Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nur Cemaati Mensubu Kardeşlerime...

halukgta

Member
Katılım
5 Ağu 2011
Mesajlar
73
Tepkime puanı
9
Puanları
8
Allah Kur’an da, yarattığı kullarının özelliklerinden bahsederken, çok dikkat çekici üç özelliğinden bahseder.

—Tartışmaya meyillidir.

—Aceleci tabiatta yaratılmıştır.

—Zayıf yaratılmıştır.


Tüm bu özelliklerin üzerinde bir güç olarak da bizlere, akıl ve muhakeme gücü verdiğini ve bunu kullanarak tüm güçlüklerin, zayıflıkların, boş tartışmalardan kurtulmanın, hata ve yanlışların üstesinden geleceğimizi söyler. Aklını Kullanmayanlarında, pislik içinde kalacaklarının, yanlış yollara sapacaklarının örneğini verir. Allah bizlere çok önemli bir uyarıda da bulunup, bizlere rehber olsun diye Kur’an ı gönderdiğini, sakın velilerin ardına düşmeyin diye tembihlerde bulunarak, Kur’an a sarılmamızı bütün şan ve şerefimizin Kur’an da olduğunu söyler. Kur’an dan imtihan edileceğimizi de bizlere hatırlatır.


Allah gönderdiği ayetler üzerinde dahi düşünmemizi, aklımızı kullanmamızın öneminden bahsederek, bizlere aslında çok önemli bir işaret verir. Benim gönderdiğim ayetler üzerinde dahi düşünmenizi, aklınızı kullanmanızı istiyorsam, beşerin sözleri, kitapları ve sizlere anlatılan rivayetler üzerinde, çok daha dikkatli olmamız ve düşünmemiz gerektiğini anlatmaya çalışır bizlere. Aklını kullanmadan iman edenlerinde akıbetini, çok açık örneklerle verir.


Yunus 100: Allah'ın izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah, pislik içinde bırakır.



Bizler günümüzde inancımızı yaşarken, çok büyük bir hata yaptığımızın, farkında bile olamıyoruz. Ne yazık ki aklımızı devreye sokmadan inancımızı, imtihanımızı yaşıyoruz da ondan. Hatırlayınız bizlere, sizler Kur’an ı anlayamazsınız, Kur’an da her şey yoktur, onu veli insanlar anlar diye öğretmişlerdir. Bu Kur’an öğretisine tamamen aykırıdır.


Bizlerin Kur’an dan habersiz oluşumuz, Kur’an ile aramıza soktuğumuz veliler, bu yanlışın ardı sıra gitmemizi sağlamıştır. Tabi Kur’an ve akıl devre dışı kaldığından, Rahmanın sakın velilerin ardı sıra gitmeyin ayetlerinden de habersiz aklın, mantığın, düşüncenin gücünden uzak kalmamız nedeniyle, yaratılışımızın özelliklerinden olan, tartışmaya meyilli oluşumuz, nefsimizdeki zayıflıklar, aceleci olmamız, bizlerin din ve iman adına büyük hatalar yapmamıza neden olmaktadır.



Eğer Rabbim bizlerin bu Dünya da imtihanda olduğumuzu söylüyorsa, her beşer kendi imtihanı için çaba göstermeli, kendi imtihanını asla başkalarına havale etmeden, kendisi bizzat Kur’an ve akıl ekseninde imtihanını vermelidir.


Kur’an ile doğru bir bağ kuramayan bizler, aramıza Onunla inanılmaz yüksek bir duvar ördüğümüzden, din adına öğretilenleri, bunlar Allah katındandır denilen bilgileri, Kur’an ile karşılaştırma imkânını da bulamıyoruz. Böylece çok büyük hatalar yapmaktan da kurtulamıyoruz. Hâlbuki Allah çok açık bir şekilde bizlerin sarılacağı kitabın, bütün şanımızın şerefimizin Kur’an olduğunu, bakın nasıl hatırlatıyor bizlere ve aklını kullanmayanlara bakın ne diyor Rabbim?


Enbiya 10: Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şanınız ondadır; Hala akıllanmayacak mısınız?


Bu ayetleri indiren ve tüm şan ve şerefimizin Kur’an olduğunu söyleyen Allah ın sözlerini, hala duymazdan mı geleceğiz?


Tüm bu yazdıklarımı, neden sizlere hatırlatma gereğini duyduğuma gelince. Bazı din kardeşlerimizin farkında olmadan, günümüzde yaptıkları büyük bir hatayı, Allah ın izniyle sizlere, dilim döndüğünce anlatmak, hatırlatmak istiyorum.


Ne yazık ki İslam ı yaşarken bizler bazı cemaat, tarikat eksenli oluşumlara kendimizi öyle kaptırıyoruz ki, eğriyi doğrudan ayıran FURKAN dan habersiz oluşumuz, bizim yaptığımız affedilmeyecek, ÇOK AMA ÇOK BÜYÜK yanlışı fark etmemizi önlüyor.



