B
beyaz_ýþýk
Guest
ÖLÜMÜN İKİ YÜZÜ
Bir topluluktayım ki, bütün çehreler abus
Sanki herkesin üzerine, çökmüş bir kabus
Rahmet dileyerek başlıyorlar sözlerine
Ve “başın sağolsun” diyorlar birbirlerine
Tüm kalplerde bir kırıklık, yüzlerde acı
Bir dertten bahsediyorlar, olmayan ilacı
Orada sevinç, neşe, tebessümden eser yok
Hasret, hüzün, gözyaşı, hıçkırık ve firak çok
Duruyor dostları, yerde yatanın başında
“ah ah” diyorlar, ölüp gitti şu genç yaşında
“Bir saat önce, bu onun hesabında yoktu
Yapmak istediği işler, ne kadar da çoktu
Şimdi kendi hesapta yok, düştüler defterden
Nasibini aldı o da, kaza ve kaderden”
Sonra, gömüyorlar bağrına toprak ananın
Aklı yok, buradaki olaylara kananın
İki “vah vah”, iki “cık cık” diyorlar ardından
Sonra eser kalmıyor, dostların feryadından
Paylaşıyorlar terekesini veresesi
Bitiyor artık, onu anlatanların sesi
Alışıyorlar gayri, onsuz yeni hayata
Daha dün, bindirmişlerdi onu, cansız ata
Ölümün dış görünüşü budur insanlara
Bunun diğer yanı var kabirde yatanlara
İki şekilde olur fani dünyadan gidiş
Neticesi ya cennet ya tamu da diriliş
Baksana önceden buralardan geçenlere
İyiliği veya kötülüğü seçenlere
Peygamberlere karşı küfürle dikilenler
“Siz bizim gibi yapmayın” diye seslenirler
Burada yoksa bıraktığı güzel bir eser
Öldüğünde insanın yerinde yeller eser
Bu olmamalı dünyadaki yaşamın sonu
İyi işlerle herkes hatırlamalı onu
İnsana düşen ibrettir geçmiştekilerden
Duaya mazhar olmak gelecektekilerden
Bu asrımızdan istikbale selam çakmalı
Yolunu bulup atinin gönlüne akmalı
Yaşayınca istediği şekilde Allah’ın
Ne gereği var ki buradaki “ah-u vah”ın
Bundan ölüme “şeb-i arus” demiş Mevlana
Büyük Üstad tezkere adını vermiş ona
Bu dünyadan göçmek sıkıntılardan kurtuluş
İmanlılar için gerçek cennetleri buluş
Ahirete açılan koridor çünkü kabir
Münker Nekir’in sorusuna derler: Allah bir
Kışın ölenlerin baharda dirildiği gibi
Anne karnında çocuğun gelişmesi gibi
Herkes yeniden kalkacak muhteşem bir günde
İyi insanlar olacaklar sanki düğünde
Kavuşacaklar orada tüm ahbaplarına
Bakıp bakıp sevinecekler sevaplarına
Nasihat için söyledim bunları nefsime
İsteyenler kulak versinler benim sesime
Mustafa Arslan
Bir topluluktayım ki, bütün çehreler abus
Sanki herkesin üzerine, çökmüş bir kabus
Rahmet dileyerek başlıyorlar sözlerine
Ve “başın sağolsun” diyorlar birbirlerine
Tüm kalplerde bir kırıklık, yüzlerde acı
Bir dertten bahsediyorlar, olmayan ilacı
Orada sevinç, neşe, tebessümden eser yok
Hasret, hüzün, gözyaşı, hıçkırık ve firak çok
Duruyor dostları, yerde yatanın başında
“ah ah” diyorlar, ölüp gitti şu genç yaşında
“Bir saat önce, bu onun hesabında yoktu
Yapmak istediği işler, ne kadar da çoktu
Şimdi kendi hesapta yok, düştüler defterden
Nasibini aldı o da, kaza ve kaderden”
Sonra, gömüyorlar bağrına toprak ananın
Aklı yok, buradaki olaylara kananın
İki “vah vah”, iki “cık cık” diyorlar ardından
Sonra eser kalmıyor, dostların feryadından
Paylaşıyorlar terekesini veresesi
Bitiyor artık, onu anlatanların sesi
Alışıyorlar gayri, onsuz yeni hayata
Daha dün, bindirmişlerdi onu, cansız ata
Ölümün dış görünüşü budur insanlara
Bunun diğer yanı var kabirde yatanlara
İki şekilde olur fani dünyadan gidiş
Neticesi ya cennet ya tamu da diriliş
Baksana önceden buralardan geçenlere
İyiliği veya kötülüğü seçenlere
Peygamberlere karşı küfürle dikilenler
“Siz bizim gibi yapmayın” diye seslenirler
Burada yoksa bıraktığı güzel bir eser
Öldüğünde insanın yerinde yeller eser
Bu olmamalı dünyadaki yaşamın sonu
İyi işlerle herkes hatırlamalı onu
İnsana düşen ibrettir geçmiştekilerden
Duaya mazhar olmak gelecektekilerden
Bu asrımızdan istikbale selam çakmalı
Yolunu bulup atinin gönlüne akmalı
Yaşayınca istediği şekilde Allah’ın
Ne gereği var ki buradaki “ah-u vah”ın
Bundan ölüme “şeb-i arus” demiş Mevlana
Büyük Üstad tezkere adını vermiş ona
Bu dünyadan göçmek sıkıntılardan kurtuluş
İmanlılar için gerçek cennetleri buluş
Ahirete açılan koridor çünkü kabir
Münker Nekir’in sorusuna derler: Allah bir
Kışın ölenlerin baharda dirildiği gibi
Anne karnında çocuğun gelişmesi gibi
Herkes yeniden kalkacak muhteşem bir günde
İyi insanlar olacaklar sanki düğünde
Kavuşacaklar orada tüm ahbaplarına
Bakıp bakıp sevinecekler sevaplarına
Nasihat için söyledim bunları nefsime
İsteyenler kulak versinler benim sesime
Mustafa Arslan