Kulluğu sevdirdi
Afyon Hapishanesinde mahkûmların ihtiyaçlarını dışarıdan temin eden,
cinayetten tutuklu biri vardı. Bediüzzaman'a da ihtiyaçlarını sorar ve
isteklerini temin ederdi.
Bediüzzaman da ona dostluk gösterir, her görüştüğünde iman hakikatlerini
telkin ederdi.
İman konusunda adamcağızı epeyce yumuşattıktan sonra, bir gün ona namaz
kılmasını tavsiye etti. Adam, kendisinin de kılmak istediğini, ancak namazın
çok ve uzun olduğunu, bu sebeple de gözüne kestiremediğini söyledi.
Bunun üzerine Bediüzzaman ona dedi ki:
"Sen namazların farzını kıl, ben sünnetleri senin yerine kılarım."
Hiç beklemediği bu karşılık üzerine adamcağız, namazların farzını kılmaya
söz verdi.
Sözünde de durdu.
Hapishanenin mescidine gelir, sünnetler kılınırken oturup bekler, ama
farzları kılardı.
Bir zaman sonra Üstada geldi ve dedi ki:
"Hocam, artık benim sünnetleri kılma."
"Neden?"
"Madem farzlara başladım, artık sünnetleri de ben kılayım, sizi
yormayayım..."
Dünün katili, artık bugünün ahlâklı ve ibadetli bir mü'miniydi.
Afyon Hapishanesinde mahkûmların ihtiyaçlarını dışarıdan temin eden,
cinayetten tutuklu biri vardı. Bediüzzaman'a da ihtiyaçlarını sorar ve
isteklerini temin ederdi.
Bediüzzaman da ona dostluk gösterir, her görüştüğünde iman hakikatlerini
telkin ederdi.
İman konusunda adamcağızı epeyce yumuşattıktan sonra, bir gün ona namaz
kılmasını tavsiye etti. Adam, kendisinin de kılmak istediğini, ancak namazın
çok ve uzun olduğunu, bu sebeple de gözüne kestiremediğini söyledi.
Bunun üzerine Bediüzzaman ona dedi ki:
"Sen namazların farzını kıl, ben sünnetleri senin yerine kılarım."
Hiç beklemediği bu karşılık üzerine adamcağız, namazların farzını kılmaya
söz verdi.
Sözünde de durdu.
Hapishanenin mescidine gelir, sünnetler kılınırken oturup bekler, ama
farzları kılardı.
Bir zaman sonra Üstada geldi ve dedi ki:
"Hocam, artık benim sünnetleri kılma."
"Neden?"
"Madem farzlara başladım, artık sünnetleri de ben kılayım, sizi
yormayayım..."
Dünün katili, artık bugünün ahlâklı ve ibadetli bir mü'miniydi.