radikal
New member
Papağan, Psittaciformes takımındaki Psittacidae ailesindeki kuşlar için kullanılan genel bir isimdir. Bu tropikal kuşların çok renkli tüyleri, aşağı doğru kıvrılan kendine özgü gagaları vardır. Papağanların bir başka ayırt edici özelliği de iki tanesi öne, iki tanesi arkaya doğru dört parmaktan oluşan pullu ayaklarının olmasıdır. Bunlara ek olarak tüm papağanlarda, üst gaganın kafatasına bağlandığı yerde, etli ve genellikle renkli bir yapı vardır.
Papağanlar üç gruba ayrılmıştır: fırça uçlu dillerini kullanarak, genellikle polen ve nektarla (meyve özsuyuyla) beslenen “loriket”ler; başlarının üzerinde, dikilebilen tepeliği, kısa ve tombul dili olan “kakatu”lar ve kaşık uçlu, etli bir dile sahip olan “parakit”ler.
Aslında tüm bu saydıklarımız, Psittacidae ailesinin alt-aileleridir. Loriketler Loriinae, kakatular Cacatuinae, parakitler de Psittacinae alt-ailesine ait türlerdir.
Papağanlar 8 cm büyüklüğündeki pigme papağandan, 1 m büyüklüğündeki Hyacinth makavına, çok çeşitli büyüklüklerde olabilirler. Genellikle erkek, dişiden daha büyüktür. Papağanlar çok renkli hayvanlardır ve bazı istisnalar dışında hem erkek hem de dişi çok renkli olma özelliğindedir.
Dünya üzerinde 360’tan fazla papağan türü vardır. Bu türlerin çoğu, Güney Yarımküre’de tropikal bölgelerde yaşamaktadır. Afganistan’da yaşayan bazı parakit türleri gibi, kimi papağanların daha ılıman kuşaklarda yaşadıkları da bilinmektedir.
Papağanlar genellikle göçebe değildir. Fakat kurak bölgelerde yaşayan bazı papağan türleri, yağmurları izleyerek göç ederler. Adalarda yaşayan kimi papağan türleri de başka adalara ya da anakaralara göç edebilirler; fakat bunlar genellikle oldukça kısa mesafelerdir.
Papağanların çoğu meyve, çiçek ve tohumlarla beslendikleri için ağaç tepelerinde yaşarlar. Fakat üç papağan türü yerde yaşamaya uyum sağlamıştır. Bunlar Yeni Zellanda’da yaşayan kakapo ve Avustralya’da yaşayan yer papağanıyla gece papağanıdır. Bunlara ek olarak dağlık alanları ve deniz kenarını tercih eden türler de vardır.
Çoğu papağan türü “tek eşli”dir (monogami) ve hayat boyu bir eşe sadık olarak yaşar. Bazı papağanların 50 sene yaşayabildikleri düşünülürse oldukça sadık hayvanlar olduklarını söyleyebiliriz. Tek eşliliği tercih etmeyen bazı papağan türleri de vardır (poligami). Bunlar Yeni Zellanda’da yaşayan kea ve kakapodur.
Bildiğimiz gibi papağanlar sesleri taklit konusunda çok yeteneklidir. Afrika’da yaşayan bir tür olan Psittacus erithacus tam 800 kelimelik bir dağarcığa sahip olabilir.
Ne yazık ki papağanların özellikle insan sesini taklit yeteneği, oyuncu olmaları ve renkli tüyleri onları popüler ev hayvanları haline getirmiştir. Bu durum günümüzde milyonlarda dolarlık bir iş alanı haline gelmiştir. Çevremizdeki mağazalarda satıldığını gördüğümüz papağanların çoğu doğal ortamlarından koparılmaktadır. Bu yüzden birçok türün devamlılığı tehlikeye atılmaktadır. Papağanlar bunun dışında, diğer tüm tropikal yağmur ormanı sakinleri gibi, yaşam alanlarının tarım ve şehirleşme amacıyla yok ediliyor olmasından dolayı da zarar görmektedir.
