Esselamü aleyke,değerli karii..
Özgür düşünce nedir?İnanan nasıl özgür düşüne bilir?Şüphesiz Kuran evrensel bir mesajdır.Kuran tabisini özgür düşünceye dayalı ve gerçek doğrularla yetiştiren temel ilkeler kitabıdır.özgür düşünebilmek İslami nizamın başlıca sağlamak istediği atmosferdir.Çünkü İslam nizamının anayasası olan Kuranı kerim özgür düşünmeye insanı sevk ediyor.
hiç düşünmezmisiniz?akıl etmez misiniz?hey akıl sahibleri!hitablarıyla muhattabının her türlü taassub,gelenek,görenek,hizib,taraftan bağımsız şekilde kendisine verilmiş vicdan ve akıl ile doğruyu bulmasını hedef edinmiştir.
Demek Kuran ışğında düşünce tarzı özgürce düşünmeyi de gerektirir.Falanca benim hakkımda ne der,filanca menfaatimi kaybedersem,yaşadığım ailem ve toplum beni ya dışlarsa gibi terettüt ve vehimlerden bir çırpıda çıkarıyor.
Çünkü hakkı bulmak sadece özgür bir vicdan ve akıl ile olabilecek bir iştir.
O zaman diyebiliriz ki özgür düşünmek vahiy ışığında düşünebilmektir.Hiç şüphe yok ki bunu en iyi gerçekleştiren kişi vahyin delallı,İslam davasının önderi hz.Muhammedül emin sav.dir.Çünkü O sav. bu iş için seçilmiş ve bu seçkin görevinden asla taviz vermeden yürümüştür.
Diye biliriz ki cahiliye döneminde bu toplumda peygamber olmadanda önce özgür düşünebilen yegane ferd kendisiydi..
Muhakkak sevgili peygamberimize sav. yapılan tahakkümler,baskılar,zulümler hep özgür düşünceye yapılmıştır.
İslamın dinde zorlama yoktur.ilkesidir ki imanın özgür bir iradeye ve düşünceye dayalı olduğunu gösterir.
İlk müslüman olanlarda özgür bir düşünceye aç insanlardı.Onlar vahyin ve hz. Peygamberin bu yeni getirdiği mesajı tamamen özgür iradeleri ile benimserken karşılarında duran aile,akraba,arkadaş,hanımları ,mallarını ve toplumlarını görüyorlar lakin vahyin derinliklerindeki özgürlüğü vicdanlarında ve ruhlarında yaşatmak uğruna tüm bunları bir kayıp sanıp aldanmıyorlardı.
Evet genişlik,özgürlük iman adı altında kalblerine yerleşmişti artık.Bu inanç Allah tan başkasına boyun eğmekliğin nasıl bir esaret olduğunu bu inanmış kutlu yüreklere derinlemesine ve olabildiğince aydınlık çehresiyle duyuruyordu,hissettiriyordu.
daha kırk kişiyi yeni bulmuşken tağutun yuvası haline getirilmiş Allah ın evine tüm kirleri temizlemek için,kalblerin,akılların ve vicdanların özgürlüğü adına bir yürüyüş yapacak cesareti bulmuşlardı kendilerinde.
Kutlu önderlerine ve birbirlerine o kadar sıkı kenetlenmişlerdi ki gözlerinde ne mal ne can ne de başka şeylerin bir değeri kalmamıştı.İşte tüm insanlığın küfür zincirlerini kırmak adına çıkılmış la ilahe illallah yolu..
Ve yazının sonu akide yayıldı bir çok taraftar kazandı,ülkeler kurdu,İslam milyonlarca müntesip sahibi cihanşümul bir din.
lakin gözler şu kırk kişilik özgürlük savaşçılarını arıyor,nerdesiniz ey kutlu topluluk..!
İSTİKBAL İSLAMINDIR..!
Özgür düşünce nedir?İnanan nasıl özgür düşüne bilir?Şüphesiz Kuran evrensel bir mesajdır.Kuran tabisini özgür düşünceye dayalı ve gerçek doğrularla yetiştiren temel ilkeler kitabıdır.özgür düşünebilmek İslami nizamın başlıca sağlamak istediği atmosferdir.Çünkü İslam nizamının anayasası olan Kuranı kerim özgür düşünmeye insanı sevk ediyor.
hiç düşünmezmisiniz?akıl etmez misiniz?hey akıl sahibleri!hitablarıyla muhattabının her türlü taassub,gelenek,görenek,hizib,taraftan bağımsız şekilde kendisine verilmiş vicdan ve akıl ile doğruyu bulmasını hedef edinmiştir.
Demek Kuran ışğında düşünce tarzı özgürce düşünmeyi de gerektirir.Falanca benim hakkımda ne der,filanca menfaatimi kaybedersem,yaşadığım ailem ve toplum beni ya dışlarsa gibi terettüt ve vehimlerden bir çırpıda çıkarıyor.
Çünkü hakkı bulmak sadece özgür bir vicdan ve akıl ile olabilecek bir iştir.
O zaman diyebiliriz ki özgür düşünmek vahiy ışığında düşünebilmektir.Hiç şüphe yok ki bunu en iyi gerçekleştiren kişi vahyin delallı,İslam davasının önderi hz.Muhammedül emin sav.dir.Çünkü O sav. bu iş için seçilmiş ve bu seçkin görevinden asla taviz vermeden yürümüştür.
Diye biliriz ki cahiliye döneminde bu toplumda peygamber olmadanda önce özgür düşünebilen yegane ferd kendisiydi..
Muhakkak sevgili peygamberimize sav. yapılan tahakkümler,baskılar,zulümler hep özgür düşünceye yapılmıştır.
İslamın dinde zorlama yoktur.ilkesidir ki imanın özgür bir iradeye ve düşünceye dayalı olduğunu gösterir.
İlk müslüman olanlarda özgür bir düşünceye aç insanlardı.Onlar vahyin ve hz. Peygamberin bu yeni getirdiği mesajı tamamen özgür iradeleri ile benimserken karşılarında duran aile,akraba,arkadaş,hanımları ,mallarını ve toplumlarını görüyorlar lakin vahyin derinliklerindeki özgürlüğü vicdanlarında ve ruhlarında yaşatmak uğruna tüm bunları bir kayıp sanıp aldanmıyorlardı.
Evet genişlik,özgürlük iman adı altında kalblerine yerleşmişti artık.Bu inanç Allah tan başkasına boyun eğmekliğin nasıl bir esaret olduğunu bu inanmış kutlu yüreklere derinlemesine ve olabildiğince aydınlık çehresiyle duyuruyordu,hissettiriyordu.
daha kırk kişiyi yeni bulmuşken tağutun yuvası haline getirilmiş Allah ın evine tüm kirleri temizlemek için,kalblerin,akılların ve vicdanların özgürlüğü adına bir yürüyüş yapacak cesareti bulmuşlardı kendilerinde.
Kutlu önderlerine ve birbirlerine o kadar sıkı kenetlenmişlerdi ki gözlerinde ne mal ne can ne de başka şeylerin bir değeri kalmamıştı.İşte tüm insanlığın küfür zincirlerini kırmak adına çıkılmış la ilahe illallah yolu..
Ve yazının sonu akide yayıldı bir çok taraftar kazandı,ülkeler kurdu,İslam milyonlarca müntesip sahibi cihanşümul bir din.
lakin gözler şu kırk kişilik özgürlük savaşçılarını arıyor,nerdesiniz ey kutlu topluluk..!
İSTİKBAL İSLAMINDIR..!