Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Oduncu İle Şeytanın Dövüşü...

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi.

Oduncu, bir gün: "Şunların ilah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum" diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi.

Dağa doğru giderken karşısına acaip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu:

- Halkın ilah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya:

- Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı.

Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı.

Şeytan zahide:

- Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi.

Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.

Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü.. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu, ikinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce:

- Seni sahtekâr seni, kandırdın değilmi beni?., diyerek üzerine hücum etti.

Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan:

- Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lâkin şimdi Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Allah(c.c.) razı olsun kardeş.
Allah Teala bu duruma düşmekten bizleri korusun inşallah. Belki de düşmüşümdürde kurtulamaya çalışıyorumdur. Allah Teala bizleri uyandırsın inşallah. ;)
 

numan

New member
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
204
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ÝZMÝR
Web sitesi
www.islamforum.net
Oduncu Ile şeytan

Oduncu Ile şeytan

Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk vazifesini yapar,

kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar,

ondan medet beklerlerdi. Oduncu, bir gün: "Şunların Allah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum" diye düşünerek Allah rızası için ağaci kesmeye karar verdi. Dağa dogru giderken karşısına acaip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu: - Halkın Allah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam , oduncuya : - Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı. Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı. Şeytan zahide: - Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi. Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar. Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü.. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında altını gördü. Memnun olmuştu. Ikinci gün oldu, fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştı. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce : -Seni sahtekar seni, kandırdın değilmi beni?... diyerek üzerine hücum etti. Fakat ilkinin aksine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. Bu nasil hâl der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan: - Hayret ettin değilmi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben , dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lakin şimdi Allah rızasi için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun. İşte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim "
_________________
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
oduncu ve şeytan

oduncu ve şeytan

Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. ALLAH’a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı. Onlar orada dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan medet umuyorlardı. Oduncu bir gün, “ Şunların taptıkları ağacı kesip, odun edeyim, pazarda satar ekmek parası kazanırım; hem de bir kavmi ALLAH’a isyandan kurtarmış olurum.” Diye düşünerek ALLAH rızası için ağacı kesmeye karar verir.

Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu.


Oduncu;
Halkın taptığı ve ALLAH’a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi.

Adam , oduncuya;

Ben Şeytan’ım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince!

Oduncu öldürmek için hücum ederek Şeytan’ı yere yatırdı ve üzerine oturup, hançeri boğazına dayadı.

Şeytan zahide;

Ey zahid, sen beni öldüremezsin. ALLAH bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim. Sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, sana ne! Sen altınını al bak keyfine! Dedi.

Adam Şeytan’ı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.

Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü. Akşam yatıp, sabahleyin yastığının altına baktığında altını gördü. Memnun olmuştu. İkinci gün oldu. Fakat bu sefer Şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine Şeytan’la karşılaştı. Adam Şeytan’a kızmıştı, görünce;

Seni sahtekar seni! Kandırdın değil mi beni? Diyerek üzerine hücum etti.

Fakat ilkinin aksine, bu sefer Şeytan adamı tuttuğu gibi altına alıverdi. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi Şeytan’ın yüzüne bakıyordu. Şeytan;

Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim! Dün sen ALLAH rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyada ki bütün şeytanlar bir araya gelsek, yine yenemezdik... Lakin şimdi, ALLAH rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun. İşte o yüzden bana mağlup oldun ve senin ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim...
 
Üst Alt