Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namazın özü ve mânâsı nedir?

  • Konbuyu başlatan þehadet
  • Başlangıç tarihi
Þ

þehadet

Guest
Namazın özü, Cenâb-ı Hakkı tesbîh, tazîm ve Ona şükürdür.
Evet, tesbîh, tekbîr ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedir. Ondandır ki, namazdaki bütün hareketlerde ve zikirlerde Sübhânallah Elhamdülillah ve Allahu Ekber sözlerinin manaları gizlidir. Bediüzzaman Hazretlerinin de ifade ettiği gibi, iftitah tekbîrinden selam vereceğimiz ana kadar biz, hemen her an söz, hal ve tavırlarımızla ya Sübhânallah deyip Cenâb-ı Hakkı takdîs eder, ya Elhamdülillah sözüyle hamd ü senâ hislerimizi seslendirir ya da Allahu Ekber diyerek Ona tazimde bulunuruz. Namaza başlarken söylenen tekbîre, ibadete onunla başlandığı için iftitah tekbîri dendiği gibi; namaz içinde bazı şeylerin yapılması bu tekbîrle haram kılındığı için ona tahrim tekbîri ya da ihram tekbîri de denmiştir. Aslında bu tekbîr, mâsivaya ait her şeyi kendine haram kılarak harem dairesine adım atma, bütün dünyevîlikleri kapının dışında bırakma ve yalnızca Sultan-ı Kâinata teveccühte bulunma adına bir söz vermedir. O andan itibaren, namazın bütün dakikalarına, saniyelerine ve saliselerine tesbîh, tahmîd ve tekbîr ruhunu işleme, bir manada bütün bütün namaz kesilme ve adeta namazlaşma ahdi demektir. Melekler, bu sözün gereğini yerine getirerek namazını ikâme eden bir âbidin âlem-i misâle yansıyan resmini çizseler, ihtimal ortaya namaz çıkar; o insan ancak mücessem bir namaz kesilmiş olarak resmedilebilir.
Namazı hakkıyla ikâme etmek istiyorsanız, tekbîrle beraber mâsivâdan sıyrılmalı ve gönlünüzü sadece Ona açmalısınız. Dudaklarınızdan dökülen her kelimeye şuurunuzun mührünü basmalısınız. Mesela, Elhamdülillah derken, bu sözün ne mana ifade ettiğini iyi bilmeli, onu derinlemesine mülahazaya almalı,Kimden kime olursa olsun bütün hamd ü senâlar, bütün minnet ve şükürler Allaha (Tebâreke ve Teâlâ) aittir; bu hakikati ilan benim vazifem, Hâlık-ı Kâinatın da hakkıdır. diye gürlemelisiniz. Böylece, o söz, Cenâb-ı Allaha yükselirken üzerine yüklediğiniz o derin manalarla beraber yükselmeli. Onun Rahmân ve Rahîm olduğunu ilan ederken, yine aynı derin duygularla dolmalısınız. Namaz sizin için de bir mirac olmalı ve siz Rasûl-ü Ekrem (sas) Efendimizin Miracda duyduğu hakikatleri kendi idrak ufkunuzdan duymaya çalışmalısınız. Selam verir vermez de huzurun adabına riayet edememiş olma endişesiyle bir kere daha ellerinizi kaldırmalı, yine o mübarek kelimeleri otuz üçer defa tekrarlamalısınız. İşte, namazı böyle engin duygu ve düşüncelerle ikâme etmek gerekiyorsa, onu geçiştiremezsin
 
Üst Alt