Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

O ZAT (Sallallahü Aleyhi Vesellem)

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Bismillahirrahmanirrahim:

Gerçi O, “Beni ovmeyin; benim icin sadece Allah’in kulu ve rasûlu deyin!” buyurmustu. Konu Kur’an ve iman olunca, elinde Tevrat’la gordugu Hz. Omer’e bile, “Musa bugun yasasaydi bana uymaktan baska bir sey yapmazdi!” diye ikazda bulunur, fakat hicbir zaman kendisini diger peygamberlerle mukayese etmek gibi bir davranisa girmez, bunun da otesinde, peygamberlerin ulasilamaz buyuklukleri ve gunahsizliklari hakkinda ummetinin zihninde, kalbinde zerrece bir suphe olmamasi icin aciklamalar yapardi.

Bir Yahudi Medine carsisinda, “Hz. Musa’yi insanlar uzerine secen Zât’a yemin olsun!” deyince, bir Ensarî, “Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm aramizda iken boyle dersin ha!” diyerek adama cikismis, hadise kendisine aktarilinca, O, erisilmez buyuklugunu gosteren su sozleri soylemisti: “Ben, (Sûr’a ikinci defa ufuruldugunde) basini ilk kaldiran olacagim. O anda, Ars’in ayaklarindan birini tutan (Hz.) Musa (aleyhisselâm) ile karsilasirim. Bilemem, o basini benden once mi kaldirdi, yoksa o, (Sûr’a ikinci ufleniste) Allah’in carpilip yikilmaktan istisna tuttuklarindan midir? Kim de, ‘Ben Yunus ibnu Metta’dan daha hayirliyim’ derse, suphesiz yalan soylemis olur.”

Yine, bir kisi kendisine “Ey yaratilmislarin en hayirlisi!” diye hitap edince hemen, “Bu soyledigin, Ibrahim (aleyhisselâm)’in vasfidir!” buyurmus; yine bir munasebetle kerem sifatini en cok Hz. Yusuf’a yakistirarak, “Kerim oglu kerim oglu kerim oglu kerim, Ibrahim oglu Ishak oglu Yakup oglu Yusuf’tur!” demisti. Hz. Ibrahim’in Cenab-i Allah’tan kendi kapasitesine gore yakînde zirveye ulasma duasi konusunda da, o buyuk peygamberin yakîniyle ilgili kimsenin zihninde suphe uyanmamasi icin hemen, “(Ibrahim, supheden en uzak kisidir.) Biz, suphe etmeye Ibrahim’den daha yakiniz!” aciklamasini yapmisti.

O’nun buyuklugu tevazuundaydi. Hz. Ali’nin ifadesiyle, onlardan biri oldugu insanlar icinde taninmasini saglayacak bir farklilik aramazdi. Onlarin en fakiri olarak yer icer, en fakiri olarak giyinir, en fakiri olarak yasar, onlarla birlikte calisir, onlarla birlikte kumlarin uzerine otururdu. Yine onlarla birlikte iken bir defasinda bir bedevî gelmis, “Bu toplulugun efendisi kimdir?” diye sormustu. O, o esnada arkadaslarina ikramda bulunuyordu. Kendisini tanitma adina soyledigi soz, hem sonsuz tevazuu icindeki erisilmez buyuklugunu ortaya koyuyor, hem de butun idarecilere, siyaset teorisyenlerine ve hizmet ehline essiz bir olcu sunuyordu: “Toplulugun efendisi, ona hizmet edendir.” O, idareciligi, Allah yolunda hizmeti, ilim ve maneviyati birakin makam edinmeyi, tam tersine butun bunlari insanlara hizmet etmekte goruyordu.

Allah’a inanilip yalnizca O’na ibadet edilsin, butun insanlar iman etsin ve dunyalari da âhiretleri de kurtulsun diye kendisini helâk edercesine bir izdirap ve gayret icindeydi; oyle ki, bu yuzden Cenab-i Allah’in sIk sIk teselli ve iltifat televvunlu ikazina muhatap oluyordu. Bununla birlikte, buyuklugu makamda, sosyal statude ve servette goren musrik ileri gelenlerinin kucumsedigi kole, siyahî, demirci, genc, yoksul mu’minlere oylesine kol-kanat geriyor, onlara oylesine onem veriyordu ki, soz konusu musriklerin, “Seni dinleriz, belki inaniriz da; ama su baldiriciplak kole ve fakirlerle bir arada olmayi hazmedemiyoruz, biz yaninda iken onlar bulunmasinlar” seklinde arada bir yaptiklari teklifleri, uzerinde bile durmadan geri ceviriyordu.

Ama O, evet butun varliklar icin, idraklerimizin cok otesinde bir rahmettir. Yani, Allah’in Rahmân ve Rahîm olusunun - butun varliklarin varlik alanina cikmasinin, hayatlarini surdurmesi ve bunun icin riziklanmalarinin, ayrica imanin, Islâm’in, Ates’ten kurtulup Cennet’e girmenin kaynagi olan Rahmeti’nin ana mihveri, ilk aynasidir. Allah’in Rahmeti, butun enginligiyle ve boyutlariyla once O’nda temerkuz eder ve O’ndan butun varliklara yansir. Dolayisiyla O, kulluguyla kâinatin yaratilmasina, risaletiyle âhiretin kurulmasina ve ebedî mutluluga vesiledir.

Bundan dolayidir ki, Âlemlerin Rabbi O’na, “Sen olmasaydin, âlemleri yaratmazdim.” buyurmustur.
 
K

Konya

Guest
Gercekten hakikat. Ubudiyyet Hz. Peygamber' de risaletten öncedir. Kelime-yi sehadette de önce kullugu sonra risaleti gelir. Cünkü O, önce hakiki bir kul sonra rasüldür.
 
Üst Alt