Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

oryantalistlerin korkulu rüyası mustafa sıbai

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bismillah..

Oryantalizm
(Şarkiyatçılık, Müsteşriklik) son iki asırda maalesef İslam âleminin en büyük hasmı oldu. Gerçekten de çok iyi çalıştılar. “Öyle ki, o müsteşriklerden biri, kültür sahalarımızdan birinde bir eser telif edebilmek için yirmi yıl harcıyor ve yine bunun için eski âlimlerimizin yazmış olduğu kitaplardan ulaşabildiklerinin her birini okuyup inceliyordu.”
Müsteşrikler, aralıksız devam eden bu araştırmaları ve bütün himmetlerini bu işe yoğunlaştırmaları ile, İslam dünyasının batı şoku yemiş zavallı aydınlarını fikri ambargoya alan bir metotla eserler vermeye başladılar. Özellikle 19. Asırda başta Goldziher olmak üzere oryantalistlerin görüşleri bütün dünyayı düşünce tahakkümü altına aldı, özellikle İslam dünyasında büyük bir akıl tutulmasına sebep oldu.
Batı karşısında şoke olan İslâm dünyasının Ahmed Emin, Taha Hüseyin, Ali Hasan Abdulkadir ve Ebû Reyye gibi sözde âlimleri” nazarında o Üstadların(!) dediği her şey şüphe götürmez gerçeklerdi. İşte size Ezher hocalarından Ali Hasan Abdülkadir’in sözleri; “Müsteşrikler-özellikle Goldziher-metinleri ve gerçekleri çarpıtmayan adaletli bilim adamları topluluğudur.”
Hâlbuki, Müslüman olmuş Fransız asıllı müsteşrik Nasirüddin Danier’in de isabetli teşhis ettiği gibi, “Bunların hepsi-yani oryantalistler- Hz. Peygamberin Siyerini ve İslam’ın açıklanması sırasında meydana gelen olayları tamamen Avrupa’nın akılcı metodlarına göre tahlile kalkıştılar. Bu olaylar ayrı, Avrupa mantığı ayrı olduğu ve bu mantıkla Doğuda yaşamış Peygamberler hakkında doğru neticelere varmak imkânı bulunmadığı için de büyük hatalara düştüler.” “Araştırıcılık iddiaları kendilerinden menkul bu oryantalistlerin tespit ettiğimiz çelişkilerini saymaya kalkışsak iş çok uzar. Üstelik hiçbir hakikate varamayız. Sonunda, İslam âlimlerinin yazdıkları Siyer’e dönmekten başka elimizden bir şey gelmez.”
İşte böyle bir dönemde Cenab-ı Hakk, büyük bir ilmi donanıma sahip, yüce bir cesaret ve özgüvene malik, ilmiyle amil, büyük davetçi, mücahit, zahid, allame Üstad Mustafa Sıbai’yi gönderdi. O, hayâsızca süren bu akına göğsünü siper etti ve dur dedi. Biz onu bu müstesna himmeti için şükranla yâd ederiz. Odur ki Müşteşrik putlarına ilk baltayı indiren zamanın İbrahimi idi. Ve onun için kendisine haklı olarak "Kâsıru Sanem'il İstişrak"(Müsteşriklerin sanemlerini, putlarını kıran insan) ünvanı verilmişti.
 
Üst Alt