Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Munazaraya Davet

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ÖNCELİKLE BU YAZIMI KIMSEYI KÖTULEMEK VE KARALAMAK AMACIYLA YAZMADIGIMI IFADE ETMEK ISTERIM.SUNNI HADIS KAYNAKLARINI TARARKEN BAZI HADISLER DIKKATIMI CEKTI.BUNLAR HAKKINDA Kİ YORUMLARINIZ BEKLIYORUM.SAYGILAR VE SELAMLAR



Bismillahirrahmanirrahim


İBRAHİM CANAN 'IN 18 CİLTLİLK HADİS KÜLLİYATI (KÜTÜB-İ SİTTE ŞERHİ) KİTABINDAN BAZI NOTLAR

- İlk iman eden Hz.Ali (a.s) dır. c.12 s.465

- Resulullah (s.a.a): "Ben kimin mevlası isem Ali 'de onun mevlasıdır. " c.12 s.465

-Resulullah (s.a.a): "Ey Ali, Musa 'ya göre Harun hangi konumdaysa sende bana o konumdasın... " 12/466

- Hz. ALİ (as) 'a yalnız münafıklar buğzederler.. 12/468

- Resulullah (s.a.a): "Benden sonra ALLAH'IN KİTABINA VE EHL-İ BEYTİME sarılırsanız asla sapmayacaksınız... "13/58,2/328,329

- Resulullah (s.a.a): "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den. "12/491

- Resulullah (s.a.a): "MEHDİ kızım FATIMA(AS)'NIN EVLATLARINDANDIR. ' 14/276,282

- Resulullah (saa.): ' "Dünyanın tek bir günlük ömrü kalsa bile Allah o günü uzatıp, evlatlarımdan birini gönderecek.......... "14/275

- Resulullah (s.a.a): "Ümmetimden bir gurup kıyamete kadar hak üzere mücadele edecektir......İsa inip onların ardından namaza duracaktır . " 14/274

- 12 İMAM: 6/412-413. 2/285

- Resulullah (s.a.a): "Fatıma bendendir. Onu inciten beni incitmiştir... "13/43,59

- Resulullah (s.a.a): "FATIMA 'nın gazabı ALLAH 'ın gazabıdır... "13/44

- HZ. FATIMA (AS) Ebubekir 'e gazaplı ve öfkeli olarak vefat ETMİŞTİR. 13/344

- EHL-İ BEYT İLE İLGİLİ: 13/54,56-2/330

- Resulullah (s.a.a): "KİM KENDİ ZAMANININ İMAMINI TANIMADAN ÖLÜRSE CAHİLİYE ÖLÜMÜ İLE ÖLMÜŞ OLUR. " 2/282

- Resulullah 'ın (s.a.a) TEBLİĞİNE KARŞILIK İSTEDİĞİ ŞEY: 2/329

- Resulullah (s.a.a): "Bana KUR 'AN ve o kadarı da verildi "2/334

- Kötü imamlar çıkacak:2/294

- Ebubekir, Resulullah'ın (s.a.a) 500 (beşyüz) tane hadis-i şeriflerini yakmıştır. c.1 s.35,36

- Resulullah (s.a.a)'ın Hz. FATIMA (a.s)a verdiği araziyi Ebubekir zorla onların ellerinden alıyor. Ömer başa geçince de yarısını iade ediyor. 13/344

- Ömer deli bir kadını recmetmeye gönderirken Hz. ALİ (A.S) ENGEL oluyor. 6/223,307

- Ömer 'e göre Kur 'an eksik .. 6/211

- Resulullah (s.a.a): "Koltuğunda rahat oturan birisinin hadisim kendisine iletilince "Aramızda Allahın kitabı yeterlidir ' demesine az kaldı." C:2/334

- USAME 'nin ordusu...: 12/502

- Ömer, Resulullah'ın (s.a.a) VASİYET yazmasına ENGEL oluyor. 15/223,224,229

- Ömer "Muaviye Arapların kisrasıdır." diyor . 13/31

- Resulullah (s.a.a): Her bir bid 'at bir sünneti yıkar." 2/332

- Teravih namazını Ömer şekillendirmiş... (!) 2/332

- Ömer "Eğer Ebu Ubeyde yaşıyor olsaydı kendimden sonra onu halife yapardım (sanki Hz. Ali (as) yokmuş gibi....) 6/410

- Ömer "Cenabetli su bulamazsa namaz kılamaz (sanki teyemüm izni yokmuş)" c:10/508

- Sahabeler Osman'ı öldürmeye gelince Osman için "ŞU YAHUDİ'yi öldürün" diye bağırıyorlardı. c.13/483

- Osman, Resulullah'ın (s.a.a) sünnetini değiştirmeye kalkıyor. c.5/402

- Resulullah'ın (s.a.a) ölüm emrini verdiği kafiri Osman korumaya alıp öldürülmesine engel oluyor....c.6/192

- Resulullah (s.a.a): Üç kere Muaviye 'yi çağırıyor ,Muaviye gitmiyor.... c.13/31

- Aynı Muaviye , 20 yıl valilik 20 yıl da hükümdar oluyor ümmete .......... c.13/31

- Muaviye en kötü kraldır. 6/411,412

- Resulullah (s.a.a) 'dan sonraki dönemi yansıtan bir portre: 2/340

- Sahabelerin yaptıkları din oluyor. c:2/300,301

- Resulullah (s.a.a): "Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak. Bunlardan bir fırka kurtulacak. C:13/362

- NAMAZLARDA CEM ... c:9/241,243,240,242

- Mut'a'yı Ömer yasaklıyor. C:15/542

Resulullah (s.a.a) zamanında muta 15/550,552,553,554
 

buhari

New member
Katılım
8 Ağu 2006
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
sen bu hadıslerde ne aradıgını soyle ona gore munazara edelım....sunuda belırteyımkı..bu yazdıgın hadıslerın bazıları zayıftır.....
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
bu hadisleri tararken bulunmuş hadisler değil sayın caferi , bu bir doğrultuda hazırlanmış bir arayış olmuş...çünkü daha evvelde bu hadisleri paylaşmıştınız ordan biliyorum.... neyse munazara davet demişsiniz, bu başlığı görüğüm halde buna cevap yazmak zorunda kalarak edebi çiğnemiş oldum , haddimi aşarak , bu daveti kabul ediyorum. ve bu başlık altında yazacağım ilk ve son yazı olucak, münazaraya girme ve davet edebilme ilmini şahsımda görmediğim gibi eğer yazmazsamda doğruların yanında da yanlışlar kabul edilmesini istemediğim için yazıyorum...