Sizlere şöyle bir teklifte bulunsam ve desem ki, sizlere Kur’an ı aratmayacak, Kur’an ın geldiği yerden gelen bilgileri içeren bir kitap var elimde desem. Hatta elimdeki kitap, Kur’an ayetlerinin ayetidir ve gelin onu okuyalım, bunları okuduğunuzda imanla kabre girip, cennete gireceksiniz, bu kitaptan başka kitap aramanıza gerek yoktur, desem ne dersiniz? Aslında birçoğunuzun bu sözlerim karşısında, neler düşündüğünüzü duyar gibiyim.



Acaba bazı din kardeşlerimiz, farkında olmadan bu söylediğim kitapların olduğuna inanıp, böyle bir toplumun içinde imanını, inancını yaşayıp bu kitapların peşi sıra gidiyor olabilir mi?


Evet, bu söylediklerimi iddia eden ve günümüzde de, belki de farkında olmadan, bu düşüncenin ardı sıra giden din kardeşlerimiz ne yazık ki var. Bana düşen değerli din kardeşlerimi FURKAN ile uyarmak ve Kur’an gerçekleri ile yüzleşmelerini sağlamaktır. Gerisi kendilerine kalmıştır. Kimin doğru yolda gittiğini yalnız Rabbim bilir.


Benimde geçmiş yıllarımda kısmen girip çıktığım, değerli Nur cemaati mensubu kardeşlerim, acaba bahsettiğim kitaplarla ilgili, aşağıda yazılan bilgileri, düşünceyi biliyorlar mı? Ya da bu düşünceleri Kur’an süzgecinden geçirdiler mi? Yazdıklarım üzerinde lütfen dikkatle düşünmelerini, ondan sonra kararlarını vermelerini rica ediyorum. Çünkü herkes hesabını Rahmana, bizzat kendisi verecektir. Geri dönüşü olmayan yola girdiğimizde, eğer pişman olmak istemiyorsak, bugün çok ama çok dikkatle düşünmenin zamanıdır. Bir Müslüman a düşen, din kardeşini yalnız ve yalnız KUR’AN ile uyarmaktır.


Bakın Risale-i Nur kitaplarının, nereden geldiği söyleniyor.


( Resail-in Nur da aynı şekilde, ne doğunun kültüründen ve ilimlerinden nede batının felsefe ve fen bilimlerinden gelmiş bir mal ve onlardan iktibas edilmiş (alıntılanmış) bir nurdur. Ama semavi olan Kur’an ın, doğu ve batı nın üzerinde olan Arş’ da ki yüksek yerden alınmıştır.)


Yukarıdaki sözlere dikkatle baktığımızda, bahsedilen kitapların Kur’an ın geldiği yerden geldiği söylenebilmektedir. Bu apaçık Kur’an a şirk değil midir sizce?


Ne yazık ki Risale-i Nur kitaplarının kendisine, gaibi bir şekilde vah yedildiğini, bildirildiğini, kalbine geldiğini söyleyen Said-i Nursi, bakın bu konuda neler söylüyor.


( Ben gönderilen risaleleri mütalaa ettim. Bir kısım hakikatleri mükerrer gördüm. Makam münasebetiyle tekrar edilmiş. Benim arzu ve belki ihtiyarım olmadan niçin böyle olmuş, kuvve-i hafızama (hafıza gücüme) gelen nisyondan (unutmadan) sıkıldım. Birden şiddetle bir ihtar ile ( On dokuzuncu sözün ahirine bak) denildi.


Birden bir ihtar-ı gaybi (gaybi bir uyarı) ile kati kanaat verecek bir surette kalbime geldi.


Denildi ki: Ciddi alaka ile senin eskiden beri tekrar ettiğin bir ışık var, bir nur göreceğiz diye müjdelerin tevili ve tefsiri ve tabiri, sizin hakkınızda belki iman cihetiyle, alem-i İslam hakkında dahi en ehemmiyetlisi Risale-i Nur dur.)



Değerli din kardeşlerim, bu işler asla şaka götürmez. Allahın kitabına şirk koşmak, adeta Kur’an ın karşısına, Allahtan geldiğini söyleyerek kitaplar koymak, insanı dinden çıkartır.


Son cümlenin üzerinde biraz düşünen, yapılan yanlışı sanırım anlayacaktır. İslam âlemi için en ehemmiyetli kitabın, bakın hangisi olduğunu söylüyor? Peki, Allah Kur’an da onlarca, yüzlerce kez ne diyordu bizlere? Kur’an ın ipine sarılın, bu kitapta sizlere, her şeyden nice örnekler verdik ki anlayasınız. Hadi bir benzerini getirsinler bakalım. Bütün şanınız ondadır. Bu kitap sizler için bir rehber, bir güneş, bir nurdur. Sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum diyordu.


