tevhideçaðrý
New member
- Katılım
- 15 Eki 2007
- Mesajlar
- 177
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 0
- Yaş
- 52
Kerkük bir Türkmen şehri olmasına rağmen hızla kürtleştirilmeye çalışılıyor. Irak’ın zengin petrole sahip ve bir Türkmen şehri olduğunu kimse inkâr bile edemez! Ancak Kerkük Mart 2003 Irak işgalinden beri neredeyse Irak’ın sorunlu ve her an çatışmaya hazır bir bölge haline getirilmiştir.Kerkük Saddam rejiminden beri hep oyunlara sahne olmaya devam etmektedir. Kerkük daha önce Araplaştırma politikası ve şimdi de kürtleştirme politikasıyla karşı karşıya kalmıştır.
Hatta kürtler tarafından K.Irak’tan getirilen kürt nüfusuyla demografisinin her türlü oyunlarla değiştirildiğini bile söyleyebiliriz. Türkmenlerin Kerkük idaresinde hiçbir söze sahip olmadıkları ortadadır.Ayrıca Kerkük idaresinde eşit bir şekilde temsili bulunmayan Türkmenlerin Kerkük’ün İl meclisinde üye bulundurmalarının bir anlamı olmadığını görmek gerekir.
Ancak bugün Türkmen yörelerine baktığımızda farklı bir katliamla karşı karşıyadır.
Yani Türkmenlere yönelik yapılanlar dikkatleri çekmemek için toplu bir katliam değil de; daha farklıdır...
Ama sonuç olarak Türkmenleri korkutmaya ve bölgelerinden sindirilmeye yönelik olduğunu görmek mümkün.
Örnek vermek gerekirse Türkmen şehri Kerkük’teki Türkmen vatandaşlarına yapılan saldırılar ve Kerkük’teki Türkmen semtlerinde neredeyse her gün meydana gelen patlamalar bize Türkmenlere karşı (Türkmenleri yok etme politikası) olduğunu göstermektedir.
Ancak dikkatleri çeken husus Kerkük’te olup bitenlere gerek dünya kamuoyu gerekse Türkiye dışındaki bölge ülkeleri net bir tutum sergilemediklerini (Bekle gör politikasıyla) yetindiklerini görmekteyiz.
Suriye ve İran başta olmak üzere bölge ülkeleri bu tutumlarını ne zaman bozacakları da merak konusudur.
Bilindiği gibi dillerde destan olan Irak anayasasının 140.maddesi Kerkük’ü normalleştirme ve ardından da bir referandumla başka bir bölgeye bağlanması söz konusudur.
Söz konusu maddenin sadece Irak ve Türkmenler için bir tehlike arz etmemekte aynı zamanda bölge ülkelerinin de toprak bütünlüğü konusunda önemli bir tehlike olduğunu görmemiz lazım.
Söz konusu madde Irak halkının kâbusu haline gelmiştir. ABD’nin bugün Irak’ta sadece bir kesime bakarak hareket etmesi Irak’taki kargaşanın temelidir.
Bütün tepkilere rağmen ABD kürtleri dinleyip Kerkük’te referandum yapılırsa ne olacak? Kerkük’te bir iç SAVAŞ çıkacağını herkes tarafından görülüyor. Çünkü Kerkük’ün kürtkük olmasına hiçbir onurlu TÜRK vatandaşının izin vereceğine inanmıyoruz! Kerkük’te referandum yapılırsa ve bir iç savaşla karşı karşıya kalınırsa Türkmenler kendilerini Filistinliler gibi taşla mı savunacaklar; yoksa kendilerini bir an önce her ihtimale karşı silahlandıracaklar mı?
Üç Çıkar yol:
1.Irak anayasasının 140.maddesinin değiştirilmesi veya Kerkük referandumunun ertelenmesi.
2.Kerkük’te referandum yapılırsa referandumun boykot edilmesi. Ancak söz konusu referandumu sadece Türkmenler değil, Arap Sünni ve bazı Şiilerin de söz konusu referandumu boykot etmeli. Aksi takdirde Türkmenlerin boykotu başarılı bir tepki olmayabilir.
3.Kerkük’te her şeye rağmen referandum yapılırsa ve sonucu bir savaş nedeni olursa Türkmenlerin artık silaha sarılma vakti geldiğini görmek gerekir.
Sonuç olarak;
TÜRK halkının daha uyanık ve birlik içinde Kerkük’ün Türkmen şehri olmasına devam etmesi için çaba göstermeleri gerektiğini görmemiz gerekir...
Kerkük’ün bir kürtlük olarak anılmasına hiç bir şerefli Türk’ün izin vereceğine inanmıyorum...