Bismillahirrahmanirrahim...

caferi_humeyni' Alıntı:
- İlk iman eden Hz.Ali (a.s) dır. c.12 s.465

burdada kim rivayet etmiş bilmiyorum kaynak normal bir kitap verilmiş..

İlk önce şunu söylemelyim hadsi haynağı böyle verilmez , falancanın falan kitabı denmez, sorarım bu kitabı yazıcak kişi hadis ilmini tamamlamış, hadisleri rivayet edenlerle muhatab olmadığı iin verdiğiniz cümlelerin yanındaki kaynaklar dışardan bakan için kaynak belirtiyo gibi göükebilir ama gerçek yerlerini sunarsanız daha iyi olur. hangi sahabe rivayet etmiş bunları onlarıda yazmanız gerekir. ama ilk olarak bunu söylemek istedim, gelelim Hz. ilk iman edene, Hz.Ali Efendimize ilk iman edebilir bunda hiçbir sakınca yoktur ama şunuda söylim ozamanlar Hz. Ali çok küçüktü.

Hz. Ali küçük yasindan beri Resulullah'in yaninda büyüdü. On yasinda islâm'i kabul ettigi bilinmektedir. Hz. Hatice'den sonra müslümanligi ilk kabul eden odur. Hz. Peygamber ile Hz. Hatice'yi bir gün ibadet ederken gören Hz. Ali'ye Peygamberimiz sirkin kötülügünü, tevhidin manasini anlattiginda Hz. Ali hemen müslüman olmustu. Mekke döneminde her zaman Resulullah'in yanindaydi. Kâbe'deki putlari kirmasini söyle anlatir: "Bir gün Resul-u Ekrem ile Kâbe'ye gittik. Resul-u Ekrem omuzuma çikmak istedi. Kalkmak istedigim zaman kalkamiyacagimi anladi, omuzumdan indi, beni omuzuna çikardi ve ayaga kalkti. Kendimi istesem ufuklari tutacak saniyordum. Kâbe'nin üzerinde bir put vardi, onu sagdan soldan ittim. Put düstü, parça parça oldu. Resulullah'in omuzlarindan indim. ikimiz geri döndük." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 384).
Bütün kaynaklarda bu sabittir.
- Resulullah (s.a.a): "Ben kimin mevlası isem Ali 'de onun mevlasıdır. " c.12 s.465
-Resulullah (s.a.a): "Ey Ali, Musa 'ya göre Harun hangi konumdaysa sende bana o konumdasın... " 12/466

Resul-u Ekrem, en yakin akrabasini uyarmak ve hakki teblig etmek hususunda Allah'u Teâlâ'dan emir alinca onlari Safa tepesinde toplayip ilâhî emirleri teblig edince, Kureys müsrikleri onunla alay etmisti. ikinci toplantiyi yapmasini Hz. Ali (r.a.)'ye birakti, Ali de bir ziyafet hazirlayarak Hasimogullarini davet etti. Resulullah yemekten sonra: "Ey Abdülmuttalibogullari, ben özellikle size ve bütün insanlara gönderilmis bulunuyorum.

Içinizden hanginiz benim kardesim ve dostum olarak bana bey'at edecek" dedi. Yalniz Ali (r.a.) kalkti ve orada Resulullah'a onun istedigi sözlerle bey'at etti. Bunun üzerine Resul-u Ekrem, "Kardesimsin ve vezirimsin " diyerek Hz. Ali'yi taltif etti.

- Hz. ALİ (as) 'a yalnız münafıklar buğzederler.. 12/468
Hz. Ali (r.a.) e yalnız ehli delalet buğz ettiğini bizde biliyoruz. Efendimizi seven herkes bilirki Hz. Ali, Efendimizin kartdeşidir, damadırdır, arkadaşlarındandır, Allah ın aslanıdır, emirel müminindir, Efendimizin soyunu takip ettiricek olandır, Efendimizin damadıdır, Efendimizizn sevgisini Allah ın rızasını kazanmıştır. bu denle büyük bir zata buğz eden Allah tan korksun... bilsinki Hz. Ali ye buğz eden delalet içindedir.
Günümüzde iki fırkan vardırki delalette biri Hz. Aliyi , Allahın yüzüdür diyerek ilahlaştıracak seviyede ve peygamberin önüne geçiricek derecede sevenler, bir diğeride bunlar sebebiyle Hz. Aliye buğz edenler.

- Resulullah (s.a.a): "Benden sonra ALLAH'IN KİTABINA VE EHL-İ BEYTİME sarılırsanız asla sapmayacaksınız... "13/58,2/328,329
amenna , bunu duyduk ve tastik ettik çok şükür. ehli beyt , Allah C.C. ın kitabından zerre kadar ayrılmadı .Allah onlardan razı olsun, bizler onlardan razıyız.onlar gökteki yılıdızlar gibidir.

- Resulullah (s.a.v): "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den. "12/491

Hazret-i Hüseyin radiyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin sevgili ikinci torunu... Hazret-i Ali (r.a.)’in küçük oglu... “Sehid” lakabiyla meshur... Basina gelen aci hadiseler dolayisiyla Islâm ümmetinin yüreklerini sizlatan bir yigit...

Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin (r.anhüm) efendilerimiz Rasûlullah (s.a.)’in sevgili torunlari olarak hep birlikte anilmislardir. Efendimizin “iki çiçek demeti” ve “Cennet gençlerinin efendileri” sifatiyla müslümanlar tarafindan daima sevilmis, sayilmis ve adlari çocuklara verilen en yaygin isimler arasinda yer almistir. Onlar yaratilis ve ahlâk itibariyle Rasûlullah (s.a.) Efendimize çok benzerlerdi. Halîm, selîm ve yumusak huylu idiler. sefkat, merhamet ve cömert idiler. Buyururlardi ki: “Cömert efendi olur, cimri hor olur. Bu âlemde bir mü’min kardesinin iyiligini, kendinden önce düsünen, öbür âlemde daha iyisini bulur.”

- Resulullah (s.a.v): "MEHDİ kızım FATIMA(AS)'NIN EVLATLARINDANDIR. ' 14/276,282
.....
eğer Said mehdiliğini ortaya atsa bütün şakirtleri (talebeleri) kabul edecek dediklerine mukabil (karşılık), Said itiraznamesinde demiş ki: "ben seyyid değilim Mehdi seyyid olacak" diye onları reddetmiş... (Şualar, s. 365)

Ben, kendimi seyyid (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki ahir zamanın o büyük şahsı Al-i Beyt’ten (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) olacaktır. (Emirdağ Lahikası, s. 247-250)

Bedüzzaman , Mehtinin seyyid olduğunu zikrediyor, evet Mehdi seyti olucak yani seyyid , Hz. Hüseyin (r.a.)in soyundan gelenlere verdiğimiz isimdir.