Allahın ayetleri, yukarı da ki söylenenleri onaylıyor mu? Elbette kime inanıp inanmayacağımız, herkesin kedisine kalmıştır. Buna kimse karışamaz. Lütfen hatırlayalım, Kur’an da Rabbim bir örnek veriyor ve bakın mahşer günü peygamberimizin, ümmetinin nasılda Kur’an ı terk ettiğini söyleyeceği, şimdiden bizlere iletiliyor. Bu ayeti Allah boşuna bizlere iletmiyor, yaptığımız onca yanlışın farkına varmamız için bizleri şimdiden uyarıyor. Bu ayet üzerinde düşünüp ders almayanların halini, huzuru mahşerde düşünmek bile istemiyorum.



Furkan 30; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.


Peygamberimiz mahşer günü, benim ümmetim Kur’an ı devre dışı bıraktılar sözünü söyleyeceğini, Rabbim bizlere şimdiden hatırlatıyorsa, gelin bu ayetten büyük dersler çıkartalım. Yoksa son pişmanlık fayda etmeyecektir.


Said-i Nursi bu kitapların kendi düşünceleri, kendi yazıları olmadığını, kendisine gaybi bir şekilde Allah tarafından bildirildiğini, bakın bir başka hangi sözlerle anlatıyor.


(Bu gelen Mukaddime, lüzumundan fazla izah edilmekle beraber, bir derece uzun olması, ihtiyarsız (iradem dışında) olmuştur. Demek ki ihtiyaç var ki, öyle yazdırıldı.


Olan Risale-i Nur un harika yüksekliklerini ve ilmi tahkikatını benim fikrim den zannedip dehşet almuşlar.


Yazdığım vakit irade ve ihtiyarım ile olmadığını hissettiğimden, kendi fikrimle tanzim veya ıslah etmeyi muvafık görmedim.)



Çok açık bir şekilde bu kitapların iradesi dışında, Allah tarafından yazdırıldığını söylüyor. En son cümlede söylenen, bu kitapları kendi fikirleri ile yazmadığı için, onları tanzim ve ıslah etme yetkisini kendisinde görmediğini belirtiyor. Bugün bu kitapların anlaşılır Türkçeye çevrilmemesinin asıl nedeni, bakın nasıl açığa çıkıyor.

YAZI DEVAM EDİYOR
 

halukgta

Member
Katılım
5 Ağu 2011
Mesajlar
73
Tepkime puanı
9
Puanları
8
Allahın gönderdiği Kur’an ı, anladığımız dile ya da dillere çevrilmesine ses çıkarmayanlar, itiraz etmeyenler, Risale-i Nur kitaplarının günümüz diline çevrilmesine asla izin vermiyorlar. Doğrusu bunun karşılaştırmasını yapmak bile, bana azap ve üzüntü veriyor. Rabbim affetsin.


Yine bu kitapların özellikle anlaşılması için Türkçe indirildiğini, fakat bazen Arapça ve kısmen de Farsça kendisine indirilmesini bakın nasıl açıklıyor.


(Şu fıkra (bölüm) Arabî geldiği için, Arabî yazıldı.)

(Yani bu münacat, kalbe Farisi olarak tahattur ettiğinden Farisi yazılmıştır.)


Bu düşünce ve fikirler için, benim söyleyecek çok fazla sözüm yok. Allah tarafından Arapça ya da farsça indirildiğini söyleme cesaretini, doğrusu ben izah edemiyorum, bu sözler karşısında adeta ürperiyorum. Hepimiz Allahın imtihanından geçiyoruz. İsteyen istediğini seçmekte özgürdür. Yine aynı düşünce ve inanç, bakın bu kitaplar için neler söylüyor.



(Kimin haddidir ki, bu nurlarda yanlışlık bulsun…. Onun için bir harfe dokunmayı azim bir günah işliyorum telakki ediyorum.)


Hatırlarsanız bu sözleri Allah Kur’an için söylüyordu. Hadi bir benzerini getirsinler diye de meydan okuyordu. Gerçekten Kur’an eşi benzeri olmayan, tek harfine dahi dokunamayacağımız bir güneş, bir rehberdi. Ya bahsedilen kitaplar? Doğrusu ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Yapılan karşılaştırmalardan, Yüce Rabbim e sığınırım. Bakın Allah kendisine vahiy geldiğini söyleyenlere karşı, nasıl bir ayetle bizleri uyarıyor? Anlayana anlamak isteyene.



Enam 93: Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vah yedilmediği halde "Bana vah yedildi" diyen kişi ile "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır! Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz.



Risale-i Nur kitaplarına girmiş, ona inanan kişilerin bazı düşüncelerinden de örnek vermek istiyorum. Bu sözlerin bahsettiğimiz kitaplara girmesine de, Said-i Nursi bizzat hayattayken onay vermiş ve kitaplarda yerlerini dahi kendisi tespit etmiş. Bakın neler söylüyorlar.


( Risale-i Nur yirminci asrın Müslümanlarını ve bütün insanları, koyu fikir karanlığından kurtarmak için müellifinin kendi ihtiyarıyla (iradesiyle) değil, büyük yaratıcımızın ihtiyarıyla yazılmış bir şaheseridir.)


