NARSİSİSTİK RUH HALİ
Narsisistik kişiliğin ana teması büyüklük duyguları, başkalarını anlayamama ve başkalarının değerlendirmelerine aşırı duyarlılıktır.
Kendilerini özel ve önemli görürler, sıradan bir insan olmaktan çok korkarlar. Kendilerinin özel olduğunu göstermek için çabalarlar. Tıpkı köpek balıklarının boğulmamak için devamlı yüzmek zorunda oldukları gibi narsisistler de depresyonun derinliklerinde boğulmamak için övgüyle beslenir özel olduğu hissini hep yaşamak isterler.
Temel Özellikleri
1 Kendilerinin önemine ilişkin büyüklük duyguları taşırlar, başarı ve yeteneklerini abartırlar.
2 Kendilerini özel ve önemli görürler, hep saygı görmeyi beklerler.
3 Hayal dünyalarında güç, başarı, şöhret, para, güzellik ve aşk ön plandadır.
4 Övgü ile beslenirler, iltifat edilmesi için ortam hazırlarlar.
5 Eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. Eleştiriye iyi amaçlı eleştiri bile olsa aşağılanmış olma, öfke ve utanç duyguları ile tepki verirler.
6 Menfaatçidirler. Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarlarına kullanırlar. Kendi amaçlarına ulaşmak için hile ve aldatmayı normal kabul ederler.
7 Kendilerinin ancak özel kişiler tarafından anlaşılabileceği kadar özel olduklarını düşünürler.
8 Empati yapamazlar. Başkalarının ne hissettiğini, ihtiyaçlarını anlayamaz ve hissedemezler. Arkadaşı hasta olup randevuya gelemezse kızar, şaşırır onu anlayamaz.
9 Kin, öfke, kıskançlık duyguları fazladır. Acıma, affetme gibi duyguları kendi çıkarlarına göre hisseder ve kullanırlar.
10 Hak duygusu hep kendine yöneliktir. Hak kazandığı, kayırılması gerektiği, sırada beklememesi gerektiği, hep kendisine ayrıcalık yapılması gerektiği beklentisi içindedirler.
11 Büyük ideallerine kavuştuklarında gerçek kişilikleri daha çok ortaya çıkar. Her masada farklı konuşmak durumlara göre ilkeleri değiştirmek yaşam felsefeleridir.
Narsisistlerin Korkuları ve Başarıları
Mezarlıkta ıslık çalarak geçmek pek çok kimsenin yaptığı şeydir. Gerçekte son derece korkuyordur. Fakat korkmuyor taklidi yapmak zorundadır. İşte bunun gibi narsisistlerin bir kısmı eksiklik, aşağılık duygularını bastırmak için kendilerine güveniyor rolü yaparlar. Fakat bu rolü içselleştirdikleri için güvenli gözükürler.
Korku ile güven arasında zihinsel duvar çok incedir, her an yer değiştirebilir. Amacı bir insandan daha fazla bir şey olduğunu ispatlamak olan bir kişi düşününüz. Bu kişinin en büyük korkusu sıradan bir kişi olmaktır. Dünyada en büyük ve değerli şey olarak kendilerini hissettikleri için bunu kanıtlama çabası içinde çırpınırlar, çok çalışırlar. Bunun için yetenekli ve iddialıdırlar. Bilim, sanat, spor, politika, komutanlık, liderlik ve ticaret gibi rekabet edilen her şeyi bu kişiler keşfederler dersek abartılı olmaz. Bu kişileri dengelemeye çalışan din adamlarının azizlik ve velayet derecelerinin artması da insanlığa ikinci faydalarıdır.
Narsisist insanların yaptıkları işlerden hoşlanırız ama kişiliklerinden nefret ederiz. Liderlerin pek çoğu narsisistdir. Hitler canlı bir örnektir. Liderlik ile narsisistlik ince bir duvarla ayrılır. Liderlik bittiğinde narsizm başlar. Liderlerin çevresindeki dalkavuklar onların içlerindeki narsisit yönlerini beslerler, büyütürler ve onları narsisist canavar yaparlar.
Bunun için demokrasi insanlığın geldiği en ileri olgunluk düzeyi oldu. Çünkü demokraside muhalefet vardır. Eleştiri açıkça yapılır. Böyle bir lider narsisistlik eğilimindeyse onun hatalarının, yanlışlarının, zayıf taraflarının söylenebilmesi sorumlulukla dengelemeyi sağlar. Tarihte başarılı olmuş ve sevilen liderlerin arkalarında onu sorgulayan ve sorumlu davranmaya yönlendiren manevi bir liderin olması tesadüfi değildir. Eski Yunan'da Sokrates, Aristoteles, bizden Akşemseddin ve Şeyh Edepali gibi kişileri sayabiliriz.
