Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neye Niyet Neye Kısmet...

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Yüzü simsiyahti. Ama kendisi boyamamisti ki! Kaldi ki, kalbi bembeyazdi. Buna ragmen onu basite alanlar vardi. Dedi ki:

-Ya Resûlallah, yüzümün siyahligi cennete girmeme mani midir?

-Asla!

-O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kizini vermiyor?

-Amir bin Vehebin evine git ve
Resûlullah selami var, kerimeni bana nikahlamani emretti de.

Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kizin yaninda babaya selami aynen teblig eder ve teklifi de açikça anlatir.

Baba kizgin, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kizcagiz babasini ikaz eder:

-Babacigim, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayi Rabbimin emretmedigini? Efendimiz (sav)in o emri teblig buyurmadigini? Hemen git, Resûlullahtan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullahin uygun buldugunu ben de uygun bulurum.

Kizinin ikaziyla mescide kosan baba özür diler:

-Söylediginin dogru olup olmadigini bilmiyordum. Demek ki dogruymus. Kizimi verdim. Su anda nikahlisidir.

Efendimizin gence emri:

-Git, evini hazirla, aile oturacak sekilde döse.

-Benim ev döseyecek tek dirhemim bile yok!..

-Öyle ise Aliye, Osmana, Abdurrahman bin Avfa git. Onlar sana ikiser yüz dirhem versinler.

Uçarcasina gider. Onlarin her biri, emredilenden fazla yardimda bulunurlar ve sira çarsinin yolunu tutmaya gelmistir. Bir ev hazirlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta...

Çarsi yolunda hizla giderken kulagina bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlis anlamamistir, dogrudur. Ses herkese ilan etmektedir:

-Ey kendini Allaha asker bilen Müslümanlar!

Derhal atiniza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin disinda beklemektedir. Siz böyle gün için varsiniz dünyada! Düsman ani baskin yapacak!

Simdi ne olacak?.. Cihada mi gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen degistirir, demirciler çarsisina gider. Ilk isi bir kiliç, sonra bir zirh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranin hepsini de harcamistir. Ama cihad için lazim olan silahini da tamamlamistir...

Siçradigi atinin üzerinde kus gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karisir.

-Bu genç, herhalde Bahreynden gelen biridir, derler. Ancak onun siyahligini fark eden Resûlullah Aleyhisselam:

-Sen Saad misin? buyurur.

-Evet, deyince de dua eder:

-Ceddine saadetler!..

Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düsmanla müthis bir savas baslar... Herkes cesaretle ileri atilir. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atilir; saldirdigi tarafin adamlarini saga sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinlesir, düsman kaçmis, müsrikler yok olmuslardir. Sehitler tespit edilirken, bir ses:

-Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da sehit!

Efendimiz onun cesedi basina gelir, mahzun sekilde bakar:

-Seni Havz-i Kevserimin basinda bekleyecegim!

Bir hayret nidasi daha:

Allahü Ekber!

Sonra döner, oradakilere hitap eder:

-Kilicini, mizragini ve atini alin, kendisini gönüllü olarak isteyen kizcagiza verin. Babasina da deyin ki:

-Kizini vermekte tereddüt ettigin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyik gördü!

Ve hayret nidalari birbirini takip eder:
-Allahü Ekber! Allahü Ekber!...
 
Üst Alt