Çok zorlu bir imtihandan geçtiğimizin, lütfen artık bilincinde olalım. Eğer Kur’an ın ışığı kalbimize bir nebze yansımadıysa, Kur’an ile aramıza beşeri soktuysak, elbette gerçekleri görmemizde mümkün olmayacaktır. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim, BU APAÇIK KUR’ANA ŞİRKTİR. Bunu sakın unutmayalım. Bu suç Allahın asla affetmeyeceği suçlar arasındadır. Lütfen dikkatle düşünelim ki, yaptığımız onca ibadetler, boşa gitmesin Allah korusun.



Şimdide bu kitaplarda geçen, bu kadar da olmaz dedirtecek sözleri, sizlerin yorumunuza bırakıyorum. Bakın bu kitaplar için, Kur’an ayetlerine atfedilerek neler söyleniyor.


( Resail’in-Nur denilen otuz üç adet söz ve otuz üç adet mektup ve otuz bir adet lem’alar, bu zamanda Kitab-ı Mübindeki ayetlerin ayetleridir.)


Yukarıdaki sözleri doğrusu tekrar etmekten bile Rabbim e sığınırım. Anlayan anlayacaktır, anlamayana ne yaparsanız yapın fayda etmeyecektir.


Bu kitapları okuyanların cennete nasıl gideceklerini ve başka kitaplar aramalarının hata olacağını bakın nasıl söylüyor.


( Risale-i Nur dairesi içine girenler, tehlikede olan imanlarını kurtarıyorlar ve imanla kabre giriyorlar ve cennete gidecekler….


Zannederim ki hakaik-ı aliye-i imaniyeyi tamamıyla Risale-i etmiş, başka yerlerde aramaya lüzum yok.

Risale-i Nur talebeleri, Risale-i Nur un dairesi haricinde nur aramamalı ve aramaz. Eğer ararsa Risale-i Nur’un penceresinden ışık veren manevi güneşe bedel, bir lambayı bulur; belki güneşi kaybeder.)



Tüm bu bilgileri, düşünceleri lütfen herkes bizzat kendisi, Kur’an ile karşılaştırmalıdır. Kur’an ı devre dışı bırakıp, aramıza beşeri ve kitaplarını sokarsak, huzuru mahşerde inanın çok kötü bir sürprizle karşılaşacağımızı da unutmayınız. Allah yukarıda ki sözleri, gönderdiği Kur’an için kullanıyordu hatırlayınız. Sizce aynı övgüye laik başka kitap, rehber olabilir mi? Karar sizlerin.



Allah bizleri apaçık rehberiyle öyle uyarıyor ki, onu anlayarak birkaç kez okuyan, yanlış inançların ardı sıra asla gitmeyecektir. Hâlbuki Allah gönderdiği rehberinde, apaçık hak olarak peygamberimize indirilene inananların günahlarını, Rabbimin affedeceğini bakın nasılda söylüyor?


Muhammet 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.


İsra 88: De ki: "Yemin ederim eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın benzerini getirmek üzere toplansalar, birbirlerine yardımcı bile olsalar onun bir benzerini getiremezler.

Bakara 2: Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir kitaptır.



Bu ayetler üzerinde çok fazla değil, biraz düşündüğümüzde bizlere nasıl bir ders verdiğini ve hangi kitabın bizlere yol gösterici olduğunu, dikkatlice düşünen anlayacaktır?



YAZI DEVAM EDİYOR
 

halukgta

Member
Katılım
5 Ağu 2011
Mesajlar
73
Tepkime puanı
9
Puanları
8
Yaratan madem eşi benzeri olmayan Kur’an ı bizlere gönderdi, o zaman yine Allah katından geldiği söylenen Risale-i Nur kitaplarını neden göndersin? Hâşâ Kur’an da her şey yok mu, Kur’an anlaşılması zor bir kitap mı? Kur’an bizlere yetmiyor mu? Bu düşünceler Rahmanın yüzlerce ayetine sizce ters düşmüyor mu? Kur’an ın ipine sarılın, sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim ayetleri ile bu sözler bağdaşıyor mu sizce?


Sizlere Rabbin rehberinden, bazı ayetler hatırlatmak istiyorum son olarak. Acaba Allah bizleri, Kur’an dışından gelen tehlikeler için nasıl uyarıyor? Tüm bunları aramak bulmak ve üzerinde düşünmek bizlere düşer. Eğer bu Dünyada imtihan olduğumuza inanıyorsak, imtihan olacağımız kitabında Allah KUR’AN olduğunu söylüyorsa, sizce bu kitap anlaşılması zor ve her şeyin açıklanmadığı bir kitap olabilir mi?


Gerisi sizlere kalmış. Allah elçisine bile, tebliğ etmek sana, hesap sormak bana düşer diyorsa, gelin imtihan olacağımız kitabı, anlayarak okuyalım ve ona sarılalım.