- Resulullah (sav.): ' "Dünyanın tek bir günlük ömrü kalsa bile Allah o günü uzatıp, evlatlarımdan birini gönderecek.......... "14/275
Rabbim kudret sahibidir. bu hadis bir önceki hadisi tastik etmektedir, dünyanın ömrü mehdi gelmedikçe sona ermicektir. Duyduk ve iman ettik...

- Resulullah (s.a.v): "Ümmetimden bir gurup kıyamete kadar hak üzere mücadele edecektir......İsa inip onların ardından namaza duracaktır . " 14/274
İyilikleri emretmek, kötülüklerden men etmek, dinimizin müslümanlara hamlettiği çok mühim bir vazifedir.

Bu vazifenin ihmali asla caiz değildir. Çünkü bir toplumda emri bil maruf, nehyi anil münker yapılmazsa, kötüler ve kötülüklerin önü açılmış olur ki, bu durum bir toplum için felâket demektir.

Tevbe Sûresinin 112 . Ayetinde
Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanları, rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele.

evet bu vazife kıyamete kadar devam edicek. ne mutlu bu vazifeyle vazifelenenlere.

Hadislerde geçen Mehdi'nin Hz. İsa'ya namaz kıldırmasıyla ilgili bir başka yorum ise şöyledir:

Araplar o gün azdır ve büyük çoğunluğu Beytü'l Makdis'te bulunacaktır. İmamları da salih bir adamdır. Sonra imamları öne geçip onlara sabah namazını kıldıracağı sırada sabahleyin onların üzerine İsa bin Meryem (a.s.) inecektir. Bunun üzerine İsa (a.s.)'ın öne geçip cemaate namaz kıldırmasını için imam geri geri yürümeye başlayacak. Fakat İsa (a.s.) elini onun omuzları arasına koyarak. "Öne geç de namaz kıldır. Çünkü kamet senin için getirildi." diyecektir. Bunun üzerine imamları onlara namaz kıldıracaktır.

Hz. Mehdi, müminlerle beraber Beytül Mukaddes'te sabah namazı kılarken o sırada nüzul eden İsa (a.s.)'ı takdim edecek ve Hz. İsa, ellerini onun omuzlarına koyarak, "Namazın kaameti senin için getirilmiş, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet Hz.Mehdi, İsa (a.s.) ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır.

(Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 79; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, s. 438)



- 12 İMAM: 6/412-413. 2/285
böyle bişeyi yorumlamamız imkansız, cümlenin tamanı paylaşmalısınız..


- Resulullah (s.a.a): "Fatıma bendendir. Onu inciten beni incitmiştir... "13/43,59
Efendimizin , Canından olanı incitmek , Efendimizi incitmek olur.

- Resulullah (s.a.a): "FATIMA 'nın gazabı ALLAH 'ın gazabıdır... "13/44
Efendimiz buyurdu;

Müminin ferasetinden sakının . O , Allah " ın nuru ile bakar !
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
- HZ. FATIMA (AS) Ebubekir 'e gazaplı ve öfkeli olarak vefat ETMİŞTİR. 13/344
Böyle bir hadis yok!!! Hadis Efendimizin söyledikleri mübarek sözlerdir. Ama hem Hz. Fatıma hemde , Hz . Ebubekir , Efendimizden sonra vefat ettiler. onun için böyle bir hadis varsa kaynağını bilelim.... hadis diye kaynak sunmak yanlış olur. hadis olmayanı hadis olarak göstermenin vebali ağırdır... bu hataya ilk defa düşmüyosunuz, daha evvelde uyarmıştım... arapça metin verip altına başka şey yazmıştınız...

- EHL-İ BEYT İLE İLGİLİ: 13/54,56-2/330
bundada yorum yapıcak bişey yok, öünkü Ehli bet demişsiniz okadar bizde diyoruz ehli beyt. sanırım kopyala yapıştır yapmışsınız başka bir siteden...çünkü bunu ben çözemedim..

- Resulullah (s.a.v): "KİM KENDİ ZAMANININ İMAMINI TANIMADAN ÖLÜRSE CAHİLİYE ÖLÜMÜ İLE ÖLMÜŞ OLUR. " 2/282
her asırda müceddit vardır, kim onu kabul etmezse cahiliye ölür. cahil olmasaydı onun ilminin farkında olup onu kabul ederdi zaten.

- Resulullah 'ın (s.a.a) TEBLİĞİNE KARŞILIK İSTEDİĞİ ŞEY: 2/329
buda eksik yazılmış.........

- Resulullah (s.a.a): "Bana KUR 'AN ve o kadarı da verildi "2/334
o kadarı da sünnettir.

- Kötü imamlar çıkacak:2/294
evet kötü imamlar her zaman vardır günümüzde de bakın imam diye neler var ...

- Ebubekir, Resulullah'ın (s.a.a) 500 (beşyüz) tane hadis-i şeriflerini yakmıştır. c.1 s.35,36
Hz. Ebubekir , nefsi iş yapmaz , eğer bir şeyi uygun görmüşse bu Efendimizin sünneti ve Allah ın kitabı üzerine olmuştur.


- Resulullah (s.a.a)'ın Hz. FATIMA (a.s)a verdiği araziyi Ebubekir zorla onların ellerinden alıyor. Ömer başa geçince de yarısını iade ediyor. 13/344
böylede bir hadis yok. hadis Epygamber sözüdür. gelelim arazinin alımına , o arazi islam için gerekli olduğu taktirde Hz. Fatımanın rızası ile alınmış olabiliceği gibi. Hz. Ömer zamanında da iade edilebilir, bunda saınca yok , iki halifede yapılması gerekeni yapmışlardır.yani hata yoktur. onlar gökteki yıldaz gibiler hangisine uyarsanız kurtuluşa erersiniz..


- Ömer deli bir kadını recmetmeye gönderirken Hz. ALİ (A.S) ENGEL oluyor. 6/223,307
böyle fikir farklılıkları olabilir.
sizde bilirisiniz ki insanın ilişkiye girdiği hayvana bile uygulanabilir bu ceza, mücdehit alimler bu konuda farklı kararlar almıştır. ama hangisine uyarsanız uyun sevabınızı alırsınız , ya bir sevap alırsınız, yada iki sevap alırsınız. onun için burda ne Hz. ömeri eleştirebilirz nede Hz.Ali yi iki mübarek zatta kuran ve sünnet ışığında kararlar veririler. dileyen dilediğine uyar .