Muhabbet kuşu da (Melopsittacus undulatus) bir papağan türüdür. Fakat doğal türler sadece yeşil renktedir. Bu kuşların satışa sunuldukları yerlerde gördüğümüz farklı renklerdeki bireyleri, yapay seçilim yoluyla üretilmiş doğal olmayan türlerdir.
(Alıntı) B. Duygu Özpolat
Papağanlar üç gruba ayrılmıştır: fırça uçlu dillerini kullanarak, genellikle polen ve nektarla (meyve özsuyuyla) beslenen “loriket”ler; başlarının üzerinde, dikilebilen tepeliği, kısa ve tombul dili olan “kakatu”lar ve kaşık uçlu, etli bir dile sahip olan “parakit”ler.
Aslında tüm bu saydıklarımız, Psittacidae ailesinin alt-aileleridir. Loriketler Loriinae, kakatular Cacatuinae, parakitler de Psittacinae alt-ailesine ait türlerdir.
Papağanlar 8 cm büyüklüğündeki pigme papağandan, 1 m büyüklüğündeki Hyacinth makavına, çok çeşitli büyüklüklerde olabilirler. Genellikle erkek, dişiden daha büyüktür. Papağanlar çok renkli hayvanlardır ve bazı istisnalar dışında hem erkek hem de dişi çok renkli olma özelliğindedir.
Dünya üzerinde 360’tan fazla papağan türü vardır. Bu türlerin çoğu, Güney Yarımküre’de tropikal bölgelerde yaşamaktadır. Afganistan’da yaşayan bazı parakit türleri gibi, kimi papağanların daha ılıman kuşaklarda yaşadıkları da bilinmektedir.
Papağanlar genellikle göçebe değildir. Fakat kurak bölgelerde yaşayan bazı papağan türleri, yağmurları izleyerek göç ederler. Adalarda yaşayan kimi papağan türleri de başka adalara ya da anakaralara göç edebilirler; fakat bunlar genellikle oldukça kısa mesafelerdir.
Papağanların çoğu meyve, çiçek ve tohumlarla beslendikleri için ağaç tepelerinde yaşarlar. Fakat üç papağan türü yerde yaşamaya uyum sağlamıştır. Bunlar Yeni Zellanda’da yaşayan kakapo ve Avustralya’da yaşayan yer papağanıyla gece papağanıdır. Bunlara ek olarak dağlık alanları ve deniz kenarını tercih eden türler de vardır.
Çoğu papağan türü “tek eşli”dir (monogami) ve hayat boyu bir eşe sadık olarak yaşar. Bazı papağanların 50 sene yaşayabildikleri düşünülürse oldukça sadık hayvanlar olduklarını söyleyebiliriz. Tek eşliliği tercih etmeyen bazı papağan türleri de vardır (poligami). Bunlar Yeni Zellanda’da yaşayan kea ve kakapodur.
Bildiğimiz gibi papağanlar sesleri taklit konusunda çok yeteneklidir. Afrika’da yaşayan bir tür olan Psittacus erithacus tam 800 kelimelik bir dağarcığa sahip olabilir.
Ne yazık ki papağanların özellikle insan sesini taklit yeteneği, oyuncu olmaları ve renkli tüyleri onları popüler ev hayvanları haline getirmiştir. Bu durum günümüzde milyonlarda dolarlık bir iş alanı haline gelmiştir. Çevremizdeki mağazalarda satıldığını gördüğümüz papağanların çoğu doğal ortamlarından koparılmaktadır. Bu yüzden birçok türün devamlılığı tehlikeye atılmaktadır. Papağanlar bunun dışında, diğer tüm tropikal yağmur ormanı sakinleri gibi, yaşam alanlarının tarım ve şehirleşme amacıyla yok ediliyor olmasından dolayı da zarar görmektedir.
Muhabbet kuşu da (Melopsittacus undulatus) bir papağan türüdür. Fakat doğal türler sadece yeşil renktedir. Bu kuşların satışa sunuldukları yerlerde gördüğümüz farklı renklerdeki bireyleri, yapay seçilim yoluyla üretilmiş doğal olmayan türlerdir.
(Alıntı) B. Duygu Özpolat