Çok önemli bir konu hakkında da, kardeşlerimin dikkatini çekmek isterim. Said-i Nursi yazdığı kitaplarda, ayetlerin bir kısmını, öyle bir açıklamıştır ki, ayetleri okuduğunuz zaman, yazılanlarla hiç bir bağlantısını göremezsiniz. Çünkü ayetleri Yahudilerin ve büyücülerin kullandığı bir yöntemle anlamaya çalışmış ve açıklamıştır, buda EBCED VE CİFİR yöntemidir. Yahudilerde bu yöntemle Allah ın halis dinini bozmuşlardır.



Sizce aşağıdaki ayetlerde Rahman bizleri, hangi kitaba yönlendirip, nasıl dikkatimizi çekiyor? Düşünen, aklını kullanan, daha da önemlisi velilere ve kitaplarına değil, Rabbine ve onun kitabı Kur’an a güvenen, onun ipine sarılan, her şeyi çok açık ve net anlayacaktır.



Kamer 17: Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?


İsra 36: Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.


Bakara 79: Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için 'Bu Allah katındandır' diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.



Furkan 1: Furkan’ı âlemlere bir uyarıcı olsun diye, kuluna indiren (Allah) ne yücedir.




Araf 185: Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmadılar mı? O halde Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar.



Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz.



Araf 52: Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.



Zümer 3: Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.


Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.


Zümer 60: Allah'a yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok.

Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız. Allah ın ayetlerini tebliğ alan ve yazdığım Rabbin bu ayetlerine iman ettiğimizi söyleyen bizler, acaba yukarıda belirtilen kitapların, Allah katından gönderildiğine inanırsak, halimiz hesap günü nice olur dostlar? Karar ve seçim sizlerin. Hiç kimsenin buna müdahale etme hakkı yoktur. Çünkü her beşer, kendi yaptıklarından sorumludur. Allah kulları için, yemin olsun ki bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyorsa, bizleri aldatmak isteyenlerin kapanına lütfen düşmeyelim. Çünkü Allah anlaşılması zor bir rehber gönderip, daha sonra kullarını zorda bırakıp, O kitaptan asla hesap sormaz. Bunu söylemek Rabbin adaletine büyük saygısızlıktır, bunu da unutmayalım. Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun. Gerçek doğruları bir gün Rabbin huzurunda göreceğiz. Kimin takvaca üstün ve doğru yolda olduğunu, yalnız ben bilirim diyen Rabbim e lütfen kulak verelim. Allah ortaya kitabın konup, hesabın görüleceğini söylüyorsa, gelin ortaya konacak ve hesabını vereceğimiz kitabın çevresinde toplanalım ve onu anlamaya çalışalım. Amacımız hiç kimseye ne saygısızlık yapmak, nede hakaret etmektir. Gerçek amaç Kur’anın hakkını vermek, onu layık olduğu yere taşımak, ona iman edenleri onun çevresine davet etmektir. Gerçek amaç Allah a ulaşan en doğru yolu bulmak ve din kardeşlerimizle birlikte, bu doğru yolda güç birliği yapmaktır. O da bölünmeden Kur’an ın çevresinde, tek yumruk olmaktan geçer. Rabbim cümlemizi kendi imtihanını bizzat kendisi vermek için, çaba gösterip mücadele eden, aklını kullanıp Kur’an ın ipine sarılan, onun nuruyla nurlanan, yaşayan kulları arasına girmemizi, nasip etsin inşallah bizleri. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ooo! Haluk bey; hoş gelmişsiniz. Güzel bir tevafuk, bir çatı altında karşılaşmak. Size daha önceden selamlarımızı göndermiştik, adam nicki ile forumda yazı yazan kardeşimiz ile. Almamışsınız, büyüklük göstermişsiniz. Alsanız zaten şaşardım. Hani şu namaz bahsinde geçen yazılarınız nedeni ile, selamla beraber cevap da göndermiştik. Cevabı yazımıza da bir şey dememişsiniz. Orda da büyüklük göstermişsiniz. sağolun, varolun.

Şimdi de başka önemli bir konu ile gelmişsiniz, hoş gelmişsiniz. Nur cemaati mensubu kardeşlerim muhakkak size cevap verecektir. Ben acizane kısa bir cevap vereceğim. Eğer o kardeşlerimizden bir cevap gelmezse, elbette müdaafa yine biz müslümanlara düşecektir. Bizi Nur cemaati düşmanı sanan kardeşlerimiz bakalım bu durumu nasıl karşılayacaklar, o da ayrı bir merak benim açımdan.

Gelelim yazınıza; kısaca, gereğinden fazla hezeyan ! Ayetler dışında yazdıklarınız sizin kişisel cahilliğiniz. Yer yer de Üstad (k.s.) hazretlerinin sözlerine atıfta bulunmak için yaptığınız alıntılar haricinde; kayda değer bir ilmi bilgi yok.