- Ömer 'e göre Kur 'an eksik .. 6/211
Hz.Ömer böyle bişey dememiştir, demezde. Bir ikincisi Kuran ne zaman kitap oldu bir araştırmalısınız bence . Bu Hz. ömere iftiradır böyle bir hadiste yoktur. zaten kaynağı yok...

-
Resulullah (s.a.a): "Koltuğunda rahat oturan birisinin hadisim kendisine iletilince "Aramızda Allahın kitabı yeterlidir ' demesine az kaldı." C:2/334
ozaman geldi işet salt kurancı diye dolan şahızlar bu hadiste geçen bize Allah ın kitabı yeter, onda gördüklerimizi helal ve haram kılarız gerisini önemsemeyiz derler. onun için bu hadis günümüzüde yansıtıyor.. bu hadisi sitede defalarca verdik..

- USAME 'nin ordusu...: 12/502
cümle eksik. devamını yazın bizde yazımızı yazalım...

- Ömer, Resulullah'ın (s.a.a) VASİYET yazmasına ENGEL oluyor. 15/223,224,229
bu mevzunun üstüne düşen genelde şia dır çünkü savunulurki eğer vasiyet etseydi o vasiyette hz. Alinin halifeliği yazılıcaktı, ki hz . ömer engel olmamıştır. sadece efendimizin hasta döşeğinde yatmaktayken kalem ve kağıt istemesi üzerine sahbeler acaba hastalığı sebebiyle sayıklama halimi diye bir konuşmaya girmişleridir, ve Efendimiz hasta odasında hastanın rahatsız edilmemesi gerektiğini söyleyip ordaki sahabeleri odadan çıkarmıştır. yani son karar yine Allah ın elçisinin olmuştur. burda mani olma durumu mümün olama. Bu düşünce peygambere saygısızlık olur..

- Ömer "Muaviye Arapların kisrasıdır." diyor . 13/31
böylede bir hadis yok ,

Hz. Ömer, Şam bölgesini ziyarete geldiğinde Hz.Muaviye’yi güzel bir yaşam ve giyim içerisinde gördü. Bu yüzden Hz.Muaviye’ye kızdı. Hz.Muaviye ise, böyle giymesine gerekçe olarak, düşmana yakın olmalarını ve onlara karşı heybetli bir sultan görüntüsü vermek olduğunu ileri sürdü. Ancak Hz.Ömer yine de Hz.Muaviye’ye “Bu, Arapların Kisrasıdır” demekten kendisini alamadı.
olduğu söylenir ama kaynak bulamadım...
ama bu yazıdada bellidirki Hz. muaviye bunu nefsi için değil, tamamen düşmana göz dağı amaçlı yaptığı aşikardır.oda gökteki yıldızlardandır. kim Hz. Muviye'yi örnek alırsa Vallahi kurtuluşa erer.

- Resulullah (s.a.a): Her bir bid 'at bir sünneti yıkar." 2/332
bidat dine sokma şeyler bu sebeple her birine bir sünnet savaş açar yani bu bidatlerden sünnete uymakla kurtulabiliriz.

- Teravih namazını Ömer şekillendirmiş... (!) 2/332
böyle bişey söz konusu dahi olamaz, Hz. ömer teravih namazlarını anca cemaat halinde kılınmasını öğütlemiştir. ama şekil itibariyle değiştirmek Hz. ömere iftiradır.. Hz. öeri tanımak istiyen linki tıklasın;
http://www.islamforum.net/showthread.php?t=2440

Ömer "Eğer Ebu Ubeyde yaşıyor olsaydı kendimden sonra onu halife yapardım (sanki Hz. Ali (as) yokmuş gibi....) 6/410
buna kim karar vericek , sizmi halifemi, halifeye biat farzdır.
Allah C.C:'a , Resulune , ve sizden olan ulul emre itaat edin. bu ayettir. bakıyorum halife yeriliyor. bu ayete ters düşmektir. ve ayete ters düşmekte şirktir. VE küçümsediğin Ebu Ubeyde (R.A.) aşere-i mübeşşeredendir. yani Allah resulu tarafından müjdelenmiştir. şayet o geçseydi başa sahabeler yine biat ederlerdi her nekadar siz biat etmesenizde..çünkü onlar edep sahibiydi.

- Ömer "Cenabetli su bulamazsa namaz kılamaz (sanki teyemüm izni yokmuş)" c:10/508
Eğer Hz. öemer böyle bir karar aldıysa uyulabilir bir karadır, kim Hz. ömerin aldığı kararlar üzere onun yaşadığı gibi yaşarsa vallahi kurtulur. Orda Hz. ömer Ayete uymuştur. Hz. ömerin kararını aşağılayan edepsizlik olup sorarım bu edepsizliği yapan kişiye bunu kime göre hüküm verdiniz? o ayete göre hükmetti ya siz?

-
Sahabeler Osman'ı öldürmeye gelince Osman için "ŞU YAHUDİ'yi öldürün" diye bağırıyorlardı. c.13/483
Hz. Hüseyin (r.a.) ,Hz. Osman (r.a.)’in evini kusatan isyancilara karsi halifeyi korumak ve evine su tasimak üzere babasi tarafindan verilen vazifede bulundu.
Hz. hüseyinin korduğu zata , Hz. hüseyine efendim diyenler neler diyor , Hz. hüseyin yaşasaydı size ne yapardı tahmin bile edemiyorum... yazık çok yazık...
peygamberimiz sence iki kızını birden bir yahudiye verir mi? sararım hz.osman a hakaret eden ehli delalettir, Hz. osmana hiçbir sahabe yahudi dememiştir, hepsi sever ve sayardı, Hatta Allah C.C: melekleri dahi ondan haya ederdi.
- Osman, Resulullah'ın (s.a.a) sünnetini değiştirmeye kalkıyor. c.5/402
bunu yapıcak en son insandır Hz. osman, canını verir yineden bunu yapmazdı, Allah ondan razı olsun bizler dahi razıyız. o gökteki yıldızdır. Kurtuluşun kapılarındadır. kim o kapıdan girerse kurtulur, sorarım size böyle bir kişi olsa diğer sahabeler ona biat edermiydi hartta efenim dediğiniz Hz. Ali de bit edermiydi onu korumak için evlatlarını görevlendirirmiydi, Hz. osmana laf söyliyen kişi delaletin içinde cehaletin dibindedir.

- Resulullah'ın (s.a.a) ölüm emrini verdiği kafiri Osman korumaya alıp öldürülmesine engel oluyor....c.6/192
Hz. osman hayatının hiçbir safhasında peygambere ters düşmemiştir, ve eğer böyle bir emir verilrse ilk gidenlerden biri olur..


