Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nedir Bu "Bahai" Dini?

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
19. yüzyılda Bahaullah adında bir İranlı kendini mehdi ilan ederek bir din kurmuş ve bu dine de "bahai" adını vermiş.Kendisinin son peygamber olduğunu ilan etmiş ve yeni bir çağ için gerekli olduğunu iddia etmiş.
İnançları İslama çok benziyor.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Bahailik

Sizce Nedir bu Bahai saçmalığı?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Selamün aleyküm.
Gerçekten önce sahteleri çıkar. :D
Şu Bahailiğin Mesih inancından farkı yokki. Reenkarnasyon yoktur!!! Herkes kendinden sorumlu diyor. Zaten 60- 70 senenin hesabını mahşerde nasıl vereceğiz diye düşünüyoruz, adamlar binlerce sene yaşamaktan sözediyor. :confused: .
> O zaman niye bu kadar kutsal kitap geldi? Bir tane yeterdi.
> İşte şimdi yakaladım, :) demekki orjinal kutsal kitaplar aynı şeyi insanlara yerleştirmeye çalışıyor. YANİİİ aynı emir ve yasaklar bütün orjinal kutsal kitaplarda var. Örnek: Namaz ve oruç Taaa Atamız Adem(a.s.)' dan beri var.
> Ayrıca Kuran- ı Kerim' in hükümleri şu anki ve gelecekteki bilimle ispat edilebilir.
> Reenkarnasyona inanmak, kıyameti ve hesap gününü inkardır. Hesap gününü inkar eden kolaylıkla suç işler.
 

afra_g

New member
Katılım
24 Eyl 2007
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Lütfen okuyunnnnn