Kur'an müslümanlara inmiştir. Allah (Celle celaluhu) kelamıdır. Bu mübarek kitabımızın, sadece bir ötresi dahi Risale'i Nur Külliyesinin tamamı ile kıyaslanmayacak derecede öneme haizdir. Çünkü; Risaleler kul eli ile yazılmıştır. Bu ve bunun gibi güzel kitaplar, şavkını Kur'an dan almıştır ki, kıyas dahai yapılması Kur'an'a hakarettir. Tekrar daha da açarak yazıyorum, lütfen iyi okuyun; Kur'an'ın bir ötresi; Risale'i Nur Külliyatı, İmam'ı Rabbani'nin (k.e.) mektubatları, İmam'ı Gazali'nin (r.aleyh) ihya'u u'lum'iddin ciltleri ve daha adını yazmadığım bir çok alim, arif ve molların cltlerce kitapları ile kıyaslanmayacak derecede öneme haizdir. Bu cümleyi, gerek arasıra okuduğum risalelerden ve gerekse de o risaleleri yazan Üstad (k.s.) hazretlerine duyduğum muhabbetten dolayı belirtiyorum. Bakın, ne kadar seviyorum mübareği ama, buna rağmen Kur'an ile bu sevdiğimiz insanın ciltlerinin kıyasının dahi yapılmasının Kur'an'a hakaret olacağını belirtiyorum. Gerisini siz anlayın artık.

Daha geniş açıklamaları Nur cemaati mensubu kardeşlerimiz inşaallah yapacaktır.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Allah cc selamı tüm inananların üzerine olsun..
bismillah.
said nursi r.h hakkında konuşacak olursak o zat ve esrleri islama ve gençlere çok faydalıdır.müslüman kardeşler ile nurcuların ve diğer inananların arasında bir husumet olamaz.şahıs olarak kendini öne çıkarmayan bir zatı muhterem..vahy aldım demiyor,ilhamı ilahi ile yazdım eserleri diyor.amenna.müceddid mi Allah bilir,kim olursa olsun faydalı eserler ortaya koyduğunu tarihteki ihvanla ilşkilerinden teyit ediyoruz. iddaalarınız yalnış kardeşim..​
 

mecnun

Spam
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
haluhgta kardeşimiz ne güzelde yazmışsın anlatmışsın, emeğine sağlık Allah senden binlerce kez razı olsun.

Risaleide geçen birlerce saçma olan ifadeleri bende okudum..Asla kabul edilemez

Bu cümle risaleiden alınmıştır ve
KİTABIN SEMAVİ VE İLHAMİ TESFİR OLDUĞUNU YAZMAKTADIR

Yani, tabirce Risale-i Nur, Kur’ân’ın tefsiri olduğu cihetle, vahy-i semavî olan Kur’ân’ın semavî ve ilhamî bir tefsiridir.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa 26



Resulullah (s.a.v) buyuruyor:

"Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teâla'nın Kitabı'dır. O, Allah'ın ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terkederse delâlete düşer."
...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
haluhgta kardeşimiz ne güzelde yazmışsın anlatmışsın, emeğine sağlık Allah senden binlerce kez razı olsun.

Risaleide geçen birlerce saçma olan ifadeleri bende okudum..Asla kabul edilemez

Bu cümle risaleiden alınmıştır ve
KİTABIN SEMAVİ VE İLHAMİ TESFİR OLDUĞUNU YAZMAKTADIR

Yani, tabirce Risale-i Nur, Kur’ân’ın tefsiri olduğu cihetle, vahy-i semavî olan Kur’ân’ın semavî ve ilhamî bir tefsiridir.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa 26



Resulullah (s.a.v) buyuruyor:

"Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teâla'nın Kitabı'dır. O, Allah'ın ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terkederse delâlete düşer."
...

Fikriyatınızı çok fazla bilmiyorum.
Risaleyi Nur külliyatı Saidi Nursi hazretlerinin eserleridir. Bir çok tasavvuf ehli alim gibi O da eserlerinde tasavvufun zor idrak edilir dilini ve mantığını kullanmıştır. Bu nedenle izaha ihtiyaç duyulur. Eğer birileri yanlış izah ediyorsa da vebali yanlış izah edenlerindir. Ancak, Nur Cemaatinin bu gün ikbalde olması nedeni ile bu zor anlaşılır ifadeler polemik konusu edilmeltedir. Bu noktada Saidi Nursi hazretlerini zemmetmek yerine, risalelerinden anlaşılması gereken doğru izahı beyanda faide olur. Unutmamak lazım ki, her nefis sevdiğinin zemmedilmesine tepki verir. Bu tür tepkiler oluşturmak yerine İslam adına hayr olabilecek yollar aranmalı ve denenmelidir.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0

Risalei Kudsiyye'nin sahibi Büyük şeyh Efendi Muhammed Mustafa İsmet Garibullah K.s. hazretleride Risalesini ilhamla yazmıştır, bu ilham vahiy değildir, Allah c.c. tarafından seçilmiş özel kullarıyla bağlantı biçimidir. Bu tür vakıa'lara araştırmadan karşı gelmeyiniz.


