radikal
New member
Mübarek hatıranıza ziyaret edesim geldi,
Bir ucu çiğnenmiş misvak değdi elime,
Mübarek kokunuz merakımı celbeden bugünlerde,
Bir gülün dikeni battı elime.
Mübarek adımlarınızı takip edesim geldi,
Bir taş üzerindeki saadetli izleriniz geldi hatırıma,
Basmaya kıyamam, edep yakışan makamda,
Boyun büküp diz çöktüm, şeref doldu taştı dudaklarımda.
Bir lokma ekmekle de olsa, oturmak istedim saadetli sofranıza,
Kalın etli hurmalar çıktı karşıma bir vüska,(*)
Sohbetinizle mutmain olmak isteyen bu nefsimin ahmaklığına,
Kulağıma değen sesle irkildim, sanki diyordu; iqra!
İki rekatla da olsa, miraca çıkmak istedim imamlığınızla,
Siyah sarığın ucu sallandı sağ tarafımda,
İşte buradayım der gibi karşımdaki mihrabta,
Mubarek adınıza baktım siz gibi ey Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Özlüyorum kendi adıma, sadece rüyalarımda gördüğüm heybetinizi,
Lütuf buyursanız, seslenseniz de bülbüller sussa!
Dört başı mağmur sayılan bu yalancı dünyayı,
Üçten dokuza talakla boşayıp, gelebilsem yanınıza.
Bir yolculuk telaşıdır başladı bugünlerde,
Acep aklımıza gelen başımızdamı ola,
Sanki dakikalar kalmış gibi vuslata,
N’ola, hançeremi yırtan bir şehadetle atılsam kollarınıza!
(*) Arapçada bir ölçü birimi.
Bir ucu çiğnenmiş misvak değdi elime,
Mübarek kokunuz merakımı celbeden bugünlerde,
Bir gülün dikeni battı elime.
Mübarek adımlarınızı takip edesim geldi,
Bir taş üzerindeki saadetli izleriniz geldi hatırıma,
Basmaya kıyamam, edep yakışan makamda,
Boyun büküp diz çöktüm, şeref doldu taştı dudaklarımda.
Bir lokma ekmekle de olsa, oturmak istedim saadetli sofranıza,
Kalın etli hurmalar çıktı karşıma bir vüska,(*)
Sohbetinizle mutmain olmak isteyen bu nefsimin ahmaklığına,
Kulağıma değen sesle irkildim, sanki diyordu; iqra!
İki rekatla da olsa, miraca çıkmak istedim imamlığınızla,
Siyah sarığın ucu sallandı sağ tarafımda,
İşte buradayım der gibi karşımdaki mihrabta,
Mubarek adınıza baktım siz gibi ey Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Özlüyorum kendi adıma, sadece rüyalarımda gördüğüm heybetinizi,
Lütuf buyursanız, seslenseniz de bülbüller sussa!
Dört başı mağmur sayılan bu yalancı dünyayı,
Üçten dokuza talakla boşayıp, gelebilsem yanınıza.
Bir yolculuk telaşıdır başladı bugünlerde,
Acep aklımıza gelen başımızdamı ola,
Sanki dakikalar kalmış gibi vuslata,
N’ola, hançeremi yırtan bir şehadetle atılsam kollarınıza!
(*) Arapçada bir ölçü birimi.