Eski hastalıkların reçetelerinin yazıldığı kitabları bu asrın hastalıkları için tatbik etsen hastayı öldürebilirsin. Ölmese bile tedavi edemezsin.
Hal böyle iken eskide namazın hikmet ve gayelerinden ziyade namazın şekli konusunda yoğunlaşılmış. Hastalık kalbi olduğu için namazı kalbe sokmaya çalışmışlar. Kalbi reçeteler verilmiş.
Oysa şimdi faaliyette olan akıldır, kalbe tesir ediyor. Aklı tamir etmeden kalbi tamir edemezsin.
Eski hastalıkların reçetelerinin yazıldığı kitabları bu asrın hastalıkları için tatbik etsen hastayı öldürebilirsin.
Hastalık aynı değilse reçete fayda etmez elbette. Fakat eskiden olmayan hastalıklar mı zuhur etti? Ve bu hastalıklar olmadığı için reçetelerde yoktu. Razinin tefsirini, eski hastalıkların reçetelerinin yazıldığı kitaplara mı dahil ediyorsunuz? İsim vermemişsiniz fakat ona cevap verildiği için sordum.
Hal böyle iken eskide namazın hikmet ve gayelerinden ziyade namazın şekli konusunda yoğunlaşılmış.
Eskide namaz bütün detaylarıyla incelenmiş.. Şekli ile fakihler, hikmet ve gayesiyle mutasavvıflar bol bol ilgilenmiş, bol bol yoğunlaşmışlardır.
Hastalık kalbi olduğu için namazı kalbe sokmaya çalışmışlar. Kalbi reçeteler verilmiş.
Oysa şimdi faaliyette olan akıldır, kalbe tesir ediyor. Aklı tamir etmeden kalbi tamir edemezsin.
Eskiden olduğu gibi şimdede böyledir diye düşünüyorum. Hastalık kalbtedir. Faliyette olan akıldır ve kalbe tesir eder.
İşte her asırın manevi hastalıkları farklı olduğu gibi reçeteleri dahi farklıdır.
Asırlarda hastalıklar farklı olabilir ama reçetesi neden farklı olsun? Reçetenin uygulanışı veya verilişi farklı olabilir ama bence reçeteler aynıdır.
İhlas sağlam bilgiden gelir. Bilgi ise asıra göre farklıdır.
Çok doğru. İhlas sağlam bilgiden gelir. Fakat bilgi asıra göre farklı değildir.
Eski asırda frengi moda idi. Bu asırda kanser moda. Elbette sen ferngi hastalığı ilmini talim etsen beş parasız bir doktor olur, kah iş bulur kah aç gezersin. Bu halde yaptığın işi nasıl seversin?
Değişik asırlarda değişik yollardan para kazanabilirsin. Fakat bu ilmi değiştirmez ki. Her asırda ilim aynı yolda ilerler.. Değişmez, gelişir belki..