"Sene bin iki yüz yetmiş bir idi."

"Budur galib o günlerden biri idi"


"Kuvvetli olan zannıma göre Muharremin onbiri idi. Evet o günlerden biri idi."

"Gece idi gönülde dert bir idi"


"Gece idi kalpde yalnız Mevlâ derdi vardı." Bu hâlde murakaba ederken bir zuhurat oldu. Bu zuhurutta manevi bir heyet geldi.

"Dediler gel aziz Hakk'a gidelim,

Cemali ba kemale seyr idelim"


17.beyt:

.
"Zuhur etti o dem sırrımda bir nur"

"(Muharremin 11. gecesi) Lâtife-i Sırrımda bir nur zuhur etti." Bu öyle ani ve dehşetli idi ki,


.
"Görenler zan iderdi nefha-i sûr"

"Görenler İsrafil (Aleyhisselâm) in kâinatın yıkılması için sura üfürdüğünü zannederlerdi." Yani sanki kıyamet kopmuştu.


"Ki icmal üzre İzhar eyle bir nur"


"Bana gelen manevi heyet dediler ki kısaca bir nur izhar eyle (açıkla)."

.
"Dediler bazı aşık ola pür nur."

"Allah'ı seven aşık kullar, senin icmal üzere izhar ettiğin bu nurdan hisselensin kalpleri nur ile dolsun."


"Bu nurdan hisse al Hakk'a gidelim,

Cemali ba kemale seyr idelim."


[Bu Rîsale-i Kudsiyye manevi bir emirle yazılmıştır onun için çok kıymetlidir.-Efendi hz.leri-]

18.beyt:

"Dediler bir eser yaz âşıkane."

"Manevi bir heyet bana dedi ki Allah'a aşık olanlara bir kitap yaz."

"Ola feyz-u muhabbet salikâne."

"O kitap saliklere (Allah yolcularına) feyiz ve muhabbet olsun."

Cenab-ı Hak'ın sevgisi akıyor. Risale-i Kudsiyye insanın kalbine feyzin akmasına oluk olsun.

"Hem olsun yadigârın arifane"

"Arif olanlara da armağan olsun."

"Okuyan derd-i Hak ile boyana"

"Bu kitabı okuyanlar Allah derdi ile boyansın içi dışı hep nur olsun."

 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Resulullah (s.a.v) buyuruyor:

"Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teâla'nın Kitabı'dır. O, Allah'ın ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terkederse delâlete düşer." ...

Diğer bıraktığı nedir ? Onu da yazarsanız belki hadisi tam anlamış oluruz.
 

mecnun

Spam
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hz.Resûlullah (s.a.a) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Şüphesiz (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’an. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. Allah’ın kitabı Kur’an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habir olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’an’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!”
 

mecnun

Spam
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Fikriyatınızı çok fazla bilmiyorum.
Risaleyi Nur külliyatı Saidi Nursi hazretlerinin eserleridir. Bir çok tasavvuf ehli alim gibi O da eserlerinde tasavvufun zor idrak edilir dilini ve mantığını kullanmıştır. Bu nedenle izaha ihtiyaç duyulur. Eğer birileri yanlış izah ediyorsa da vebali yanlış izah edenlerindir. Ancak, Nur Cemaatinin bu gün ikbalde olması nedeni ile bu zor anlaşılır ifadeler polemik konusu edilmeltedir. Bu noktada Saidi Nursi hazretlerini zemmetmek yerine, risalelerinden anlaşılması gereken doğru izahı beyanda faide olur. Unutmamak lazım ki, her nefis sevdiğinin zemmedilmesine tepki verir. Bu tür tepkiler oluşturmak yerine İslam adına hayr olabilecek yollar aranmalı ve denenmelidir.


Kardeşim sizler anlaşılamaz dediğiniz risalei defalarca hatim etmeyi okumayı bırakın ALLAH (cc) bize bildirmiş olduğu Kuran-ı Kerim-i içindeki ayetleri öğrenmeye çalışın Rabbim ayetlerle ne güzel de açıklamış


Elif-Lâm-Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış, sonra da herşeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır (HUD/1)
Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz. (EN'AM/55)
Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O'dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. (EN'AM/97)
De ki: "O'nun üstünüzden ve ayaklarınızın altından azab göndermeye, yahut sizi fırkalara ayırıp kiminizin kiminize hıncını tattırmaya gücü yeter". Bak, âyetlerimizi nasıl inceden inceye açıklıyoruz ki, onlar iyice anlasınlar. (EN'AM/65)
İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. (EN'AM/126)



Muhkem ayetler anlamı apaçık anlaşılan ayetlerdir. ‘Namaz kılınız’ gibi.

Müteşabih ayetler ise birkaç anlama açık, yorumlanabilir ayetlerdir.
Hurufu mukattalar, Hz. Meryem’e ruh’un üfürülmesi, Allah’ın yerin ve göklerin nuru olması gibi ayetler bu ayetlerden sayılabilir. Ali İmran 7. ayeti bu olayı anlatır.