Lütfen okuyunnnnn

evet dediğiniz gibi bahailik saçmalıktır ama üstünde önemle durulması gereken bir saçmalıktır çünkü o belki saçma olduğundan dolayı küçümsenen bu insanlar dünyada hristiyanlıktan sonra en fazla mensubu olan din(bence din falan değil ama ifade edebilmek için kullanmdım sadece).Bahaullah dedikleri öncüleri İranınlı bir ailenin çocuğudur,gerçek adı Mirza Hüseyin Ali Nuri ( 1817-1892 )dir.Bab Mirza Ali Muhammed'de Bahaullah denilen kişinin babası ve aynı zamanda şeyhidir.Kendisinin Mehdi olduğunu ilan etmiştir yaşadığı zamanda bu yüzden Osmanlı döneminde değişik yerler sürgün edilmiştir ama bu yüzden de farklı farklı yerlerde kendine yandaşlar bulmuştur.yani Osmanlıdan beri süre gelen ve artan bir örgütlenmedir ve günümüzde 5 milyondan fazla mensubu bulunmaktadır.Bahai Uluslararası Toplumu 'na Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi 'nde ( ECOSOC ) ve Çocuklar İçin Acil Yardım Fonu 'nda ( UNICEF ) danışmanlık statüsü tanınmıştır. Bunu yanı sıra, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ( UNEP ) ve Enformasyon Ofisi ile işbirliği içindedir. Yerel Bahai toplumları da Birleşmiş Milletler 'in çeşitli projelerini desteklemeye teşvik edilmektedirler.
Bahai Uluslararası Toplumu 'na Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi 'nde ( ECOSOC ) ve Çocuklar İçin Acil Yardım Fonu 'nda ( UNICEF ) danışmanlık statüsü tanınmıştır. Bunu yanı sıra, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ( UNEP ) ve Enformasyon Ofisi ile işbirliği içindedir. Yerel Bahai toplumları da Birleşmiş Milletler 'in çeşitli projelerini desteklemeye teşvik edilmektedirler. Bahailerin Illinois (ABD), Frankfurt (Almanya), Kampala (Uganda), Sydney (Avustralya), Panama City (Panama), Yeni Delhi (Hindistan) ve Apia (Batı Samoa) 'da Bey 'tül Adl-i (Adalet Evi) adını verdikleri ibadethaneleri bulunmaktadır. Ülkemizde Yargıtay 'ın 13.10.1962 tarih ve 1252 esas, 2345 sayılı kararıyla ayrı bir din olarak kabul etmediğinden dolayı ayrı ibadethane yapımına izin verilmemiştir.Bunları güçlü bir örgüt oldukları için yazdım.Asıl önemli olanı İslamiyete verdiği zarardır.Kardeşler bahai dinine mensup insanlarla konuştum tevafuk oldu bilmiyordum aslında ne olduklarını ilk defa onlarla konuştuğumda müslüman dedim ama mezhepsiz herhalde dedim ve bahai olduklarını öğrendim ve o zamandan beri araştırmaya çalışıyorum.Kısaca anlatmaya çalışacağım.Bahailer bütün dinlerin bir olduğuna inanıyorlar,bütün peygamberlere inandıklarını söylüyorlar,Allaha inanıyorlar(en azından böyle söylüyorlar)ama en önemli nokta peygamberimiz efendimiz Hz.Muhammed(s.a.v)'in sünnetine hiçbir şekilde uymuyorlar.Hayattaki ilkeleri şunlar;Her ne sebeple olursa olsun ayrılığa karşı duruyorlar(bu yüzden mezhebi kabul etmiyorlar,eskiden mezhep mi vardı diyorlar)
Eğitime epeyce önem veriyorlar.Birden fazla dil biliyorlar ve bu da çok önemli,kadın-erkek eşitliği,alışılmış şeylerin terki gibi,zamana uyarak dini yaşamak gibi şeyler.Çok nazik görünüyorlar bu yüzden insanları kendilerine çekmeleri kolaylaşıyor.Ayrıca Kur'an-ı Kerim kabul ediyorlar ve bilgi sahibiler size Ayet-i Kerimlerin arapçasını söyleyip türkçeye tercüme ederler buna bakınca insanın gerçekten müslüman olduklarına inanası gelebilir ama alakası yok.
Peygamberimiz(a.s)'ın sünnetine hiçbir şekilde uymadıklarına tekrar dönmek istiyorum.Size kendilerince ibadetlerini anlatmak istiyorum.Bir bahai uyandığında duasını ediyor istediği dilde içeriği hakkında bilgim yok ama güne böyle başlıyorlar.Birgün içinde 3 kere namazları var çok net içeriğini bilmiyorum ama secde etmeden namaz kıldıklarını duydum.Ayrıca namaz için vakit yok istedikleri uygun buldukları bir zamanda Ezana uymaksızın kılıyorlar.Oruç tutuyorlar fakat Ramazan-ı Şerif ayından değil,bahailerin 19 günden oluşan 19 aylık takvimlerine göre 19.ayda tutuyorlar bu da yanılmıyorsam 2martla 20 mart arasında oluyor,21 mart'ı yeni yılın başlangıcı kabul ediyorlar onlar da nevruz diyorlar.ayrıca unutmadan namazlarında kıbleleri kabe olmayıp bahaullah dedikleri adamın evine yönelerek kılıyorlar.Örgütün genel Merkezi İsrail İsrail'in Hayfa şehrindeki Kermil dağı üzerindedir adeta göşteriş abidesidir bütün kararlar burda alınır ve o şekilde uygulanır.Dersleri var özellikle gençlere yönelik neler öğrettiklerini bilmiyorum ama gençleri ve çocukları çok güzel zehirledikleri kesin.Her türlü insan var içlerinden öğretmeninden tutun mühendisine kadar tabi ne olduğunu bile bilmeyen insanda çok içlerinde.Bunları çok yakınımda gördüm o yüzden diyorum.zaten merkezlerini İsrail olması az çok herşeyi açıklar.bahailik birçok ülkede resmi olarak kabul edilmiş olmasına rağmen bahaullah efendinin kendi ülkesi olan İran'da hiçbir zaman kabul edilmemiş.İran'da da çok çok azınlıklar yok denecek kadar çünkü onlar İrandan çıkmışlar dünyanın birçok yerindeler insanları zehirleme çalışmalarına devam ediyorlar birleşmiş milletler desteğiyle bunun adına onlar irşad diyor ama onlar insanları irşad değil kafir ediyorlar.yoruldum kafam dağıldı günlerdir uykusuzum mazur görün hata ve eksik birşey yazdıysam şu an aklıma gelen bunlar daha sonrada yazarım inşaallah sizlerde yazın.Bahailere çok dikkat lütfen çok tehlikeliller çok emin olun düşünüldüğü gibi basit değil.Allah cümlemizi onlardan ve onlar gibilerden korusun inşaallah.
 