Narsisistik kişiliğin ana teması büyüklük duyguları, başkalarını anlayamama ve başkalarının değerlendirmelerine aşırı duyarlılıktır.
Kendilerini özel ve önemli görürler, sıradan bir insan olmaktan çok korkarlar. Kendilerinin özel olduğunu göstermek için çabalarlar. Tıpkı köpek balıklarının boğulmamak için devamlı yüzmek zorunda oldukları gibi narsisistler de depresyonun derinliklerinde boğulmamak için övgüyle beslenir özel olduğu hissini hep yaşamak isterler.
Temel Özellikleri
1 Kendilerinin önemine ilişkin büyüklük duyguları taşırlar, başarı ve yeteneklerini abartırlar.
2 Kendilerini özel ve önemli görürler, hep saygı görmeyi beklerler.
3 Hayal dünyalarında güç, başarı, şöhret, para, güzellik ve aşk ön plandadır.
4 Övgü ile beslenirler, iltifat edilmesi için ortam hazırlarlar.
5 Eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. Eleştiriye iyi amaçlı eleştiri bile olsa aşağılanmış olma, öfke ve utanç duyguları ile tepki verirler.
6 Menfaatçidirler. Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarlarına kullanırlar. Kendi amaçlarına ulaşmak için hile ve aldatmayı normal kabul ederler.
7 Kendilerinin ancak özel kişiler tarafından anlaşılabileceği kadar özel olduklarını düşünürler.
8 Empati yapamazlar. Başkalarının ne hissettiğini, ihtiyaçlarını anlayamaz ve hissedemezler. Arkadaşı hasta olup randevuya gelemezse kızar, şaşırır onu anlayamaz.
9 Kin, öfke, kıskançlık duyguları fazladır. Acıma, affetme gibi duyguları kendi çıkarlarına göre hisseder ve kullanırlar.
10 Hak duygusu hep kendine yöneliktir. Hak kazandığı, kayırılması gerektiği, sırada beklememesi gerektiği, hep kendisine ayrıcalık yapılması gerektiği beklentisi içindedirler.
11 Büyük ideallerine kavuştuklarında gerçek kişilikleri daha çok ortaya çıkar. Her masada farklı konuşmak durumlara göre ilkeleri değiştirmek yaşam felsefeleridir.
Narsisistlerin Korkuları ve Başarıları
Mezarlıkta ıslık çalarak geçmek pek çok kimsenin yaptığı şeydir. Gerçekte son derece korkuyordur. Fakat korkmuyor taklidi yapmak zorundadır. İşte bunun gibi narsisistlerin bir kısmı eksiklik, aşağılık duygularını bastırmak için kendilerine güveniyor rolü yaparlar. Fakat bu rolü içselleştirdikleri için güvenli gözükürler.
Korku ile güven arasında zihinsel duvar çok incedir, her an yer değiştirebilir. Amacı bir insandan daha fazla bir şey olduğunu ispatlamak olan bir kişi düşününüz. Bu kişinin en büyük korkusu sıradan bir kişi olmaktır. Dünyada en büyük ve değerli şey olarak kendilerini hissettikleri için bunu kanıtlama çabası içinde çırpınırlar, çok çalışırlar. Bunun için yetenekli ve iddialıdırlar. Bilim, sanat, spor, politika, komutanlık, liderlik ve ticaret gibi rekabet edilen her şeyi bu kişiler keşfederler dersek abartılı olmaz. Bu kişileri dengelemeye çalışan din adamlarının azizlik ve velayet derecelerinin artması da insanlığa ikinci faydalarıdır.
Narsisist insanların yaptıkları işlerden hoşlanırız ama kişiliklerinden nefret ederiz. Liderlerin pek çoğu narsisistdir. Hitler canlı bir örnektir. Liderlik ile narsisistlik ince bir duvarla ayrılır. Liderlik bittiğinde narsizm başlar. Liderlerin çevresindeki dalkavuklar onların içlerindeki narsisit yönlerini beslerler, büyütürler ve onları narsisist canavar yaparlar.
Bunun için demokrasi insanlığın geldiği en ileri olgunluk düzeyi oldu. Çünkü demokraside muhalefet vardır. Eleştiri açıkça yapılır. Böyle bir lider narsisistlik eğilimindeyse onun hatalarının, yanlışlarının, zayıf taraflarının söylenebilmesi sorumlulukla dengelemeyi sağlar. Tarihte başarılı olmuş ve sevilen liderlerin arkalarında onu sorgulayan ve sorumlu davranmaya yönlendiren manevi bir liderin olması tesadüfi değildir. Eski Yunan'da Sokrates, Aristoteles, bizden Akşemseddin ve Şeyh Edepali gibi kişileri sayabiliriz.