- Resulullah (s.a.a): Üç kere Muaviye 'yi çağırıyor ,Muaviye gitmiyor.... c.13/31 -Aynı Muaviye , 20 yıl valilik 20 yıl da hükümdar oluyor ümmete .......... c.13/31
- Muaviye en kötü kraldır. 6/411,412
böylede bir hadis yok zaten konuya hadis diye girdin ama hadis görmekte zorlanıyorum sanırım hadis nedir bilmiyorsun..yada aldığın kaynak hadis nedir bilmiyor.
bir ikinci Hz. Muaviyede gökteki yıöldız olup kurtuluşun anahtarıdır kurtuluşa gitmek isteyen o anahatrı kullanabilir. kimki Hz. muaviyeyi kötülerse bilsinki Efendimizn katibini kötülemiş olur. buda en büyük edepsizlik olur. Peygamberim böyle bir göreve layık gördüğü kişi kim hangi hakla aşağılamay kalkar ? peygamberin ilmini hafife almaktır bu... vazifesini layığıyla yapmıştır. Hz. muaviye, Allah ondan razı olsun bizler razıyız.


- Resulullah (s.a.a) 'dan sonraki dönemi yansıtan bir portre: 2/340
bu da nedemek istediğiniz açık dğeil cümlenin devamı gerekir.

- Sahabelerin yaptıkları din oluyor. c:2/300,301
sahabein yaptıkları din değil ,onlar sünnet ve kuranın dışında hareket etmezler herbiri bir mücdehittir, ve hadis ve kuran ışığına ilimleri gereği hareket etme hakkına sahipler ve yaptıkları her iş ibadet hükmündedir kim uyarsa kurtulur. dilediğinize uymakta özgürsünüz, ama günümzde uyduğunu zanneden okadar insan varki , bir sahabeye uymayı diğerini kötülemek olarak gören ilimden yoksun nice insan var Allah C.C. hidayet nasip etsin..

- Resulullah (s.a.a): "Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak. Bunlardan bir fırka kurtulacak. C:13/362
oda ehli sünnet vel cemaattir.

NAMAZLARDA CEM ... c:9/241,243,240,242
namzlarda cem etme durumu vardır şartlara tabi olunarak yapılabilir yatsı ile akşam, ikindi ile öğlen cem edilebilir. şartlar uygunluk gösterirse..

- Mut'a'yı Ömer yasaklıyor. C:15/542

Resulullah (s.a.a) zamanında muta 15/550,552,553,554
Mut'a nikahı : Cahiliyet devrinden kalan bir nikah şeklidir. İslam'ın ilk yıllarında, özellikle harp zamanlarında, uzun zaman kadınlardan uzak kalan askerler için mut'a nikahına izin verilmiş, Hayber savaşına kadar mübah olan bu nikah Peygamberimizin sünnetiyle yasaklanıp haram kılınmıştır.

Mut'a nikahı ücret karşılığında belli bir vakit için kadınla evlenmektir. Mut^'nın en az müddeti bir cinsel ilişki geçecek zaman parçasıdır. En çok ise 99 senedir.

Erkek kadına hitaben "Beni beş aylık bir zaman için Mut'alandır. Ya da "Şu kadar para karşılığında seninle mut'alandım" deyip kaadın da kabul ederse mut'a olur. Halk dilinde "acem nikahı" denen bu işi Allah Resulu kesin olarak bunu yasaklamıştır. Ashab'dan, tabiinden ve müçtehidlerden bu tür nikahı kabul eden kimse yoktur.

Mut'a nikahı ile evlenen kadın erkeğe, erkekte kadına varis olamaz. Mut'a nikahının müddetinin az veya çok olması arasında hiç bir fark yoktur.

Allah Resulu muta hakkında buyuruyor:
Şüphe yol ki, Allah, kıyamete kadar bunu muhakkak haram kılmıştır. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın

Dört mezhebe göre böyle bir akit yapmak batıldır. Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiye de Mut'a nikahının batıl olduğuna inanır ve bu konuda Hanefi alimleri ile hareket eder.

ve bildiğim üzere bu şia olan iranda hala yapılmaktadır. giden yakınlarımız bize bu nikahtan haber verilrer ne yazıkki gidiyosun kadını bir kaç günlüğüne yahut saatliğine nikahlıyosun... sonra boşuyorsun, senden sonra glene kişi onu nikahlıyor ... bu Allah resulu tarafından haram kılınmıştır...
 

abdullahadem

New member
Katılım
3 Ağu 2006
Mesajlar
172
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Arkadaşlar burada caferi_humeyni arkadaşımızın bunları bilerek ve özellikle seçip koyduğuna inanıyorum ve art niyet seziyorum.Kardeşim inşallah kafasından yazanalara uyup bir şey yazmamışıtır (başkasından alıp buraya koymamıştır) çünkü çok zayıf hadisler var.
Vesselam...
 
Z

zeynep_hearty

Guest
caferi_humeyni' Alıntı:
ÖNCELİKLE BU YAZIMI KIMSEYI KÖTULEMEK VE KARALAMAK AMACIYLA YAZMADIGIMI IFADE ETMEK ISTERIM.SUNNI HADIS KAYNAKLARINI TARARKEN BAZI HADISLER DIKKATIMI CEKTI.BUNLAR HAKKINDA Kİ YORUMLARINIZ BEKLIYORUM.SAYGILAR VE SELAMLAR

- Mut'a'yı Ömer yasaklıyor. C:15/542

Resulullah (s.a.a) zamanında muta 15/550,552,553,554
Mut'anın yasaklandığını bildiren sünnet delili:

Mut'anın tam olarak hangi tarihte yasaklandığı belirli değildir. Buhari'deki rivayette onun Hayber günü yasaklandığı (Buharî, Nikâh, 7/16); Müslim'deki rivayette Mekke'nin fethinde nehyedildiği (Müslim, Nikâh, 22); Müslim'in başka bir rivâyetinde Huneyn savaşının bir kolu olan Evtas savaşı sırasında yasaklandığı (Müslim, Nikâh, 3, H.18); İbn Mâce ve Ebû Dâvud'un Sünenlerindeki hadislerde ise Vedâ haccı sırasında nehyedildiği (İbn Mâce, Nikâh, 44; Ebû Dâvud, Nikâh, 14, H.No: 2072) bildirilmektedir.

Hz. Ali'den (r.a). şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Nebî (s.a.s), Hayber gününde mut'a nikâhını ve evcil eşeklerin etini yasaklamıştır" (Buhârî, Nikâh, 31; Müslim, Nikâh, 29-32; İbn Mâce, Nikâh, 44).