Diğer deyimle muhkem ayetler, kendisiyle amel edilmesi gereken;müteşabih ise kendisine olduğu gibi iman edilmesi gereken ayetlerdir.



 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Kardeşim sizler anlaşılamaz dediğiniz risalei defalarca hatim etmeyi okumayı bırakın ALLAH (cc) bize bildirmiş olduğu Kuran-ı Kerim-i içindeki ayetleri öğrenmeye çalışın Rabbim ayetlerle ne güzel de açıklamış



Bakın sayın mecnun, buradan sizler gibi çok insan geldi geçti. Şunu anlamanız lazım. Eğer, Saidi Nursi'yi veya bir başkasını karalayacaksan, burası, orası değil. Yok, eğer bir alimin sözünü, bir fetvayı, bir fikri yanlış telakki edeceksen ilmen; Kur'an'a, sünnete ve Ehli Sünnet itikadına göre yanlışını ispat edecek, doğruyu ortaya koyacaksın. Yoksa bu şekilde O L M U Y O R !

 

mecnun

Spam
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Nur Cemaati Mensubu Kardeşlerime... başlık adı altında risaleiden alıntılar yapılarak çok güzel açıklanmış siz neyin karalamasından bahsediyorsunuz Kitap ortada burada hiç kimsede kitabın içinde olmayan bir yazıdan söz etmiyor.

Semadan gelen ilhamla risalei yazdım diyerek , ALLAH 'tan gelen ve yanlız peygambere verilen görevi kendi kendine üstlenmiş.Yazdığı kitabı semadan diyerek kutsallaştırmıış.Ve arkasından gidenlerde bu görevi üstlenmişki artık kitabı insanlara defalarca okutuluyor.hatim ettiriliyor.



Daha ne olsun...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Nur Cemaati Mensubu Kardeşlerime... başlık adı altında risaleiden alıntılar yapılarak çok güzel açıklanmış siz neyin karalamasından bahsediyorsunuz Kitap ortada burada hiç kimsede kitabın içinde olmayan bir yazıdan söz etmiyor.

Semadan gelen ilhamla risalei yazdım diyerek , ALLAH 'tan gelen ve yanlız peygambere verilen görevi kendi kendine üstlenmiş.Yazdığı kitabı semadan diyerek kutsallaştırmıış.Ve arkasından gidenlerde bu görevi üstlenmişki artık kitabı insanlara defalarca okutuluyor.hatim ettiriliyor.
Daha ne olsun...

Siz böyle anlıyorsunuz, bir başkası da farklı anlıyor. Kesin karineler olmadan suçlamak ve bu kadar yüklenmek doğru olmaz. Eğer Allah'ın dinine hizmet etmek istiyorsanız ki en makbul iştir, bir başkla ciheti deneyin. Ne siz, ne başkası üzülmesin, olur mu?
 

AngeLX

New member
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamun Aleykum!

Doğrusu şu ki,, "Nur Cemaati Mensubu kardeşlerime..." diyerek yazdığınız bu yazıda;
Risale-i Nur Külliyatına açıkça şirk demiş, ,
Milyonlarca Müslümanın Kuran tefsiri olarak okuduğu ve iman hakikatlerini Kuran ayetlerinin tefsiri ile asra uygun olarak ders veren bu Değerli eserleri yazan, taraflı tarafsız çoklarınca son asrın müceddidi kabul edilen Bediüzzaman Said Nursi'ye şirk damgasını vurmuşsunuz.
Yanılmış olmanız halindeki vebalin büyüklüğü sanırım sizi hiç korkutmamış!?

Vahy edilme meselesine gelince , ne Risale-i Nurlarda ne de müellifin söylediği bir sözde böyle bir iddia yada ima yoktur.

Peygamber Efendimizin(sav) son peygamber olduğunu dolayısıyla başka bir peygamber ve vahyin söz konusu olamayacağını imanen en zayıf müslümanın dahi bileceği açıktır. Buna rağmen, neden bu kadar müslüman kardeşimizin,alimlerin,bilginlerin bu eserleri okuyup da sizin vardığınız bu kanıya varamamış olduğunu da bi zahmet açıklar mısınız?

"Risale-i Nur, Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyân'ın bu asırda bir mu'cize-i mâneviyesi olan yüksek ve parlak bir tefsiridir."
 

silverhand

New member
Katılım
11 Ocak 2006
Mesajlar
30
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Benim tanidigim nurcu kardeslerim. Cennete gitmek ister bunun icinnamaz kilarlar hayir yaparlar tebligde bulunur insanlarin hidayetine vesile olmaya calisirlar. Ibadetlerine tam sadiktirlar kapilarindan kolay kolay kimseyi cevirmez cok toleransli ve sofralari herkese aciktir. Ben bu dostlarimin gozlerinde ne bir sapkinlik ne bir sirk eseri ta tersine Peygamber sevgisi gordum. Ne anlatmaya calisiyorsunuz anlamiyorum...
 
Üst Alt