Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ölmek, Öldürmek, Düşman ve Düşmanlık Üzerine

ozkanalbay

New member
Katılım
4 Ara 2006
Mesajlar
103
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Başlık biraz ürkütücü biliyorum ama hayatın kendisi ürkütücü değil mi zaten, ölümün tüm şöhretine rağmen.

Hemen herkes Saddam Hüseyin ile ilgili bir şeyler yazdı çizdi, diktatörlüğünü anlatandan tutunda tüm yaptıklarına rağmen arkasından methiyeler dizene kadar bir dolu yazı yazıldı. Hatta posterini taşıyarak onu şehit ilan edenler bile oldu.

Hani bizim her zaman var olan bir “ölçüyü kaçırma” temayülümüz var ya işte o yüzden oldu tüm bunlar.

Önemli bir olaydı katılıyorum, Ortadoğu ile adı özdeşleşmiş bir adam tüm dünyanın gözleri önünde asılıyordu. Asandan, sehpadan, yayınlayandan daha fazla öne çıkmıştı olayın kendisi. Görmek için bakanlar aslında Saddam'ın asılması ile değil sergilenen tiyatro ve muhtemel sonuçları ile ilgileneceklerdi ve belki bir de ölümle.

Bazı insanlar için ölüm her şeyin sonu bazıları içinse her şeyin başlangıcıdır. Uzak hedefleri olan veya uzak hedefler için yaşayan insanlar kendi hayatları için endişelenmek gibi bir zafiyet beslemezler. Hatta kendi hayatlarının son bulmasını bile davalarına hizmet için kullanırlar. Bir gün böyle bir düşmanınız olursa ki çok zor, ona saygı duymalısınız. Öldürürken bile bu saygınlığa zarar vermemelisiniz.

Çünkü bir noktada düşmanınızın niteliği de sizinki ile orantı içindedir. Fakat bu orantı, taraflardan birisinin düşmanlık etme biçimi nedeniyle tek taraflı olarak bozulabilir, bozan taraf aslında kazansa dahi kaybetmiştir.

Ölmenin de öldürmenin de elle tutulur bir yanı vardır aslında, ne için ve nasıl öldüğünüz veya ne için ve nasıl öldürdüğünüz belirler bunu.

Saddam Hüseyin öldürüldü.

Saddam Hüseyin kendi halkına yaptıkları yüzünden kendi halkı tarafından ve kendi halkının özgür mahkemeleri tarafından yargılanıp asılsa idi bu ölüm bu kadar önemli olmazdı. Ancak Saddam haksız bir şekilde işgal edilmiş ülkesinde, ülkesini işgal eden ABD tarafından öldürülünce durum değişir.

Son nefesinde bile hiç korkmadı.

Son nefesinde bile ülkesine birlik olun mesajı verdi.

Son nefesinde bile cellâtlarına erkek olun dedi.

Saddam öldürüldü.

İdamı kurban bayramının birinci günü, gerçekleştirildi.

İdamın tüm ayrıntıları televizyonlarda yayınlandı. Mesaj açıktı; ABD'nin Ortadoğu planlarına karşı çıkan hiç kimse güvende değildir ve sonu budur.

Bu mesaj BOP projesine doğrudan veya dolaylı olarak muhatap olan tüm ülkeler içindi.

Ama esas dikkat çekmesi gereken, tüm ayrıntıları yayınlanan konuşmalardı. Bu konuşmalar özellikle Şii ve Sünni toplumlarını birbirine düşürmek ve iç savaş çıkarmak içindi. Cellâtlar Mukteda diye bağırıyorlardı ve bu Sünnilerin intikam istemesi için bardağı taşıran damla olmaya yeterdi.

Olaya müdahil olmadan seyreden tek taraf ise Kürtlerdi.

Hesap ortadaydı aslında;

ABD kademeli olarak tüm petrol bölgelerini içinde bulunduran Kürt bölgesine çekilecek,

Çıkan iç savaşı durdurmak için BM barış gücü bölgeye gelecek ve ABD'nin girişim ve çabalarıyla barış(?) sağlanarak Ortadoğu'nun yeni haritası çizilecek.