Semre b. Ma'bed el-Cühenî'den çeşitli yollarla nakledilen bir hadîs, mut'anın sonsuza kadar yasaklandığını belirtmektedir. Rasûlullah (s.a.s) ile birlikte Mekke fethine katılan Seleme, orada Allah elçisinin izin vermesi üzerine bir câriye ile mut'a yapmış, rivâyete göre bir veya üç gün câriye ile beraber olduktan sonra, sabahleyin Rasûlullah'ın (s.a.s) Hacer-i Esved ile Kâbe kapısı arasında durarak şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey insanlar, ben size kadınlarla mut'a yapmanız konusunda izin vermiştim. Şüphesiz Allah, onu kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. Kimin yanında (mut'a nikahı ile tuttuğu) kadın varsa, onu serbest bıraksın. Onlara verdiklerinizden hiçbir şey geri almayınız" (Müslim, Nikâh, 19, 22, 24; İbn Mâce, Nikâh, 44; Dârimî, Nikâh, 16; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 406). Bazı rivayetlerde bu yasaklamanın Vedâ haccı sırasında yapıldığı belirtilir (bk. İbn Mâce, Nikâh, 44, H. No: 1962).

Mut'anın ne zaman yasaklandığını bildiren hadisler arasındaki bu çelişkiler, hadisçiler tarafından giderilerek, mut'anın birkaç kez yasaklanıp serbest bırakıldığı belirlenmiştir. İmam Nevevî'ye göre, mut'a hakkındaki nehy ve serbest bırakma iki kez vuku bulmuştur. O şöyle der: "Hayber'den önce helaldi. Hayber'de yasaklandı. Mekke fethinde mübah kılındı. Evtas vak'ası da Mekke'nin fethini müteakip olmuştur. Bundan üç gün sonra da mut'a ebediyyen haram kılınmıştır" (en-Nevevî, Şerhu Sahihi'l-Müslim, IX, 193, Alûsî, a.g.e., V, 5, 6).

Mut'a konusunda sahabe uygulaması:

Hz. Ömer'in halifeliği sırasında, mut'anın hükmü üzerinde bazı tereddütler olunca, Hz. Ömer, mut'anın haram olduğunu ilân etmiş ve hiç bir sahabî O'na karşı çıkmamıştır. O, halife seçildiği gün yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.s) bize üç defa mut'a yapmaya izin verdi, sonra bunu haram kıldı. Allah'a yemin olsun ki, evli bir kimsenin mut'a yaptığını bilsem, Rasûlullah'ın, mut'ayı, haram kıldıktan sonra, yeniden helâl kıldığına dair bana dört şahit getirmezse onu taşla recmederim" (İbn Mâce, Nikâh, 44, H.No: 1963).

Hz. Ali'ye göre Mut'a Hz. Peygamber tarafından Hayber günü yasaklanmıştır (bk. Buhârî, Nikâh, 29-32).

İbn Abbas'ın mut'a ya ilişkin görüşü:

Mut'anın neshedilmediğini öne sürenler bu görüşlerini İbn Abbas'a dayandırmak istedikleri görülür. Şîa mut'a ile ilgisi kurulan en-Nisa sûresi 24. ayette İbn Mes'ud ve Ubey b. Ka'b'ın okuyuşlarında "ilâ ecelim müsemmâ (belli bir süreye kadar evlenme)" ilâvesi şâz bir kıraattır. İbn Abbas'ın da bu kıraatı benimsediği nakledilir. Bu yüzden İbn Abbas'ın; "Onlarla belli bir süreye evlendiğinizde, süre dolunca mehirlerini verin" (en-Nisa, 4/24) âyetini "belli bir süreye kadar" ilâvesiyle birlikte te'vil ederek, mut'ayı helal gördüğü ileri sürülür. Kimileri de ibn Abbas'ın, mut'ayı yalnız seferde zarûret halinde mübah gördüğünü söylerler (el-Cassâs, a.g.e., III, 95; Alûsî, a.g.e., V, 5, 6).

Saîd b. Cübeyr İbn Abbas'a; "Senin fetvan aldı yürüdü ve onun hakkında şairler şiir söyledi" diyerek bir beyit okuduğu zaman o buna hayret ederek şöyle demiştir: Sübhânellah, ben böyle bir fetvâ vermedim. Mut'a; "murdar ölmüş hayvan eti, kan ve domuz eti gibi bir şeydir. Bu yüzden ancak zarûret hâlinde helâl olur" (Alûsî, a.g.e., V, 6; el-Cassâs, a.g.e., III, 95).

Atâ', İbn Abbas (r.a)'ın şöyle dediğini nakletmiştir: "Allah, Hz. Ömer'e rahmet etsin. Mut'a, Allah'ın Muhammed Ümmetine bir rahmetinden başka bir şey değildir. Hz. Ömer bunu yasaklamasaydı, çok az kimse dışında zinaya düşen olmazdı" (el-Cassâs, a.g.e., III, 96). Abdullah b. Vehb'in naklettiği bir haberde de, bir adam İbn Abbas'a gelerek şöyle der: "Câriyemle ve arkadaşlarımla bir seferde iken cariyemi arkadaşlarıma helal kıldım ve ondan faydalandılar (yestemtiûne)" der. İbn Abbas bunun üzerine; "Bu apaçık bir zinadır (sifâh)" diye cevap verir" (el-Cassâs, a.g.e., III, 96, 97).

İbn Abbas'tan nakledilen bu görüşlerin sonucunu şu şekilde değerlendirmek mümkündür.

1) İbn Abbas, bazı rivayetlerde yolculuk ve zaruret kaydını koymaksızın mut'ayı helâl göstermektedir.

2) Ölü eti ve domuz etini zarûretten dolayı yemede olduğu gibi, mut'ayı da zarûret hâlinde olduğunu söylemektedir.

3) Mut'a nikâhının neshedildiği kanaatindedir. Bunları şu şekilde cevaplayabiliriz:

İbn Abbas'ın, en-Nisa Sûresi 24 ncü âyeti te'vil ederek mut'a nikâhını helal kabul etmesi kendisi için delil olamaz. Çünkü âyette, yukarıda da açıklandığı gibi mut'anın mübahlığına dair bir delalet yoktur. Aksine ayet mut'anın haramlığını kapsamaktadır.