Kerkük Türk’tür, Türk olarak kalacaktır!
“Ömrüm yeterse Musul ve Kerkük'ü geri alacağım.” Mustafa Kemal Atatürk
Türk Evladı Kerkük kan ağlarken oturmak yalan, uyku haram. Artık sende Uyan. Asil ırkının nefes aldığı Kerkük’e sahip çık…!!
Hatta kürtler tarafından K.Irak’tan getirilen kürt nüfusuyla demografisinin her türlü oyunlarla değiştirildiğini bile söyleyebiliriz. Türkmenlerin Kerkük idaresinde hiçbir söze sahip olmadıkları ortadadır.Ayrıca Kerkük idaresinde eşit bir şekilde temsili bulunmayan Türkmenlerin Kerkük’ün İl meclisinde üye bulundurmalarının bir anlamı olmadığını görmek gerekir.
Ancak bugün Türkmen yörelerine baktığımızda farklı bir katliamla karşı karşıyadır.
Yani Türkmenlere yönelik yapılanlar dikkatleri çekmemek için toplu bir katliam değil de; daha farklıdır...
Ama sonuç olarak Türkmenleri korkutmaya ve bölgelerinden sindirilmeye yönelik olduğunu görmek mümkün.
Örnek vermek gerekirse Türkmen şehri Kerkük’teki Türkmen vatandaşlarına yapılan saldırılar ve Kerkük’teki Türkmen semtlerinde neredeyse her gün meydana gelen patlamalar bize Türkmenlere karşı (Türkmenleri yok etme politikası) olduğunu göstermektedir.
Ancak dikkatleri çeken husus Kerkük’te olup bitenlere gerek dünya kamuoyu gerekse Türkiye dışındaki bölge ülkeleri net bir tutum sergilemediklerini (Bekle gör politikasıyla) yetindiklerini görmekteyiz.
Suriye ve İran başta olmak üzere bölge ülkeleri bu tutumlarını ne zaman bozacakları da merak konusudur.
Bilindiği gibi dillerde destan olan Irak anayasasının 140.maddesi Kerkük’ü normalleştirme ve ardından da bir referandumla başka bir bölgeye bağlanması söz konusudur.
Söz konusu maddenin sadece Irak ve Türkmenler için bir tehlike arz etmemekte aynı zamanda bölge ülkelerinin de toprak bütünlüğü konusunda önemli bir tehlike olduğunu görmemiz lazım.
Söz konusu madde Irak halkının kâbusu haline gelmiştir. ABD’nin bugün Irak’ta sadece bir kesime bakarak hareket etmesi Irak’taki kargaşanın temelidir.
Bütün tepkilere rağmen ABD kürtleri dinleyip Kerkük’te referandum yapılırsa ne olacak? Kerkük’te bir iç SAVAŞ çıkacağını herkes tarafından görülüyor. Çünkü Kerkük’ün kürtkük olmasına hiçbir onurlu TÜRK vatandaşının izin vereceğine inanmıyoruz! Kerkük’te referandum yapılırsa ve bir iç savaşla karşı karşıya kalınırsa Türkmenler kendilerini Filistinliler gibi taşla mı savunacaklar; yoksa kendilerini bir an önce her ihtimale karşı silahlandıracaklar mı?
Üç Çıkar yol:
1.Irak anayasasının 140.maddesinin değiştirilmesi veya Kerkük referandumunun ertelenmesi.
2.Kerkük’te referandum yapılırsa referandumun boykot edilmesi. Ancak söz konusu referandumu sadece Türkmenler değil, Arap Sünni ve bazı Şiilerin de söz konusu referandumu boykot etmeli. Aksi takdirde Türkmenlerin boykotu başarılı bir tepki olmayabilir.
3.Kerkük’te her şeye rağmen referandum yapılırsa ve sonucu bir savaş nedeni olursa Türkmenlerin artık silaha sarılma vakti geldiğini görmek gerekir.
Sonuç olarak;
TÜRK halkının daha uyanık ve birlik içinde Kerkük’ün Türkmen şehri olmasına devam etmesi için çaba göstermeleri gerektiğini görmemiz gerekir...
Kerkük’ün bir kürtlük olarak anılmasına hiç bir şerefli Türk’ün izin vereceğine inanmıyorum...
Kerkük Türk’tür, Türk olarak kalacaktır!
“Ömrüm yeterse Musul ve Kerkük'ü geri alacağım.” Mustafa Kemal Atatürk
Türk Evladı Kerkük kan ağlarken oturmak yalan, uyku haram. Artık sende Uyan. Asil ırkının nefes aldığı Kerkük’e sahip çık…!!