afra_g

New member
Katılım
24 Eyl 2007
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
aklıma geldi de örtünmeye de karşılar hatta şöyle dediklerini kulaklarımla işittim Allah şahidimdir örtünmenin gerekli olmadığıyla ilgili gerekçe şuydu;
'insan annesinden çıplak doğar eğer örtünmeye gerek olsaydı Allah çıplak doğmamıza engel olurdu'gibi saçmalık
ve insanlara 'kalbin temiz'bahanesiyel örtüden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.bahailer elleri,ayakları ojeli uzun tırnaklarıyla namaz kılanlar
hadislerin doğruluğunu kabul etmezler,kendileri kulaklarıyla duymadıkları için bir de islam alimleri arasında ayrılık oluşunu da bu konuda kullanırlar.'muhaliflik varsa,nasıl inanılır doğruluğuna gibi' böyle saçmalıklar işte daha çok fazla birşey söylemeye gerek var mı bilmem ana hatlarıyla anlatmaya çalıştım İnşaallah muvaffak olabilmişimdir.şimdilik bu kadar.Allaha emanetsiniz.Allahın selamı,hayrı,bereketi,rahmeti hepinizin üzerinde olsun.dua ile
 

DEVKRAL

New member
Katılım
2 Şub 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bismillahirrahmanirrahim

bismillahirrahmanirrahim

Evet bahailik saçmalıktır bana da tekif etiiler
 

kemal3

New member
Katılım
23 Ağu 2011
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Birinci dünya savaşı sırasında bahai fırkasının öncülüğü bahaullahın oğlu Abbas efendi elinde’ idi Abbas filistinde osmanlılar döneminde kendisini halk arasında musluman!! göstererek onların cemaat namazına bile katılırdı!
( bahailiğe göre muslumanların cemaat namazına katılmak haram sayılır!(1)
Abbas efendi birinci dünya savaşı sırasında filistinde ingilizler için casusluk yapardı. Abbasın casus olduğunu osmanlı kuvvetleri komutanı Cemalpaşa oğrenince, onu kermel dağında idam edilmesine karar verdi(2)
Bu haber ingiliz istihbarat teşkilatı tarafından ingiltereye iletince
Lord balfur dişişleri bakanlığı trafından ingiliz ordusunun komutanı general Allenbı’
ye Abbas efendinin canını koruması için bir telegraf gönderdi
(Lord Balfur İsrail rejiminin kuruluşundaki etkin rolu tarihte meşhurdur)
General Alenbi hayfa cephesindeki kuvvetlere Abbas efendi ve onun ailesi ve dostlarının canını muhafaza etmesi için emir verdi!! Hayfa muharebesinden sonra general Alenbi Londraya bir telgeraf göndererek Abbasın sağ olduğunu ilan etti(3) Bu yardıma karşılık Abbas efendi ingilizlerin osmanlılar karşısındaki zaferini tebrik ederek, ingiliz askerlerinin gıda ihtiyacı için gizlince hazırladıgı bir buğda deposunu takdim etti(4)Abbas efendinin ingilizlere bu ikramı birinci dunya savaşı sırasında filistinde halkın kıtlık aclık zamanında yapıldı!!Başka bir deyişle Abbas efendi filistin topraklarında musluman halkın emeğini yabancı ve işgalci ingilizlere haince takdim etti.!!! Bildiğiniz gibi o dönemde bir çok filistinli aclık nedeniyle sokaklarda ölmeteydı!. İngiltere hükümetide Abbasın şu hizmetini memnuniyetle karşılayarak ona SIR ve KNIGHTHOOD(kahraman) madalyalrını verip taltif etti!.Bu madalyalar bir askeri törende general Alenbi tarafından Abbas efendiye verildi(5).Abbas efendi mektubat kitabında ingiltere kralı beşinci George’i şöyle dua ediyor: Ey tanrım sana şükürler olsun çünkü bugün filistinde adalet çadırı kuruldu!! Tanrım sen ingiltere kralı buyuk imparatur beşinci Georg'i kendi rahmani tevfiklerin'le yardımci ol!! Ve onun yüce gölgesini filistin’de devamlı tut!.
Mühterm
okuyucular dikkat ediniz! Abdulbaha ingilizlerin filistinin işgalini ADALET çadırı kurma tabiri ile medh ediyor!ve buna göre şukranlarını ingilizlere sunuyor!! Evet bahaullah’ ın oğlu ingiltere imparatorluğun islami filistin, toprağındaki hakimiyetini tanrıdan arzu etmektedır!!Abbas efendi (abdulbaha) defalarca avrupa ve amerika ülkelerine sefer ederek orada kendi erbabları tarafından sıcaklıkla karşılandı.Abbas efendi 1921 senesinde öldü.Onun cenaze töreninde sır Herbert Samuel İngiltere devleti tarafından iştirak etti.... Bugun bahai öncüleri tamamen İsrail ve siyonizim teşkilatlarının hizmetindedirler.Bahai fırkası merkezi teşkilatı, İsrailin Hayfa kentindedir .Bu fırkanın rehberliği 9 kişiden oluşmuştur.Bunların çoğu ise amerika ve ya avrupaya bağlıdırlar. Bu fırkanın İsraildeki teşkilati (adalet evi) bütün bahai milli mehfillerine nazirlik yapar. Iran bahaileri resmi dergisinde seneler önce böyle yazıldı: bahailik teşkilatı ve İsrail devletinin munasebetlerinin genişlenmesini sevinç ve iftiharla ilan ediyoruz(7). Yine aynı zamanda bahai temsilcileri israil eski başkanı
Ben goriyon la defalarca görüşme yaptılar.Bu görüşmelerde bahai temsilcileri, israil hükümetinin onlara göstermiş oldukları yardım ve ilgiden derin ve sayısız teşkkürlerlerini sunmuş ve israilin ilerlenmesini TÜM BAHAİ LERİN arzusu olduğunu ilan etmiştir(8).Aynı yıllarda bahai liderleinden olan ŞEVKİ israil cumhurbaşkani Ben Zevi ile yaptığı görüşmede ona şöyle demiştir: Bahai merkez teşkilatı israil halkının seaadetı yolunda etkin rol almasiini kendisi için büyüyk bir görev bilmektedir!.
Şevki şöyle devam etmiştir: Devletinizin ilk kuruluşundan beri bahailer her zaman israil hükümet mensupları’ yla samimi ilişkileri varmış(9). Yine 1964’te israil cumhur başkanı Zelman Şazar israildeki bahai merkezini ziyaret etmiştir(10).
İsrail ve bahailerin derin ilişkisi ve onların israil’de resmi bir fırka olaması defalarca siyunist radyosu tarafından ilan edilmiştir... . Son olarak eski bahai öncülerinden olan bayan Ruhıye maxwel’in israilde basın toplantısndaki konuşmalarını dikkatlere çekmek isteriz : " Ben tercih ederim ki dünyanın en genç dini olan bahailik, dünyanın en genç ülkesinde yani israilden yayılma hareketini başlasın!!. Biz buraya bağlıyız !. Bizim geleceğimiz ve israilin geleceği biribirine bir ZİNCİRİN halkalari gibi bağlıdır”(11)