Onun mut'ayı ölü ve domuz etine benzetmesi ve zaruret hâlinde onlar gibi meşrû sayması isabetli bir kıyas değildir. Çünkü haramları helâl kılan zarûret mut'ada söz konusu olmaz. Zarûretten dolayı ölü veya domuz etinin helal olması nefsin telef olmasından korkulduğu içindir. Halbuki cinsel temastan uzak kalmakla, nefsin veya bir uzvun telef olmasından korkulmaz. Diğer yandan, Allah elçisi evlenme imkânı bulamayan bekârlara oruç tutmalarını tavsiye buyurmuştur. Yukarıdaki zarûret halinde mut'ayı mubah gören rivayette bir vehim olabilir. Çünkü İbn Abbas gibi bir zatın meseleyi kavramamış olması düşünülemez.

Sonuç olarak bu konuda İbn Abbas'tan nakledilen en sağlam rivayet, Tirmizî'nin de rivayet ettiği gibi, O'nun mut'a nikâhını, haram kabul ettiği ve önceki kanaatinden döndüğü görüşüdür. Tercihe şayan görüşte budur
yukarıda ifade edilen yazıdada görüldüğü gibi hz.Ömer'in halifeliği sırasında bazı tereddütler oluştuğu için hz Ömer haram olduğunu bir kez daha yinilemiştir..Aynı şey hz Ali'nin halifeliği sırasında olsaydı hiç kuşkusuz hz Ali ra aynı ifadeyi kullanırdı bu arda konuyla ilgili detayıda buraya taşımamın iyi olucağını düşündüm selam ve dua ile...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
abdullahadem' Alıntı:
Arkadaşlar burada caferi_humeyni arkadaşımızın bunları bilerek ve özellikle seçip koyduğuna inanıyorum ve art niyet seziyorum.Kardeşim inşallah kafasından yazanalara uyup bir şey yazmamışıtır (başkasından alıp buraya koymamıştır) çünkü çok zayıf hadisler var.
Vesselam...
sevgi değer abdul hakem seçilenler hadis bile değil çoğu...
 

abdullahadem

New member
Katılım
3 Ağu 2006
Mesajlar
172
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Bizi ayrınlattığın için Allah Teala Hazretleri senden razı olsun Rasulullah ile beraber Kevser Havuzunun başında muhabbet ettirsin.
Vesselam...
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Abdullahadem Kardeş Ben Bunlari Asla Art Niyetle Yazmadim.yanliş Dusunuyorsun Bu Konuda.ayrica Bu Hadisler Ibrahim Canan 'in 18 Ciltlilk Hadis Külliyati (kütüb-i Sitte şerhi) Kitabindan Bazi Notlar
.
 

abdullahadem

New member
Katılım
3 Ağu 2006
Mesajlar
172
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
o zaman hakkını helal et kardeşim kusura bakma.Bu kişinin hadis ansiklobedisini daha önce hiç duymadım.
Vesselam...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
caferi_humeyni' Alıntı:
Abdullahadem Kardeş Ben Bunlari Asla Art Niyetle Yazmadim.yanliş Dusunuyorsun Bu Konuda.ayrica Bu Hadisler Ibrahim Canan 'in 18 Ciltlilk Hadis Külliyati (kütüb-i Sitte şerhi) Kitabindan Bazi Notlar
.
alınan yazılara cevap yazdım sayın caferi cevabıma cevap verirseniz sevnirim...
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Seyfullah Kardeş Cevabini Gordum.fakat Cevap Vermek Istemedik Cunku Yine Tartisma Cikacak.neden Diye Sorarsan:3 Halifge Hakkinda Kotu Olan Hadislere Dirk Bu Hadis Sahih Degil Diyorsun.bunlar Hadis Kitaplarinda Var.bu Bir çelişki Değil Mi?kendi Hadis Kitaplarinizla Celismiyormusunuz ?saygilar.ayrica Cevabin Icin Cok Tşk Ederim
 

abdullahadem

New member
Katılım
3 Ağu 2006
Mesajlar
172
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Kardeşim ben direkt hadis kitaplarını kabul ediyorum Buhari,Tirmizi,Müslim vb.
Vesselam...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
caferi_humeyni' Alıntı:
Seyfullah Kardeş Cevabini Gordum.fakat Cevap Vermek Istemedik Cunku Yine Tartisma Cikacak.neden Diye Sorarsan:3 Halifge Hakkinda Kotu Olan Hadislere Dirk Bu Hadis Sahih Degil Diyorsun.bunlar Hadis Kitaplarinda Var.bu Bir çelişki Değil Mi?kendi Hadis Kitaplarinizla Celismiyormusunuz ?saygilar.ayrica Cevabin Icin Cok Tşk Ederim
sayın caferi kaynak vermemişsinki, ibrahim canan demişsiniz. bana kütübü sitteden böyle bir örnek veremezsinki neden sahih olmadığını aşağısına yazdım tektek okursanız eğer neden böyle bir hadis olmadığını yazdım... ozaman bu yazıları okuyup yorumunu yapmanı istiyorum;
http://www.islamforum.net/showthread.php?t=2440



Seçkin Şii hukukçu Seyyid Ali, Hz. Ömer hakkında şöyle yazıyor:“ Hz. Ebu Bekir’in kısa halifeliği dönemi, Arap kabileleri içinde huzur ve güveni sağlama yolunda geçtiğinden, eline yeni bir İslam devletini düzenleme fırsatı geçmedi. Fakat gerçekten çok muhteşem bir insan olan Hz. Ömer, halifelik yularını ele alınca, bitmez tükenmez bir gayretle, ele geçirilmiş ülkelerde halk huzur içinde yaşasın, her tarafta refah ve güven hakim olsun diye çalıştı. Bu, İslam devletinin ta baştan beri sahip olageldiği çok önemli bir özelliktir.”



“ Hz. Ömer’in halifeliği çok büyük bir öneme sahipti. İslam ona çok büyük güç ve kuvvet bahşetmişti. Hz. Ömer ahlak açısından kendine has bir yaşayış tarzının, kendine özgü bir davranış biçiminin insanı idi. Karakterinde olgunluk, huyunda yumuşaklık vardı. Hak ve hukuk konularında kesin, katı ve prensip sahibiydi. Yaşayışında olgunlukta ve kesin davranış ölçüleri içinde benzersizdi.”



“ Hz. Ömer’in ölümü, çok büyük bir kayıp, İslam için ise çok büyük facia idi.”




