için de bazen Peygamberimizin , bazen onun ailesinin ve yakınlarının, bazen de din konusunda uzmanlaşmış kişilerin, dini liderlerin, otoritelerin adı kullanılmıştır.
İnsanlar yeterince bilgilendirilmediğinden ve kendileri de konuyu araştırmadıklarından, zaten Kuran’daki ayetlerden de genellikle uzak yada habersiz olduklarından; din konusundaki uydurmaların baskın olduğu, doğruların yanlışlarla birbirine karıştığı, din adına delilsiz pek çok inancın halk arasında yaygınlaştığı hatta Kuran’da bize bildirilene zıt, Kuran’la çelişen, islamdışı pek çok inanışın islamdan zannedildiği, Allah’ın emri sanıldığı, akla mantığa, bilime aykırı pek çok inanışın da din adına kabullenildiği, kötülüklerin alabildiğine yaygınlaştığı, sosyal yaşamda dengesizliklerin arttığı bir durum ortaya çıkmıştır.
Din konusunda doğruyu yanlıştan ayırmada Allah’ın Kitabı yeterlidir, zaten bu Kuran doğruyu yanlıştan ayırandır. Ancak yine de toplumda çok sağlam delilleri olduğu sanılan bu kökleşmiş uydurma inançların, gerçekte ciddi bir araştırmaya, sorgulamaya tabii tutulmadan kabul edildiği, en sağlam sanılan, herkes tarafından doğru kabul edilen sözlerin ve uygulamaların bile Allah’ın dininden, gerçeklerden uzak, akla mantığa, bilime aykırı ve çelişkilerle dolu olduğu sadece basit bir isnad ve metin tenkidi yapıldığında ve Kuran süzgecinden geçirildiğinde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. En önemlisi de insanların bunları kendi kişisel görüşlerini toplumlara benimsetmek için din adına, peygamberimiz adına, Allah adına uydurmalarıdır. Allah rızasını kazanmak istiyorsak aynı hatalara düşmemeliyiz, çünkü din konusunda asılsız, delilsiz, yalan yanlış şeylere inanmak, onlara göre hayatımıza yön vermek Allah tarafından affedilmeyecek bir suçtur. Allah’ın dini eksiksiz, tastamam, en doğru olandır, en mükemmel yaşam tarzına ulaştırandır; eklemelere, çıkarmalara, uydurmalara ihtiyacı yoktur.
Aşağıdaki örnekler M. Hayri Kırbaşoğlu’nun ‘’Alternatif Hadis Metodolojisi’’ adlı kitabından alınmıştır. Din konusundaki uydurmaların hangi boyutlara vardığını ve doğru sandığımız, toplumda yerleşmiş pek çok inanışın gerçekte yanlış ve uydurma olduğunu ayrıntılarıyla göstermektedir.
‘’Herhangibir kaynakta bir hadisle karşılaştığımızda yapılması gereken nedir?’‘ Sorusunun cevabı, önce isnadın, sonra metnin incelenmesidir.
Bu sorgulama ve araştırma eksikliği pek çok yanlış inanışın benimsenmesine yol açmıştır. Kültürel, toplumsal, siyasi, etnik, dinsel yada kişisel çıkarlar için hatta bazen de ‘’iyi niyetle ve Allah rızası için’’ din adına, Allah adına pek çok söz ve davranış şekilleri, dini uygulamalar uydurulmuş , bunların kabul görmesi için de bazen Peygamberimizin , bazen onun ailesinin ve yakınlarının, bazen de din konusunda uzmanlaşmış kişilerin, dini liderlerin, otoritelerin adı kullanılmıştır.
İnsanlar yeterince bilgilendirilmediğinden ve kendileri de konuyu araştırmadıklarından, zaten Kuran’daki ayetlerden de genellikle uzak yada habersiz olduklarından; din konusundaki uydurmaların baskın olduğu, doğruların yanlışlarla birbirine karıştığı, din adına delilsiz pek çok inancın halk arasında yaygınlaştığı hatta Kuran’da bize bildirilene zıt, Kuran’la çelişen, islamdışı pek çok inanışın islamdan zannedildiği, Allah’ın emri sanıldığı, akla mantığa, bilime aykırı pek çok inanışın da din adına kabullenildiği, kötülüklerin alabildiğine yaygınlaştığı, sosyal yaşamda dengesizliklerin arttığı bir durum ortaya çıkmıştır.
Din konusunda doğruyu yanlıştan ayırmada Allah’ın Kitabı yeterlidir, zaten bu Kuran doğruyu yanlıştan ayırandır. Ancak yine de toplumda çok sağlam delilleri olduğu sanılan bu kökleşmiş uydurma inançların, gerçekte ciddi bir araştırmaya, sorgulamaya tabii tutulmadan kabul edildiği, en sağlam sanılan, herkes tarafından doğru kabul edilen sözlerin ve uygulamaların bile Allah’ın dininden, gerçeklerden uzak, akla mantığa, bilime aykırı ve çelişkilerle dolu olduğu sadece basit bir isnad ve metin tenkidi yapıldığında ve Kuran süzgecinden geçirildiğinde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. En önemlisi de insanların bunları kendi kişisel görüşlerini toplumlara benimsetmek için din adına, peygamberimiz adına, Allah adına uydurmalarıdır. Allah rızasını kazanmak istiyorsak aynı hatalara düşmemeliyiz, çünkü din konusunda asılsız, delilsiz, yalan yanlış şeylere inanmak, onlara göre hayatımıza yön vermek Allah tarafından affedilmeyecek bir suçtur. Allah’ın dini eksiksiz, tastamam, en doğru olandır, en mükemmel yaşam tarzına ulaştırandır; eklemelere, çıkarmalara, uydurmalara ihtiyacı yoktur.
Aşağıdaki örnekler M. Hayri Kırbaşoğlu’nun ‘’Alternatif Hadis Metodolojisi’’ adlı kitabından alınmıştır. Din konusundaki uydurmaların hangi boyutlara vardığını ve doğru sandığımız, toplumda yerleşmiş pek çok inanışın gerçekte yanlış ve uydurma olduğunu ayrıntılarıyla göstermektedir.
‘’Herhangibir kaynakta bir hadisle karşılaştığımızda yapılması gereken nedir?’‘ Sorusunun cevabı, önce isnadın, sonra metnin incelenmesidir.