Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neden insan?

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
NEDEN İNSAN?
Bir gün Ashabdan Abdullah bin Câbir (r.a.), "Yâ Resûlallah," dedi, "bana, Allah'ın herşeyden evvel yarattığı şey nedir, söyler misin?"Şu cevabı verdiler:"Herşeyden evvel senin Peygamberinin nûrunu, kendi nurundan yarattı. Nur, Allah'ın kudreti ile dilediği gibi gezerdi. O zaman ne Levh-i Mahfuz, ne kalem, ne Cennet, ne Cehennem, ne melek, ne semâ, ne arz, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne de cin vardı."

Evet önce Allah O nuru yarattı. Dilediği gibi gezen bir nur... En değerli yaratılmış O Nurdu.
Sonra sırasıyla diğer mahlukatlar yaratıldı. Elbette yaratılışta binbir hikmet vardı.
Allah bilinmeli, O'ndan çok korkulmalı, aynı zamanda çok sevilmeli ve Allah'a kulluk edilmeliydi.
Melekler yaratıldı sonra. Aman Allah'ım... yaratılmışlar kulluğun böylesiyle tanıştı. Millyonlarca yıldır başını secdeden kaldırmayan, yetmiş dilinde yetmiş bin zikir melekler kapladı dört bir yanı. İşte kullukta zirve varlıklar bunlar olmalıydı.
Sonra bir başka varlık göze çarpmaya başladı. Melek değildi. Melekler de belki ona hayrandı. O ateşten yaratılmış bir varlıktı. Sonra melekler gördü ki kulluğun bir de böylesi varmış. O ateşten varlık meleklerin başı oldu. Belki Allah'ı deli gibi seviyordu.
Her an kulluk destanları işleniyordu semalarda. Böylede kulluk oluyormuş demek ki dediklerinde bir ilerisi ile karşılaşıyordu herkes. Namütanahide yolculuk namütanahi idi. Allah'a bu kadar kulluk yapılırken, mekekler zirveleri zoralarken belki beklenirdi ki en başta yaratılmış olan o Mualla Nur, bir melek olarak varlık urbasını giysin geçsin meleklerin başı olsun, onları kullukta yeni menfezlere taşısın.
İşte böyle bir ortamda, Allah'a kullukta zirvelerin zorlandığı bir ortamda Allah bir hikmete binaen yepyeni bir varlık yarattı. Bu yeni varlık ne bir nurdan, ne de bir ateşten idi. İnsan denilecek olan bu varlık çamurdan bir ceset idi. Allah'ın hikmetini anlamaya çalışan melekler bu cesedi incelemişler ve daha önce hiç tanımadıkları bazı duygularla karşılaşmışlardı. Bu cesette kinler, nefretler, düşmanlıklar, gururlar, öfkeler, şehvetler, nefsi arzu ve istekler mündemiçti. Neden di acaba böyle bir varlığın yaratılması.
Ve melekler Rabbe sordular. " Rabbimiz yer yüzünde fitne ve fesat çıkaracak bir insan mı yaratacaksın?" Rab onlara " Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi. Ve sonra Adem (a.s.) yaratıldı. Sonra bir imtihanla karşılaştı melekler ve meleklerin başı.
Adem'e secde edin deniyordu. Hiç bir melek tereddüd geçirmedi. Biliyorlardı ki Adem'e (a.s.) secde etmek aslında Rab'be secde etmekti. İşte burada melekler başka birşeyle karşılaştı ve ilk kez bu kadar ürperdiler. Birisi isyan ediyor ve Allah'a baş kaldırıyordu. Ben ateşten yaratıldım, ben üstünüm. O çamurdan yaratıldı. ben ona secde etmem diyordu aşağılık bir ses. Ve huzurdan kovuluyor du ilk kez birisi. Demek Allah'a isyan eden beyinsizlerde olacaktı yaratılmışlar arasında.
Meleklerin en büyüklerinden birisi olan Cebrail şöyle düşünmeye başladı. Daha düne kadar Rab'be bu kadar kulluk eden ve Allah'ı bu kadar çok seven bir mahluk O'na isyan edip şeytan oluyorsa bende korkmalıyım isyan etmekten. Bir gün Kuran Cebrailden emin diye bahsedeceği ana kadar bu korkusu devam etti.
Allah insana bir irade verdi. Küçük bir irade idi belki ama en büyük isyanlara mukaddime olabilecek bir mahiyeti vardı. Melekler Allah'a gerektiği gibi kulluk edemediklerinden dolayı haya edip utanırlarken neden böyle, isyana meyilli bir varlık yaratılmıştı? Bunlar acaba kullukta mellekleri yakalayabilirlermiydi?
Sonra en başta yaratılmış olan Nur Hz. Adem'in (a.s.) alnında parlamaya başladı. O nur ne bir melek, ne de bir cin olacaktı. O bir insan olacaktı. Hem de insanlığın iftihar tablosu, şeref kaynağı. Artık melekler dikkat kesilmiş, kulluk şiirini ve o şiirin kafiyesi olacak olan Ahmed (s.a.v.) isimli nuru izlemeye hazırlanmışlardı.
Şeytan insan cesedinin içnden şöyle bir geçmiş, ondaki boşlukları görünce de "ben bunların altından girer, üstünden çıkar ve mutlaka insanı yoldan çıkarırım" demişti.
Adem'den (a.s.) sonra birde ona eş olacak Havva yaratıldı. beraberce Cennete alındılar. Allah onları dilediklerini yapmakta serbest bıraktı. Yalnızca bir ağacın meyvesine dokunmayacaklardı. İnsana başını secdeye koy ve hiç kaldırma denmiyordu. Demek ki insanın en büyük kulluğu iradesini Allah'ın emrine vermek ve nefsine rağmen Allah'a boyun eğmekti.
Bir süre sonra şeytan ilk kez insanı kandırmayı başardı. Sonra Hz. Adem cehennemden daha şiddetli olan pişmanlık ateşinde yanmaya başladı. 40 yıl başını kaldırmadan hep ağladı. Neden sonra başını kaldırınca arşın başında bir yazı gördü . La İlahe İllallah Muhammedün resulullah.
- Allah'ım beni Muhammed hürmetine bağışla.
-Sen Muhammedi nereden biliyorsun?
- Arşa baktım ve isminin yanında onun ismini gördüm. Demek ki senin katında çok değerli birisi.
Efendimiz ilk şefaatini böylece kullanmış oluyor ve insanlığın babasının affına vesile oluyordu.
Peki ya sonra neler oluyor?... h.k.
 
Üst Alt