* Şiddet-i hamiyet-i İslâmiye ile küffara galebe-i kat'iyesi ile şöhret-şiar olan Hazret-i Ömer” Bediüzzaman



*Hulefa-i Raşidin arasında, illa birine müceddit denecekse bence o Seyyidina Hazret-i Ömer olmalıdır.” Fethullah Gülen



* Hz. Ömer (r.a) halife olduğunda genişliği bugünkü Türkiye'nin altı-yedi katı bir ülkeyi idare ediyordu. Buna rağmen O da, İslâm'a girdikten sonra başlattığı hayat ritmini asla değiştirmemişti; değiştirmemişti ve halife olduğunda Medine'nin en fakiri olduğu gibi, vefat ederken de yine en fakiriydi. Üzerindeki elbisede -rivayete nazaran- otuzdan fazla yama vardı. O'nu arayanlar ekseriyetle "Baki-i Garkat"ta başını bir mezar taşına yaslamış, öyle düşünüyor bulurlardı. Krallara taç giydiren ve kralları tacından eden koca halifenin hiç değişmeyen hayat tarzı işte buydu!.. Ve bu O'nun aynı zamanda en tesirli tarafıydı. Buna, hâl dilinin gücü ve tesiri de diyebiliriz. Fethullah Gülen



*“Öyle zannediyorum ki, şehitlik mertebesinin kusvâsını da fârûkiyetiyle beraber Hz. Ömer (r.a.) tutmaktadır. Evet, bu işin doruğunda o vardır.” Fethullah Gülen



*Hz. Ebu Bekr bizim anlayışımıza göre hem şehiddir, hem de sıddîktır; fakat şehidlik bakımından üstünlük Hz. Ömer’e, sıddîkiyet bakımından büyüklük ise Hz. Ebu Bekr’e aittir. Aynı şekilde Hz. Ömer de hem sıddîktir hem de şehiddir. Ancak sıddîkiyeti Hz. Ebu Bekr’den geri, şehidliği ise ileridir. Mutlak fazilete gelince onu yukarıda da söyledik: Hz. Ebu Bekr mutlak fazîlette, Nebilerden sonra zirve insandır. Fethullah Gülen



*”Hz. Ömer’in öz torununu sokakta görüp tanımadığını, kendi torununu tanıyamayacak kadar bütün ümmetin dert ve ızdıraplarıyla dolu olduğunu okuyup öğrenince hayran kalmıştım ona.” Fethullah Gülen



*O ki, “Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer olurdu” sözüyle serfirazdır. O ki, Allah Resûlü’nün massettiği ledünnî ilmi ikinci derecede masseden insandır. O ki, ümmetin önünde bir kâmet-i bâlâdır. Bununla beraber O, mücadele ve mücahede dolu hayatını bir taç halinde başına korken, şehadeti de sorguç olarak bu taca yerleştirme arzusundadır. Fethullah Gülen



* “Kulluk kapısından girerken kapının sövelerini de söküp içeriye giren Ömer (ra) bunun en çarpıcı örneğidir! O, Peygamberi kendisine tam bir rehber ve önder olarak kabul etmiş, yaşadığı hayatı bütünüyle O’na benzetmiş; O’nun hayat tarzıyla bezenmiş eşsiz bir insandı. Roma’nın, Bizans’ın kapıları ona ardına kadar açılıp, ülkeler ve hükümdarlar kendisine bende olmayı kabul ederken dahi, onun hayat düzeninde zerre kadar değişiklik olmamıştı.. Fethullah Gülen



*Câhiliyede izzetli, onurlu Ömer, İslâmiyet'te de, vakârlı, ciddiyetli, gönül sahibi, azametli ve aziz Ömer... Birinde, oldukça sert, oldukça haşin ve istediğini yaptırtan; öbüründe tevâzu kanatlan yerlere kadar ve insanların ayağının altında; fakat kâfirlere, fâcirlere karşı azîm, cesim bir Ömer!.. Câhiliye devrinde ma'den olarak nasılsa İslâmiyet'te de öyle. Fethullah Gülen
azıları okumanı ve yorumunu bekliyorum...
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SİZE GÖRE ÖYLE.BIZE GORE OMERIN YAPTIKLARI ORTADA.ÜSTADIMIZ Ayetullah Ali Hamanei' NEYE DUYDUGUM VE SAYGI VE ONUN ISTEGI UZERINE ÖMERLE ILGILI YENI SEYLER YAZMIYACAM.SAYGILAR
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Seyfullah Kardeş Ibrahim Cananin Hazirladigi 16 Ciltilik Haddis Küllüyati Var.nurcudur Kendisi.ve Hocaefendi Hayranidir.en çok Kabul Ve En Iyi Hazirlanmis Hadis Kitabi Oldugundan Ondan Faydalandim.nurcu Bir Arkadasim Verdi Bana.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
caferi_humeyni' Alıntı:
Seyfullah Kardeş Ibrahim Cananin Hazirladigi 16 Ciltilik Haddis Küllüyati Var.nurcudur Kendisi.ve Hocaefendi Hayranidir.en çok Kabul Ve En Iyi Hazirlanmis Hadis Kitabi Oldugundan Ondan Faydalandim.nurcu Bir Arkadasim Verdi Bana.
bu nurcu arkadaş hocaefednin kitaplarını okumamış sanırım isterseniz hoca efendinin hz. ömer hakkında yazdıklarını ve üstadın yazdıkalrını bidaha gözden geçirin bi rtercih yapın bence...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
caferi_humeyni' Alıntı:
Seyfullah Kardeş Ibrahim Cananin Hazirladigi 16 Ciltilik Haddis Küllüyati Var.nurcudur Kendisi.ve Hocaefendi Hayranidir.en çok Kabul Ve En Iyi Hazirlanmis Hadis Kitabi Oldugundan Ondan Faydalandim.nurcu Bir Arkadasim Verdi Bana.
sizde alıntı yaptığınız için kitapta yazılanın hz. öemri eleştirme babında olduğunu zannetöeniz normal size taviyem o kitapları bütün halde okuyun... internetten değil kitaplardan okursanız aslında anladığınız gibi olmadına adım gibi eminim.. kellemi ortaya koyacak kadar eminim...
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Benim Butun Halinde Okumama Gerek Yok.cunku Bize Gor O Hadis Kitaplari Sahih Değil.ama Biraz Arastirdiginizda Bu Kaynaklarda Bile 3 Halife Hakkinda Kotu Seyler Cikiyor...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
caferi_humeyni' Alıntı:
Benim Butun Halinde Okumama Gerek Yok.cunku Bize Gor O Hadis Kitaplari Sahih Değil.ama Biraz Arastirdiginizda Bu Kaynaklarda Bile 3 Halife Hakkinda Kotu Seyler Cikiyor...
sahih olmadığını idda ettiğin kitanı örenek vermek için de okuman gerekir aksi halde örenekleirn havada asılı kalır...çünkü cümle içinde nasıl geçtiğini görmemiz gerekir...
 
Üst Alt