Kaynaklar;
1- Bedii kitabı cilt.3 S. 318
2- Bedii kitabı cilt.3 S. 297-298
3- Bedii kitabi cilt.3 S.296-297
4- Chosen highway S.32
5- Bedii kitabi cilt.3 sayfa.300
6- Mekatip (arapça) cilt.3 S.317- mısır baskısı
7- Emr haberleri dergisi( İran bahai mehfilinin dergisi) sayı.5 sayfa.8-----1951
8- Emr dergisi sayı.5 sayfa 14-15
9- Emr dergisi sayı.1 sayfa.3-----1953
10- Emr dergisi sayı.8 sayfa. 45-46------1953
11- Emr dergisi sayı.1 ----1961
 

segmen

New member
Katılım
2 Eyl 2011
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamün aleyküm.
Gerçekten önce sahteleri çıkar. :D
aynı emir ve yasaklar bütün orjinal kutsal kitaplarda var. Örnek: Namaz ve oruç Taaa Atamız Adem(a.s.)' dan beri var.
.


kutsal kitaplar dünyaya inmeden
ilk inen kitapta ve
son kitaptada yapılması anlatılan namazı ,orucu
hz Adem nereden bilmiştir?

hz ademin namaz kıldığını ve oruç tuttuğunu
yazı bulunmadan önce ki tarihler bizlere nasıl intikal etmiştir?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Allah (cc) peygamberlerine Hz.Cebrail (as) aracılığı ile vahiyler gönderir. Kur'an da bu vahiyler ile gelmiştir. Dolayısı ile Hz. Adem (as) a da Hz.Cebrail (as) aracılığı ile bu emirler (namaz, oruç ve sair) gelmiştir.

Bu bilgiler bize bir zamana kadar sözlü, bir zamandan sonra yazılı beyanlar ile ulaşmıştır.

Mesela, anneniz size 7 yaşında iken bir şeyi öğretmiş ise ve o gün bu öğrettiği yazılı değilse, bu gün yok sayabilirmisiniz?
 
Üst Alt