sayın sln_knç, İnsanın doğup büyüdüğü kültürü inançlarını oluşturur, inançları düşüncelerini oluşturur, düşünceleri çevresini oluşturur, çevresi alışkanlıklarını oluşturur, alışkanlıklarımızında üzerine kaderimizi bina ederiz. Bu çerçevede her insan doğup büyüdüğü ülke ve kültüre göre kimliğine sahip olur. Ancak, yaratıcımız tarafından insana verilen akıl yaratanı aklımızla görmemizi barındırır. Bir insan inançları-düşünceleri-çevre ilişkisinde kendi kimliğini oluştururken seçim yapar. Seçim yapmassa o insan kendine verilen akıl nimetini kullanmamış veya içinde bulunduğu çevre şartlarının zorluk derecesine göre kendini mevcut ortama mecburen uydurur veya toplumun zengin tabakasında ise kurulu rahat düzenin bozulmamasını ister. İnsanoğlu kendisini nfarkına varması, etrafına bakıp etrafının farkına varması herşeyin kendiliğinden olamıyacağını idrak etmesi, hristiyanların Hz. İsaya tanrının oğlu demesi, diğer dinlerde ateşe tapılması genel olarak ruhanı değil materyal gözle görülür elle tutulur yaratılmış olan öğrelere inanırlar. Yaratıcımız bizimle bağlantısını hiç bir zaman kesmemiştir. 4 tane kitap ve binlerce peygamber gönderilmiştir. İnsanoğlu kendi menfaat çarkı içerisinde hazır kurulu düzenlerini değiştirmek istememiş ve sapıklık içerisinde olmuştur. Kuran-ı kerim bir mucizedir. Kuranı kerimde yazanların hepsi ALLAH'ın sözleridir. Bir insana ait sözler değildir. Sizin sorunuza cevaben size tavsiyem bunlaradır bütün dinleri araştırın ama kuran-ı kerimi okumayı en azından mealen ihmal etmeyiniz.