Daha sonra, şimdilerde bazı ünlü köşe yazarları ve sözde tarihçiler tarafından dillendirilen Kürtlerin Yahudilerle akrabalığı, Barzanilerin Yahudiliği tezi, genç Kürdistan'ın hamisi ve Amerikan çıkarlarının bekçisi olarak Irak'ı İsrail'in himayesine bırakmaya yeterli gerekçe sayılacak.

Şiilerin rolü bu oyunda piyondan öteye geçebilecek mi?

Elbette hayır.

Belki de bunun devamında İran ile yapılacak hesaplaşmanın da bahanesi olarak kullanılacaklar, hepsi o kadar.

O halde;

Şiiler Saddam'ı vatanları için öldürdülerse eğer; vatanları işgal altındadır ve kadınları hala tecavüze uğramaktadır.

Şiiler Saddam'ı din için öldürdülerse eğer; Onu yargılayan mahkeme Müslüman değildir.

Şiiler Saddam'ı intikam için öldürdülerse eğer; Hendek savaşında yere yatırdığı ve öldürmek üzere olduğu düşmanının, yüzüne tükürmesi üzerine onu öldürmekten vazgeçen ve bu hareketinin sebebini sorduğunda ise aynı düşmanına “ben seni nefsim için değil Allah için öldürecektim, ama tükürdüğün anda sinirlendim ve eğer seni öldürseydim nefsime hizmet etmiş olacaktım” diyen Hz. Ali'yi tanımaları gerekir.

Ali lafla sevilmez. Üstelik Saddam'ın bu şekilde cellâtlığını yaparak intikam filan da alamadılar.

Şu halde geriye ölüm kalmıştır birkaç kelime yazmak için, öldürmek kalmıştır, düşman ve düşmanlık kalmıştır. Ders niyetine.

Saddam'ı öldürenlerin, Bosna'da sivillere ateş eden Sırp, keskin nişancılarından, Kerbela'da Hasan'ı, Hüseyin'i öldürenlerden, hiçbir farkları kalmamıştır. Saddam'ı bu cinayetlerin kurbanlarının masumiyeti ile kıyaslamıyorum hatta Saddam'ın masumiyetini de iddia etmiyorum ki değildi zaten ama ben katillerini ve azmettirenini anlatıyorum. Aynı ellerdi ipleri ve tetikleri çekenler.

Saddam ölüm anında büyürken düşmanları küçüldü.

Saddam diktatörlükten katledilen devlet başkanlığına terfi, Şiiler ise muhaliflikten cellâtlığa tenzili rütbe ettiler.

Saddam birlik olun dedi, cellâtları kahkahalar attılar. Amerikanın Irak'ı işgali için bir zamanlar gerekçe gösterilerek suçlanan Saddam tarih önünde bu suçu Mukteda El Sadr'a ve Şiilere devretti. Velhasıl cellât her zamanki murdarlığını bu kez Şii kimliğine yaftaladı.

Ölüm, düşman ve düşmanlık adına geriye kalanlar ise Amerikan patenti ile Mukteda'nın ellerine nakşedildi.

OKTAY YILDIRIM
 

ekreme

New member
Katılım
28 Kas 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
51
Ali lafla sevilmez. Üstelik Saddam'ın bu şekilde cellâtlığını yaparak intikam filan da alamadılar.

Saddam ölüm anında büyürken düşmanları küçüldü.

Saddam diktatörlükten katledilen devlet başkanlığına terfi, Şiiler ise muhaliflikten cellâtlığa tenzili rütbe ettiler.

Saddam birlik olun dedi, cellâtları kahkahalar attılar. Amerikanın Irak'ı işgali için bir zamanlar gerekçe gösterilerek suçlanan Saddam tarih önünde bu suçu Mukteda El Sadr'a ve Şiilere devretti. Velhasıl cellât her zamanki murdarlığını bu kez Şii kimliğine yaftaladı.

Ölüm, düşman ve düşmanlık adına geriye kalanlar ise Amerikan patenti ile Mukteda'nın ellerine nakşedildi.

OKTAY YILDIRIM

ozkanalbay, yazılarınızdan faydalanıyoruz.Allah cc razı olsun...
 
Üst Alt